Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2022/593 Esas
KARAR NO: 2023/214
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 11/08/2022
KARAR TARİHİ:14/03/2023
DAVA:Davacı vekili Mahkememize sunduğu 11/08/2022 havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; müvekkil şirket ile davalı şirket arasında laboratuvar cihaz alımı sözleşmesi imzalandığını, taraflarca, müvekkil şirket tarafından oluşturulan siparişle birlikte sipariş bedelinin %15’inin ödeneceğini, sipariş edilen cihazın teslimiyle %20’sinin daha ödeneceğini, kalan ödemenin ise fatura tarihinden itibaren 60 gün içinde yapılacağının kararlaştırıldığını, müvekkil tarafından —— bu cihaz için kullanılmak üzere—— için sipariş oluşturulduğunu, taraflar arasındaki sözleşmeye uygun olarak siparişle birlikte —tarihinde, müvekkil tarafından davalı şirket’e — karşılığı tutar ön ödeme yapıldığını, ilk ödemenin ardından, müvekkil şirket tarafından eden—- karşılığı ödeme — tarihinde yapıldığını,sözleşmede, —- konusunda anlaşmaya varıldığından, müvekkilin yaptığı ödemeleri, ödeme gününde geçerli —- dikkate alarak yaptığını, davalı şirket, yapılan ödemelere rağmen sözleşmeye konu cihazı teslim etmediğini, müvekkil şirket tarafından ödenen —- iadesi talep edildiğini, müvekkilin cihazın teslim edilmemesi üzerine davalı şirket ile iletişime geçerek defalarca ödemenin iadesini talep etmişse de, davalı şirketin ödenen bedeli iade etmekten imtina ettiğini, bunun üzerine müvekkilin,—- numaralı ihtarname ile, keşide ederek —- bedelin iadesini bir kez daha talep ettiğini, ihtarnamenin aynı gün davalı şirket yetkilisine e-mail ile de iletildiğini, ihtarnamenin ardından, davalı şirketin —- tarihinde — tutarında ödemeler yapıldığını, ödenen 35.000 TL, ödemenin yapıldığı günde geçerli olan kura istinaden —- karşılık geldiğini, oysaki müvekkil şirket tarafından ödendiğini, davalı şirketçe iadesi gereken toplam tutarın —– olduğunu, dolayısıyla davalı şirket tarafından —- ödendiğini, bakiye 1.950,09 Euro ise ödenmediğini, davalı şirketin ödemenin iadesini kabul ettiğini, müvekkil şirket tarafından yapılan ödemeyi TL olarak iade ettiğini, oysaki müvekkil şirketin Euro bedelin ödeme günündeki karşılığını TL olarak ödediğini, ödemenin iadesinin, Euro bedelin iade günündeki TL karşılığı ödenerek yapılması gerektiğini, davalı şirketin bedel iadesi yapması gerektiğini, yaptığı ödemelerle ikrar ettiğini, ancak, haksız ve dayanaksız şekilde kısmi olarak —-, kısmi olarak ise —–olarak ödeme yaptığını, davalı şirket tarafından borcun varlığının açıkça ikrar edildiğini, ancak davalı şirketin açık ve net bir şekilde ikrar ettiği borca ilişkin başlatılan takibe itiraz ettiğini, davalı şirketin kötü niyetli olduğunu, borca yapılan haksız itirazın ortadan kaldırılmasına, takibin devamına ve davalı şirketin %20′ den az olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemesine hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:Davalı vekili Mahkememize sunduğu 01/09/2022 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle: hak düşürücü süre içerisinde açılmayan itirazın iptali davasının reddi gerektiğini, ———-tarihinde yaptıkları itiraz üzerine takibin durması sonrası davacı tarafın 27.10.2020 tarihinde zorunlu arabuluculuk sürecini başlattığını, davanın esastan reddi gerektiğini, davacının kötü niyetli talebinin ——– öngörülemeyen bir artış olduğunda bundan faydalanıp, kendi iptal ettiği siparişte müvekkilin uğradığı lojistik zararlara rağmen iyi niyet göstererek yaptığı eksiksiz ve aynen avans iadesinden haksız kazanç elde etmeye çalışmaktan başka bir şey olmadığını, üstelik davacının uğradığını iddia ettiği zarar bir an için gerçek kabul olunsa dahi, bu tamamen kendi sözleşmeye aykırı davranışından kaynaklandığını ve buna dayanarak müvekkile kusur atfedilemeyeceğini, müvekkilin aynen aldığını aynen ve eksiksiz iade ettiğini, bu nedenle haksız ve mesnetsiz davanın reddi gerektiğini, hak düşürücü sürede açılmayan itirazın iptali davasının usulden reddine, esasa girilmesi halinde davanın esastan reddine, alınan avans ödemesinin iadesi aynen ve eksiksiz yapılmasına rağmen icra takibi başlatan davacının icra takibinin haksız ve kötü niyetli olduğundan İİK 67/II uyarınca red olunacak meblağın %20’sinden aşağı olmayacak şekilde kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Uyuşmazlık Konusu: Taraflar arasındaki ihtilaf, temelde taraflar arasında akdedilen cihaz alım sözleşmesi kapsamında davacı tarafından davalıya gönderilen cihaz bedeline ilişkin paraların davalı tarafından davacıya tam ve eksiksiz olarak iade edilip edilmediği, davacı tarafından davalıya gönderilen 35.000,00 TL’nin iadesinin —— kuruna göre mi, yoksa —–göre mi iade edilmesi gerektiği, bu kapsamda davalının icra takibine yapmış olduğu itirazın haklı olup olmadığı, iptalinin gerekip gerekmediği olup olmadığı noktasındadır.
