Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/46 E. 2023/35 K. 17.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ-
ESAS NO: 2022/46 Esas
KARAR NO: 2023/35
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 20/01/2022
KARAR TARİHİ: 17/01/2023
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacının davalı taraltan takibe konu alacağını alamadığını, davacının davalıdan olan alacağının ticari defterlerinde kayıtlı olduğunu, söz konusu takip dosyasındaki fatura alacağına ilişkin davalı şirkete imza karşılığında teslim edildiğini, alacağın tahsilli için arabuluculuk yoluna gidildiğini, arabuluculuk tutanağı ile taraflar anlaşamadığını, bu nedenlerle itirazın iptali ile takibin devamına, davalının —— icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalıya usulüne uygun tebligat yapılmasına rağmen davaya cevap verilmediği anlaşılmıştır.
DELİLLER:Dosya rapor hazırlamak üzere bilirkişiye tevdi edildiği bilirkişi raporunda; dava konusunun taraflar arasında bulunan ticari ilişkiden kaynaklı davacının 21.546,00-TL işlemiş faiz 5.084,27-TL olmak üzere toplamda 26.630,27-TL alacağının tahsili amacıyla yürüttüğü takibe yapılan itirazın iptali talebinden ibaret olduğunu, davacı tarafından Cari Hesap Aalacağının tahsili amacıyla——- tarihinde takibe geçtiğini, davalı yan tarafından borca itiraz edildiği ve takibinin durdurulduğunu, davacı yan tarafından yapılan itirazın iptali doğrultusunda 20/01/2022 tarihinde huzurdaki davanın ikame edildiğini, davalı yanın —–formunda, Davacı yan tarafından davalı yana düzenlenen faturanın davalı tarafından maliyeye bildirimde bulunmadığını, takibe konu faturada teslim alan ve teslim eden kısımlarından tarafların imzası bulunduğunu, davacının 2020 yılları ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğunu, davacı tarafın—–numarası ile tacir olarak kaydolduğunu, davacını ticari deftelerine göre, davacının takibe konu ettiği faturaların ticari deftelerin de kayıtlı olduğunu, bu faturadan dolayı davacının takip tarihi itibariyle davalı yandan 21.546,00-TL alacaklı olduğunu, davalı taraf 06/06/2022 tarihinde incelemeye katılmadığını, ticari defter ve kayıtları ibraz etmediğini davalı tarafı ticari defter kayıtları üzerinden bir tespitin yapılmadığını, davacı tarafından dava konusu faturanın sağ alt köşesinde —- imza var olduğunu, davalı tarafın mahkemenizce— Formlarının celp edildiği ve davalı tarafın —– formlarında dava konusu faturanın yer almadığını, 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu Madde 21’de|1) faturanın tanımı verildiğini, faturanın tebliğinden itibaren 8 günlük itiraz süresi ve süresinde itiraz edilmediği takdirde ilgili fatura içeriğinin kabul edilmiş sayılacağı hüküm altına alındığını, fatura içeriğine 8 gün içerisinde itirazda bulunulmadığı takdirde sadece faturada belirtilen verilerin doğru olduğu anlamı doğmadığını, faturanın verilmesine neden olan iş veya hizmetin de yapılmış olduğunun kabulü anlamını gelmediğini, uyuşmazlık halinde, işin yapıldığını, eğer fatura konusu mal ise de teslim edilmiş olduğunun kanıtlanması gerektiğini, satış sözleşmelerinde ise malın teslim edildiğini, teslim makbuzu, sevk irsaliyesi, irsaliyeli fatura ile ispat edildiğini, kuşkusuz, bu belgelerin imzalı ve imzaların, alıcıya veya alıcının çalışanına ait olması gerektiğini, yalnız, imzanın alıcı veya çalışanı yanında, başka biçimde teslim almaya yetkili sayılabilecek kişiye ait olup olmadığının da değerlendirilmesi gerektiğini, uygulamada, bu belgelere, sadece kime ait olduğu anlaşılamayan imza atıldığına veya sadece ismin yazıldığına sıklıkla rastlanıldığını, bu durum alacaklının aleyhine olup malın teslim edildiğine ilişkin ispat külfeti davacı/alacaklıya ait olduğunu, diğer taraftan, alıcı tarafından—– formları da fatura kapsamındaki malın teslim edildiğini, ancak her fatura ve her taraf — bildirim yükümlülüğüne sahip değildir.—- bildirim yükümlülüğündeki limit, —- hariç 5.000-TL iken; e-arşivde mükellefler arasında limit vergiler dâhil toplamı 5.000 TL’yi geçen faturalar olduğunu, bu sebeple yine satıcı taraf —- bildirim yükümlülüğüne girmeyen malı teslim ettiğini yazılı belge ile ispat etmek zorunda olduğunu, davacı tarafından 15.03.2019 tarihli —– —- açıklaması ile kesilen dava konusu faturanın Teslim Alan kısmında ismin davalı tarafa teslim aldığının ispatlanması halinde ,546,00 TL, işlemiş faiz 5.084,27 TL olmak üzere toplamda 26.630,27TL alacağının olduğunu, ancak davacı tarafından İspat edemediği takdirde davacı tarafın davalı tarafından alacak olmadığını beyan etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Dava, faturadan kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla yapılan ilamsız icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkememizce —– yazı yazılarak, davalı şirketin 2019 yılının tamamını kapsayacak şekilde tüm çalışanlarını gösteren liste getirtilerek dosya arasına alınmış, isticvap davetiyesi çıkartılarak, davalı şirket yetkilisi —- beyanının alınması istenmiş ancak davalı şirket çalışanı tebliğ edilen isticvap davetiyesine rağmen mahkememize gelmemiş ve dosyaya sunduğu 17/11/2022 tarihli dilekçede şirketinde —- isminde bir çalışanı olmadığını belirttiği görülmüştür.
