Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/580 E. 2022/710 K. 26.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2022/580
KARAR NO:2022/710

DAVA:Ticari Şirket (Bilgi Alma Ve İnceleme Hakkı İhlali)
DAVA TARİHİ:05/08/2022
KARAR TARİHİ:26/10/2022
Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Bilgi Alma Ve İnceleme Hakkı İhlali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili —tevzi tarihli dava dilekçesinde özetle; davalı — sermayeli olan şirkette payların — adet hisseye bölünerek ve her pay — değerinde olmak üzere; —-Olağan Gen.Kur.Toplantı öncesi-sonrası ve toplantı sırasında birden çok hususta hak ve menfaatlerinin ihlali, özellikle tablolar, raporlar, mizanların ve ilgili fatura ve bir takım bilgilerin kendisiyle paylaşılmaması,ya da paylaşılan belgelerde yapılan hukuka aykırı düzenlemeler veya noksanlar sebebiyle TTK.Md. 437/2 kapsamında; “verilecek bilgiler, hesap verme ve dürüstlük ilkeleri bakımından özenli ve gerçeğe uygun olmalıdır. Paysahiplerinden herhangi birine bu sıfatı dolayısı ile genel kurul dışında bir konuda bilgi verilmişse, diğer bir paysahibinin istemde bulunması üzerine, aynı bilgi gündemde olmasa da aynı kapsam ve ayrıntıda verilir. Bu halde yönetim kurulu bu maddenin 3.fıkrasına dayanamaz.” şeklindeki hükümlerine aykırılıktan bilgi alma ve inceleme haklarının ihlali iddialarımızın son hali tesbit ile, huzurdaki davanın açıldığını, huzurda açılan iş bu dava, müvekkilin sahip olduğu temel, bireysel ve vazgeçilmeyecek haklardan olan bilgi alma ve inceleme hakkının ihlaline olduğunu, özellikle şirketin—- gibi büyük oranda payının iki eşit ortak tarafından paylaşıldığı, her iki ana ortağın da yönetim dışında bulunduğu anonim ortaklıklarda çoğunluk pay sahiplerinin yönetimi emanet ettikleri küçük pay sahibi (—-paya sahip) yöneticilerden ortaklığın gidişatı ve ilave olarak hâlihazırdaki durumu hakkında bilgi edinmesi gerektiğini, —-Tarihinde yapılan — Toplantısı’nda müvekkil tarafından sorular yöneltilmiş ve konular ile ilgili bilgi verilmesi istendiğini, davalı şirketin—. Genel Kurul tutanağından da görüleceği üzere, genel kurulda sorulan soruların kapsamlı ve içeriklerinin geniş olması ve cevaplanması için çalışma yapılması gerekçesiyle cevaplarının genel kurul tarihinden —- gün içerisinde cevaplandırılması konusu oybirliğiyle kabul edildiğini, toplantının, kendilerince yapılan talep ile, TTK.Md.420 kapsamında ertelenmesi üzerine; davalı şirket tarafından verilen cevaplara dair bir değerlendirme yapılarak, ihlalin kapsamının —-.toplantıda değişebileceği ve henüz müzakere edilmeyen—-ile olan ilgisi nedeni ile de durum davalı şirkete bir ihtarname ile bildirildiğini, toplantıda yazılı olarak sunulduğunu, maddeler, kendilerince tek tek okunarak yeni ve yeterli cevaplar varsa istendiğini, davalının cevaplara ekleyeceği bir husus olmadığını belirttiğini, —toplantıda; — tarafından, ilk toplantıda kendisini ilgilendiren sorulara verilmeyen cevaplarını, toplantıda “sözleşmesinin sona ermesi-yerine yeni bir —-atanması” ile ilgili müzakereler sırasında, elden ve —-bir yazılı cevap belgesi ile sunduğunun görüldüğünü, kaçamak cevaplarla konu geçiştirilmeye çalışılmış, ayrıca devreye —- alınarak zaten bu kurumun gerekli periyodik denetimleri yaptığını ve usule aykırı bir durum tespit edilirse de yaptırımlar uygulandığı belirtildiğini,“denetim firması