Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/586 E. 2023/695 K. 18.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2022/586
KARAR NO: 2023/695
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 09/08/2022
KARAR TARİHİ: 18/10/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili 18.10.2023 tarihli dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında ticari ilişki kurulduğunu, kurulan ticari ilişki sonucu borç oluştuğunu, ödeme sözlerine rağmen ödenmeyen borç nedeniyle davalıya———- Noterliğinin 29.04.2022 tarih ve ———- yevmiye sayılı ihtarnamesi ile alacağın ödenmesinin ihtar edildiğini, borcun ödenmemesi üzerine ———- İcra Müdürlüğü’nün ————Esas sayılı takip dosyası ile 17.160.,61 USD ve 43.523,98 GBP olan toplam alacağın takip tarihi itibariyle ———— Bankası Kamu Bankalarınca mevduatlara fiilen uygulan azami faiz oranı üzerinden faizi ile fiili ödeme günündeki TL karşılığının tahsilini talep ettiklerini, borçlunun haksız ve kötü niyetli itirazı ile takibin durdurulduğunu, alacağın ticari defter ve kayıtlar ile sabit olduğunu, davacı şirket muhasebesi ile yapılan 31.1.2021 tarihli mutabakat ile borcun bilindiğini, ticari defter incelemesi ile takibe yapılan itirazın haksız olduğunun anlaşılacağını, arabuluculuk sürecinden sonuç alınamadığını belirterek borçlunun takibe, borca, faize ve her türlü ferilerine yönelik itirazının iptali ile takibin devamına, alacağın % 20 ‘sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine ve ayrıca yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVABA CEVAP: Davacı vekili 29.09.2023 tarihli cevaba cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki ticari ilişkinin mal alım satım ilişkisinden kaynaklandığını, hesap ekstrelerini dosyaya sunduklarını, faturaların ekstreleri teyit ettiğini, tarafların e-vergi mükellefi olduklarını, bilirkişi incelemesinde borcun olduğunun ortaya çıkacağını, taraflar arasında ayrıca bir komisyon ilişkisinin bulunması halinde alacaktan düşüleceğini, muhasebe birimi tarafından kabul edilen bir borç olmadığı iddiasının doğru olmadığını, 31.12.2021 tarihinde karşılıklı hesap mutabakatı yapıldığını, alacağın mevcut olduğunu, yurt dışı ihracatı defolu ürün iddiasının bu davanın konusu olamayacağını, müvekkili şirkete reklamasyon faturasının tebliğ edilmediğini belirterek dava dilekçesinde belirtildiği üzere davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.

CEVAP: Davalı vekili 12.09.2022 tarihli cevap dilekçesinde özetle; müvekkili firmanın davacı firmaya hiçbir borcu bulunmadığını, davacı firma tarafından üretilen ürünlerin bir süre müvekkili firma aracılığı ile yurt dışına ihraç edildiğini, bu ilşkide müvekkili firmanın mümessillik sıfatı ile sadece iki firma arasında aracılık ettiğini, davacı firmanın defolu ürünleri müşterisine göndermesi sebebiyle———- bulunan alıcı firma ile sorunlar yaşandığını, bu firmadan olan alacaklarını hakkaniyete aykırı şekilde müvekkili firmadan talep etmeye başladığını, müvekkili firmanın mümessillik sıfatından dolayı böyle bir alacaktan sorumlu olamayacağını, davacı firmanın müvekkil firmaya olan mümessillik hizmetinden kaynaklı borçlarını ödemediğini, haksız alacak talebinde bulunduğunu, alacak talebine yönelik icra takibine itiraz edildiğini, müvekkili firmanın borcu olmadığı gibi sunmuş olduğu hizmetten dolayı davacı firmadan alacaklı olduğunu, borcun muhasebe defter kayıtlarında bulunduğu iddiasının doğru olmadığını, çekilen noter ihtarından sonra davacı firma yetkilileri ile görüşüldüğünü, mümessilin ihracat ilişkisinden dolayı mali sorumluluğunun olmadığının belirtildiğini, buna rağmen haksız şekilde icra takibi yapıldığını belirterek davanın reddi ile vekalet ücreti ve dava giderinin davacı tarafa yükletilmesini talep etmiştir. Davalı tarafça ikinci cevap dilekçesi sunulmamıştır.