Davacı vekili Mahkememizin 17/01/2023 tarihli duruşmasında, 15/05/2019 tarihli 21.546,00 TL bedelli irsaliyeli faturadaki malların davalıya teslim edildiğine ilişkin fatura aslını mahkememize sunmuş ve irsaliyeli fatura altındaki teslim alan kısmındaki ismin ——–olduğu anlaşılmıştır.
Davacı tarafça, icra takip talebinde takip dayanağının fatura alacağı olarak gösterildiği, faturanın dava dosyasına ibraz edildiği, —- gelen müzekkere cevabında davalı şirkette—-isimli çalışan olduğunun görüldüğü, irsaliyeli fatura altında imzası bulunan —- davalı şirket çalışanı olmadığı yönündeki itirazın yerinde olmadığı kanaatine varılmıştır.
Dosya Mahkememizce bilirkişiye tevdii edilmiş olup mali müşavir bilirkişi tarafından dosyaya sunulan 20/06/2022 tarihli raporda davacının ticari defterlerinin kendi lehine delil vasfına haiz olduğu, davalı tarafça —— bildiriminde bulunulmadığı, ancak irsaliyeli faturada teslim alan kısmında isim ve imzanın yer aldığı, malların teslim alındığının kanıtlanması halinde davacının davalıdan 21.546,00 TL alacaklı olduğu belirtilmiştir.
Bu hali ile tüm dosya kapsamına göre,—– sayılı ilamından da anlaşılacağı üzere, fatura içeriği malların/hizmetin teslim edildiğinin/ verildiğinin ispat külfetinin davacı satıcıya ait olduğu, tek başına fatura düzenlenmesinin alacağı ispatlamak için yeterli olmadığı,—– yazı cevabına göre icra takibine dayanak 15/05/2019 tarihli 21.546,00 TL bedelli irsaliyeli faturayı teslim alan —— davalı şirket çalışanı olduğu, davacının davalı şirketten 15/05/2019 tarihli fatura bedeli olan 21.546,00 TL alacaklı olduğunun ispatlandığı kanaatine varılmıştır.
Alacak faturaya dayalı ve likit olduğundan ispat edilen alacak yönünden davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır.
Davacının, davalı şirketi takip tarihinden önce temerrüde düşürmediği, dolayısıyla işlemiş faiz talebinin yerinde olmadığı, davacı vekili tarafından her ne kadar icra takibinde işlemiş faiz talep edilmiş ise de dava dilekçesinde dava değeri olarak işlemiş faiz talebinde bulunulmadığı ve dava değerinin 21.546,00 TL olarak gösterildiği ve harcın da bu miktar üzerinden yatırıldığı anlaşılmış olup mahkememizce 17/01/2023 tarihli hüküm fıkrasının ——– bendinin ”takibin 21.546,00 TL üzerinden devamına” şeklinde yazılması gerekirken sehven “takibin aynen devamına” şeklinde yazıldığı, bu yönüyle maddi hata yapıldığı ve mahkememizce her zaman resen düzeltilebileceği gözetilerek tashih kararı vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜNE,
1-Davalının —— sayılı takip dosyasına vaki İTİRAZIN İPTALİNE, TAKİBİN AYNEN DEVAMINA,
2-Asıl alacak miktarı 21.546,00-TL’nin %20’si olan 4.309,20-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar kanunu uyarınca alınması gerekli 294,37-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 234,81-TL harcının mahsubu ile bakiye 59,56‬-TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacının yargılama sırasında yapmış olduğu 234,81-TL peşin harç, 11,50-TL vekalet harcı, 80,70-TL başvurma harcı, posta, tebligat gideri, bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.505,01‬-TL yargılama masrafının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. Uyarınca 4.309,20-TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-6325 Sayılı Yasa’ nın 18/A maddesinin 11 ve 13. Fıkraları uyarınca zorunlu arabuluculuk nedeniyle arabulucuya hazine tarafından ödenen 1.560,00-TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
7-Yatırılan avanstan kullanılan kısmın mahsubu ile bakiye kısmın kararın kesin olduğundan yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile —– Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 17/01/2023
Tashih Şerhi
Mahkememizin —-tarihli, —–karar sayılı kararının — nolu hüküm fırkasında, “…İPTALİNE, TAKİBİN 21.546,00 TL ASIL ALACAK ÜZERİNDEN DEVAMINA” yazılması gerekirken sehven “..TAKİBİN AYNEN DEVAMINA” şeklinde yazıldığı anlaşıldığından ve bu hususun maddi hatadan kaynaklanıp mahkememizce her zaman resen düzeltilebileceği kanaatine varılarak;
Mahkememizin —- tarihli,—- karar sayılı kararının—– nolu hüküm fırkasının yukarıda belirtilen kısmının “… İPTALİNE, TAKİBİN 21.546,00 TL ASIL ALACAK ÜZERİNDEN DEVAMINA” olarak tashihen düzeltilmesine karar verildi. 15/01/2023