ziyaret edilip, tüm dosyalar incelenmiş ve denetime engel bir bulguya rastlanmamıştır.” açıklaması ile de bizim sorumuza cevap verilmiş sayıldığını, bunu kabul etmediklerini, bağımsız denetim firması, —-düzenlemeleri kapsamında faaliyetini denetlediği yıl ile ilgili soruların cevaplarını vermek zorunda olduğunu, sordukları sorunun—şirketin —- yılı faaliyetinin denetimi ile ilgilidir ve bu denetim kapsamında tablolarda— yıldan bu tarafa hareketsiz bir şekilde yer alan —- tutarındaki şirket alacağı, her ne hikmetse —- yıllarında kapatılmamış ve mali tablolarda aynen yer almış ve —- yılı denetiminde kapatıldığını, bu kapatma işleminin önceki yıllarda yapılmadığını, —.Yılında yapıldığını, denetim firmalarının bu sorulara geçmiş yıllarda da makul ve yeterli cevap vermediğini, eşit ortağın aynı zamanda tüm süreç içinde bir kez bile Genel Kuruldan kendisi veya temsilcisi aracılığı ile herhangi bir bilgi veya belge talep etmediğini, bu ya da başka konulara ilişkin bir — önerisine, kurul üyeleri ve kurul dışı binde paylı üye ile ihtilaflı şekilde red-kabul oyu verdiğinin görülmediğini, kendi kurduğu veya kontrol ettiği “ilişkili Şirket-ilişkili Kişi Kapsamında, iddiaları dair bilgilerin buna dahil olmadığını, taleplerinin bu kapsamda incelenmesi, hakkaniyet bakımından yerinde olacağını belirterek davamızın kabulü ile TTK 437/5’in özüne uygun olarak müşavirleri eşliğinde, “dosyada değindiğimiz ve Genel Kurul Tutanaklarına yazılı sunarak, —Toplantıda son şeklini vererek yaptığımız değerlendirme ile tutanağa eklettiğimiz alanlarda değinilen hususlarla sınırlı” ve hukuka aykırı olarak müvekkil’e verilmeyen bilgilerin araştırılmasına, davalı şirket hakkında; kanunun izin vermesi ile bilmemiz ve talebimiz halinde Müvekkil’e verilmesine izin verilmesi gerektiği halde, Yönetim Kurulu tarafından ve Genel Kurul öncesi-sonrası ve Toplantı esnasında hiç cevap alamadığımız veya tatmin edici olmayan, baştan savma cevaplarla geçiştirilen, bir kısmı ise sormadığımız sorulara cevap vermeye çalışılarak esasın makyajlanarak gizlenmesi amacını taşıdığı kuşkuları oluşturan;”Mahkeme eliyle delil toplama amacı asla taşımayan, tamamen ‘Bilgi Alma’ amacına yönelik” yetki ile takdir edeceği koşullar dahilinde(zaman ve müşavirler kullanma olanağı vb.) tanınan” bir genişlikte inceleme yapabilmemizin kendilerine verilmesini, yargılama gideri ve vekâlet ücretinin davalı şirkete yüklenmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili—- tarihli cevap dilekçesinde özetle; talep ile dilekçe içeriğinde birbirinden çok farklı iddia ve taleplerde bulunulduğunu, davacı tarafın dilekçesinde belirtmiş olduğu hususların belirginleşmesi, taleplerinin belirginleşmesi, farklı konular ile ilgili taleplerinin tefrik edilmesi halinde her bir işlem yönünden usul ve esasa ilişkin cevap ve itiraz haklarımızı saklı tuttuklarını, davacı taraf her ne kadar bilgi alma ve inceleme hakkı talebine ilişkin dava ikame etmiş olduğunu bildirmiş ise de hangi bilgi ve belgelerin kendisine verilmediğini, hangi yönde inceleme talep ettiğini bildirmemiş ve dava konusuz olarak ikame edildiğini, davanın usulden reddi gerektiğini, talep ile içerik birbirinden farklı olup, ayrıca talepler belirgin nitelikte olmadığını, davacı tarafça talepte bulunulan bütün bilgi ve belgeler verilmiş olmasına rağmen davanın ikame edildiğini, davacının dava açmakta hukuki bir