Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/425 E. 2022/882 K. 14.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/425
KARAR NO : 2022/882

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/06/2022
KARAR TARİHİ : 14/12/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili 09/06/2022 tevzi tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin şirketlere personel sağladığını, davalıya sağladığı hizmet sonucunda 28.02.2022 tarihli ——nolu arşiv faturanın davalı yana elektronik ortamda gönderildiğini, fatura tarihinden uzun süre geçmesine rağmen davalının fatura bedelinden kalan 1.014.752,80 TL kısmını müvekkiline ödemediğini, alacağın ödenmemesi üzerine alacağın tahsili için davalı aleyhine takibe geçildiğini, davalının takibe itirazı üzerine takibin durduğunu, müvekkili adına dava şartı olan —— Arabuluculuk bürosuna başvurulduğunu, görüşmeler sonucu anlaşma sağlanamadığını, müvekkilinin davalının ekonomik durumu hakkında bilgi sahibi olduğunu, ülkemizde yaşanan ekonomik kriz nedeni ile davalının borçlarını ödememek için mal varlığını gizlediği, aktiflerini elinden çıkardığının tespit edildiğini, ödeme sıkıntısı içinde olan davalı şirket hakkında alacaklarına istinaden ihtiyati haciz kararı verilmesi gerektiğini, ihtiyati haciz kararı verilmemesi halinde müvekkilinin telafisi güç zararlara uğrayacağını, müvekkili tarafından alacağının tahsili için başlatılmış olan icra takibine davalı tarafından haksız olarak itiraz edildiğini davalının davacıya takip miktarı kadar alacaklı olduğunun itiraz edilmeyen e-arşiv faturası ve davalının yaptığı kısmi ödeme ile sabit olduğunu, davalı borçlunun faiz yönünden yapmış olduğu itirazında hukuki dayanağının bulunmadığını, talep edilen faizin yasaya uygun olduğunu, Yüksek Mahkemenin kararları doğrultusunda tarafların tacir olması sebebiyle taraflar arasında doğacak uyuşmazlıklarda yasal faizin uygulanacağının belirtildiğini, davalı aleyhine takip çıkışının % 20 ‘si oranda icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiğini belirterek davalının haksız itirazının iptali ile takibin devamına, davalının itirazının haksız ve kötü niyetli olması sebebiyle % 20 ‘den az olmamak kaydıyla davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili 04/07/2022 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında her ne kadar bir ticari ilişki mevcut olsa da davacı tarafın müvekkili şirkete sağlamış olduğu hizmetin tutarını hangi ölçülerle hesaplamış olduğunun taraflarınca bilinmediğini, yani müvekkili şirkete personel sağladığını iddia etmişse de kaç personel gönderdiği ve personel ücretini hangi bedel üzerinden hesapladığını ortaya koyamadığını, davacı tarafın müvekkili şirkete hizmet sağladığını iddia ettiğinden fatura tutarı miktarında hizmet sağlayıp sağlamadığını (personel gönderip göndermediğini) ispatlamak zorunda olduğunu, hizmetin verildiğini ispata yarar hiçbir belge sunmadığını, müvekkili şirketin ——kapsamında ürünler üreten birçok ülke de faaliyet gösteren şirket olup tarafların aralarında yapmış oldukları akit gereği davacının vasıflı personel göndermesi gerekirken vasıfsız personel gönderdiğini, bu vasıfsız personeller sebebiyle üretilen ürünlerde hatalar meydana geldiğini, müvekkilinin bu nedenle toplamda 96.000,00 Euro zarar ettiğini, davacının alacaklı olduğunu iddia ettiği faturaya talep ettiği işlemiş faize itiraz ettiklerini, zira müvekkili şirketin temerrüde düşürülmediğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava, faturadan kaynaklı bakiye alacağın tahsili için girişilen icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olup, İİK 67 vd. maddelerine dayanmaktadır.
Davaya konu——- Esas sayılı takip dosyasının celbolunarak yapılan incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine 28.02.2022 tarihli KDV hariç 1.099.819,92 TL bedelli e- fatura dayanak gösterilerek bakiye 1.014.752,80 TL asıl alacak, 26.272,37 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 1.041.025,17 TL alacağın tahsili için genel haciz yolu ile icra takibi yapıldığı, davalının yasal süresi içerisinde borca ve faize itiraz etmesi üzerine takibin durduğu görülmüştür.Tarafların tüm delilleri celbolunarak dava dosyası ve tarafların tüm ticari defter, kayıt ve dayanak belgeleri ile bilgisayar kayıtları üzerinde ——- bilirkişi aracılığıyla inceleme yaptırılarak rapor alınmıştır. Alınan dosyadaki verilere uygun ve denetime açık olduğu anlaşılmakla hükme esas alınmıştır.
Davalı taraf savunmasında davacı ile arasında her ne kadar bir ticari ilişki mevcut olsa da davacının sağladığı hizmetin tutarını nasıl hesapladığının bilinmediğini, yani davacının kendisine personel sağladığını iddia ettiğini fakat kaç personel gönderdiğini ve personel ücretini hangi bedel üzerinden hesapladığını ispat edemediğini bildirmiştir.
Tarafların kayıtlı bulundukları ilgili vergi dairelerinden ——formları celp edilmiştir.
