Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/587 E. 2023/110 K. 07.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/587
KARAR NO : 2023/110

DAVA : Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/08/2022
KARAR TARİHİ : 07/02/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle müvekkilinin ——- bulunan konutu için davalı ….——— akdettiğini, müvekkilinin konutunun bulunduğu sitede farklı bir kat malikinin dairesinde ——– baskını meydana geldiğini, su baskınına ilişkin tamiratın, dava dışı kat malikinin sigortası —-. tarafından yapıldığını, —– taminat bedelini diğer ——– dosya ile takip başlattığını , müvekkilinin süresi içerisinde itiraz edemediği için takibin müvekkili yönünden kesinleştiğini, İcra müdürlüğünün dosyasından —- 89/1 haciz ihbarnamesi gönderilerek dosya borcunun tamamını müvekkilinin hesabından tahsil ettiğini, müvekkilinin toplam —— olduğunu, müvekkilinin —– poliçe ile davalı şirket tarafından teminat kapsamına alındığını , ———– davalı şirkete başvuruda bulunulduğunu ancak davalı şirketin başvuruya herhangi bir cevap vermediğini beyan ederek şimdilik 2.000 TL maddi tazminatın davalı şirketten—- tarihinden itibaren uygulanacak en yüksek faiz ile tahsiline, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı şirkete tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle dava konusu ——–meydana geldiğini, iş bu davanın—- tarihinde hasar tarihinden 4 yıl sonra açıldığından Genel Şartlar uyarınca zamanaşımına uğradığını, davacının ilgili hasar hakkında müvekkili şirkete hiçbir başvuru yapmadığını, meydana geldiği iddia edilen hasarın ne şekilde oluştuğunun, teminat kapsamına giren bir hasar olup olmadığının anlaşılamadığını, davacının meydana gelen hasarın teminat kapsamında olduğunu ispatlamak durumunda olduğunu, davacıya——— adresinde bulunan konutun, müvekkili ———- arasında teminat altına alınmış olduğunu, konu hasar dahili su veya sel ve su baskını hasarı ise —– teminatının —– kapsamında verildiğini, itirazlarına halel gelmemek kaydı ile aksi kanaatte olunması halinde poliçede kararlaştırılan ve aşağıda yer verilen klozun uygulanması gerektiğini, davayı kabul anlamına gelmemek kaydı ile müvekkili şirketin bir an için sorumlu olduğu kanaatine varılsa dahi, davacı aleyhine açılan icra takibine süresinde itiraz etmediğini kabul etmiş olup, müvekkili şirketin davacıya yöneltilen icra takibine yasal süreler içerisinde itiraz edilmemesi nedeni ile ödeme yapmak durumunda olmadığını, müvekkil şirketin gerçek zarardan poliçe kapsamında yer alan teminatlar ve limitler dahilinde sorumlu olduğunu, gerçek zarar ve poliçe kapsamının araştırılması gerektiğini beyan ederek haksız ve mesnetsiz davanın reddine, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davacı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Taraflar arasında———- imzalandığı, ——— bulunan——- olduğu görülmüştür.
——- yayımlanan ——— tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un (TKHK) 2. maddesinde kanunun kapsamı “bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar” şeklinde açıklanmıştır. Kanun’un “tanımlar” başlıklı 3. maddesinde ise tüketici işlemi, “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek ——- benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder” biçiminde tanımlanmıştır.
6502 sayılı TKHK’nın 73. maddesi uyarınca tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğacak uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemesi görevli kılınmıştır. Bunun yanında Kanun’un 83. maddesinde de taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenlenme olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceği belirtilmiştir.
Somut uyuşmazlık; davacının kat maliki olduğu binada dava dışı kat malikinin dairesinde meydana gelen su baskını nedeniyle yapılan tamiratın bedelinin davacı tarafından ödenmesi üzerine bu bedelin, —- dayalı olarak davalı … şirketinden tahsili istemine ilişkindir. Davacının tacir olmaması, davacı ile davalı arasında —- bulunması ve sigorta sözleşmesinin konusunun konut olması nedeniyle davacının tüketici olduğunu kabul etmek gerektiği, bu kapsamda 6502 sayılı yasanın 3. Maddesi gereği dava konusu talebin tüketici işlemi teşkil ettiği, 6502 sayılı yasanın 73. ve 83/2. Maddesi uyarınca iş bu uyuşmazlığa Tüketici Mahkemesi tarafından bakılması gerektiği, bu nedenlerle iş bu uyuşmazlıkta Tüketici Mahkemelerinin görevli olduğu anlaşılmakla aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM;Yukarıda açıklanan nedenlerle
1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, bu nedenle 6100 sayılı HMK’nın 115/2. Maddesi uyarınca dava şartı noksanlığından davanın usulden REDDİNE,
2-Taraflardan birinin, karar süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Mahkememize başvurarak, dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmesi halinde dosyanın görevli—– gönderilmesine,
3-Yasal süre içinde Mahkememize başvurarak, dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesi talep edilmediği takdirde, Mahkememize davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin iş bu kararın tefhim/tebliği ile İHTARINA,
4-Dava dosyasının talep üzerine gönderilmesi halinde yargılama giderlerine görevli mahkemece hükmedilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı