Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/51 E. 2022/538 K. 07.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/51 Esas
KARAR NO : 2022/538

DAVA : Ticari Ünvanın Korunması
DAVA TARİHİ : 21/01/2022
KARAR TARİHİ : 07/07/2022

DAVA :
Davacı vekili Mahkememize sunduğu 21/01/2022 havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; Müvekkil ——– hemen hemen aynı olduğu için çok açık bir biçimde iltibasa neden olan ve davalı —-unvanında ticari dürüstlüğe aykırı bir biçimde — ibaresinin, TTK 45. 50. Ve 52.maddeler delaletiyle davalı şirketin unvanlarından çıkarılmasına ve bu ibarenin — —-ile bu şekilde gerçekleştirilecek unvan değişikliğinin —ilan edilmesini, bu ibarenin ya da buna benzer şekilde karışıklığa neden olabilecek ibarelerin, davalı—- unvanında bundan sonra kullanılmasının yasaklanmasını, aynı nedenle, davalı tarafa ait ——— engellenmesi ile —-iptaline ya da bu alan alan adından “—- ibaresinin de yer aldığı —- yazılı olduğu her türlü evrak, — ürünlerin imha edilmesi,—— kaldırılması ve bu kullanımlarının sonlandırılması, —- buna uygun değişikliklerin yapılmasını, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili Mahkememize sunduğu 16/05/2022havale tarihli cevap dilekçesinde özetle: mahkemenin görevsiz olduğunu, açılan davada müvekkil şirketin haklılığının, davacı tarafın haksızlığını ———- bırakacak mahiyette olduğunu, ticari piyasada —– şirket olduğunu —- olduğunu, bu yönden de bu kavramı —– tescil ettirmeden,—– sahibi olduğunu iddia etmek ve lehe hak çıkarmanın açıkça hakkın kötüye kullanımı anlamına geldiğini ve hukuk düzeninin korumasından faydalanamayacağını, diğer yandan iştigal alanları ve emtia gruplarının tamamen bağımsız olup, her iki şirketin çakışan ticari sahası bulunmadığını, bunun aksini ispat yükünün davacı tarafta olduğunu, haksız ve mesnetsiz olarak açılan davanın tüm talepler yönünden reddine, yargılama harç ve giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Uyuşmazlık Konusu : Taraflar arasındaki ihtilaf, temelde davalının—- ibaresinin davacının ———–ile benzerlik gösterip göstermediği, iltibasa neden olup olmadığı, —–unvanının korunması talebinin şartlarının oluşup oluşmadığı noktasındadır.
Davanın Hukuki Niteliği; Ticaret ünvanının korunması davasıdır.
Davanın Hukuki Sebebi; 6102 sayılı TTK’nın 52. maddesindeki; “Ticaret unvanının, ticari dürüstlüğe aykırı biçimde bir başkası tarafından kullanılması hâlinde hak sahibi, bunun tespitini, yasaklanmasını; haksız kullanılan—- tescil edilmişse kanuna uygun bir şekilde değiştirilmesini veya silinmesini, tecavüzün sonucu olan maddi durumun ortadan kaldırılmasını, gereğinde araçların ve ilgili malların imhasını ve zarar varsa, kusurun ağırlığına göre maddi ve manevi tazminat isteyebilir. Maddi tazminat olarak mahkeme, tecavüz sonucunda —— elde etmesi mümkün görülen —— karşılığına da hükmedebilir.
Mahkeme, davayı kazanan tarafın istemi üzerine, giderleri aleyhine hüküm verilen kimseye ait olmak üzere,—- yayımlanmasına da karar verebilir.” şeklindeki düzenlemedir.
DELİLLER :
—- tarafların—– dosyaları dosyamız arasına alınmıştır.
—–müzekkere yazılarak tarafların tahsis edilen alan adlarına ilişkin bilgi ve belgeler dosyamız arasına alınmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Dava, hukuki niteliği itibariyle TTK.52.maddesi uyarınca ticaret unvanına vaki tecavüzün önlenmesi ve terkini istemine ilişkindir.
Davacı şirket—- tarihinde tür değiştirerek ticaret unvanının—unvanıyla—- anlaşılmıştır.
TTK.43.maddesi uyarınca —- gösterilmek ve 46.madde hükümleri saklı kalmak kaydıyla ticaret unvanlarını serbestçe seçebilir.
TTK.45.maddesi uyarınca, bir ticaret unvanına —daha önce tescil edilmiş bulunan diğer unvandan ayırdedilmesi için gerekli olduğu takdirde ek yapılır.
