Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/619 E. 2022/549 K. 25.08.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2022/619 Esas
KARAR NO:2022/549

DAVA: Hakem Kararının İptali
DAVA TARİHİ:23/08/2022
KARAR TARİHİ:25/08/2022
DAVA:
Davacı vekili mahkememize sunduğu —–tevzi tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; —-tarihinde meydana gelen kaza nedeniyle müvekkilinin adına kayıtlı —- onarımının—–uygulanarak ve —– hariç ödeme yapılarak onarılması sebebiyle bakiye hasar tutarının tazminine ilişkin olduğunu, —–yapılan başvurunun sonuçsuz kalması üzerine açılan —— sayılı dosyada —- alınmış ve araçta meydana gelen bakiye hasar —-olarak tespit edilmiş ve davaları bu tutara ıslah edildiğini, davalının itirazıyla açılan —-sayılı İtiraz ——- dosyasında ise davalının yaptığı söz konusu ödeme kalemlerine —-uygulanması ve—- dahil edilmemesinden dolayı davacının gerçek zararı oluştuğundan söz edilemeyeceğinden bahisle davanın reddine karar verildiğini, 6102 Sayılı TTK’nın 1459 maddesi hükmü uyarınca, —– uğradığı zararı tazmin etmekle yükümlü olduğunu, davalı —–, başvuranın uğradığı gerçek zararı tazminle yükümlü olduğundan, hasar bedeline —-uygulanmadan, —- dahil edilerek tespit edilecek gerçek zarar bedelini ödemekle yükümlü olması gerektiğini bu sebeple —–’nin de müvekkiline ödenmesi gerekmekte olduğunu, Uyuşmazlık —-hukuka ve usule aykırı olduğunu, kararın gerekçesinde yer alan—–, ifadesi gerçeği yansıtmadığını—– yerleşik uygulamaları —–hasar bedelinin tazminine karar verilmesini hukuka aykırı bulduğunu bununla birlikte anlaşmalı olmayan —-yapmadığı görüleceğini, —-genele yaygın bir durum ve kural değil, aksine istisna olduğunu, Hukukta istisnalara göre karar verilemeyeceğini, —– kararlarında da ifade edildiği gibi hasar gören—- aracın hasar bedeli belirlenirken anlaşmalı ——herkese uygulanan —-şeklinde bir gerekçe ile—-uygulanması hukuka ve usule aykırı olduğunu, —-; tüm—–servislerle yaptıkları anlaşmalarda en az —- oranında yedek parça —–yaptıkları belirtilerek parça bedelinden —–yapılmasını uygun görmediğini, —– dosyası kapsamında aldırılan —–raporunda haklı bir değerlendirme ile tedarik —– dahil hasar tespiti yapıldığını, dolayısıyla Uyuşmazlık —–Kararının gerekçesi doğru olmadığını, müvekkilinin zararı ve zararın kapsamı 2918 sayılı KTK.nın ve 6098 sayılı TBK.nın haksız fiile ilişkin hükümlerine ve —- uygulamalarına göre belirlenmesi gerekmekte olduğunu, —- uygulamalarına göre belirlenmesi gerektiğine hükmederek —- mahkeme kararının bozulmasına karar verdiğini,—– gerçek zararı gidermekle yükümlü olduğundan müvekkilin aracını nasıl tamir ettirdiği veya zararı nasıl karşıladığı değil, tamir masrafının tam karşılığı olan meblağın gerçekte ne olduğunun tespit edilip müvekkiline ödenmesi gerektiğini, bu nedenle; —-raporu ile —-dahil hasar bedeli de tespit edildiğinden talepleri gerçek zararları ifade eden bu bedele artırıldığını, gerçek zararın tazmini; müvekkilinin aracının bir şekilde tamir edilmesi değil; aracı için üretilen orijinal yedek parçaların kullanılmasıyla aracını, orjinali gibi yapmak imkansız olsa da orijinal haline getirmeye çalışmakta olduğunu, nitekim —- istikrar kazanmış uygulamaları da açıklamalarımızla aynı minvalde