yararının olmadığını, süreç yönünden yapılacak işbu inceleme sonucunda davanın usulden reddedilmesi gerektiğini, davacının 437 .maddeye istinaden açtığı bu dava hukuksuz olduğunu, 6102 sayılı yasanın 5. Fıkrası “Bilgi alma veya inceleme istemleri cevapsız bırakılan, haksız olarak reddedilen, pay sahibi, reddi izleyen—- gün içinde, diğer hâllerde de makul bir süre sonra şirketin merkezinin bulunduğu asliye ticaret mahkemesine başvurabilir. Başvuru basit yargılama usulüne göre incelenir. Mahkeme kararı, bilginin genel kurul dışında verilmesi talimatını ve bunun şeklini de içerebilir. Mahkeme kararı kesindir.” şeklindeki düzenlemeden dava açma şartlarını belirlenerek sayıldığını, bunların Bilgi alma veya inceleme istemleri cevapsız bırakılan, haksız olarak reddedilen, ertelenen ve bu fıkra anlamında bilgi alamayan ancak bu davayı ikame edebileceğini, davacının tüm taleplerinin cevaplandığını, red edilmemiş ve ertelenmediğini, dava açma şartlarının gerçekleşmediğini, esasa ilişkin olarak hiçbir kanıt ve delili olmayan tamamen varsayımlar ve olasılıklara dayalı iddialarla doldurulmuş nitelikte olup, yasal dayanağı ve ispatı olmayan haksız ithamlara yönelik davanın reddini talep ettiklerini, davacının davasına dayanak göstererek ihlal edildiğini iddia ettiği TTK.nun 437. Maddesinin fıkralardaki eylemlerin davacının ihlal edildiğinin iddiasının aksine şirketimiz tarafından yasada belirtilen zaman ve usulde yerine getirildiğini,— Olağan Genel Kurulumuz ilk toplantısı—- tarihinde yapılarak bununla ilgili yasa —- gün demesine rağmen ortakları inceleme ve bilgi alma hakkını daha fazla tutma düşüncesiyle—-gün önceden —tarihinde —- tarihli — olan —- ilan edildiğini, Genel Kurul çağrı mektupları ortakların adreslerine —- tarihinde—iadeli taahhütlü olarak gönderildiğini, Faaliyet Raporu, Finansal raporlar, Bağımsız denetim raporu, Bilanço Gelir Tablosu ile yasa maddesinde yazmayan davalı müvekkil şirketin yönetim kurulunun benimsediği yönetimde şeffaflık anlayışı çerçevesinde —- tarihinde elden teslim edildiğini, davacıya incelemesi için ilanların ve Posta ile yapıları çağrıdan başka elden teslim edilen raporlar davacı tarafından genel kurul tarihine kadar incelenip tarafımızdan yazılı ve/veya sözlü olarak herhangi bir bilgi ve belge talep edilmediğini, davacının—- tarihinde yapılan genel kurul ilk toplantı öncesi kendisine tüm raporlar teslim edilmesine rağmen herhangi bilgi ve belge talep etmemişken genel kurul gündeminin “—- Yılı faaliyetleri hakkında Yönetim Kurulu Faaliyet Raporunun okunması müzakeresi ve onaylanması” başlıklı 3. Maddesinde Yönetim kurulundan inceleme ve bilgi alma kapsamında genel kurul tutanağına düşünce ve taleplerini içeren birçok husus yazdırdığını,—- tarihli genel kurul gündeminin “Faaliyet raporlarının okunması ve müzakeresi “ başlıklı 4. Maddesinde Davacı tarafın talebi üzerine Genel Kurul Toplantısı TTK. nun 420. Gereği ertelendiğini, davacının ertelenen Genel kurulun yapılacağı —-tarihinden önce Genel Kurul tutanaklarına geçen sorular ve ek olarak sunduğu soruların tamamına genel kurul esnasında yarılan mutabakat ve yazılı onay çerçevesinde yasal süresi içerisinde—-tarihinde yazılı olarak —-ortamında gerekli bilgi ve cevapların verildiğini, ertelenen genel kurulumuz —-tarihinde yapıldığını, davacının sorduğu tüm sorulara TTK nun 437 maddesinin ikinci fıkrasında ifadesini