Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/511 E. 2023/651 K. 27.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2022/511 Esas
KARAR NO: 2023/651
DAVA: Genel Kurul Kararının İptali (Kooperatif Genel Kurul Kararının İptali)
DAVA TARİHİ: 13/07/2022
KARAR TARİHİ: 27/09/2023

Mahkememizde görülmekte olan Genel Kurul Kararının İptali (Kooperatif Genel Kurul Kararının İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı 13/07/2022 tevzi tarihli dava dilekçesinde özetle; davalı kooperatifin genel kurulunun 12/06/2022 tarihinde gerçekleştirildiğini, genel kurulda usul ve yasaya aykırı iş ve işlemlerin söz konusu olduğunu, kooperatif yönetiminin, denetimi ve mali müşavirin görünürde yasaya uygun gibi gözüken ancak gerçekte saya uygun olmayan yaklaşımları ve işlemleri, bununla birlikte genel kurullara az katılımın gerçekleşmesi, yapılan genel kurullarda yasaya uygun şekilde düzenlenmeyen ve kendilerinin incelemesine de sunulmayan vekaletnameler ile işlem yapılması neticesinde kendileri iş ve işlem yapan, yönelim ile birlikte hareket eden denetim üyeleri sayesinde kendi kendilerini denetleyen usulü ve yasaya aykırı bir yönetim mekanizmasının mevcut olduğunu, huzur hakları dahi toplantılardan bağımsız olarak sanki maaş bağlanmış gibi ödenmekte olduğunu, diğer masraflarında da kooperatif tarafından karşılandığını, 10. maddede yer alan ve bakanlık tarafından tespit edilen usulsüzlüğün yasaya uygun olarak dikkate alınmadığını, gereği yapılmış gibi geçiştirildiğini, esasa ilişkin inceleme yapıldığı takdirde genel kurulun teşkilinde oluşan hukuka aykırı durumlara binaen genel kurulda alınan kararların da hukuka uygun olmadığının anlaşılacağını, toplantı yeter sayısı ve/veya alınan kararın konusuna bağlı olarak değişen karar yeter sayısının, ağırlaştırılmış nisap bulunmadan alınan kararlar, hazirun listesinin geçersizliği, vekaletlerin geçersizliği, toplantının ilan şekli ve tebligatların geçersiz olması nedenleriyle bu toplantı şekli bakımdan ve kurucu unsur bakımından emredici kurallara aykırı olduğundan alınan kararların hukuki açıdan varlık kazanamayacağını, mutlak butlan olduğunu, baştan itibaren geçersiz olduğunu, geçmişe ve dolayısı ile karar alındıktan sonrasında geleceğe etkili olarak hüküm ifade etmeyeceğini, bu kararlara ret veya kabul oyu verilmesinin, tutanağa yazılanların, kısaca tüm toplantının yok hükmünde olduğundan toplantıda alınan kararların da yok hükmünde olduğunu, kooperatif adına bazı üyelerden toplanan ancak herhangi bir işte kullanılmadığı aşikar olan, dolayısı ile kayıp olan ödemelere ilişkin olarak hiçbir işlem başlatılmamış olmasına ilişkin usulsüzlükle ilgili olarak gereğini yapmayan yönetimin kooperatifi yönetmeye devam etmesinin hukuka aykırılıkların artarak büyüyeceğinin ve kooperatif üyelerinin daha fazla zarara uğratılacağının açık göstergesi niteliğinde olduğunu belirterek kooperatifin ulus ve yasaya aykırı genel kurulu ve bu genel kurulda nisap kurallarına aykırı olarak alınan kararların yargılama süresi boyuncu kooperatif ortaklarının ticari ve maddi anlamda telafisi mümkün olmayan zararlarına neden olabileceği belirterek önceki durumunun korunması yönünde tedbir kararı verilmesini, Kooperatif Genel Kurul kararlarının hukuka, kanuna, Kooperatif Ana sözleşmesine aykırı olması sebebiyle iptalini, dava sonuçlanıncaya kadar telafisi mümkün olmayan zararlara sebep olunabileceğinden ihtiyati tedbir kararı verilmesini, yasaya aykırı olarak düzenlenen Genel Kurulun ve Genel Kurul Kararlarının tespitini ve iptalini, yasa gereği emredici nitelikte olan 4 oranında yer alan özel nisap hükümleri dikkate alınmayarak genel nisap hükümleri uyarınca alınan kararların iptalini, davalı Kooperatif Yönetimi ve Genel Kurul tarafından alınan yasaya aykırı tüm kararların