Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/611 E. 2023/251 K. 23.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/611 Esas
KARAR NO : 2023/251

DAVA : Kooperatif Üyeliğinin Tesbiti
DAVA TARİHİ : 18/08/2022
KARAR TARİHİ : 23/03/2023
DAVA :
Davacı vekili mahkememize sunduğu 18/08/2022 havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; —- İşletme Kooperatifi’nin—– Ortaklı No’lu hak ve hisselerinin hisse sahibi muris —– mirasçıları tarafından —–. Noterliği’nin 02.12.2021 tarihli —–Yevmiye Numaralı Kooperatif Hisse Devri Sözleşmesi ile müvekkiline devredildiğini, muris —— mirasçıları tarafından murise ait olan —– yer alan taşınmazın müvekkiline satıldığını, müvekkili ile Kooperatif Ortağı murisin dava dışı murisleri arasında —–. Noterliği’nin 02.12.2021 tarihli ——- Yevmiye Numaralı Kooperatif Hisse Devri Sözleşmesi yapılmasının ardından müvekkilinin davalı kooperatife başvuruda bulunduğunu, ancak davalı kooperatif tarafından hukuka aykırı bir şekilde başvurunun reddedildiğini, Kooperatif Yönetim Kurulu’nun 23.12.2021 tarihli kararında belirtilen Kooperatif Ana Sözleşmesi’nin 10/2. maddesinin uygulanabilir olmadığını,—–İşletme Kooperatifi Yönetim Kurulu’nun kararının Anayasa ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ile güvence altına alınan mülkiyet hakkına aykırı olduğunu, Yargıtay kararlarında da mülkiyet hakkına vurgu yapıldığını belirterek müvekkilinin kooperatif ortaklığını kabulü talebini reddeden 23.12.2021 tarihli Yönetim Kurulu kararının iptali ile müvekkilinin —— İşletme Kooperatifi’ne üyeliğinin tespitine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekilinin mahkememize sunduğu 29/08/2022 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle: 22 şubat —- sayılı —— verilen ilan ile —–Yapı Kooperatifi’nin —–İşletme Kooperatifi’ne birleşmek sureti ile devredildiğinin ilan edildiğini, müvekkili kooperatifin ilan edilen tarihten bu yana işletme kooperatifi olarak varlığını sürdürmekte olduğunu, kural olarak yapı kooperatiflerinin asli görev ve amacını tamamlamaları durumunda tasfiye olduklarını, müvekkilinin kooperatif ana sözleşmesinin Kooperatifler Kanunu Hükümlerine ve ilkelerine uygun olduğunu, davacının ana sözleşmenin uygulanamaz olduğuna ilişkin iddialarının kabulünün mümkün olmadığını, müvekkili kooperatifin ana sözleşmede, izah edilen ilkelere ve Kooperatifler Kanunu hükümlerine uygun olarak, ortaklığın kazanılması ve ortaklığın devrine ilişkin düzenleme getirmiş olduğunu, ana sözleşmenin hükmünün hukuka uygun olduğunu, kooperatif ortaklığı miras yoluyla dava dışı üçüncü kişilere intikal eden hissedarlar, hisse devrini öncelikli olarak Türk Ticaret Kanunu hükümleri uyarınca, müvekkil kooperatif yönetim kuruluna hisse devri yapmak istediklerini bildirmeleri, sonrasında rüçhan hakkının kullanılması davet prosedürünün uygulanması ve nihai aşamada da hali hazırda kooperatif üyelerinden kişilere hisse devri yapılması gerektiğini, davacı tarafın ibraz ettiği müvekkil kooperatife üye üçüncü kişilerin ortaklık hisse devrini gösteren noter tahahhütnamesi kooperatifin varlığına ve diğer üyelere zarar verdiğinden kooperatif ilkelerine ve kanuna aykırı olduğunu, davacı tarafın kooperatif ana sözleşmedeki şartları sağlamadığını, davacının mülkiyet hakkının ihlaline ilişkin iddialarının mesnetsiz olduğunun kabulünün mümkün olmadığını belirterek davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Uyuşmazlık Konusu :Taraflar arasındaki ihtilaf ” davacının davalı kooperatif üyeliğine kabul edilmesi talebinin reddine ilişkin kooperatif yönetim kurulu kararının hukuka uygun olup olmadığı, iptalinin gerekip gerekmediği, davacının davalı kooperatifin üyeliğini kazanıp kazanmadığı ” noktalarındadır.