Davanın Hukuki Niteliği: Dava, itirazın iptaline ilişkindir.
Davanın Hukuki Sebebi: İtirazın iptalini düzenleyen 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu(İİK)’nun 67/1. Maddesindeki “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.” şeklindeki düzenlemedir.
DELİLLER:
Celp ve tetkik edilen ——— dosyasında; davacı takip alacaklısı tarafından takip talebi ile davalı takip borçlusu hakkında ilamsız takip başlatıldığı, ödeme emrinin davalı takip borçlusuna tebliği üzerine davalı takip borçlusunun süresi içerisinde, borca ve ferilerine karşı itiraz ettiği ve bunun üzerine takibin durduğu, itiraz dilekçesinin ve takibin durdurulmasına ilişkin kararın davacı takip alacaklısına tebliğ edilmediği, eldeki davanın 1(bir) yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.—–tarafların son tescil bilgileri celp edilmiş ve gelen yazı cevabı dosya arasına alınmıştır.Bilirkişi — tarihli raporunda özetle; davacının—- yıllarına ait ibraz ettiği ticari defterlerinin açılış tasdiklerinin zamanında ve usulüne uygun olarak yaptırılmış olduğunu, defterlerin birbirini teyit eder şekilde tutulduğunu, kayıtların düzenli ve yasalara uygun tutulduğunu, ticari defterlerin HMK 222 maddesi uyarınca sahibi lehine delil vasfına haiz olduğunu, davalı şirketin —– yıllarına ait ibraz ettiği ticari defterlerinin açılış tasdiklerinin zamanında ve usulüne uygun olarak yaptırılmış olduğunu, defterlerin birbirini teyit eder şekilde tutulduğunu, kayıtların düzenli ve yasalara uygun tutulduğunu, ticari defterlerin HMK 222 maddesi uyarınca sahibi lehine delil vasfına haiz olduğunu, davacı şirketin sahibi lehine delil niteliğine haiz ticari defterlerine göre davalı şirkete —- cari hesap ilişkisi çerçevesinde —- farkından dolayı —- borçlu göründüğünu, ancak alınan ödemelerin —olarak takip edilmesi durumunda —- alacaklı olduğu görüldüğünü, davalı şirketin sahibi lehine delil niteliğine haiz ticari defterlerine göre davacı şirkete dava tarihi itibari ile borçlu alacaklı olmadığını, ödemeler yönünden taraflar arasında uyuşmazlık bulunmadığını, taraflar arasındaki sözleşmede ödeme şeklinin açıkça —- cinsinden olacağı yönünde imza altına alındığını, davacı şirketin iddia ettiği 05.01.2018 de yapmış olduğu 35.000 TL ödemenin —-karşılığının eksik ödendiğini beyan etmesine karşılık yapılan ödeme dekontunun açıklamasında ödemenin —– beyan edilmediğini ve ödemenin —– olarak gerçekleştirildiğini, diğer bir ifade ile davacının sözleşme maddelerine uygun olarak —– ödeme gerçekleştirmediği ve yapmış olduğu ödeme dekontunda da açıklama kısmında açıkça ödemenin —- karşılığı ifadesinin de yer almadığını, izah edilen nedenlerle davalının aldığı ödemeleri —- cinsinden aynen iade ettiği görüldüğünden davacının alacak talebinin yerinde olmadığını beyan ve rapor etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Davacı tarafça, davalı ile laboratuvar cihaz alım sözleşmesi yapıldığı, cihaz bedeli olarak davalıya —- ön ödeme yaptıklarını, daha sonra —– karşılığı —– cinsinden ödeme yaptıklarını, cihazın teslim edilmediğini, davalıdan ödemelerin iadesini talep ettiklerini, davalı tarafça—— edildiğini bakiye —- alacakları kaldığını, bu alacağın tahsili amacıyla icra takibi başlattıklarını, davalının itiraz etmesi üzerine takibin durduğu iddialarıyla eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Davalı tarafça, davacı tarafından kendilerine —— ödendiği, cihazın teslim edilememesi nedeniyle davacı tarafından yapılan—– ödemenin davacı tarafa iade edildiği davacının başkaca alacağı bulunmadığı iddiasıyla davanın reddine karar verilmesinin talep edildiği anlaşılmıştır.
