Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/59 E. 2022/843 K. 06.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/59
KARAR NO : 2022/843

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/01/2022
KARAR TARİHİ : 06/12/2022
Mahkememizde görülmekte olan itirazın iptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle taraflar arasında gerçekleştirilen ticari ilişki çerçevesinde 89.256,80 TL cari hesap bakiyesinin tahsil edilemediğini,——esas sayılı dosyası ile borçlu aleyhine icra takibi başlatıldığını ve borçluya ödeme emrinin tebliğ edildiğini, borçlunun borcu bulunmadığı gerekçesiyle borcun tamamına, faize ve ferilerine itiraz ettiğini, borçlunun itirazı nedeniyle icra takibinin durdurulduğunu, borçlunun borca itiraz ederek borç ödemekten kaçınarak süre kazanmaya çalıştığını, borçlunun borcuna ait sipariş ve malzemeleri teslim aldığı halde borcunu ödemekten kaçındığını, taraflar arasındaki ticari defter ve kayıtların incelenmesi halinde bu durumun açık bir şekilde ortaya çıkacağını, davalı-borçlu tarafından yapılan işbu haksız ve mesnetsiz itirazın iptaline, icra takibinin devamına, davalı-borçlunun %20’dan aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına mahkum edilmesine, yargılama gideri ve vekâlet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle taraflar arasında akdedilmiş bir sözleşme ve cari hesaba dayalı bir ticari ilişki bulunmamasına karşın mesnedi belirsiz alacak kalemleri çıkarılarak alacaklı olduğu iddiasına itibar edilmediğini, dava dilekçesinde iddia edildiğinin aksine taraflar arasında bir alacak/borç durumu söz konusu ve iddia edildiği gibi borcun var olduğunu kabul eder/ispatlar mutabakat da bulunmadığını, dolayısıyla faturanın, onu teslim alan muhatabı borç altına sokabilmesi için her şeyden önce borç doğurucu bir hukuki ilişkinin mevcudiyeti ve faturanın da bu ilişki nedeni ile düzenlenmiş olması gerektiğini, somut olayda taraflar arasındaki akdi ilişkinin varlığı çekişmeli olduğu için davacının akdi ilişkinin varlığını usulüne uygun delillerle ispat etmesi gerektiğini, haksız ve mesnetsiz işbu davanın reddine , kötü niyetli alacaklı hakkında %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ve vekâlet ücretinin davacı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.Celp ve tetkik edilen——- sayılı esas sayılı dosyasının incelenmesinde davacı takip alacaklısı tarafından takip talebi ile davalı takip borçlusu hakkında ilamsız takip başlatıldığı, ödeme emrinin davalı takip borçlusuna tebliği üzerine davalı takip borçlusunun süresi içerisinde, borca ve ferilerine karşı itiraz ettiği ve bunun üzerine takibin durduğu, itiraz dilekçesinin ve/veya takibin durdurulmasına ilişkin kararın davacı takip alacaklısına tebliğ edilmediği, eldeki davanın bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce tensip zaptı ile tarafların bağlı bulunduğu Vergi Daireleri’ne müzekkere yazılarak 2020 yılına ait karşılaştırmalı——- formlarının gönderilmesinin istenilmesine karar verilmiş olup, müzekkere cevabı dosya içerisine alınmıştır.
Mahkememizce—— Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılarak davacıya ait 2020 yılı ticari defterler üzerinde inceleme yapılarak rapor aldırılmasın karar verilmiş , alınan 16/05/2022 tarihi bilirkişi raporunda taraflar arasında ticari satımdan kaynaklı cari hesap ilişkisine dayalı bir ticari alışverişin bulunduğu, davacı şirket tarafından davalı şirkete düzenlenen ve alacağa konu edilen faturaların ticari e-fatura olduğu, davacı tarafından 27 adet belge karşılığında 227.548,00 TL Mal ve Hizmetin toplam bedelinin —— formunda beyan edildiğine karşılık davalı tarafından 26 adet belge karşılığında 226.733,00 TL mal ve hizmetin toplam bedelinin ——- formunda beyan edildiği ile taraf ——-kayıtlarının 1 adet belge karşılığı 815,00 TL tutar üzerinden birbirini doğrulamadığı, davacının incelenen defterlerinin TTK. İlgili hükümleri yönünden usulüne uygun tutulduğu, açılış ve kapanış tasdiklerinin süresinde yapıldığı, defter sonuçlarının birbiri ile ve ilgili belgelerle uyum arz ettiği, defterlerin delil niteliği taşıdığı, davacının incelenen defter kayıtlarına göre 06.12.2021 takip tarihinde davalıdan 89.256,80 TL alacak bakiyesinin mevcut olduğu bildirilmiştir.
