Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/548 E. 2023/456 K. 25.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/548
KARAR NO : 2023/456

DAVA : Genel Kurul Kararının İptali (Kooperatif Genel Kurul Kararının İptali)
DAVA TARİHİ : 26/07/2022
KARAR TARİHİ : 25/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan Genel Kurul Kararının İptali (Kooperatif Genel Kurul Kararının İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili 26/07/2022 tevzi tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 22.04.1987 tarihli —–tescil edilen ana sözleşme ile kurulan davalı kooperatifin ortaklarından olduğunu, kooperatif tarafından —–ilçesi, —— mahallesi, 185 pafta, 917 ada, 4 parsel sayılı taşınmazın —— hissesinin satın alınarak arazi üzerinde bu hisseye ayrılan bölümde konut yapılmasının planlandığını, arazi üzerindeki iki bloktan oluşan 40 dairelik bina için çalışmalar başlatıldığını, o tarihte ortak sayısı 52 olan kooperatifte sadece 40 ortağa daire tahsisi yapıldığını, diğer ortaklara tahsis işlemi gerçekleştirilemediğini, inşaatı devam eden 40 dairenin inşa masraflarının sadece kendilerine daire tahsisi yapılan ortaklar katılacağından 07.10.1992 tarihli —— tescil edilen 07.03.1992 tarihli Genel Kurul toplantısında alınan—– numaralı karar ile kendilerine daire tahsis edilen ortaklar ile diğer ortakların muhasebe kayıtlarının birbirinden ayrılarak ödeme planı oluşturulduğunu, son olarak 31.05.2009 tarihinde yapılan Genel Kurul Toplantısında alınan —— numaralı karar ile daire tahsisi yapılmayan ortaklardan aidat alınmamasına karar verildiğini, takip eden dönemlerde uygulamanın aynı şekilde devam ettiğini, müvekkilinin de davalı kooperatif tarafından kendisine daire tahsis edilmeyen ortaklardan olduğunu, uzun yıllardır kendisine daire tahsisi yapılmasını iyi niyetli bir şekilde beklediğini, kooperatifin mevcut 49 ortaktan 18 ortağın asaleten ve 8 ortağın vekâleten katıldığı 30.08.2020 tarihinde yapılan Genel Kurul Toplantısında “Arsa payı olan üyelerimiz 25 yıldır Emlak Vergisi ödemediğinden ona tekabül eden yaklaşık 10.000 TL’nin imar infaz ve danışmanlık hizmetlerinde kullanılmak üzere 30.09.2020 tarihinden itibaren başlamak üzere 4 eşit taksitte alınmasına” karar verildiğini, kendisine daire tahsisi yapılmadığı için Genel Kurula katılamayan müvekkiline davalı kooperatif tarafından 09.07.2021 tarihli ihtarname keşide edilerek 14.040 TL’nin 1 ay içerisinde ödenmesi, aksi takdirde ortaklıktan çıkarılacağının bildirildiğini, bu bildirimi takiben kooperatif tarafından keşide edilen 03.09.2021 tarihli ihtarname ile müvekkilinin 01.09.2021 tarihli ve —— sayılı yönetim kurulu kararı ile kooperatif ortaklığından çıkarıldığını öğrendiğini, müvekkili tarafından Yönetim Kurulunca alınan çıkarma kararına haklı gerekçelerle itiraz edildiğini, kooperatifin 15.05.2022 tarihinde 48 ortaktan 24 ortağın asaleten ve 11 ortağın vekaleten iştiraki ile toplanan 34 ortağın katılımı ile yapılan genel kurul toplantısında müvekkili tarafından yapılan haklı itirazlar dikkate alınmaksızın 6 numaralı karar ile 29 kabul ve 6 ret oyu verilerek oy çokluğu ile üyeliğin iptaline karar verildiğini, ihraç kararının kooperatif ana sözleşmesinin 9.A maddesi hükmüne aykırı olduğunu, ana sözleşmenin bu hükmü uyarınca ortaklıktan çıkarılma müeyyidesinin uygulanabilmesi için davalı kooperatifçe müvekkiline ilki 10 gün ödeme süreli, ikincisi ise bir ay ödeme süreli iki ayrı yazılı ihtar gönderilmesi gerektiğini, ancak müvekkiline sadece 09.07.2021 tarihli ihtarname gönderildiğini, ihraç kararına dayanak yapılan genel kurul kararının yok hükmünde olduğunu, kooperatifin yalnızca 40 üyesine daire tahsis edildiğini, bu nedenle 30.08.2020 tarihinde yapılan genel kurul toplantısında emlak vergisi ödemelerine tekabül eden yaklaşık 10.000 TL’nin alınması şeklindeki kararın yok hükmünde olduğunu, bütçenin sadece kendilerine konut tahsisi yapılan ortaklar bakımından oluşturulduğunu ve son olarak 31.05.2009 tarihinde yapılan Genel Kurul Toplantısında alınan —– numaralı karar ile ortaklardan aidat alınmamasına karar verildiğini, bu şekilde karar alınmış iken 30.08.2020 tarihli Genel Kurulda geriye yönelik olarak müvekkiline borç tahakkuku yapılmasının 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 31. Maddesine aykırı keyfi ve kötü niyetli olduğunu 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu 34. maddesi yarınca ortakların sorumluluğu ve ek ödeme yükümlülükleri ile ilgili değiştirmelerin ancak ana sözleşmenin tadili ile mümkün olduğunu, 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 52.maddesi uyarınca ortakların şahsi sorumluluklarının ağırlaştırılması veya ek ödeme yükümleri ihdası hakkında alınacak kararlar için bütün ortakların 3/4’ünün rızası gerektiğini, müvekkilinin sorumluluklarının artması ve ek ödeme yükümlülüğü getirilmesi anlamını taşıyan kararın alındığı 30.08.2020 tarihli Genel Kurul Toplantısında 49 ortaktan 26 ortağın toplantıya katıldığını, bu kapsamda ek ödeme yükümlülüğü getirilirken genel kurulda nisap koşuluna uyulmadığını belirterek 15.05.2022 tarihinde yapılan Genel Kurul Toplantısında alınan —numaralı ihraç kararının iptaline, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

