Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/595 E. 2023/238 K. 21.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO: 2022/595 Esas
KARAR NO : 2023/238

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/08/2022
KARAR TARİHİ : 21/03/2023

DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında ticari ilişkinin mevcut olduğunu, davalı yanın borcunu Öödememesi üzerine, alacağın tahsili amacı ile icra takibi başlatıldığını, borçlunun haksız ve kötü niyetli itirazı ile takibin durdurulduğunu, bu nedenler ile davalarının kabulünü, borçlunun itirazının iptaline, takibin devamını, davalının icra inkâr tazminatına mahküm edilmesine, yargılama giderleri ve ücreti vekâletin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: taraflar arası ticari ilişkin döviz cinsinden olmadığını, alınan mal ve hizmet bedellerinin çek düzenlemek suretiyle davacı yana ödendiğini, bu nedenler ile davanın reddini, davacı yanın kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacı yan üzerinde bırakılmasını karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Dosya rapor hazırlamak üzere bilirkişiye tevdi edildiği bilirkişi raporunda; taraflar arasındaki hukuki ihtilaf davacı yanın, 06.04.2022 tarihinde davalı aleyhine ——Sayılı dosyası ile 3.404,55 USD Cari Hesap alacağının tahsili amacıyla için icra takibi başlatması karşısında, davalı yanın takibe itiraz etmesi üzerine çıkmış bulunduğunu, davacı tarafından incelemeye sunulan 2021-2022 yıllarına ait ticari defterlerinin 6102 sayılı TTK. İlgili hükümleri yönünden usulüne uygun tutulmuş olduğunu, davalı yan incelmeye gelmediğini, ticari defterlerini ibraz etmediğini, davacı yanın ticari defterlerinde takip tarihi olan 06.04.2022 tarihi itibarıyla davacı yanın davalı yandan 3.404,55 USD alacaklı olduğu tarafımızdan görüldüğünü, davacı yan tarafından davalı yana düzenlenen faturaların USD para birimi ile düzenlenen e-faturalar olduğu, faturaların davalı yana teslimi ve davalı yanca kayıt altına alınması ve fatura muhteviyatındaki etiketlerin davalı yana teslimi noktasında da dosya kapsamında ihtilaf olmadığını, dosya kapsamında ana ihtilafın “davalı yanca davacı lehine keşide edilen çeklerin fatura tarihinde ki kur ile mi, yoksa tahsil tarihinde ki kur ile mi dikkate alınması gerektiği,” noktasında toplandığı, “bir diğer ifade ile davacı yanın alacağını tahsil günkü kur üzerinden, yani döviz cinsinden talep etme hakkı olup-olmadığı” noktasında olduğunu, dosya kapsamında taraflar arası akdedilen yazılı bir sözleşme olmasa da, tarafımızda davacı yanın davalı yandan alacağını USD olarak talep edebileceğini, öncelikle davalı ödemeleri irdelendiğinde, davalı yan davacı yana 13.020,67 USD borçlu iken bu borcun TL karşılığı 126.707,87 TL iken, davalı yan tarafından davacı lehine 130.490,00 TL tutarında çek keşide edildiğinin tarafımızdan tespit edildiği, her ne kadar davalı vekili “çeklerin avans olarak fazla düzenlendiğini” iddia etmiş ise de, kural olarak yapılan ödemenin öncelikle var olan bir borç için yapıldığı kanaatine varılabileceği, yine avans olarak keşide edilen çekin davacı yanın kendi çeki olduğu ve küsuratlı düzenlendiği, yapılan çek ödemesinin tahsil tarihinde doların yaklaşık 10 TL (10,02 TL) olması halinde bakiyeyi kapatacağı kanaati ile verildiğini, diğer bir ifade ile davalı ödemeleri irdelendiğinde, taraflar arası ticari ilişkinin USD cinsinden olacağını, çeklerin tahsil tarihindeki kur ile dikkate alınması gerektiği hususunun davalı yanında kabulünde olduğunu, davacı yanın davalı yandan takip tarihi olan 06.04.2022 tarihi itibarıyla 3.404,55 USD alacaklı olduğunu, davacı yanın 3.404,55 USD alacağı için 3095 sayılı yasaya (Md.4-a) istinaden, icra takip tarihi olan; 06.04.2022 tarihinden itibaren değişen oranlarda faiz talep edebileceği, diğer bir ifade ile takibin tüm ferileri birlikte yerinde olduğu, aynen devamı noktasında hüküm kurulup- kurulmayacağının nihai takdirinin sayın mahkemenize ait olduğunu, taraflar arası ticari ilişkinin USD cinsinden yapılmadığı, davacı yanın alacağını USD cinsinden talep edemeyeceğini, davalı yanın takibe itirazında haklı olacağı, taraflar arası ticari ilişki TL olarak dikkate alındığında davalı yanın davacı yana, borçlu değil 3.782,13 TL alacaklı durumda olduğunu hesap etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Dava, kur farkı alacağına dayalı ilamsız takipte itirazın iptali istemine ilişkindir.——sayılı icra dosyası incelendiğinde; davacı şirket tarafından davalı aleyhinde 3.404,55 USD nin tahsili amacıyla ilamsız icra takibi başlattığı, davalının borca itirazı üzerine takibin durduğu ve iş bu davanın süresinde açıldığı anlaşılmıştır.Tarafların kabulünde olan ve davacı tarafın verdiği 14.10.2021 tarihli teklif formunun incelenmesinde; ödeme tarihindeki döviz satış kurunun geçerli olduğu ve geciken ödemelere güncel vade farkı uygulanacağının belirtildiği ve incelene deliller kapsamında davalı tarafça bu teklif formuna itiraz ettiğine veya değişiklik yapıldığına ilişkin herhangi bir belge de sunmadığı görülmektedir.
