Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/667 E. 2022/876 K. 13.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/667
KARAR NO : 2022/876

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/12/2019
KARAR TARİHİ : 13/12/2022
—–.Asliye Ticaret Mahkemesinin —–Esas ve Karar sayılı yetkisizlik kararı ile Mahkememize gönderilen olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; borçlu—– müvekkiline sözleşme gereği vermiş olduğu ——malzemesinin bedelinin kendisine ödendiğini, ödendiği halde 1 yıldır kendisine teslim edilmediğini, kendisine 50.000 TL, 57.915 TL, 50.000 TL, 50.000 TL toplam 207.915 TL ödeme yapıldığını fakat edimini ifa etmediğini ve malları teslim etmediğini, kendisine ihtarnameler gönderildiğini ve temerrüde düştüğünü, işyerini kapattığını ve ticare faaliyeti durdurduğunu, müvekkilinin malları alma ihtimalinin kalmadığını, bu nedenle bedelin iadesine ihtiyaten karar verilmesini, 31/01/2019 tarihde bankadan 50.000 TL meblağ ödendiğini, 30/11/2018 tarih nolu 50.000 TL meblağlı çekin ödendiğini, 31/12/2018 tarihinde Bankadan 57.915 TL meblağın ödendiğini, 10/05/2018 mal fatura 50.000 TL toplam 217.915 TL meblağlı çek ödemeleri yapıldığını, yapıldığı halde sözleşme gereği 19 aydır teslim edilmediğini, edimini ifa etmediğini, işyerinin kapalı ve faal olmadığını, bedelin iadesi hususunda ki ihtarnamelere cevap vermediğini ve sözleşmenin fesholduğunu, bedelin iadesinin vadesinde ödeneceğine dair bir güvenceye sahip olmadığını, davanın uzun sürme ihtimaline binaen davalı borçlunun tüm malvarlığına tedbiren ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesini, 2. Borçlular defalarca protesto ve ihtar edilmiş olunsalar da ödeme konusunda herhangi bir adım atılmadığını, tarafların ticari defterleri incelendiğinde alacaklarının malların müvekkiline teslim edilmediğini ve faturaların da defterlere işlendiğinin görüleceğini, bu nedenle müvekkilinin 2 yılı aşan alacağına en yüksek banka reeskont faizi üzerinden faiz işletilmesine karar verilmesini, müvekkilinin ekonomik olarak bir mevta haline geldiğini, dava giderlerini karşılayacak durumda da olmadığını, bu nedenle adli yardım talebinin kabulüne karar verilmesini talep ettiğini, alacaklarının karşılığında borçluların taşınır ve taşınmaz malları ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacakları üzerine tedbiren ihtiyati haciz konulmasına, alacaklarının tespitinin ve davalılardan alınarak müvekkiline verilmesine, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin borçluya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın, davada—— olarak iki ayrı davalı ihdas etmek suretiyle dava açtığını, her ikisinin de aynı kişi olduğunu, zira—–bir şahıs şirketi olduğunu, Hal böyleyken dava da tek davalının mevcut olduğunu, davalının adresinin yanlış bildirildiğini, bu nedenle davalının aleyhinde ikame edilecek davalarda —— Mahkemelinin yetkili olduğunu, bu nedenle yetki itirazında bulunulduğunu, davacı taraf dava dilekçesinde müvekkiline toplamda 207.915,00 TL ödeme yaptığını, ödeme yaptığı halde fatura içeriğindeki malların teslim edilmediğini ileri sürerek alacak talebinde bulunduğunu, bu talebinin gerçek dışı olduğunu, davacı tarafa satışı yapılan mallar nedeniyle kesilen faturaların tamamının irsaliyeli olduğunu, fatura içeriği malları davacı tarafın teslim aldığını, üstelik faturaları da teslim aldığını ve ticari defterlerine de işlediğini, davalı tarafın yetki itirazının kabul edilmesinin ve yetkisizlik kararı verilmesinin istenildiğini, yapılacak yargılama neticesinde davacı tarafın haksız ve hukuki mesnetten yoksun davasının reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
——.Asliye Ticaret Mahkemesince kurulan ara karar ile davacı vekilinin verilen süre içerisinde adli yardımdan faydalanmasını gerektirir dosyaya yeterli belge sunmadığı anlaşılmakla bu yolda kanaat oluşmadığından davacı vekilinin adli yardım talebinin reddine karar verilmiş, davacı vekilince eksik harç tamamlanmıştır.
