Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/567 E. 2023/423 K. 23.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/567
KARAR NO : 2023/423

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 01/11/2018
KARAR TARİHİ : 23/05/2023

Mahkememizde görülmekte bulunan tazminat davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili Mahkememize sunduğu 01/11/2018 havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; davalı şirkete trafik sigorta poliçesi ile sigortalı olan —– plakalı kamyondan 10/08/2016 tarihinde sürücü —– sevk ve idaresinde —– ilçesi istikametinden —–ilçesi istikametine doğru seyir halinde iken—— mahallesi yol ayrımına geldiğinde kamyonetin kasasında bulunan eşyaların yola düşmesi nedeniyle sürücünün, düşen kasaları yük taşımacılığına yardım amacıyla araçta bulunan davacıların desteğine uzatması esnasında müteveffa —–araçtan düşerek vefat ettiğini, davacıların desteğinin 21/01/2000 doğumlu —-kaza/olay tarihinde 16 yaşında ise de kimi zaman sebze-meyve komisyonculuk halinde, kimi zaman tarla ve bahçe işlerinde çalışarak ailesinin geçimine katlı sağladığını, müteveffanın kamyonette yolcu olarak bulunmaktayken yaşamını yitirdiğini, küçük yaşta ölen çocukların ana ve babalarının varsayımsal desteği olduklarını, destek tazminatının 16 yaşı üzerinden destek tazminatının hesaplanması gerektiğini beyanla, davalı şirkete dava öncesinde yapılan 10/10/2018 tarihli başvuruya karşı davalı şirket tarafından ödeme yapılmadığından kaza/olay tarihinden işletilecek avans faiziyle birlikte (olay tarihindeki limiti aşmamak üzere) davalı şirkete ödetilmesine, yargılama masrafı ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili Mahkememize sunduğu 10/12/2018 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle: kabul anlamına gelmemek kaydıyla müvekkili şirketin sorumluluğunun poliçe limitleri ile sınırlı olup sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve zarar nispetinde olduğunu, dava konusu olayda kazanın aracın arkasındaki kasaların düşmesi üzerine arabayı durdurduğu, boş kasaları topladıkları esnada müteveffanın araçta düşerek kazanın meydana geldiğini, davaya konu kazanın teminat dışı olduğunu, poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder dendiğini, müvekkili şirketin başvuru üzerine inceleme yapılarak red yazısının davacıya iletildiğini, müvekkilinin üzerine düşen sorumluluğu yerine getirdiğini, davanın kabulüne karar verilmesi halinde müteveffanın ölmeden önceki sürekli ve düzenli desteğini maddi olgularla ispat etmesi gerektiğini, yine aktüerya hesaplamasında ölüm tarihi itibariyle müteveffanın yaşı olduğunu, davacı yanın müvekkili şirketten temerrüt tarihniden başlayacak tazminat talebinin haksız ve kabul edilebilir nitelikte olmadığını beyanla davanın reddi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama sonunda —– alınan 27/06/2019 tarihli kusur raporuna göre olayın müteveffanın durur vaziyette olan aracın kasasında dengesini kaybetmesi sonucu vukuu bulduğu, olayın oluş şekli itibari ile söz konusu olayın trafik kazası mahiyetinde olmadığı, müteveffanın ölümü trafik kazası mahiyetinde olmadığından davalı … şirketinin sigorta poliçesi kapsamında sorumluluğunun bulunmadığı anlaşılmakla davanın reddine karar verildiği, verilen kararın istinaf edilmesi üzerine—– Bölge Adliye Mahkemesi—–. Hukuk Dairesinin —— Esas ve Karar sayılı ” Mahkemece, olayın bir trafik kazası olduğu kabul edilerek, tarafların delillerinin toplanması, müteveffa ve sürücünün kusur oranlarının belirlenmesi açısından, kusur bilirkişisinden rapor alınması; sigortalı aracın sürücüsünün kusurunun bulunması halinde, davacıların destekten yoksun kalma tazminatı taleplerinin tespiti açısından aktüerya