Davanın Hukuki Niteliği: Dava, kooperatif üyeliğinin tespiti istemine ilişkindir.
DELİLLER :
—–. Noterliği’nin 02/12/2021 tarih, —– yevmiye numaralı Kooperatif Hisse Devir Sözleşmesi celbedilmiştir.—– Ticaret Sicil Müdürlüğü’nden davalı şirketin sicil kayıtları celbedilmiştir.
—– Tapu Müdürlüğü’nden —–İli —–ilçesi, 1313 ada 163 parselde bulunan taşınmaza ait tapu kaydı celbedilmiştir.Bilirkişi heyetinin 15/02/2023 tarihli raporunda özetle; kararda belirtilen kooperatif esas sözleşmesinin 10/2 maddesine göre, ortaklığa ortak olabilmek için Kooperatifin işletme konusuna giren gayrimenkuller üzerinde hak sahibi olmak gerektiği, ancak taşınmazların halen daha ferdileşmemesi sebebiyle devre konu edilmediğinin ifade edildiğini, bu durumda kooperatif pay devrinin imkânsız hale geldiğinin anlaşıldığını, bu sebeple yukarıda yer verilen açıklamalar doğrultusunda kooperatif yönetim kurulu tarafından alınan kararın hukuka aykırı olduğu ve gerçekleşen devir sonucu davacının davalı kooperatifte üye olduğu yönünde rapor tanzim edilmiş ve rapor usulüne uygun olarak taraflara tebliğ edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Davacı tarafça, dava dışı mirasçıların kendilerine kooperatif ortaklığını devrettiklerini, kooperatif ortaklık belgesi düzenlenmesi için davalı kooperatife başvuru yaptıklarını ancak taleplerinin reddedildiğini, taleplerinin reddedilmesinin gerekçesinin gayrimenkul üzerinde hak sahibi olmamaları olduğunu, bütün gayrimenkullerin kooperatif adına kayıtlı olduğunu bu nedenle yönetim kurulu kararının hukuka aykırı olduğunu beyanla kooperatif üyeliğinin tespitine karar verilmesinin talep edildiği anlaşılmıştır.
Davalı tarafça, kooperatif ana sözleşmesinin kanunlara uygun olduğu, davacının işletme konusu taşınmazlar üzerinde hak sahibi olmaması nedeniyle kooperatif ana sözleşmesine göre kooperatif üyesi omasının mümkün olmadığını beyanla davanın reddine karar verilmesinin talep edildiği anlaşılmıştır.
Dava, kooperatif üyeliğinin tespiti istemine ilişkindir.Yapılan bilirkişi incelemesi ile kooperatifin işlettiği taşınmazların ferdileşmemesi nedeniyle devre konu edilemediği tespit edilmiştir.