Aynı Yasanın 50.vd.maddelerinde, ticaret unvanının korunması düzenlenmiştir. Eldeki dava, TTK.52.maddesi uyarınca ticaret unvanına vaki tecavüzün önlenmesi ve terkini istemine ilişkindir.
Ticaret ünvanı,—— işletmesine ilişkin iş ve işlemlerinde kullandığı addır. Bu tanımdan hareketle ticaret ünvanının işlevi, taciri tanıtma ve onu diğer tacirlerden ayırt etme olduğu söylenebilir.
Ticaret unvanı, ana unsur ve ek unsur olmak üzere iki unsurdan meydana gelir. Ana unsur, ticaret unvanının zorunlu unsurudur; ek unsur ise kural olarak zorunlu değildir.—- unsur içeriyorsa bir bütün olarak korunur. —- unsur, işletme konuları ile birlikte şirketin türünü gösteren —– oluşur——– unsurudur. Zorunlu olmayıp isteğe bağlıdır. TTK.46/1.maddesi uyarınca, kullanılan eklerin yanıltıcı olmaması gerekir. Ticaret unvanları, eklerle birlikte bir bütün olarak korumaya tabidir. Olayımızda her iki tarafın unvanlarında yer alan —- unvanın eki niteliğinde olup, unvanın korunması hükümlerine tabidir.
TTK.45.maddesi, —- tescil sırasında korunmasını esas almış, daha önce tescil edilmiş unvanlardan ayırdedilmesini sağlayacak ifadelerin yazılması gerekliliğini belirtmiştir.
TTK.52.maddesi uyarınca, ticaret unvanının bir başkası tarafından ticari dürüstlüğe aykırı olarak kullanılması halinde koruma talebinde bulunabilirler. Olayımızda davalının, davacıya ——– dürüstlük kuralına aykırı olarak kullanıp kullanmadığının, yani davacının unvanına bir tecavüz bulunup bulunmadığının ortaya konulması gerekir.
Davacı tarafın—- davalı tarafın ——– unvanında—-” ibaresinin yer aldığı, unvanların birbirlerine benzediği, ancak tam olarak aynı olmadığı, —— farklı olduğu ve ilk bakışta farklılığın göze çarptığı anlaşılmaktadır. Davacının unvanındaki —– ek olan—-bulunduğu halde, davalının ——kelime ——almaktadır. Görüldüğü üzere davalının unvanındaki ek ile davacının unvanındaki ek tam olarak aynı olmamakla birlikte unvanın asıl unsuru da birbirlerinden bariz bir şekilde farklıdır. Her iki tarafın unvanlarda, karışıklığa yer vermeyecek ve tacirlerin birbirinden ayırdedilmesini sağlayacak kadar farklı ilavelerin bulunduğu anlaşılmaktadır.
Buna göre davalının unvanında, TTK.45.maddesinin ve TSY’nin 44.maddesi anlamında, davacının unvanıyla karışıklığı önleyecek yeterlilikte ilaveler içerdiği anlaşılmaktadır. Yine, —-yayımlanmış olan Ticaret Unvanları Hakkında Tebliğ’in 5/3.maddesine göre, daha önce tescil edilmiş olan —— eki ile kendi eki aynı olan, —- sonra gelen işletme konusunu gösteren—— tescil edebilir. Olayımızda,——– sonra davacının unvanında, —, davalının unvanında——– kelimesinden sonra —–gelmektedir. Bu nedenlerle tarafların unvanlarının aynı olduğundan ya da iltibas yarattığından söz edilemez.
Tüm bu tespitlere göre, davacının unvanı ile davalının unvanının aynı olmadığı, aralarında iltibası önleyecek miktarda ilave ve farklılık bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu nedenle davalının, davacının unvanını dürüstlük kuralına aykırı olarak kullandığından söz edilemeyeceği sonuç ve vicdani kanaatine(Ay. m.138) varılarak davanın davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli harç peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan —- vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Yatırılan avanstan kullanılan kısmın mahsubu ile bakiye kısmın kararın kesinleşmesi halinde davacı tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf yoluna başvuru konusu edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, istinaf yoluna başvurulmasının İİK’nın 36. maddesi saklı kalmak kaydıyla kararın icrasını durdurmayacağı, süresi içerisinde karara karşı istinaf yoluna başvurulmaması halinde hükmün kesin hüküm ve kesin delil oluşturacağı açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.