Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/494 E. 2022/656 K. 07.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2022/494
KARAR NO:2022/656

DAVA:Öz Sermaye Tespiti
DAVA TARİHİ:04/07/2022
KARAR TARİHİ:07/10/2022
Mahkememizde görülmekte olan Öz Sermaye Tespiti davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP/DAVA: Davacılar vekili — tevzi tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkillerinin — hissedarlarından ve aynı zamanda Yönetim Kurulu Üyeleri olan —oluşan — kardeşin eşit paylara sahip olduğunu,—-olan — hisseleri oranında sermaye artışında kullanmak üzere şirkete ayni sermaye olarak koymayı kararlaştırdıklarını, şirkete ayni sermaye olarak konulacak taşınmazlar üzerinde herhangi bir ayni hak, haciz, tedbir bulunmadığını, — tarihinde yapılan — Olağan Genel Kurul Kararının —Tarih — Yevmiye sayısı ile tasdik edildiğini, belirterek 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 343.maddesi uyarınca görevlendirilecek bilirkişi marifetiyle değer tespitinin yaptırılmasını talep ve dava etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava, davacılar adına kayıtlı davacılar adına kayıtlı—–olan bir — müvekkillerinin hissedarları olduğu—ayni sermaye katılacağından değerinin TTK”’nın 343. maddesine tespiti talebine ilişkindir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu(TTK)’nun “değer biçme” başlıklı 343. Maddesindeki; “Konulan ayni sermaye ile kuruluş sırasında devralınacak işletmelere ve ayınlara, şirket merkezinin bulunacağı yerdeki asliye ticaret mahkemesince atanan —- değer biçilir. Değerleme raporunda, uygulanan değerleme yönteminin somut olayın özellikleri bakımından herkes için en adil ve uygun seçim olduğu; sermaye olarak konulan alacakların gerçekliğinin, geçerliğinin ve 342 nci maddeye uygunluğunun belirlendiği, tahsil edilebilirlikleri ile tam değerleri; ayni olarak konulan her varlık karşılığında tahsis edilmesi gereken pay miktarı ile — karşılığı, tatmin edici gerekçelerle ve hesap verme ilkesinin icaplarına göre açıklanır. Bu rapora kurucular ve menfaat sahipleri itiraz edebilir. Mahkemenin onayladığı– kararı kesindir.” şeklinde düzenlenmiştir.
Üzerlerinde sınırlı ayni bir hak, haciz ve tedbir bulunmayan, nakden değerlendirilebilen ve devrolunabilen, fikrî mülkiyet hakları ile sanal ortamlar da dâhil, malvarlığı unsurları ayni sermaye olarak konulabilir. Hizmet edimleri, kişisel emek, ticari itibar ve vadesi gelmemiş alacaklar sermaye olamaz. (TTK m. 342).
—– tarihli tensip tutanağı ile davacılar vekilinin talebi konusunda —- vasıtasıyla inceleme yapılarak rapor alınmasına karar verilmiş ve dosya —- tarihinde —- heyetine tevdii edilmiş ve —tarafından —tarihinde rapor tanzim edilerek mahkememize sunulmuştur.
—ayrıntılı ve gerekçeli raporunda özetle;” —–olarak isabet ettiği” rapor edilmiştir.—raporu taraf vekillerine tebliğ edilmiş, rapora karşı itiraz veya beyan dilekçesi sunulmamıştır.Yapılan yargılama sonunda toplanan deliller, alınan — raporu, iddia ve beyanlar ile tüm dosya kapsamı incelenip hep birlikte değerlendirildiğinde; Türk Ticaret Kanunu’nun 459/son maddesi gereğince, esas sermaye sisteminde sermaye taahhüdü yoluyla artırım halinde de Yasa’nın 342 ve 343. maddelerinin uygulanması gerekmekte olup, talep eden vekili de dilekçesinde isteme konu mal varlığı değerinin ayni sermaye olarak şirket sermayesine katılacağını bildirdiği, bu durumda sermaye artırımlarında da Türk Ticaret Kanunu’nun 343. maddesi uygulanacak olup bu nedenle talep eden şirketin hukuki yararı bulunduğu— Karar sayılı İlamı), sermaye olarak konulacak mal varlığı değeri üzerinde herhangi bir takyidat bulunmadığı gibi nakden değerlendirilebilen ve devrolunabilen nitelikte bulunduğu, isteme konu mal varlığının değerinin tespiti için alınan raporun talep edenler vekiline tebliğ edildiği ve rapora herhangi bir itiraz bulunmadığı, —raporunun gerekçeli, denetime elverişli ve somut olaya uygun olduğu sonuç ve vicdani kanaatine varılarak talebin kabulü ile —raporunun onaylanmasına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Talebin KABULÜ İLE; — tarihli bilirkişi raporunun TTK’nın 343. Maddesi uyarınca ONAYLANMASINA,
2-Başlangıçta karar harcı peşin olarak alındığından başkaca alınmasına yer olmadığına,
3-Talep eden tarafça yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Gider avansı tarifesi 5. Maddesi uyarınca artan gider avansının karar kesinleştiğinde davacılara iadesine,Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK 343. maddesi hükmü uyarınca kesin olarak oy birliği ile karar verildi.