Davacı vekili 26/01/2021 tarihli duruşmada “Dava dilekçemizi tekrar ederiz, her ne kadar dava dilekçesinde iki davalı belirtmiş isek de sehven yazılmıştır, davada tek davalı vardır, davalı —–, müvekkil davalıdan —– malzemesi satın almış ve davalıya toplam 207.915 TL ödeme yapmasına rağmen davalı malzemeleri teslim etmemiştir, alacağımızın tespiti ile davalıdan alınarak müvekkile verilmesini talep ediyoruz, her ne kadar davayı 217.915 TL üzerinden harçlandırmış isek de dava değeri 207.915 TL dir ” şeklinde beyanda bulunmuştur.—– Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 21/09/2021 tarihli duruşmasında hukuki koruma tedbirlerinden biri olan ihtiyati haczin 2004 Sayılı İİK 257 vd maddelerde düzenlendiği, talepte bulunan tarafından talebin dayanağı olarak sunulan alacağın varlığı ve muaccel olduğuna ilişkin belgeler, alacağın varlığı yönünde yaklaşık ispat koşullarının gerçekleştiği yönünde kanaat oluşmadığı ve talepte bulunanın aleyhine talepte bulunan kişiden alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise ne miktar alacaklı bulunduğu ancak yargılama ile belirlenebilecek nitelikte olduğu ve talepte bulunan tarafından sunulan bilgi ve belgeler kapsamında 2004 Sayılı İİK 257. maddesi gereğince ihtiyati haciz koşullarının gerçekleşmediği sonucuna varıldığından davacı vekilinin ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiştir.
——. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 23/11/2021 tarihli duruşmasında davacının iddiası, davalının savunması, taraflar arasında yapılan sözleşme, —– formları, tarafların defter ve kayıtları, taraflar tarafından sunulan belgeler, faturalar ve sevk irsaliyelerine göre, dava konusu emtianın davalı tarafından davacıya teslim edilip edilmediği, davacı tarafından emtia karşılık ödeme yapılıp yapılmadığı, davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise ne miktarda alacaklı olduğu, fer’i nitelikteki talepleri, faiz türü ve oranı konusundaki talepleri ile birlikte bilirkişiye cari hesaba konu fatura sevk irsaliyesi teslim alan isim soyisim, imza bilgileri kısmını açıkça liste halinde yazmasının ihtaratına, tarafların defter hareketlerinin açıkça rapora aktarılarak yapılan ödeme bilgilerinin, cari hesapta çek yahut bono kayıtlı ise ilgili bankalardan teyit edilebilecek şekilde açıkça bilgilerinin yazılması hususuda irdelenerek var ise taraflar arasındaki cari hesap farkının sebebinin tespiti için tarafların ticari defter ve belgeleri ile dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına, bilirkişi için 900,00 TL ücret takdirine, bilirkişi ücretinin ve taraflara tebliğ giderinin 2 haftalık kesin süre içerisinde davacı vekilince mahkeme veznesine depo edilmesine, aksi takdirde 6100 sayılı HMK’nun 324. maddesi gereğince bilirkişi deliline dayanmaktan vazgeçmiş sayılacağı hususunun davacı vekiline ihtarına karar verildiği, davacı tarafça belirlenen günde defterlerin sunulmadığı, bilirkişi ücretinin yatırılmadığı , bu nedenle bilirkişi incelemesi yapılamadığı görülmüştür.Dava; taraflar arasındaki sözleşmeye konu ürünlerin karşılığında bedelinin ödenmesine rağmen ürünlerin teslim edilmemesi sebebiyle ödenen bedelin iadesine ilişkindir.Tüm dosya kapsamına göre ; davacı iddialarının araştırılması için ticari defterler üzerinde bilirkişi incelemesi yapılması gerektiği, bu yönde bilirkişi ücretinin yatırılması için verilen kesin süreye davacı tarafından riayet edilmediği, davacının bilirkişi ücretine dair delil avansını yatırmayarak bu delile dayanmaktan vazgeçtiği ve dosya kapsamı itibariyle davacının alacağını ispat edici delilin de dosyada mevcut olmadığı (dava dilekçesinde yemin deliline dayanılmadığı) görülmekle davacı tarafça ispatlanamayan davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70 TL harç davanın başında peşin alından 3.550,66 TL harçtan mahsubu ile arta kalan 3.469,96‬ TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. Maddesi uyarınca davacıya iadesine,
5-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan——davacıdan alınarak davalıya verilmesine,Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile——Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf yoluna başvuru konusu edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, istinaf yoluna başvurulmasının İİK’nın 36. maddesi saklı kalmak kaydıyla kararın icrasını durdurmayacağı, süresi içerisinde karara karşı istinaf yoluna başvurulmaması halinde hükmün kesin hüküm ve kesin delil oluşturacağı açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.