Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/582 E. 2022/851 K. 07.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/582
KARAR NO : 2022/851

DAVA : 3. Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 08/08/2022
KARAR TARİHİ : 07/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan 3. Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili ———— tevzi tarihli dava dilekçesinde özetle; ——— —-sayılı dosyasından davacı-borçlu müvekkile icra takibi yapıldığını, müvekkilinin adresine öncelikle 89/1 haciz ihbarnamesi daha sonra 89/2 haciz ihbarnamesi en son ise 89/3 haciz ihbarnamesi gönderildiğini, tebliğ mazbatasından bile neden tebliğ edilemediği anlaşılamayan 89/3 ihbarnamesini içeren tebligat Tebligat Kanunu’na aykırı bir şekilde muhtara bırakılarak takibin kesinleştirildiğini, müvekkilin banka hesaplarına 89/1 haciz ihbarnamesi gönderilmiş ve ——- ——haciz koyulduğunu, —— tarihinde müvekkil şirket hesabından işlem yapacağı vakit, —— hesaplarının hacizli olduğunu gördüğünü, müvekkil şirket re’sen icra dosyasını sorgulamış ve ———- sayılı dosyasında borçlu olduğunu gördüğünü, icra müdürlüğünden dosya ayrıntıları öğrenilerek müvekkilin borçlu olduğu icra müdürlüğü dosyasına——– tarihinde itiraz dilekçesi sunulduğunu, takip dosyasından müvekkilihe gönderilen 89/3 ihbarnamesinin Tebligat Kanunu ve Tebligat Kanunu’nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğe göre usulsüz olduğu açıkça ortada olması nedeniyle 89/3 ihbarnamesini—– sayılması gerektiğini, tüzel kişilere yapılacak tebligatlarda usul bakımından esas alınması gereken prosedürler Tebligat Kanunu 12. Ve 13. Maddeleri ile Tebligat Kanunu’nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 21. Maddesinde detaylıca belirtildiğini, —- kararlarında da belirtildiğini, müvekkilin tüzel kişilik olması dolayısıyla adreste bulunmaması halinde tebligatın bila dönmesi, daha sonra ise talep edilmesi durumunda Tebligat Kanunu 35’e göre tebligat yapılması gerekmekteyken usule ve yasaya aykırı olarak Tebligat Kanunu 21’e göre muhtara tebligat yapıldığını, Tebligat Kanunu 21’e göre yapılan tebligatta —— kararları ve Kanun maddeleri uyarınca açıkça yasaya ve usule aykırı olduğunu, aykırıdır. Bu nedenle yasaya ve usule aykırı tebligatın iptali ve 89/3 ihbarnamesini öğrenme tarihi ——-kabul edilmesi gerektiğini, İcra İflas Kanunu 89/3. Maddesi uyarınca müvekkil şirketin takip borçlusuna herhangi bir borcu bulunmadığına ilişkin menfi tespit davası açma zorunluluğunun doğduğunu, davalı şahıs dava dışı takip borçlusuna karşı kambiyo senedine dayanan icra takibi başlattığını, dosyanın borçlusundan alacağını tahsil edemeyen davalı bu sefer dava dışı takip borçlusu şirketin yetkilileri ve aile fertlerine kötü niyetli olarak 89/1 haciz ihbarnameleri gönderdiğini, müvekkil şirket ile dava dışı dosya borçlusu arasında herhangi bir alacak verecek ve ticari ilişkisi bulunmadığını, durumun müvekkil şirketin ticari defterleri incelendiğinde açık bir şekilde ortaya çıkacağını, davalının, müvekkil şirketin yetkilisinin dava dışı dosya borçlusu şirket yetkilileriyle akraba olduğunu bildiği için kötü niyetli olarak haciz ihbarnamelerini gönderdiğini, yapılacak araştırma ve inceleme sonucunda müvekkil şirketin ne davalı ile ne de dava dışı dosya borçlusu ile ticari ilişkisinin olmadığı ortaya çıkacağını, belirterek resen nazara alınacak hukuki ve fiili sebepler muvacehesinde; öncelikle telafisi imkansız zararlar oluşmaması için İİK 89/3 maddesi uyarınca teminatsız olarak mahkeme aksi kanaate ise mümkün olmadığı takdirde dava sonuna kadar teminat karşılığında icra veznesine yatırılan paranın davalıya ödenmemesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesine, davanın kabulüne,—— dosyasından müvekkil şirkete gönderilen 89/3 haciz ihbarnamesinin tebliğ işleminin usulsüzlüğüne ve bu ihbarnamenin tebliğ tarihinin öğrenildiği tarih olan —— tarihi olarak düzeltilmesine, İİK 89/3. madde uyarınca takip konusu yapılan tutardan dolayı müvekkilimin borçlu olmadığının tespitine, mahkeme tebligatın usulsüzlüğü konusunda aksi kanaatte ise İİK 72. Madde uyarınca takip konusu yapılan tutardan dolayı müvekkilimin borçlu olmadığının tespitine, davanın İİK 72.maddesine göre görülmesi durumunda davalının haksız ve kötüniyetli olduğundan müvekkil lehine %20 tazminatın tahsiline karar verilmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili ——-havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; müvekkiline yapılan tensip zaptı ve dava dilekçesinin 7201 Sayılı Tebligat Kanunu ve Tebligat Kanunu’nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğe göre usulsüz olduğunu, tebliğ tarihinin dosyaya vekalet sundukları tarih olan —– tarihi olarak tespiti ile düzeltilmesi gerektiğini, kendilerince ——kambiyo senetlerine özgü takip yolu ile borçlu —— aleyhine icra takibi başlatıldığını, takibin itiraz edilmeksizin kesinleştiğini, ——. ile dosya dışı —–. firmaları yetkilileri olan ———— iki firma yönünden borçlulardan mal kaçırmak amacıyla ev hanımı olan ve hayatı boyunca —— ticari faaliyeti olmayan————— isimli —-içinin boşaltılarak kurulduğu bilgisinin haricen öğrenilmesi üzerine alacaklı müvekkilin alacaklarının tahsili——– tarafımızca alacak haczi yapılmak üzere 89/1-89/2-89/3 haciz ihbarnameleri gönderildiğini, açılan davanın usul ve yasaya aykırı olduğunu, reddi gerektiğini, davacı tarafça 89/1-89/2-89/3 haciz ihbarnamelerinin usule aykırı olarak tebliğ edildiği belirtilmiş ise de, bu iddianın gerçeği yansıtmadığı icra takip dosyasındaki ———- olduğunu, tebliğ mazbatasından da anlaşılacağı üzere——olan ——– tarihlerinde gönderilen 89/1 haciz ihbarnamesini içerir tebligatın “muhatap adreste tanınmıyor” ibaresi ile iade gelmesi üzerine icra dairesince Tebligat Kanununun 35. Maddesine göre 89/1. Haciz ihbarnamesi usulüne uygun olarak tebliğ edildiğini, yine 89/2. Haciz —————- adresine —— tarihinde gönderilmiş, 89/2 haciz ihbarnamesini içerir tebligatın “—– ibaresi ile iade gelmesi üzerine icra icra dairesince 89/2. Haciz ihbarnamesi Tebligat Kanununun 35. Maddesine göre usulüne uygun olarak davalı firmaya tebliğ edildiğini, davalı firmanın 89/1-2. Haciz ihbarnamelerine itiraz etmemesi üzerine icra dairesince davalı———— edilen ——— adresi olan————- 89/3. Haciz ihbarnamesi gönderildiğini, bu sefer tebligat evrakının alınmasından imtina edilmesi üzerine tebliğ ————- imzası alınmak suretiyle 89/3. Haciz ihbarnamesi Tebligat Kanunu’nun 21. Maddesine göre davalı firmaya tebliğ edildiğini, tüm tebligatların usulüne uygun olarak yapıldığını, davalı firma kötü niyetli olarak huzurdaki şikayeti yaptığını,———— kararlarının da bu yönde olduğunu, Borçlu ————- müvekkili arasında yapılan ticaret kapsamında her iki borçlu firmanın borçlarına karşılık olmak ——————-adına tanzim ve imza ettikleri bonoyu müvekkiline verdiğini, firmaların müvekkil ve diğer bir çok alacaklının alacaklarını boşa çıkarmak ve mal kaçırmak amacıyla ev hanımı olan ——- ——– ————- sayılı dosyasının duruşma ———- tutanak çözümleri ——- görüleceği üzere ————– şirketi kendisinin hacizleri olduğu ve şirket açamadığı için annesinin üzerine kurduğunu itiraf ettiğini, tarafların, sürecin en başından itibaren mal kaçırmak kastı ile hareket ettiğini, davalı firma yetkilisi olarak ——– gösterilmiş ise de, firmanın tüm iş ve işlemlerini—— firma yetkilileri olan ———tarafından yürütüldüğünü, davalı firma yetkilisi olan ————, eşi, çocukları ve akrabaları ile birlikte ———- bir şekilde piyasaya borçlandıkları firmaların içini boşaltarak alacaklıları dolandırdıkları iddiasıyla tarafımızca ——- nezdinde——–” suçlarından şikayette bulunulduğunu,—daval—— hareket eden ————–hakkında ————–açılmış olup, iş bu soruşturmalar —————— numaralı soruşturma dosyaları üzerinden devam ettiğini, davacı tarafın hukuka aykırı ve gerçek dışı beyanlar ile mahkemeyi yanıltmaya çalıştığını, yıllardır alacağını tahsil edemeyen, ekonomide yaşanan güncel sıkıntılar nedeniyle paranın değer kaybetmesi nedeniyle müvekkil alacağını tahsil edemediği her an ağır ve mutlak zarara uğradığını, davalı firmanın asıl borçlu firmanın devamı mahiyetinde olması, davalı —– ——- yetkililerinin anlaşmalı bir şekilde alacaklılardan mal kaçırmaları nedeniyle müvekkilimiz yönünden telafisi imkansız zararlar doğduğunu, müvekkilin daha fazla mağdur edilmemesi ve davalının kötü niyetinin korunmaması amacıyla huzurda açılan davanın mahkemece reddedilmesi gerektiğini,——- müvekkillerinin borçlusu olan —–niteliğinde olduğunu belirterek haksız davanın esastan reddine, davacının haksız ve kötü niyetli olması nedeniyle %20′ den aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava, İcra İflas Kanunu 89/3. maddesi hükmüne dayalı olarak açılan menfi tespit istemine ilişkindir.