Mahkememizce davalının uyuşmazlığın ait olduğu 2020 yılına ilişkin ticari defterleri üzerinde Türk Ticaret Kanunu’nun 83-86. maddeleri ile HMK’nın 222/1. Maddesi uyarınca mali müşavir bilirkişi tarafından inceleme yapılmasına karar verilmiş , alınan 21/10/2022 tarihli bilirkişi raporunda davacı yan tarafından incelemeye sunulan 2020-2021 yılı ticari defterlerinin 6102 sayılı TTK. İlgili hükümleri yönünden usulüne uygun tutulmuş olduğu, davalı yan tarafından incelemeye sunulan 2020-2021 yılı ticari defterlerinin 6102 sayılı TTK. İlgili hükümleri yönünden usulüne uygun tutulmuş olduğu, iki tarafın ticari defterlerinin de (ödeme kaynaklı 60 kuruşluk fark dışında) birebir örtüştüğü, tam mutabakat halinde olduğu, davacı yan tarafından davalı yana düzenlenen tüm faturaların davalı yanda kayıtlı olduğu, süresinde itiraz edilmediği, davacı yanın davalı yandan takip tarihi olan 06.12.2021 tarihi itibarıyla 89.256,80 TL alacaklı olduğu, davacı yanın 89.256,80 TL alacağı için 3095 sayılı yasaya istinaden (Md.2) icra takip tarihi olan 06.12.2021 tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faiz talep edebileceği bildirilmiştir.Tüm dosya kapsamına göre; davanın, faturalardan kaynaklanan cari hesap alacağı nedeni ile yapılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkin olduğu, davacı ve davalı tarafça sunulan ticari defterlere göre icra takibine konu edilen faturaların defter kayıtlarında yer aldığı, mal ve hizmetin toplam bedelinin davacıya ait —— formlarında ve davalıya ait —— formlarında da bildirildiği, davacının ve davalı ticari defterlerinin usulüne uygun tutulması nedeni ile kendi lehlerine delil niteliğinde olduğu, davalı tarafça düzenlenen—— formunda davacı tarafça düzenlenen faturaya dair bildirimde bulunulmasının, faturaya konu olan hizmetin yerine getirildiğine karine teşkil ettiği, bu karinenin aksinin davalı tarafça ispatlanamadığı, davacının takip tarihi itibari ile davalıdan 89.256,80 TL alacaklı olduğu anlaşılmakla davanın kabulüne, asıl alacak likit ve belirlenebilir olduğundan davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın KABULÜNE,
——-Esas sayılı takip dosyasına vaki itirazın iptaline, takibin aynen devamına,
2-Asıl alacak miktarı 89.256,80 TL’nin %20’si olan 17.851,36 TL’nin icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 6.097,13 TL harçtan davanın başında alınan 1.078,01 TL peşin/nispi harç ile 58,63 TL icra takibi peşin harcının mahsubu ile bakiye kalan 5.019,12 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafça yatırılan gider avansından kullanılan 6 adet e-tebligat gideri 42,00 TL, posta masrafı 52,00 TL, iki adet kep gideri 1,20 TL, dosya masrafı 5,00 TL, iki mali müşavir bilirkişi ücreti 2.000 TL olmak üzere toplam 2.100,20 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafça yatırılan ve bakiye kalan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
6-Davacı tarafça yatırılan başvurma harcı 80,70 TL, peşin nispi harç 1.078,01 TL olmak üzere toplam 1.158,71 TL harç giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden——- vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-6325 Sayılı Yasa’ nın 18/A maddesinin 11 ve 13. Fıkraları uyarınca zorunlu arabuluculuk nedeniyle arabulucuya hazine tarafından ödenen 1.560,00 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile——- Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf yoluna başvuru konusu edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, istinaf yoluna başvurulmasının İİK’nın 36. maddesi saklı kalmak kaydıyla kararın icrasını durdurmayacağı, süresi içerisinde karara karşı istinaf yoluna başvurulmaması halinde hükmün kesin hüküm ve kesin delil oluşturacağı açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.