bulan hesap verme ve dürüstlük ilkeleri bakımından özenli ve gerçeğe uygun olarak bilgiler yazılı olarak verildiğini, davacının sorduğu sorulara ait bilgi verilmediği gerekçe göstererek bilgi alma ve inceleme hakkının ihlal edildiği iddiası tamamen gerçek dışı olduğunu, davacı tarafın uzmanlar eşliğinde araştırma yapmasına yönelik talebinin Türk Ticaret Kanunu 437. Maddesinin hem lafzına hem de amacına uygun olmadığını, davacı tarafından sorulan sorulara zaten cevap verilmiş okluğu açıkça belirtilmiş ve ilgili cevapların kendilerini tatmin etmediği gibi soyut bir iddia ile şirkette inceleme yapılmasını talep ettiklerinin açık olduğunu, davacının taleplerini somutlaştırması ve hangi bilgilerin verilmediği, hangi inceleme hakkından bahsedildiği belirlenmesi yasal bir zorunluluk olduğunu, talepler netleştirildiğinde ayrıca beyanda bulunma hakkımızı saklı tuttuklarını, davacı yasanın kendisine tanıdığı bilgi alma ve inceleme hakkını TTK.nun yönetimin kurulunun görevleri başlıklı 374 maddesi ile devredilemez görev ve yetkiler maddesi başlıklı 375 maddesinde yazılı yetkilere müdahale kapsamında olan bilgileri talep ettiğini, yönetim kurulunun bu maddeler kapsamında bir yıllık faaliyetleri süresince yaptıklarının sonucunu genel kurula sunduğu faaliyet raporunda açıklandığını, bilgilerin doğruluğunu,— kapsamında Yeminli — denetlenmekte, denetleme sonucunda hazırlanan raporlarla teyit edildiğini, faaliyet raporu ile birlikte diğer raporlar bilgi alma ve inceleme başlıklı 437. maddesinin 1. fıkrasındaki hükmü gereği genel kurul öncesi TTK nun hesap verme ve dürüstlük ilkeleri çerçevesinde şeffaf bir şekilde tüm ortaklara eşit bir şekilde davacının dahil ve diğer ortakların incelemesine sunulduğunu, davacının dışında tüm ortaklar bu bilgilerin kendileri için yeterli görmekte nedense davacı bir türlü bu bilgilerden tatmin olduğunu, sürekli yönetim kurulunun görev yetkisine müdahale olan taleplerde bulunduğunu, davacıya istediği belgelerin bugüne kadar verildiğini, buna ilişkin taleplerine karşılık verilen belgeler tutanak mukabilinde kendisine teslim edildiğini, yönetim kurulunun ve kendisine bırakılan alanda yönetim, kanun ve esas sözleşme uyarınca genel kurulun yetkisinde bırakılmış bulunanlar dışında, şirketin işletme konusunun gerçekleştirilmesi için gerekli olan her çeşit iş ve işlemler hakkında karar almaya yetkili olduğunu, davacının yetkisi olmaması rağmen kendisini yönetim kurulu üyesi ve denetçi yerine koyarak genel kurul dışında sürekli davalı şirketten bilgi ve belge istediğini, bütün bu hususlara rağmen, davalı şirket yöneticileri ve denetçileri 6102 sayılı TTK nun 437 maddesi çerçevesinde davacının vermediğini söylediği bilgi ve belgeleri her zaman kendisine verdiğini, davacının hiç bir hukuki dayanağı olmayan tamamen husumete da yalı açmış olduğu bu davanın konusu olan bilgi alma ve inceleme hakkının kullanmadığı iddiasını; davacının — tarihli genel kurul tutanağının — sayfasında yazdırdığı ifadesi ile “ek-i olarak genel kurul tutanağına eklenmek üzere sunmuş olduğumuz değerlendirmeler pay sahibinin bilgi alma ve inceleme yapılan müzakereler ve haklarının kullandığını tescil etmek içindir” görüldüğü gibi davacı bu yazılı ifadesiyle bilgi alma hakkını kullandığını itiraf ettiğini, davacı bu ifadesi ile dava konusu olan bilgi alma ve inceleme hakkını kullandığını yazılı olarak ikrar ettiğini