CEVAP: Davalı kooperatif adına sunulan 11/08/2022 tarihli cevap dilekçesinde özetle; davacının 22.04.1987 tarihli —— tescil edilen Ana Sözleşme ile kurulan kooperatifin yönetim kurulu üyeliğini yapmış ortaklarından olduğunu, 1995 yılında yapılan Kooperatif Genel Kurulunda Kooperatif üyelerinin davacının yönetim kurulu üyesi olduğu yönetimi çalışmaları ve yönetim politikalarını uygun görülmediğinden ibra edilmediğini, yönetim kurulu üyeliğinin bu şekilde sona erdiğini, kooperatifin mali ve idari giderlerinin karşılanması için her yıl yapılması zorunlu genel kurullarda kooperatifin bütçesi tespit edilerek ücretin kooperatif üyelerinden toplanarak kooperatifin giderlerinde kullanıldığını, davacının yönetim kurulunun değiştiği 1995 yılından itibaren bu tarafa yapılan hiçbir Kooperatif Genel Kuruluna katılmadığını, Genel Kurulca alınan ve üyelerin yerine getirmesi gereken maddi ve idari hiçbir yükümlülüğü yerine getirmediğini, kendisi gibi üyelik vecibelerini yerine getirmeyen üyeler nedeniyle yönetim kurulunca kooperatifin cari ve teknik harcamalarının zamanında yapılamadığını ve bu nedenle diğer üyelerin mağduriyetlerine sebebiyet verdiğini, kooperatife ait emlak vergisinin davacı gibi yükümlülüğünü yerine getirmeyen üyeler nedeniyle ödenemediğini, adı geçen vergiye bu nedenle faiz tahakkuk ettiğini, tahakkuk eden bu faizlerin diğer üyelerine de yansıması nedeniyle borcunu ödeyen üyelerin bu şekilde mağdur edildiğini, davacının 1995 tarihinden itibaren Genel Kurulca alınan ödemesi gereken borcunu birçok yazılı ve sözlü uyarılara rağmen ödemediğini, üyeliğinin vecibesini yerine getirmediği halde 27 yıl süre boyunca yönetim kurulunca üyelikten çıkarılmamasının yönetim kurulunun iyi niyetinin kanıtı niteliğinde olduğunu savunarak, Yönetim Kurulunca Ana Sözleşmenin 14/2 maddesince belirtilen kurallara harfiyen yerine getirilerek kooperatif ortaklığından çıkartılan davacının talebi üzerine yönetim kurulunca alınan ortaklıktan çıkarma kararının 15.05.2022 tarihinde yapılan kooperatifin 2021 yılı Olağan Genel Kurulunda 6.madde olarak gündemde görüşülerek alınan kararın iptali için açılan davanın reddine, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava, hukuki niteliği itibari ile davalı kooperatifin 15/05/2022 tarihli genel kurul toplantısında alınan —-numaralı kararının iptaline ilişkindir.—– Asliye Ticaret Mahkemesi’nin —-Esas sayılı dava doyasının UYAP üzerinden celbolunarak yapılan incelenmesinde; davacısı —— tarafından davalı kooperatif aleyhine 15/05/2022 tarihli olağan genel kurul toplantısında alınan —– numaralı kararın iptalinin talep edildiği, Mahkememiz dosyası davacısı ile —— Asliye Ticaret Mahkemesi ‘nin—– Esas sayılı dava dosyasının davacısı farklı kişiler olmakla birlikte gerek mahkememiz dosyasında ileri sürülen iddia ve savunmalar, gerekse —– Asliye Ticaret Mahkemesi ‘nin —— Esas sayılı dosyasında ileri sürülen iddia ve savunmaların aynı mahiyette olduğu bu itibarla dosyalar arasında fiili ve hukuki irtibat bulunduğu tespit edilmiştir.
HMK 166. maddesinde davaların birleştirilmesi hususu düzenlenmiş olup, aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış davaların aralarında fiili ve hukuki bağlantı bulunması halinde, davanın her aşamasında talep üzerine yahut mahkemece kendiliğinden ilk davanın açıldığı mahkemedeki dava ile birleştirilmesi mümkündür. Mahkememiz dosyasının —– Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ——- Esas sayılı dosyası ile gerek aralarındaki bağlantı, gerekse usul ekonomisi göz önünde bulundurularak birleştirilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere;
1.Mahkememizin işbu dava dosyasının HMK 166/1-4 maddesi uyarınca aralarındaki hukuki ve fiili bağlantı nedeniyle —-Asliye Ticaret Mahkemesinin —— Esas sayılı dava dosyası ile BİRLEŞTİRİLMESİNE,
2-Mahkememiz esasının bu şekilde kapatılmasına,
3-Yargılamanın bundan sonra —– Asliye Ticaret Mahkemesinin —— Esas sayılı dosyası üzerinden devamına,Dair, davacı vekili ve davalı kooperatif yetkilisinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile——Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.