İNCELEME VE GEREKÇE: Dava, taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında cari hesap alacağının tahsili için girişilen icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olup, İİK.nun 67 vd.maddelerine dayanmaktadır. Taraflar arasında uyuşmazlığın ticari ilişki kapsamında davacının cari hesap bakiye alacağı bulunup bulunmadığı konusunda toplanmaktadır.
Davaya konu ———– İcra Müdürlüğünün———– Esas sayılı takip dosyasının UYAP üzerinden celbolunarak yapılan incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine 17.160 USD + 45.523,98 GBP asıl alacak ve işlemiş faiz alacağının tahsili için genel haciz yolu ile icra takibi yapıldığı, davalının yasal süresi içerisinde takibe, asıl alacağa ve sair tüm ferilerine itirazı üzerine takibin durduğu görülmüştür. Davacı tarafça dosyaya sunulan ———– Noterliği’nin 29.04.2022 tarihli ———- yevmiye sayılı ihtarnamesi incelendiğinde; davacı tarafça davalı firmaya keşide edildiği, ihtarname ile 43.404,62 TL GBP tutarındaki borç ile 17.113,55 USD tutarındaki borcun üç gün içerisinde ödenmesi, aksi halde faizi ile birlikte tahsili için yasal yollara başvurulacağının ihtarına ilişkin olduğu, ihtarnamenin muhatap davalıya 05.05.2022 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmıştır. Tarafların tüm delilleri celp olunduktan sonra dava dosyası ve taraf şirketlere ait tüm yasal defter ve dayanakları üzerinde mali bilirkişi aracılığı yaptırılan inceleme sonucu alınan raporda; taraflarca incelemeye sunulan 2020-2021-2022 yılı ticari defterlerinin 6102 sayılı TTK.nın ilgili hükümleri yönünden usulüne uygun tutulduğu, davacı tarafın davalı taraftan takip tarihi olan 31.05.2022 tarihi itibarıyla 17.113,55 USD asıl, 47,06 USD işlemiş faiz olmak üzere toplam 17.160,61 USD ve 43.404,62 GBP asıl, 119,36 GBP işlemiş faiz olmak üzere toplam 43.523,98 GBP alacaklı olduğu, davacı tarafın döviz alacakları için 3095 sayılı yasaya istinaden (Md.4/a) icra takip tarihi olan; 31.05.2022 tarihinde itibaren değişen oranlarda faiz talep edebileceği belirtilmiştir. alınan rapor dosyadaki verilere uygun, gerekçeli ve denetime uygun olduğu görülmekle hükme esas alınmıştır. Somut olayda; icra takibine konu faturalar kapsamında taraflar arasında ticari ilişki olduğu, davacı tarafından sunulan faturalara davalı tarafından faturalara bir itiraz olmadığı, tarafların ticari defterlerinin usulüne uygun olarak tutulduğu, taraflar arasındaki alışverişin döviz cinsinden olduğu, kur farkından kaynaklı faturaların ve diğer faturaların davalının ticari defterlerinde kayıtlı olduğu anlaşılmaktadır.Davacının alacağın tahsili amacıyla başlattığı icra takibinde haklı olduğu, davalının itirazında haksız ve yersiz olduğu, alacağın likit ve belirlenebilir olması nedeniyle icra inkar tazminatı şartlarının oluştuğu sonuç ve vicdani kanaatine varılarak davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.

HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-a Davanın KABULÜNE, davalının———- esas sayılı dosyasında itirazının iptali ile takibin devamına,
b-Takip konusu alacak likit olduğundan İcra İflas Kanununun 67 maddesi gereğince davacı lehine asıl alacağın % 20 sine tekabul eden icra inkar tazminatının davalıdan tahsiliyle davacıya verilmesine,
2-Başlangıçta peşin olarak alınan 14.236,32 TL harcın ile icra takibi peşin harcı 5.893,74 TL’nin, alınması gerekli olan 80.520,24 TL harçtan mahsubu ile bakiye 60.390,18 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Arabuluculuk aşamasında ———- tarafından ödenen arabulucu ücreti 1.560,00 TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacının yargılama sırasında yapmış olduğu başvuru harcı 80,70 TL, peşin harç 14.236,32 TL, posta ve tebligat gideri 440,00 TL, bilirkişi ücreti 2.500,00 TL olmak üzere toplam 17.257,02 TL yargılama masrafının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı taraf yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca 159.662,22 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
6-Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi uyarınca artan gider avansının davacı tarafa iadesine,
Dair, taraf vekilleri yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren İKİ HAFTA içerisinde dilekçe ile başvurulacak İSTİNAF yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.18/10/2023