belirterek öncelikle taleplerin belirginleştirilmesi ve sınırlarının belirlenmesi hususunda davacı tarafa süre verilerek davalı müvekkil şirketten talep edilen bilgi ve belgelerin somutlaştırılmasının istenmesi ve mahkemece verilecek süre içerisinde bu hususun davacı tarafça yapılmaması halinde usul yönünden yapılacak inceleme ile davanın usulden reddini, davanın esasına girilmesi halinde ise, dava dilekçesinde açıkça davacının bütün soruların cevaplarının davalı müvekkil şirketçe verilmiş olduğu davacı tarafça ikrar edilmiş olmakla, hiçbir yasal dayanağı olmayan, somut hiçbir veriye dayanmayan, davacının tamamen komplo teorilerinin ve gerçek dışı haksız ithamlarından ibaret bulunan iddia ve taleplerinin reddi ile; davacı vekilince verilen, dava dilekçesi incelendiğinde bir bütün olarak davacının esasen bilgi alma hakkının dışına çıktığı, davalı müvekkil şirketi mahkeme kanalı ile denetimini sağlamaya çalıştığı açıkça görüleceğinden ve oysa ki Türk Ticaret Kanunu 437. Maddesi kapsamında Bilgi Alma ve İnceleme hakkı kapsamında ki incelemenin, müvekkil şirketçe sunulacak kayıtlar üzerinde incelemeyi yapmayı kapsadığı, davacı tarafın uzmanlar eşliğinde araştırma yapmasına yönelik talebinin Türk Ticaret Kanunu 437. maddesinin hem Iafzına hem de amacına uygun olmadığının açık olması sebebiyle bu hususun nazarı itibar alınmayarak davanım reddi yönünde karar verilmesini, bütün yargılama harç ve giderlerinin ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava hukuki niteliği itibariyle TTK.nun 437. madde hükmü gereğince bilgi ve alma ve inceleme hakkı tanınması istemine ilişkindir.Bilgi alma veya inceleme istemeleri devamsız bırakılan, haksız olarak reddedilen, ertelenen ve bu fıkra anlamında bilgi alamayan pay sahibi, reddi izleyen — gün içinde, diğer hallerde de makul bir süre sonra şirketin merkezinin bulunduğu Asliye Ticaret Mahkemesine başvurarak bilgi alma ve inceleme hakkının tanınmasını isteyebilir.Bilgi alma ve inceleme hakkı genel başlığını TTK ‘nun 437.madde hükümlerinde bilgi alma ve inceleme hakkı birlikte düzenlenmiştir.İnceleme hakkı aktif bilgi alma hakkını tamamlayan ve teyit eden nitelikte bir hak olduğu, TTK 437/1’de düzenlenen pasif bilgi alma hakkı finansal tabloların konsolide finansal tablolarını, yıllık raporun ve kar dağıtımlarının pay sahiplerinin incelenmelerine hazır tutulmaları anlamındadır.Pay sahibinin haklarını bilinçli bir biçimde kullanabilmesi ve genel kurulda iradesini doğru verilerle kullanabilmesi amacına hizmet eden bilgi alma hakkının konusunun, yönetim ve denetim faaliyetleri içinde değerledirilebilecek bir işler ve işlemler oluşturur.
Bu çerçevede bilgi alma hakkı şirketin ekonomik ve mali durumunun egemenlik ilişkilerinin ve çoğunluğu oluşturan ve şirkete hakim olan pay sahiplerinin elde ettiği menfaatlerin tam olarak anlaşılması ve bu yolla hakların bilinçli olarak kullanabilmesi amaçlarına hizmet eder, pay sahiplerinin şirketin faaliyetleri ve içinde bulunduğu finansal ve ekonomik durumdan haberdar olma ihtiyaçları ve yönetimin karar ve işlemleri ile şirket hesaplarının denetlenmesine ilişkin bu hususlar ve faaliyet raporunun kapsamına giren mevcut ve geleceğe ilişkin personel politikası, yapısal değişiklikler ve organizasyon değişikliklerine ilişkin işletme stratejisi, araştırma ve geliştirme kolları bilgi alma hakkının kapsamında kabul edilir.