bilirkişisinden rapor alınması sonucunda, davacıların destekten yoksun kalma tazminatı talepleri konusunda yeniden nihai bir kararın verilmesi gerekmektedir. ” kararı ile Mahkememiz kararının kaldırılmasına karar verildiği görülmüştür.Mahkememizce davanın basit yargılama usulüne tabi olması, kesin olarak verilen istinaf ilamı ve usul ekonomisi gereğince dosyanın resen seçilecek Makine Mühendisi bilirkişiye tevdii ile müteveffa ve sürücünün kusur oranları, uyuşmazlık, tüm delil ve dayanaklar değerlendirilmek sureti ile rapor aldırılmasına karar verilmiş , alınan 28/10/2022 tarihli bilirkişi raporunda 10/08/2016 tarihinde meydana gelen ve ölüm ile neticelenen trafik kazasında dava dışı sürücü—– plaka sayılı kamyon sürücüsü)—– kazanın oluşumunda kusursuz olduğu, davacılar yakını 2000 doğumlu—– plaka sayılı kamyon kasasında yükleme yaparken (domates kasası) dengesini kaybederek yere düştüğü anlaşılmakla kazanın oluşumunda kusursuz olduğu, dosya kapsamı, kolluk Görevlileri tarafından hazırlanan tutanaklar, sürücü, tanık beyanları ve —–yapılan inceleme ve Yargıtay Kararları birlikte değerlendirildiğinde olay mahallinin —— olduğu, kamyonun kasasından dökülen boş domates kasalarının toplamak için aracın durduğu, kasaları kamyonun kasasına yüklerken müteveffanın dengesini kaybederek kasadan yere düşerek ölümü ile neticelenen trafik kazasının meydana geldiği dikkate alındığında, söz konusu yolun karayoluna bağlantılı karayolu sayılan köy yolu olduğu bildirilmiştir.
Mahkememizce dosyada yapılan incelemede alınan kusur raporuna itiraz edildiği görülmekle —– Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi’ne talimat yazılarak Karayolları Fen Heyetinden oluşan üç kişilik Makine Mühendisi bilirkişi heyetine (kusur konusunda uzman) dosyanın tevdii ile taraf vekillerinin beyan ve itirazları değerlendirilmek üzere meydana gelen kazadaki kusur durumunun tespiti hususunda rapor düzenlenmesinin istenmesine karar verilmiş , alınan 18/01/2023 tarihli bilirkişi heyeti raporunda sürücü —–, yönetimindeki kamyonet ile seyri sırasında olay yerine geldiğinde kamyonetin kasasında bulunan boş sebze kasalarının yola düşmesi üzerine aracını yolun sağına çekerek aracını durdurduğu ve yola dökülen boş kasaları topladığı, bu sırada araçta yolcu olarak bulunan yeğeni —–yardım amaçlı kamyonetin kasasına çıkarak amcası—— getirdiği boş sebze kasalarını kamyonetin kasasına yerleştirdiği sırada dikkatsiz ve tedbirsizce davranışları neticesinde kamyonetin kasasından düştüğü , müteveffa —–olay yerinde amcasına yardıma etmek amacıyla durmakta olan kamyonetin kasasına çıkarak amcası ——getirdiği boş kasaları kamyonet kasasına yerleştirirken kamyonetin içinde dikkatsiz ve tedbirsizce hareket etmesi neticesinde dengesini kaybederek yola düştüğü olayda, dengesini kaybetmesinin olayın oluşumunda tamamen etkili olduğu, dava dışı —– yönetimindeki kamyonette bulunan sebze kasalarını almak için aracını olay yerinde yolun sağına çekerek durdurmuş olup, yeğeni ——durmakta olan kamyonetin kasasında iken dengesini kaybetmesi neticesinde kamyonetten düştüğü dikkate alındığında olayın oluşumu ile illiyetle herhangi bir dikkatsizliği, tedbirsizliği ve kural ihlali bulunmadığından, olayda kusursuz bulunduğu, 18.11.2022 tarihli mütalaa raporunda belirtilen görüş ve kanaate iştirak edilemediği, zira —— yönetimindeki kamyonetin olay anında seyir halinde olmayıp, yolun sağında park halinde bulunduğu, müteveffa —— durmakta olan kamyonetin kasasında iken kendi dikkatsiz ve tedbirsizce davranışları neticesinde düştüğü, dolayısıyla park halinde olan araç sürücüsüne kusur verilmesinin uygun olmadığı , bilirkişi —— tarafından düzenlenen raporda belirtilen görüş ve kanaate iştirak edildiği bildirilmiştir.
