Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/503 E. 2023/415 K. 18.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/503 Esas
KARAR NO : 2023/415

DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 07/07/2022
KARAR TARİHİ : 18/05/2023

DAVA :
Davacı vekili Mahkememize sunduğu 07/07/2022 havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; Müvekkil ile davalı arasında servis taşıması bulunmakta olup davalının müvekkile bu hizmetler sebebine dayanarak fatura borçları bulunduğunu, davalının müvekkile borcunu ödememesi üzerine davalı kişi aleyhine ——. İcra Dairesi—— Esas Sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, bu duruma rağmen davalı tarafın ödeme emrinin tebliği üzerine haksız ve dayanaksız olarak icra takibine ve borca itiraz ettiğini, ancak, borçlunun itirazında haksız olup, kötü niyetli olduğunu, borca itirazının iptaline, ——. İcra Dairesi ——Esas Sayılı dosyasının takibin devamına, haksız itiraz eden borçlu aleyhine alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin borçlu/davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

SAVUNMA :
Davalıya dava dilekçesi usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, davalı cevap dilekçesi sunmamıştır.
Uyuşmazlık Konusu : Taraflar arasındaki ihtilaf, temelde taraflar arasında taşıma ilişkisinin bulunup bulunmadığı, davacının davalıya taşıma hizmeti verip vermediği, vermiş ise davalının hizmet bedelini ödeyip ödemediği, davalının icra takibine yapmış olduğu itirazın haklı olup olmadığı, iptalinin gerekip gerekmediği noktasındadır.
Davanın Hukuki Niteliği: Dava, icra takibine yapılan itirazın iptali davasıdır.
Davanın Hukuki Sebebi: İtirazın iptalini düzenleyen 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu(İİK)’nun 67/1. Maddesindeki “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.” şeklindeki düzenlemedir.

DELİLLER :
Celp ve tetkik edilen —– İcra Müdürlüğü’nün——Esas sayılı dosyasında; davacı takip alacaklısı tarafından takip talebi ile davalı takip borçlusu hakkında ilamsız takip başlatıldığı, ödeme emrinin davalı takip borçlusuna tebliği üzerine davalı takip borçlusunun süresi içerisinde, borca ve ferilerine karşı itiraz ettiği ve bunun üzerine takibin durduğu, itiraz dilekçesinin ve/veya takibin durdurulmasına ilişkin kararın davacı takip alacaklısına tebliğ edilmediği, eldeki davanın 1(bir) yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.Ticaret Sicil Müdürlüğü’nden davalının ticari sicil kayıtları celp edilmiş ve gelen yazı cevabı dosya arasına alınmıştır.Bilirkişi 10/04/2023 tarihli raporunda özetle; davacı yanın sunduğu ticari defterlerin TTK hükümlerine göre gerekli açılış ve kapanış onayına sahip olduğu, davacı defterlerinin HMK 222’ye göre delil niteliğinde olup olmadığı hususunun mahkemenin takdirinde bulunduğunu, davalı yanın ticari defterlerini ibraz etmemesi hakkında takdirin mahkemeye ait olduğunu, davacı yanın ticari defterleri üzerinde yapılan inceleme neticesinde, davalı yandan takip tarihi itibarı ile kaydi olarak 4.905,00 TL alacaklı göründüğü, davacı yanın davalı yana elektronik fatura keşide ettiği, davalının ise davacının tacir olmadığını iddia ettiğini, davalının bu yöndeki savunmasının dosyada mübrez belgelere göre izaha ve ispata muhtaç göründüğünü, davacının davalı yanı takiple temerrüde düşürdüğü, dolayısı ile talep edilen faizin infaz anında icra müdürlüğü tarafından hesaplanacağını, davacının talep ettiği icra inkar tazminatı hakkında takdirin mahkemeye ait olduğunu beyan ve rapor etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Dava, taşıma ilişkisinden kaynaklı itirazın iptali davasıdır.Taraflar arasındaki uyuşmazlığın tespiti için tarafların ticari defterlerinin incelenmesine karar verilmiş ve davacı defterlerine göre; davacının davalıdan 4.905,00 TL alacaklı olduğu anlaşılmış, davalı tarafa usulüne uygun ihtarat yapılmasına rağmen davalı tarafın mazeret bildirmeksizin ticari defterlerini ibraz etmediği anlaşılmıştır.6100 sayılı HMK’nun 222/3. Maddesinde; “İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. (Ek cümle:22/7/2020-7251/23 md.) Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.” şeklinde düzenleme ile taraflardan birisinin defterinde yer alan kayıtların diğer tarafında defterinde yer alması halinde ispatlanmış olacağı, taraflardan birisinin defterinde kayıt bulunması, diğer tarafın mazeretsiz olarak ticari defterlerini ibraz etmemesi halinde de defteri ibraz eden tarafın defterinde kayıtlı olan hususun ispat edilmiş sayılacağı düzenlenmiştir.Davalı tarafça mahkememizin görevine itiraz edilmiş ise de, taraflar arasındaki ilişkinin taşıma ilişkisi olması ve taşıma ilişkisinin TTK’da düzenlenmesi nedeniyle mutlak ticari dava olduğu bu kapsamda davalının görev itirazının yerinde olmadığı kanaatine ulaşılmıştır.Tüm dosya kapsamından; davacı ticari defterlerine göre davacının davalıdan 4.905,00 TL alacaklı olduğu, davalının mazeretsiz olarak ticari defterlerini ibraz etmekten imtina ettiği, bu kapsamda davacının —–.İcra Müdürlüğü’nün —– esas sayılı takip dosyasına konu ettiği 4.905,00 TL’lik alacağın HMK 222/3.maddesi uyarınca ispat edilmiş olduğu, bu nedenle davalının icra takibine yapmış olduğu itirazın haksız olduğu, iptalinin gerektiği, tarafların tacir olması ve takibe konu edilen alacağın tarafların ticari işletmeleri ile ilgili olması nedeniyle alacağa takip tarihinden itibaren ticari faiz uygulanması gerektiği, alacağın likit ve bilinebilir olması nedeniyle icra inkar tazminatının yasal koşullarının oluştuğu sonuç ve vicdani kanaatine(Ay. m.138) varılarak davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE,
2-Davalı/takip borçlusunun, —– İcra Müdürlüğü’nün —— Esas sayılı dosyasına vaki itirazının İPTALİNE, kabulüne karar verilen asıl alacağa takip tarihinden itibaren ticari faiz uygulanmasına,
3-Kabulüne karar verilen alacağın %20 ‘si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 335,06 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 83,77 TL’nin mahsubu ile bakiye 251,29‬ TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. uyarınca hesaplanan 4.905,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yargılama boyunca yapılan ve 80,70 TL başvurma harcı, 2.000,00 TL bilirkişi masrafı, 149,75 TL posta ve tebligat giderinden oluşan yargılama gideri ile peşin harç olarak alınan 83,77 TL olmak üzere toplam 2.314,22‬ TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-6325 Sayılı Yasa’ nın 18/A maddesinin 11 ve 13. Fıkraları uyarınca zorunlu arabuluculuk nedeniyle arabulucuya hazine tarafından ödenen 1.560,00 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
8-Yatırılan avanstan kullanılan kısmın mahsubu ile bakiye kısmın kararın kesinleşmesi halinde yatıran tarafa iadesine,Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, miktar itibariyle kesin olmak üzere açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.