Dava, satım sözleşmesinde edimin ifa edilmemesi nedeniyle sözleşmeden dönme ve satış bedelinin iadesi istemine ilişkindir.
Taraflar arasında; —–alım sözleşmesi yapıldığı, sözleşme kapsamında davacı tarafından davalıya——ödendiği, cihazın teslim edilmediği, davalı tarafından davacıya —-iade edildiği hususunda bir ihtilaf bulunmamaktadır. Temel ihtilaf davacı tarafından davalıya —- tarihinde gönderilen—-ödemenin gönderim tarihindeki —-değeri karşılığı ödeme olarak mı yoksa—— ödeme olarak mı kabul edilmesi gerektiği hususlarındadır.
Dosya içine sunulan —— başlıklı belgede; cihazın toplam bedelinin 22.000 Euro olduğu, ödemenin % 15’inin siparişte, % 20’sinin malzeme tesliminden sonra ve % 65’inin teslimden sonraki 60 gün içinde ödenmesi gerektiği, ödemelerin Euro olarak yapılması gerektiğinin yazılı olduğu anlaşılmıştır.22.000 Euro cihaz bedelinin sipariş aşamasında ödenmesi gereken %15’lik kısmı 3.300 Euro’ya tekabül etmektedir. Bu miktar davacı tarafından 10/08/2017 tarihinde yapılan ödeme ile uyuşmaktadır. Davacı tarafından 05/01/2018 tarihinde yapılan 35.000,00 TL’lik ödemenin ödeme tarihindeki Euro karşılığı ise 7.717,58 Euro’dur. 35.000,00 TL’lik havaleye ilişkin dekontta herhangi bir açıklama bulunmamaktadır.
Tarafların davacı tarafından 05/01/2018 tarihinde yapılan 35.000,00 TL’lik ödemeyi ticari defterlerine hangi para cinsinden kaydettiklerinin tespiti için tarafların ticari defterlerinin incelenmesine karar verilmiş; tarafların ticari defterlerine davacı tarafından yapılan 35.000,00 TL’lik ödemenin TL cinsinden kaydedildiği anlaşılmıştır.Tüm dosya kapsamından; taraflar arasında laboratuvar cihaz alımına ilişkin sözleşme imzalandığı, bu sözleşme kapsamında davacı tarafından davalıya —— gönderildiği, —– havalenin her ne kadar —– olarak gönderildiği iddia edilmiş ise de, tarafların ticari defterlerinde —– olarak kayıtlı olduğu bu kapsamda—– karşılığı gönderildiğinin kabul edilmesinin mümkün olmadığı, tarafların ödemenin — cinsinden olduğunu ticari defterlerine kaydetmek suretiyle kabul etmiş olmaları nedeniyle sözleşmede ödemelerin ——- cinsinden yapılacağı ibaresinin bulunmasının da durumu değiştirmeyeceği, bu nedenle davacının davalıya ödeme olarak —– gönderdiğinin kabul edilmesi gerektiği, bu miktarın da davalı tarafından iade edildiği, bu kapsamda davacının bakiye alacağı kalmadığı, davalının icra takibine yapmış olduğu itirazın haklı olduğu, davacının takip yapmakta kötü niyetli olduğu ispat edilemediğinden kötü niyet tazminatının koşullarının oluşmadığı sonuç ve vicdani kanaatine—– varılarak davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Şartları oluşmayan kötü niyet tazminatı isteminin reddine,
3-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 179,90 TL karar ve ilam harcının davacı tarafça peşin yatırılan 660,83 TL’den mahsubu ile fazla yatan 480,93 TL’nin davacı tarafa iadesine,
4-Davalı kendini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-6325 Sayılı Yasa’ nın 18/A maddesinin 11 ve 13. Fıkraları uyarınca zorunlu arabuluculuk nedeniyle arabulucuya hazine tarafından ödenen 1.320,00 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
6-Davacı tarafça yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
7-Yatırılan gider avansından kullanılan kısmın mahsubu ile bakiye kısmın kararın kesinleşmesi ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, diğerlerinin yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile——- Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf yoluna başvuru konusu edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, istinaf yoluna başvurulmasının İİK’nın 36. maddesi saklı kalmak kaydıyla kararın icrasını durdurmayacağı, süresi içerisinde karara karşı istinaf yoluna başvurulmaması halinde hükmün kesin hüküm ve kesin delil oluşturacağı açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.14/03/2023