Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/641 E. 2022/779 K. 22.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/641 Esas
KARAR NO : 2022/779

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 02/09/2022
KARAR TARİHİ : 22/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA :
Davacı vekili Mahkemeye sunduğu —- tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; —– birleşerek —- altında faaliyet gösterdiğini, müvekkili şirket ile davalı—- plakalı araç ——– kapsayan, —– no’lu poliçe numarası ile —- düzenlendiğini, 19.10.2020 tarihinde davalı—- adına kayıtlı, dava dışı —–sevk ve idaresindeki —-plakalı aracın sürücünün hakimiyetini kaybetmesi ile yolun sonunda bulunan——çarptığını, çarpma sonucu sigortalı araçta yolcu konumunda olan dava dışı —-yaralandığını, davaya konu kazanın meydana gelmesinde aracın sürücüsü —- asli ve tam kusurlu olduğunu, kaza sonrası dava dışı araç sürücüsünün hastaneye kaldırıldığını, kazadan yaklaşık — sonrasında sigortalı araç sürücüsü—- alkollü olduğunun tespit edildiğini, davalının vermiş olduğu zarardan dolayı—– Genel Şartları uyarınca sorumlu olduğunu, davalı araç sürücüsünün davaya konu trafik kazasını alkolün etkisi altında gerçekleştirmiş olduğunu, kazanın alkollü araç kullanımı sebebi ile gerçekleştiğini, davalının haksız ve kötü niyetli itirazı nedeniyle davalı aleyhine icra-inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiğini belirterek —- numaralı icra takibine yapılan itirazların iptaline ve takibin devamına, %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, müvekkil şirketin haklı alacağının tahsilini dava süresi sonunda mümkün kılmak adına ve borçlu davalının mal kaçırmasını önlemek amacı ile borçlu adına —- malların araştırılarak alacağa yeter miktar üzerine ihtiyati tedbir konulmasına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili Mahkemeye sunduğu — tarihli cevap dilekçesinde özetle: davanın belirsiz alacak davası olarak açılmasının hukuka aykırı olduğunu, davacının belirsiz alacak davası açmakta menfaati bulunmadığını bu nedenle Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 107. Maddesi uyarınca davanın esasına girmeden doğrudan ve usulen reddini talep ettiklerini, müvekkili şirketin sorumluluğunun sigortalısının kusuru ve bakiye poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, —-plakalı araç sahibi davacı tarafın müvekkili şirkete karşı alacaklarından feragat ettiğini yazılı olarak bildirdiğini, davacıya ait aracın davaya konu kazadan daha öncesinde bir kazaya karışıp karışmadığının ve aynı bölgeye hasar almış olup olmadığının tespitini talep ettiklerini, davaya konu aracın aynı yerde birden fazla hasarının olması, araç geçmişinde 3 ve daha fazla hasar olması hallerinde değer kaybı oluşmayacağı için belirtilen hususların tespitini talep ettiklerini, 6100 sayılı kanunun 266. Maddesi gereği konusu teknik veya özel bilgi gerektiren hallerde bilirkişi incelemesi yaptırılması gerektiğini belirterek zamanaşımına uğramış davanın reddine, değer kaybı ve hasar tazminatına ilişkin taleplerinin esastan reddine, ekspertiz ücreti taleplerinin reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
—– kaza tarihi itibariyle——–bilgileri celp edilmiş ve dosya arasına alınmıştır.
—- müzekkere yazılarak —— esas sayılı takip dosyası dosyamız arasına alınmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Dava, — sigorta poliçesinden kaynaklanan, sigortacının kendi sigortalısı aleyhine — sigortası Genel Şartlarının B.4/2 maddesi uyarınca rücu şartlarının oluştuğunu ileri sürülerek, sigortalısı aleyhine başlattığı icra takibine vaki itirazın iptali isteğine ilişkindir.
—–tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan ve— tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un (TKHK) 2. maddesinde kanunun kapsamı “bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar” şeklinde açıklanmıştır. Kanun’un “tanımlar” başlıklı 3. maddesinde ise tüketici işlemi, “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile ——– sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder” biçiminde tanımlanmıştır.
6502 sayılı TKHK’nın 73. maddesi uyarınca tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğacak uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemesi görevli kılınmıştır. Bunun yanında Kanun’un 83. maddesinde de taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenlenme olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceği belirtilmiştir.
Somut uyuşmazlık; taraflar arasında —- kapsamında, — sigortası genel şartlarına göre sigortacının ödediği tazminatın sigortalısından rücuen tahsili istemine ilişkindir. Sigortalanan araç hususi araçtır. Davalının tacir olduğuna ilişkin dosya kapsamında bir delil bulunmaması, sigortalanan aracın hususi araç olması ve taraflar arasında sigorta sözleşmesinin bulunması nedeniyle davacının tüketici olduğunu kabul etmek gerektiği, 6502 sayılı yasanın 3. Maddesi gereği dava konusu talebin tüketici işlemi teşkil ettiği, bu kapsamda anılan yasanın 73. Maddesi uyarınca iş bu uyuşmazlıkta Tüketici Mahkemelerinin görevli olduğu sonuç ve vicdani kanaatine ulaşılmış ve aşağıdaki gibi hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, bu nedenle 6100 sayılı HMK’nın 115/2. Maddesi uyarınca dava şartı noksanlığından davanın usulden REDDİNE,
2-Taraflardan birinin, karar süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Mahkememize başvurarak, dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmesi halinde dosyanın görevli — Nöbetçi Tüketici Mahkemesi’ne gönderilmesine,
3-Yasal süre içinde Mahkememize başvurarak, dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesi talep edilmediği takdirde, Mahkememize davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin iş bu kararın tefhim/tebliği ile İHTARINA,
4-Dava dosyasının talep üzerine gönderilmesi halinde yargılama giderlerine görevli mahkemece hükmedilmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.