Mahkememizce dosyanın daha önce rapor sunan Karayolları Fen Heyetinden oluşan bilirkişi heyetine tevdii ile davacı vekilinin kazaya ilişkin illiyet bağı ve dava dışı sürücünün seyir ve trafik güvenliği bakımından gerekli önlemleri alıp almadığı hususlarına dair itirazları hususunda açıklayıcı, denetime elverişli ek rapor tanziminin istenilmesine karar verilmiş , alınan 13/04/2023 tarihli bilirkişi heyeti ek raporunda müteveffa —– olay yerinde amcasına yardıma etmek amacıyla durmakta olan kamyonetin kasasına çıkarak amcası —– getirdiği boş kasaları kamyonet kasasına yerleştirirken kamyonet kasası içinde dikkatsiz ve tedbirsizce hareket etmesi neticesinde dengesini kaybederek kamyonet kasasından yola düştüğü, —–kamyonet kasasından düşmesinde, sürücü —– aracı dikkatsiz kullanmasına bağlı etkisinden söz edilebilmesi için müteveffa —– plakalı kamyonetin seyri sırasında kamyonet kasasından düşmesi gerekmekte olduğu , diğer bir deyişle müteveffa——, durmakta olan kamyonet kasasında bulunduğu sırada dengesini kaybetmesine etki edecek kendi dikkatsizliği ve tedbirsizliği dışında herhangi bir unsurun bulunması gerektiği, kamyonet hareket halinde iken kamyonetten sebze kasalarının düştüğü, araç durduktan sonra düşen kasaların amcası olan araç sürücüsü tarafından kamyonet kasası üzerine çıkan—–yerleştirilmesi için verildiği ve —–kasaları araç içinde yerleştirdiği sırada dava konusu olay meydana gelmiş olup, —— durmakta olan kamyonet kasasından kendi dikkatsizliği ve tedbirsizliği nedeni ile düştüğü kanaatine varıldığı ve durmakta olan bir aracın kasasından düşme ile sürücü —— aracı dikkatsiz kullanması arasında illiyet bağından söz edilmesinin uygun olmadığı , kök raporda taraflara atfedilen kusur oranı yerinde olup, kusur yönündeki kanaati değiştirecek herhangi bir husus bulunmadığı bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamına göre , davanın, trafik kazası nedeni ile haksız fiilden kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminat davası olduğu, Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı doğrultusunda kusur durumuna ilişkin olarak alınan her iki bilirkişi raporunda da davacıların murisinin , dava dışı sürücü —– yönetiminde olup, durmakta olan kamyonetin kasasına çıkarak ——- getirdiği boş kasaları kamyonet kasasına yerleştirirken kamyonetin içinde dikkatsiz ve tedbirsizce hareket etmesi neticesinde dengesini kaybederek yola düştüğünün , olayın oluşumunda tamamen etkili olduğunun, dava dışı sürücünün olayın oluşumu ile illiyetle herhangi bir dikkatsizliği, tedbirsizliği ve kural ihlali bulunmadığından olayda kusursuz bulunduğunun tespit edildiği , alınan bilirkişi raporlarının hüküm kurmaya elverişli olduğu, bu durumda davacıların davalı … şirketinden destekten yoksun kalma tazminatı talep edemeyecekleri anlaşıldığından davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın REDDİNE
2-Başlangıçta peşin olarak alınan 35,90 TL harcın alınması gerekli olan 179,90 TL harçtan mahsubu ile bakiye 144,00 TL karar ve ilam harcının davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafın yargılama sırasında yapmış olduğu masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca 1.000 TL avukatlık ücretinin davacı taraftan alınarak davalı tarafa verilmesine,
5-Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi uyarınca artan gider avansının davacı tarafa; artan delil avansının davalı tarafa iadesine,Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, diğerlerinin yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile —–Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf yoluna başvuru konusu edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, istinaf yoluna başvurulmasının İİK’nın 36. maddesi saklı kalmak kaydıyla kararın icrasını durdurmayacağı, süresi içerisinde karara karşı istinaf yoluna başvurulmaması halinde hükmün kesin hüküm ve kesin delil oluşturacağı açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.