Kooperatifler Kanununa egemen olan açık kapı ilkesine göre, şartları sağlayan herkesin başvurusu halinde kooperatife kabul edilmesi gerekir (——1163 sayılı Kooperatifler Kanununun (KK) 1. maddesinde de açıklandığı üzere, kooperatifler; ortaklarının belirli ekonomik menfaatlerini ve ihtiyaçlarını karşılıklı yardım, dayanışma ve kefalet suretiyle sağlayıp korumak amacıyla, gerçek ve tüzel kişiler tarafından kurulan tüzel kişiliklerdir.Kooperatif ortaklık sıfatının kazanılması beş halde söz konusu olabilir. İlk olarak kooperatifin kuruluşunda kurucu ortaklar kuruluşun gerçekleşmesiyle ortak sıfatını aslen kazanırlar. Daha sonraki evrede ise giriş talebinin kabulü yoluyla veya payın bir başkası tarafından devir alınmasının kabulüyle ortaklık gerçekleşir. Bir diğer ihtimal olarak ortaklığın taşınmaz mülkiyetine veya bir teşebbüsün işletilmesine bağlandığı durumlarda, taşınmazın veya işletmenin devir alınması halinde ortaklık sıfatı kazanılır. Son olarak ise ana sözleşmede hüküm bulunması halinde miras ile kooperatif paydaşlık hakkı kazanılır.Kooperatif ortağı olmada “açık kapı ilkesi” geçerlidir. Ortak olmak için yöneticilerin istekleri değil, objektif şartların gerçekleşmesi yeterlidir.
Kooperatif ortaklığına girmek için gerçek kişilerin medeni hakları kullanma yeterliliğine sahip olmaları gerekir. Ortak olmak isteyen gerçek ve tüzel kişiler, kooperatif anasözleşmesi hükümlerini bütün hak ve ödevleriyle birlikte kabul ettiklerini belirten bir yazı ile kooperatif yönetim kuruluna başvururlar (KK. m.8).
Bu aşamada zımnen ortaklığa kabul edilmiş sayılma durumunun da açıklanmasında yarar vardır. İlke olarak kooperatiflere üyelik kaydının, yetkili organlarının bu hususta verecekleri açık bir kararla olması yanında; ortak olmak isteyen kişiden aidat tahsilâtı yapılması ya da kişinin genel kurul toplantılarına çağrılması türünden kişiyi ortak olarak kabul eden işlemlerin yapılması suretiyle zımnen de ortaklık kaydının gerçekleşebileceği kabul edilmiştir.Kooperatif ortaklık hakkını kazanan her ortağın kooperatiften çıkma hakkı (KK.m.10) olduğu gibi, anasözleşmede açıkça belirtilmiş olan nedenlerle ortağın ihracına karar verilmesi de mümkündür (KK. m.16).Kooperatif ortaklığın devri ve ortağın ölmesi durumunda mirasçılarına tanınan hak ise aynı Kanunun 14. maddesinde düzenlenmiş olup, yasa hükmü aynen; “Ortağın ölümü ile ortaklık sıfatı sona erer. Anasözleşmede gösterilecek şartlarla ölen ortağın mirasçılarının kooperatifte ortak olarak kalmaları sağlanabilir. (Değişik fıkra: 06/10/1988 – 3476/3. md.) Ortaklık devredilebilir. Yönetim kurulu, ortaklığı devralan kişinin ortaklık niteliklerini taşıması halinde, bu kişiyi ortaklığa kabul eder” düzenlemesine içermektedir.Türk hukukunda kooperatif ortaklığı devir edilebilir. Ancak ortaklık sıfatı payın devralınması ile otomatik kazanılamaz, devralanın giriş isteminde bulunması, yönetim kurulunun da gerekli incelemeyi yapması ve bu kişinin ortak olabilmek için gerekli şartlara sahip bulunması halinde, anılan kişiyi kooperatife kabul etmesi, aksi halde talebi reddetmesi gerekir. 3476 sayılı Kanun ile getirilen değişiklik, yönetim kuruluna “devralan kişinin ortaklık niteliklerini taşıması halinde” o kişiyi kabul etmesi zorunluluğunu yüklemiştir. Reddedilen kişi, ortaklığa kabul davası açabileceği gibi, yönetim kurulundan tazminat da isteyebilir.Ana sözleşmede, mirasçılara, öngörülen şartları yerine getirmek suretiyle, giriş istemi olmadan kooperatife girme imkanı tanınabilecektir ——
Konut yapı kooperatiflerinin (tip) anasözleşme örneğinin 16. maddesinde de ölen ortağın durumu açıklanmış olup, “Ferdi münasebete geçilmeden önce ölen ortağın kanuni mirasçılarının üç ay içinde temsilci tayin ederek kooperatife bildirmeleri halinde, ortaklık hak ve yükümlülükleri kanuni mirasçıları lehine devam eder. Mirasçıların temsilci tayin etmemeleri veya ortaklığa devam etmek istememeleri halinde, ölen ortağın alacak ve borçları 15’inci madde hükümlerine göre tasfiye edilir” şeklindedir.
