Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/590 E. 2023/496 K. 06.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/590
KARAR NO : 2023/496

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 10/08/2022
KARAR TARİHİ : 06/06/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin işleteni olduğu aracın kurallara uygun bir şekilde seyir halindeyken ——plakalı davalı araç sürücüsünün müvekkili şirkete ait araca sağ yan taraftan çarpması sonucunda maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, müvekkili şirketin işleteni olduğu aracın onarımının müvekkili şirket tarafından yapıldığını, davalı araç sürücüsünün asli ve %100 oranında kusurlu olduğunu, müvekkili şirketin aracında meydana gelen hasarın onarımı için 3.591,44 TL tutarında araç hasar onarım ücreti ödediğini, davalı sigorta şirketinin, müvekkili şirkete 2.112 TL tutarında ödemede bulunduğunu, bunun üzerine kalan bakiye hasar bedeli için 1.479,44 TL nin tahsili için davalılar aleyhine için —–İcra Müdürlüğü——-Esas sayılı icra dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığını ve takibin borçluların itirazı neticesinde durduğunu beyan ederek davanın kabulüne, borçluların takibe, asıl alacağa, ferilerine ve faize ilişkin itirazlarının iptaline, —–. İcra Müdürlüğünün ——Esas sayılı icra dosyasındaki takibin devamına, alacağın %20’sinden az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatı talebinin kabulüne, yargılama giderleri ve ücreti vekâletin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

Davalı sigorta vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili sigorta şirketinin sorumluluğunun sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında poliçe limitleri ile sınırlı olduğunu, bu nedenle kusur durumunun belirlenmesi gerektiğini, müvekkili sigorta şirketi tarafından davacıya ödeme yapılmış olup, şirketin herhangi bir sorumluluğu kalmadığını , müvekkili şirket aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilemeyeceğini, davacı tarafın dava konusu talepleri yargılamayı gerektirdiğinden ve ayrıca müvekkili şirket ihbar edilen sıfatını haiz olduğundan yargılama neticesinde icra inkar tazminatına hükmedilmesinin mümkün olmadığını beyan ederek haksız davanın reddine, davanın ikame edilmesine sebep olunmadığından harç, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ——cevap dilekçesinde; icra takibinin yetkisiz icra dairesinde açıldığını, takibe konu hasarın, dosyada mevcut kaza tespit tutanağından da anlaşılacağı üzere—-ili —–ilçesinde meydana geldiğini ayrıca davalı olarak ikametgahının—–olduğunu, bu nedenle —–İcra Dairesi ve —– Mahkemelerinin yetkili olduğunu, kendisi yönünden dava şartı olan arabuluculuk şartının yerine getirilmediğini , bu nedenle davanın, dava şartı yokluğundan reddi gerektiğini , meydana gelen kazada tüm evraklarının tam ve sigortanın hasarı kapsadığını ve sigorta şirketinin hasarı gidermiş olduğu halde tarafına dava yöneltilmesinin hukuka aykırı olduğunu , davada tarafına husumet yöneltmesinin hatalı olduğunu, davanın açılmasında herhangi bir kusurunun bulunmaması nedeni ile tarafına mahkeme masrafları ve vekalet ücreti istenmesinin hukuka aykırı olduğunu beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Mahkememizce tensip zaptı ile davalı sigorta şirketinden poliçe ve hasar dosyasının istenmesine, —- Noterler Birliği’ne müzekkere yazılarak ——plakalı araçların tescil kayıtlarının istenmesine, SBGM’den ——plakalı aracın hasar geçmişinin istenmesine karar verilmiş olup, müzekkere cevapları dosya içerisine alınmıştır.