Bilgi alma ve şirket defter ve muhaberatının incelenmesi talebi gündeme bağlılık prensibinin istisnasını oluşturur. Bilgi alma ve inceleme hakkı gündemde yer almasa bile genel kurulda da ileri sürülebilir.Bilgi alma hakkı, bu hakkın kullanıldığı genel kurul toplantısının gündemindeki konular dahil sınırlı olmadığı gibi yönetim kurulu şirket işleri hakkında bilgi verip ve bilgi alma gündem ile sınırlı değildir,Bilgi alma hakkı, bireysel, bağımsız, vazgeçilemez ve devredilemez müktesep bir haktır,Bilgi verilmesi, sadece istenilen bilgi verildiği taktirde şirket sırlarının açıklanacağı veya korunması gereken diğer şirket menfaatlerinin tehlikeye girebileceği gerekçesi ile reddedilebilir, maddenin gerekçesine göre şirket sırlarının ve korunması gereken şirket menfaatlerinin bilgi vermenin sırını oluşturduğu üçüncü fıkrada açıkça belirtilmiştir, bu sınır hem bilgi almayı hem de inceleme hakkını kapsar, çünkü genel kurulda sadece sağ duyulu ve iyi niyetli pay sahipleri katılmamakta, bu kurullar rakiplerce de izlenebilmektedir, incelemeyi yapan pay sahiplerinin gerçek amacı çok çeşitli olabilir bu amaçların bir kısmı bilgi alma hakkının amacı ile bağdaşmayabilir, ters düşebilir, eşit ilke uyarınca her pay sahibine bu hak tanındığı için söz konusu hakka sınır konulması menfaatler dengesi gereğidir, şirket sırrında şirketin bilmediği öğrenmemesi gereken şirketin zararına uygulanabileceği elde etmek için çalıştığı peşinde olabileceği, bilgi ölçüsü kabul edilebilir, rakiplerin ulaşabileceği çeşitli kaynaklar aracılığıyla elde edebileceği verileri ve bilgileri kullanarak yorumlama, değerleme ile çıkarabileceği bilgiler sır olamaz, şirket menfaatlerin zarara uğraması şirket işletmesinin bağlı şirketlerinin müşteriler çevresinin dağıtım kanallarının ve ilişkilerinin kayba uğraması veya bu nitelikte pekte uzak olmayan bir tehlikenin varlığı demektir, zarar ile sadece ve mal varlığı zararı kastedilmemiştir, Bu düzenleme bilgi alma hakkının sınırını da belirlemiştir, buna göre şirket yöneticileri ve deneticiler pay sahiplerinden bilgi alma hakkını kullanırken istediği bilgileri vermekten ancak şirket sırrı ve sormaya değer şirket menfaatlerinin kriterlerine uygun bir gerekçe ile kaçınabilirler, yönetim kurulu, hiç bir gerekçe göstermeden soyut ifadelerle istenen bilgileri şirket sırına girdiğini ileri sürerek bilgi vermeyi reddedemez, işletme sırrı kalkanının ancak haklı gerekçelerin varlığında kullanabilmesi gerekir,
İnceleme hakkının konusunun şirketin ticari defterleri ile muhaberatı oluşturur, hükümde yer verilen ticari defter ve muhaberat kavramının geniş anlaşılması ve yorumlanması gerekir,Yatırım kararları ile bu kararlara ilişkin bilgi ve belgeler ile ancak ve ancak sadece —– yılı ile sınırlı olarak davacının inceleme ve bilgi alma hakkının kullanılmasına izin verilmesine sonucuna varılmış ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1.Davanın KISMEN KABULÜ ile; davalı şirketin —yılına ait
Yönetim Kurulu Faaliyet Raporlarının,Bağımsız Denetim Raporlarının,Finansal Tablolar, Konsolide Finansal Tablolar, Yönetim Kurulunun yıllık faaliyet raporları, denetleme raporları ve yönetim kurulunun kar dağıtım önerileri, genel kurulun kar dağıtım kararları ve dayanağı bilgi ve belgelerin, yatırım kararları ve bu karara ilişkin bilgi ve belgelerin incelenmesi ile sınırlı olarak davacının inceleme bilgi hakkı alma hakkının kullanmasına İZİN VERİLMESİNE
2-Fazla istemin reddine
3-1 nolu hüküm fıkrasında verilen inceleme ve bilgi alma hakkına ilişkin iznin —aracılığı ile ve kararın davacı tarafa tebliğinden itibaren — günlük süre içerisinde yapılmak suretiyle sınırlandırılmasına,
4-Alınması gereken harç peşin alındığından başkaca alınmasına yer olmadığına,
5-Davacı tarafça yargılama sırasında yapılan — başvuru harcı, —tebligat ve müzekkere gideri olmak üzere toplam —yargılama masrafının kabul ve red oranına göre —isabet eden — peşin harç — eklenerek sonuç olarak — yargılama masrafının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, reddedilen — kısma isabet eden —yargılama masrafının davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. uyarınca —- maktu avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8.Davalı yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. uyarınca — maktu avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9.Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. Maddesi uyarınca, artan gider avansının davacıya iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzlerine karşı KESİN olarak oybirliği ile karar verildi.