Ortaklığın devri ise örnek anasözleşmenin 17. maddesinde düzenlenmiş olup, “Ortaklık, yazılı olarak yönetim kuruluna bildirmek suretiyle 10’uncu maddedeki ortaklık şartlarını taşıyan kişilere devredilebilir. Yönetim kurulu, bu şekilde ortaklığı devralan kişiyi ortaklığa kabulden kaçınamaz. Devir halinde eski ortağın kooperatife karşı tüm hak ve yükümlülükleri yeni ortağa geçer, kooperatifçe, bu devir sebebiyle taraflardan ayrıca bir ödemede bulunmaları istenemez” hükmü bulunmaktadır. ——Karar sayılı kararı).
Açık kapı ilkesi gereği kanundan ve kooperatif ana sözleşmesinden kaynaklanan yükümlülüklerini yerine getirenlerin müracaat etmeleri halinde kooperatif üyeliğine kabul edilmesi gerekmektedir.
Tüm dosya kapsamından; davacının davalı kooperatif hisselerini —–Noterliği’nin 02/12/2021 tarih ve —– yevmiye numaralı hisse devir sözleşmesi ile dava dışı——devraldığı, davalı kooperatife ortaklık belgesi düzenlenmesi için müracaat ettiği, davalı kooperatifin yönetim kurulu tarafından 23/12/2021 tarihli karar ile kooperatif ana sözleşmesinin 10/2. Maddesi gereği kooperatif üyesi olunabilmesi için kooperatifin işletme konusuna giren gayrimenkullerde hak sahibi olunması gerektiği ve davacı tarafından bu şartın sağlanmadığı gerekçesiyle talebin reddedildiği, kooperatifin işletme konusuna giren gayrimenkullerin ferdileştirilmemiş olması nedeniyle, bu taşınmazlar üzerinde hak sahibi olmanın imkansız olduğu, açık kapı ilkesi gereği şartları sağlayan herkesin üyeliğe kabul edilmesinin zorunlu olduğu, kooperatif üyeliğine kabul için kooperatif ana sözleşmesi ile de sınırlama getirilmesi mümkün ise de, gerçekleşmesi imkansız olan sınırlamanın getirilerek bu sınırlamaya istinaden üyelik talebinin reddine karar verilmesinin açık kapı ilkesine aykırılık teşkil edeceği sonuç ve vicdani kanaatine(Ay. m.138) varılarak davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE,
2-Davacı —– davalı—— İŞLETME KOOPERATİFİ’ne üye olduğunun TESPİTİNE,
2-Başlangıçta peşin olarak alınan 80,70 TL harcın alınması gerekli olan 179,90 TL harçtan mahsubu ile 99,20 TL’nin davalıdan tahsil edilerek hazineye irat kaydına,
3-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafça yargılama gideri olarak yapılan 80,70 TL başvuru harcı, 80,70 TL peşin harç, 140,00 TL tebligat ve posta gideri olmak üzere toplam 301,40 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafça yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. Maddesi uyarınca artan gider avansının yatıran tarafa iadesine,Dair, davacı asil, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile —— Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf yoluna başvuru konusu edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, istinaf yoluna başvurulmasının İİK’nın 36. maddesi saklı kalmak kaydıyla kararın icrasını durdurmayacağı, süresi içerisinde karara karşı istinaf yoluna başvurulmaması halinde hükmün kesin hüküm ve kesin delil oluşturacağı açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.