Mahkeme dava şartlarının bulunup bulunmadığını davanın her aşamasında resen araştırır. Dava şartının bulunmaması halinde dosya üzerinden karar verilmesi mümkündür. (HMK 115/1ve 2.maddesi)
Görev mahkemeye ilişkin olumlu dava şartıdır. (HMK 114/I-c maddesi)
Mahkemelerin görevi, ancak kanunla düzenlenir. Göreve ilişkin kurallar, kamu düzenindendir.(HMK 1 maddesi)
Mahkeme dava şartlarının bulunup bulunmadığını davanın her aşamasında resen araştırılır. (HMK 115 mad.)
Ticari davalar TTK. 4. maddesinde mutlak ve nispi ticari dava olarak düzenlenmiştir. Uyuşmazlığın Türk Ticaret Kamumda düzenlenen bir hususa ilişkin olması veya davanın ticaret mahkemesinde görüleceğine dair açık bir yasal düzenlemenin bulunması halinde mutlak ticari dava, her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan uyuşmazlıklarda ise nispi ticari dava söz konusu olup mahkememizin görev alanı içinde kalacaktır.
TTK nun 5. maddesine göre; Asliye ticaret mahkemeleri tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işleri ile özel kanunlardan doğan özel hükümler uyarınca ticaret mahkemesinde görülecek diğer dava ve işlere bakmakla görevlidir.
26.06.2012 tarihli 6335 sayılı Yasanın 2.maddesiyle değiştirilen TTK.5.maddesinin 3.fıkrası uyarınca, Ticaret Mahkemesi ile Asliye Hukuk Mahkemesi ve diğer mahkemeler arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin usul hükümleri uygulanır.
——üzerinden alınan kayda göre; davalının——– ———-numarası ile ———– kaydının bulunduğu, tacir olmadığı anlaşılmıştır.
Somut uyuşmazlık;——–Esas sayılı dosyasında davacıya İİK 89/3 maddesi uyarınca gönderilen haciz ihbarnamelerinden dolayı borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir. Taraflar arasında doğrudan bir ticari ilişki bulunmamaktadır. Uyuşmazlık takip hukukundan kaynaklanmakta olup görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesidir. Yukarıda izah edilen ticari davalardan hiçbir kategoriye girmediği gibi davalının da tacir olmaması nedeni ile nisbi ticari dava niteliği de bulunmadığından eldeki davada eldeki davada mahkememiz görevli olmayıp Asliye Hukuk Mahkemesi görevli olduğundan HMK.nun 114/1-c ve HMK.nun 20. maddeleri uyarınca görev dava şartı yokluğundan usulden reddi ile mahkememizin görevsizliğine ——– ve benzeri kararlar doğrultusunda) dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1.Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, bu nedenle 6100 sayılı HMK’nın 115/2. Maddesi uyarınca dava şartı noksanlığından davanın usulden REDDİNE,
2-Taraflardan birinin, karar süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Mahkememize başvurarak, dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmesi halinde dosyanın görevli—- Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine,
3-Yasal süre içinde Mahkememize başvurarak, dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesi talep edilmediği takdirde, Mahkememize davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin iş bu kararın tefhim/tebliği ile İHTARINA,
4-Dava dosyasının talep üzerine gönderilmesi halinde yargılama giderlerine görevli mahkemece hükmedilmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı diğerlerinin yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.