Mahkememizce davalı —— tarafından icra dairesinin yetkisine itirazda bulunulduğu ancak İİK 50. Maddesi yollaması ile HMK 7 ve 16. Maddeleri uyarınca —— icra dairelerinin yetkili olduğu görülmekle davalının icra dairesinin yetkisine yapmış olduğu itirazın reddi ile aynı gerekçe ile mahkememizin yetkisiz olduğuna ilişkin yetki itirazının reddine karar verilmiştir.Mahkememizce—-. İcra Müdürlüğü—— Esas sayılı dosyasının incelenmesinde davacı tarafından davalı aleyhine 1.479,44 TL asıl alacak, 459,78 TL işlemiş faiz üzerinden icra takibi yapıldığı, takibe itiraz edilmesi üzerine icra takibinin durduğu görülmüştür.Mahkememizce dosyanın makine mühendisi ve sigorta uzmanı bilirkişi heyetine tevdii ile hasar bedeli hususunda rapor tanziminin istenmesine karar verilmiş olup, alınan 03/04/2023 tarihli bilirkişi heyeti raporunda davalılardan —– trafik sigortalı —-plaka nolu otomobil sürücüsü davalı —–olayda %100 oranında kusurlu olduğu, davacı tarafa ait—- plaka nolu otomobil sürücüsü—– kusursuz olduğu, davacı tarafa ait —– plaka nolu otomobilin kaza nedeniyle toplam tazminatın 3.591,44 TL olduğu, trafik sigortası genel şartlarına göre meydana gelen hasarın poliçe kapsamında olduğundan davalı sigorta şirketi bu bedelin tamamından sorumlu olacağı ancak sigorta şirketi daha önce 2.112,00 TL ödeme yaptığından kalan 1.479,44 TL’den sorumlu olacağı bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamına göre; davanın, trafik kazası nedeniyle hasara uğrayan aracın bakiye hasar bedelinin tahsiline ilişkin icra takibine asıl alacak yönünden yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olduğu, meydana gelen trafik kazası neticesinde davacı şirkete ait aracın hasarlandığı, alınan bilirkişi raporuna göre kazanın meydana gelmesinde davalı sürücünün %100 oranında kusurlu olduğu, davacı şirkete ait araç sürücüsünün kazanın oluşumunda kusursuz olduğu, kaza nedeniyle araçta 3.591,44 TL hasar oluştuğu, davalı zorunlu mali sorumluluk sigorta şirketi tarafından davacıya 2.112 TL ödeme yapıldığı , davacının , davalı sigortalı araç sürücüsünün kazaya kusuru ile sebebiyet vermesi sebebiyle bakiye kalan hasar bedeli olan 1.479,44 TLyi davalı sürücü veve davalı zorunlu mali sorumluluk sigorta şirketinden talep edilebileceği anlaşıldığından davanın kabulüne, davalı/takip borçlularının—–İcra Müdürlüğü’nün —— Esas sayılı takip dosyasına vaki itirazının taleple bağlı kalınarak asıl alacak yönünden iptaline, asıl alacak 1.479,44 TL üzerinden takibin devamına, kabulüne karar verilen asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faizi uygulanmasına, asıl alacak yargılamayı gerektirdiğinden davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesi talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın KABULÜ ile,
Davalı takip borçlularının —–. İcra Müdürlüğü’nün —— Esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile asıl alacak 1.479,44 TL üzerinden takibin devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına,
2-Asıl alacak yargılamayı gerektirdiğinden davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine,
3-Alınması gereken 179,90 TLnin harçtan davanın başında alınan 80,70 TL harç ile icra peşin harcı 9,70 TL den mahsubu ile bakiye kalan 89,50 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak Hazineye irat kaydına
4-Davacı tarafça yapılan 3 adet tebligat gideri 142,00 TL, 6 adet e tebligat gideri 56,00 TL, kep gideri 5,00 TL, makine mühendisi bilirkişi ücreti 1.000 TL, sigorta uzman bilirkişi ücreti 1.000 TL, olmak üzere toplam 2.203 TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine
5-Davacı yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. Uyarınca 1.479,44 TL avukatlık ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,6-6325 Sayılı Yasa’ nın 18/A maddesinin 11 ve 13. Fıkraları uyarınca zorunlu arabuluculuk nedeniyle arabulucuya hazine tarafından ödenen 1.560 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye irat kaydına,
7-Davacı tarafça yatırılan avanstan kullanılan kısmın mahsubu ile bakiye kısmın karar kesin olduğundan davacı tarafa iadesine,
8-Davacı tarafça yatırılan başvurma harcı 80,70 TL, peşin maktu harç 80,70 TL olmak üzere toplam 161,40 TL harç giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, diğerlerinin yokluğunda, miktar itibari ile kesin olmak üzere karar verildi.