olduğunu, gerçek zararı ve bu zararın nasıl karşılanacağı defalarca izah edildiğini, orijinal yedek parça kullanılması gerektiğine ilişkin olarak; “Davalı taraf, davaya konu trafik kazası sonucu, davacı aracında meydana gelen gerçek zarardan sorumlu olduğunu, davacı, zarar gören konumunda olup, aracında oluşan gerçek zararın tazmini gerekeceğine, aracının eşdeğer parçalarla onarımını kabul etmesi kendisinden beklenilmemesine, orjinal parçalar kullanılarak gerçek zararın tesbit edilmesi gerektiğini, açıklamalarıyla —-mahkeme kararının bozulmasına karar verildiğini, bu sebeple hakem kararının iptalini talep etme zorunluluğu doğduğunu, somut olayda İtiraz —— Heyetinin ‘gerçek zarar’ı hukuka aykırı olarak daraltarak uygulaması,—- hariç ve ———- uygulanarak ödeme yapılmasının aracın onarımı için gereken tutardan daha düşük tutarda ödeme yapılmasına, dolayısıyla mağdurun zararının tamamen karşılanmayacağına sebep olacağını dikkate almaması hukuki dinlenilme hakkını ihlal ettiği gibi kamu düzenine de aykırı olduğunu, —–tarih ve karar sayılı Uyuşmazlık—– Kararı usul ve yasaya aykırı olduğundan bu kararın incelenerek iptaline karar verilmesine,—–sayılı dosyanın dava dosyasına kazandırılmasına, —–nolu —– tarihli kaza için açılan hasar dosyasının dava dosyasına kazandırılmasına, davalarının kabulü ile talepleri gibi avans faizine hükmedilmesini, dava masraflarının karşı tarafa yükletilmesini ve lehlerine vekalet ücretine hükmedilmesini talep etmişlerdir.
CEVAP :
Dava dilekçesi davalı tarafa tebliğ edilmemiştir.
Dava, —– Heyeti kararının iptali istemine ilişkindir.
—–sözleşmesinden doğan uyuşmazlıkların çözümlenmesine yönelik olarak —– sistemiyle ilgili usul ve esasları düzenleyen özel kanun niteliğindeki 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 30. maddesinde yer alan tahkim usulüne ve yargı yollarına yönelik düzenleme, HMK’nın 407 vd. maddelerinde düzenlenen tahkim usulü ve yargı yollarını gösteren düzenlemeye göre, özel bir düzenleme içermektedir. 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 30. maddesinde — kararlarına karşı açıkça temyiz kanun yolu düzenlenmiş olup —kararının iptaline ilişkin HMK’nın 439. maddesine atıf yapılmamıştır—–5684 sayılı yasa hükümlerinin uygulanması gereken somut uyuşmazlıkta, —- karşı, HMK’nın 439. maddesinde düzenlenen iptal davası açılması mümkün olmayıp ancak şartlarının oluşması halinde kanun yollarına başvurulabileceği, bu nedenle —–itiraz —-heyeti kararının iptaline ilişkin davanın açılamayacağı, bir an için davanın açılabileceği düşünülse dahi HMK 439. Maddesi uyarınca bu davanın ilk derece mahkemesinde değil —–Mahkemesinde açılabileceği sonuç ve vicdani kanaatine varılarak davanın usulden reddine ilişkin aşağıdaki gibi hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
Davanın usulden REDDİNE,
Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli harç peşin alındığından yeniden harç tahsiline yer olmadığına,Yapılan yargılama giderlerinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
Yatırılan gider avansından kullanılan kısmın mahsubu ile bakiye kısmın kararın kesinleşmesi halinde yatıran tarafa iadesine,Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda miktar itibariyle kesin olmak üzere karar verildi.