iptalini, Yönetim Kurulu yıllık çalışma raporu, Denetim Kurulu raporu, genel durum bildirim raporları ve benzeri diğer raporların yasal zorunluluklar çerçevesinde sunulup oylanmamasının değerlendirilmesini ve Genel kurul kararlarının iptalini, yargılama sırasında belirlenecek ve sunulabilecek deliller de dikkate alınarak yöneticilerin ve denetçilerin yasaya aykırı olarak seçildiğinin ve yaptıkları tüm iş ve işlemlerin geçersiz olduğunu, Kooperatif hesap ve işlemlerinde yapılacak ayrıntılı bir inceleme sonucunda tespit edilebilecek usulsüzlükler nedeniyle ortaya çıkabilecek tazminat, rücu ve ceza taleplerine ilişkin haklarının saklı tutulmasını, davalı kooperatifin, ortaklara ait tahsis edilen alanların belirlenmesi hususunda aldığı kararların tespitin ve iptalini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava, davacının ortağı olduğu davalı kooperatifin 12.06.2022 tarihinde yapılan 2021 yılına ait olağan genel kurul toplantısında alınan kararların iptali istemine ilişkindir. Genel Kurul tutanağının incelendiğini, davacının genel kurula iştirak ettiğini, genel kurul tutanağına muhalefet şerhini yazdırmadığını, davacı vekilinin Genel Kurul İptali davası açılmasının şartı olan muhalefet şerhinin dosyaya sunulacağını beyan ettiğini, daha sonradan vazgeçtiğini, genel kurul iptal davası açmanın usul yönünden ön şartının yerine getirilmediğini, bu sebeple davanın esasa gidilmeden usulden reddini ve kooperatifin muhtemel zararların karşılanması için davacının teminat göstermesini talep ve beyan etmiştir. Davacı vekili 11/09/2023 tarihli dilekçesi ile davadan feragat ettiğini mahkememize bildirmiştir. Davacı vekili 27/09/2023 tarihli celsede tarafların sulh olduğunu, herhangi bir yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin olmadığını belirterek celse zabtını imzalamıştır. Davacı vekilinin vekaletnamesi incelendiğinde davadan feragat yetkisisin bulunduğu anlaşılmıştır.Feragat, davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir(HMK m.307). Feragat, dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılabileceği gibi, hüküm ifade edebilmesi de karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir, ancak feragat kayıtsız ve şartsız olmalıdır(HMK m.309). Feragat, hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir(HMK m.310) ve kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur(HMK m.311). Vekilin davadan feragat etmesi halinde, bu konuda vekaletnamesinde özel yetki bulunmalıdır(HMK m.74). Feragat beyanında bulunan taraf, davada aleyhine hüküm verilmiş gibi yargılama giderlerini ödemeye mahkûm edilir(HMK m.312).Yapılan yargılama sonucunda; toplanan deliller, feragat, iddia ve savunmalar ile tüm dosya mündericatı incelenip hep birlikte değerlendirildiğinde; davacı taraf dilekçe ile kayıtsız ve şartsız olarak davasından feragat ettiğini bildirmiş olup, feragat beyanının yasal şartları taşıdığı, davalı tarafça yargılama gideri ve vekalet ücreti talep edilmediğinden masrafların davacı üzerinde bırakılmak suretiyle davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmesi gerekmiştir.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-DAVANIN FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,
2- Başlangıçta peşin alınan 80,70 TL harcın alınması gerekli 269,85 TL harçtan mahsubu ile eksik kalan 189,15‬ TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan masrafların üzerine bırakılmasına, davalı tarafça yargılama gideri ve vekalet ücreti talep edilmediğinden bu hususta hüküm kurulmasına yer olmadığına,
4-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde davacı tarafa iadesine,
Dair, davalı vekilinin yüzüne karşı, davacı vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile ——- Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.27/09/2023