Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/636 E. 2022/773 K. 16.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/636
KARAR NO : 2022/773

DAVA : Ticari Şirket (Şirket Ortaklık Payı Alacağının Tahsili Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 01/09/2022
KARAR TARİHİ : 16/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Şirket Ortaklık Payı Alacağının Tahsili Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili ———tevzi tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin —- beri davalı şirkette %4 oranında —- olduğunu, müvekkilinin ortaklığın başladığı tarihten bugüne kadar şirketin iş ve işleyişiyle ilgili diğer ortaktan bilgi alamadığı gibi, —— yapılmadığını, şirket bilançolarının gösterilmediğini, bu nedenle T.T.K. gereğince haklı sebeplerle şirketin ortaklığından ayrılmak istediğini, —— bu güne devamlı ve artan surette kar ettiğinin müvekkili tarafından bilindiğini, buna rağmen müvekkiline kar payı ödenmemesinin kanuna aykırı olduğunu, müvekkilinin davalı şirket ile iş ilişkisi de sonlandığını, şirkete menfaat sağlayabilecek durumununda kalmadığını, müvekkiline devamlı şirketin zarar ettiği söylenerek kar payı dağıtımlarından kaçınılmış olmasına rağmen, evvelki zamanlarda aralarındaki işveren – işçi ilişkisine de bağlı olarak şirketin —— ile hizmet verdiğini, değişen ekonomik koşullarda dahi zarar etmediğinin müvekkil tarafından gözlemlendiği halde, davalı devamlı surette zarar ettiğinin öne sürüldüğünü, müvekkiline kar payı dağıtımlarını yapmadığı gibi bir de hisse devri ve diğer tüm alacaklarına istinaden kendisine 10.000 TL gibi bir bir rakam teklif edildiğini, gün koşullarında müvekkiline teklif edilen tutarın 40 katı fazlasının ödenmesi gerektiğini, müvekkilinin davalının kendisinden faydalanmaya çalıştığını anlaşıldığını, anlaşma olanağının ortadan kalktığını, güven ilişkisinin sona erdiğini, sürekli güvensizlik ortamının oluştuğunu, şirketin kuruluş gayesinin gerçekleşmesinde hukuki ve ekonomik imkansızlık meydana geldiğini, “TTK. 638’inci maddesinin ikinci fıkrasında “Her ortak, haklı sebeplerin varlığında şirketten çıkmasına karar verilmesi için dava açabilir.”  şeklinde düzenlendiğini belirterek Türk Ticaret Kanunu hükümleri uyarınca müvekkilinin haklı sebeplerle şirket ortaklığından çıkarılmasına, birikmiş tüm kar paylarının tahsili ile şirketteki payının gerçek değerinin ödenmesine karar verilmesi, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili —– havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; müvekkili ——– —— müvekkilim şirkette, —–hisseye, — ———— hisseye, …———– hisseye sahip olduğunu, müvekkilinin şirket, kuruluşundan sonra —– başlayarak önce—————-kurduğunu ve———– içerisinde faaliyetine devam ettirdiğini, davacı …—– dava dilekçesinde iddia ettiği şekilde müvekkili ——— görüldüğü gibi—– almış olduğu ———- nedeniyle şirkete hissedar olduğunu, müvekkili şirkete bağlı okulun —-faaliyet yürüttüğünden bu bölgenin de orta ve ortanın altı gelir seviyesine sahip —- yaşadığı bir bölge olması nedeniyle son bir kaç yıldır gelir seviyelerinde gözle görülen azalmaların yaşanmasıyla maalesef ———- azalmakta ve —döneminde de—- düştüğünü, —— azaldığını, —-öğrenci velisinin % 60 ‘nın halen kayıtlarını dahi yenilememiş bulunduğunu, sürecin böyle devam etmesi durumunda müvekkili şirketin okulunun da bulunduğu pek çok———- daha faaliyetlerini sürdürememe durumu ile karşı karşıya kalacaklarını, — ve halen sona ermemiş—– pandemisinden dolayı şirkette kar dağıtımı yapılmasının mümkün olmadığını,—- tüm durumlara ve gelişmelere rağmen —— şirketteki ortakların—- çalışmasına ihtiyaç bulunmakta olduğunu, ortaklar arasındaki hukuki ihtilafların da bir an önce sonlandırılması gerektiğini, davacının uygun bir fiyat teklif eden şirketteki diğer ortaklarla— hareket edecek üçüncü bir kişiye hissesini devretmek istemesi veya makul bir hisse değeri önermesi halinde bu teklifin şirketçe değerlendirileceğini, şirket ortaklarından —tarafından da şirket ortaklığından çıkmaya yönelik — Esas sayılı dosyası ile dava açıldığını ve davanın halen derdest olduğunu beyan etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava, davacının hissedarı olduğu davalı şirketten birikmiş kar payı alacağının tahsili istemine ilişkindir.
İş bu dava, davacı tarafından davalı şirket ortaklığından çıkma ve çıkma payının tespit edilerek tahsili talebi ile birlikte açılmıştır. Her iki dava birbirinden bağımsız olup, birlikte görülmesi gereken dava türleri olmadığı gibi, birlikte yargılama yapılmasını gerektirir hukuki bir neden bulunmadığından davalı şirket ortaklığ3ından çıkma ve tespit edilecek payın ödenmesine ilişkin dava iş bu dava dosyasından tefrik edilerek mahkememizin yeni esasına kaydı yapılmıştır.
6100 sayılı HMK’nın 114/1 maddesinin birinci fıkrasında, tüm davalar bakımından geçerlilik taşıyan dava şartlarının neler olduğu hususu açıkça hükme bağlanmış, HMK 114/2 maddesinde ise diğer kanunlarda yer alan dava şartlarına ilişkin hükümlerin saklı olduğu belirtilmiştir.
7155 sayılı Kanun ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’na eklenen ve —- yürürlüğe giren 5/A maddesi ile getirilen “Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır. ….” hükmü uyarınca konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkındaki ticari davalarda dava açmadan —- başvurmak zorunlu hale getirilmiş, yani arabuluculuğa başvurmak dava şartı haline getirilmiş bulunmaktadır.
Bu nedenle 6102 Sayılı TTK’nın 5/A maddesi gereğince davacının hissedarı olduğu davalı şirketten birikmiş kar payı alacağının tahsili istemine ilişkin olarak dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olmasının dava şartı olarak kabul edilmesi gerektiği vicdani kanaate varılarak aşağıdaki şekilde davanın usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1.Davanın yasal koşul gerçekleşmediğinden HMK 115/2 maddesi uyarınca USULDEN REDDİNE
2.Alınması gereken 80,70 TL karar ve ilam harcının davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3.Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı yargılama sırasında kendini vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte olan —–7/2 maddesi uyarınca 800,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. Maddesi uyarınca, artan gider avansının davacıya, artan delil avansının davalıya iadesine,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.