Mahkememizce alınan bilirkişi raporunda; davacı tarafın incelenen 2021-2022 yılı ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu belirtildiğinden kendi lehine delil vasfına sahip olduğunun anlaşıldığı, davacı ticari defterlerine göre davacı tarafından davalı tarafa 15.129,37 USD tutarında fatura düzenlendiği, davalı tarafça davacıya 1.533,55 USD (karşılığı 15.000 TL tutarında) ödeme yapıldığı, yine 04/10/2021 ve 12/11/2021 tarihlerinde toplam 130.490,00 TL tutarında çek ödemeleri yapıldığı, çeklerin tahsildeki kur ile kaydedilmesi neticesinde davacı yanın davalı yandan 3.404,55 USD (karşılığı 50.031,56 TL) alacaklı olduğu belirtilmiş olup davalı taraf ticari defterlerini sunmadığından incelenemediği anlaşılmıştır.
Somut olayda, taraflar arasında USD üzerinde mal alım satımı yapıldığı, faturaların USD üzerinden düzenlendiği, bir kısım fatura bedellerinin USD olarak ödendiği ancak bir kısım yönünden fatura ödeme tarihindeki kur üzerinde TL ye çevrilerek ileri vadeli çeklerin verildiği, taraflar arasındaki ticari ilişki ve tüm faturaların yabancı para üzerinde düzenlendiği, bir kısım ödemenin de yabancı para üzerinde yapıldığı görülmüştür.Davalı tarafından davacı adına düzenlenen faturalarda satılan malların döviz karşılığı gösterilmiş olup ödeme tarihlerine göre kur farkı istenebilecektir.Taraflar arasında teklif formundan da anlaşılacağı üzere yazılı bir kur farkı sözleşmesi bulunduğu, davalı tarafça hem döviz cinsinden hem de iki adet çek verilerek ödemeler yapıldığı, aralarındaki uygulama ve Yargıtay İçtihatlarına göre kur farkı talep edilebileceği ve bu kapsamda davalı tarafından verilen vadeli TL çeklerin ödendiği tarihteki kur üzerinde USD ye çevrilerek oluşan kur farkını isteyebileceği, bu kapsamda düzenlenen (KDV dahil) faturadan kaynaklanan alacağı talep edebileceği kanaatine varılarak davacının davasının kabulüne karar vermek gerekmiştir —— Karar sayılı ilamı).Ayrıca döviz cinsinden başlatılan icra takiplerinde asıl alacak üzerinden inkar tazminatı hesabı yapılırken, takibin başlatıldığı tarihteki—— efektif satış kuru dikkate alınarak asıl alacağın TL karşılığının bulunması ve inkar tazminatı hesabının buna göre yapılması gerekmektedir. Alacağın likit olması nedeniyle davalı taraf aleyhine icra inkar tazminatına hükmetmek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
AÇILAN DAVANIN KABULÜNE;
1-Davanın kabulü ile davalının—–. İcra Müdürlüğünün ——sayılı dosyasındaki, asıl alacağa ilişkin itirazının iptali ile takibin 3.404,55 USD asıl alacak üzerinden devamına,
a- Asıl alacağa takip tarihinden itibaren 3095 Sayılı Yasanın 4/a maddesi gereğince Devlet Bankalarının USD para cinsinden açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranının uygulanmasına
b-Asıl alacak miktarının % 20 si oranında hesaplanan 10.054,46-TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 4.185,22-TL karar ve ilam harcının peşin alınan 1.016,17-TL harçtan mahsubu ile bakiye 3.169,05‬-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafça yargılama boyunca yapılan 43,00-TL posta ve tebligat gideri ve 80,70-TL başvurma harcı ile 1.500,00-TL bilirkişi masrafı, oluşan toplam 1.623,7‬0-TL yargılama gideri ile 1.016,17-TL peşin harç olmak üzere toplam 2.639,87‬-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. uyarınca 9.802,87 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-6325 Sayılı Yasa’ nın 18/A maddesinin 11 ve 13. Fıkraları uyarınca zorunlu arabuluculuk nedeniyle arabulucuya hazine tarafından ödenen 1.560,00 -TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
6-Yatırılan avanstan kullanılan kısmın mahsubu ile bakiye kısmın kararın kesinleşmesi halinde yatıran tarafa iadesine,Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile ——Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.