Mali bilirkişi aracılığı ile tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde yapılan inceleme sonucunda; davacının davalı ile olan hesabının 2022 yılı dökümünde davaya dayanak yapılan faturanın ve aralarındaki ticari ilişki uyarınca düzenlenen faturaların kayıtlı bulunduğu, yapılan muhtelif tahsilatlar sonucunda davacının davalıdan 958.752,80 TL alacaklı olduğunun kayıtlı bulunduğu, davalı şirketin ibraz ettiği davacı ile olan 2022 yılı satıcılar hesabında da davacının defterlerinde kayıtlı bulunan faturaların aynen kayıtlı bulunduğu, yine ödemelerin de kayıtlandığı 01.01.2022 tarihinde davalının 650.634,51 TL borç bakiyesi ile açıldığı, 01.01.2022 tarihi itibariyle taraf kayıtlarının birbiri ile uyumlu olduğu, her iki tarafın ibraz ettiği ticari defterlerine dayalı cari hesaplarının son kayıt tarihinin 30.04.2022 olduğu, davacının takip ve dava konusu yaptığı 28.02.2022 tarihli KDV dahil 1.119.616,68 TL bedelli faturanın her iki tarfın ticari defterlerinde kayıtlı bulunduğu, davacının 30.04.2022 tarihi itibari ile davalı taraftan 958.752,80 TL alacaklı olduğu, davalı tarafın ticari defter kayıtlarında ise 30.04.2022 tarihi itibari ile davacı tarafa 646.252,78 TL borçlu olduğunun kayıtlı bulunduğu, aradaki 312.500,00 TL lik farkın davalı şirketin ticari defterlerinde davacı borcuna kaydettiği ancak davacının ticari defterlerinde kayıtlı olmayan 25.11.2022 keşide tarihli 312.500,00 TL lik çekten ileri geldiği, tarafların ——formlarının birbirini aynen tutuğu tespit edilmiştir. Tarafların ticari defter kayıtları arasındaki farkı oluşturan 312.500,00 TL lik çekin davacı tarafından alınarak tahsil edildiği hususu 14.12.2022 tarihli duruşmada davacı vekili tarafından açıkça kabul edilmiştir.Yapılan yargılama sonucunda, dosya kapsamındaki tüm delillere, alınan bilirkişi raporuna göre; taraflar arasında ticari ilişki bulunduğu, davaya dayanak yapılan faturanın tarafların ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, davalı şirket tarafından—— formları ile vergi dairesi’ne bildirildiği, bu hali ile faturanın davalı şirkete tebliğ edildiği, fatura konusu hizmetin yerine getirildiği, davalının fatura konusu hizmetin ayıplı yapıldığı yönündeki savunmasının dayanağı bulunmadığı bu nedenle savunmaya itibar edilemeyeceği, davacının davalıyı takip talebinden önce temerrüte düşürdüğünü ispatlayamadığı sonuçlarına ulaşılarak davacıya teslim edilen ve bedeli davacı tarafından tahsil edilen çek bedeli de nazara alınarak aşağıdaki şekilde davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1.Davanın KISMEN KABULÜ ile; tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile davalı tarafın ——Esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın 646.252,78 TL asıl alacak yönünden İPTALİ İLE takibin bu miktar üzerinden takip tarihinden itibaren işleyecek değişir oranlı avans faizi ile birlikte devamına
2-Fazla ilişkin istemin reddine
3-Hükmolunan asıl alacak miktarı bilinir ve belirlenebilir olduğundan hükmolunan asıl alacağın %20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine
4-Reddedilen miktar yönünden kötü niyet tazminat talebinin yasal koşullar oluşmadığından reddine,
5-Başlangıçta peşin olarak alınan 12.573,25 TL harcın ve icra takibi peşin harcı 5.205,13 TL’nin, alınması gerekli olan 44.145,53 TL harçtan mahsubu ile bakiye 26.367,15 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
6-Arabuluculuk aşamasında ——tarafından ödenen arabulucu ücreti 1.560,00 TL’nin, davacı yan davasında kısmen haklı çıktığından dava konusunun toplam değerinin kabulle sonuçlanan kısma oranı sonucu bulunan 993,49 TL ‘sinin davalıdan; redle sonuçlanan kısma oranı sonucu bulunan 566,51 TL’sinin davacıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
7-Davacı tarafın yargılama sırasında yapmış olduğu başvuru harcı 80,70 TL, posta ve tebligat gideri 78,50 TL, bilirkişi ücreti 1.500,00 TL olmak üzere toplam 1.659,20 TL yargılama masrafının, davacı yan davasında kısmen haklı çıktığından dava konusunun toplam değerinin kabulle sonuçlanan kısma oranı sonucu bulunan 1.056,67 TL yargılama masrafına, peşin harç 12.573,25 TL eklenerek sonuç olarak 13.629,92 TL’nin davalı ‘dan alınarak davacı tarafa verilmesine, dava konusunun toplam değerinin redle sonuçlanan kısma oranı sonucu bulunan 602,53 TL yargılama masrafının davacı yan üzerinde bırakılmasına,
8-Davacı taraf yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan ——davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
9-Davalı taraf yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan ——- davacı taraftan alınarak davalıya verilmesine,
10-Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi uyarınca artan gider avansının davacı tarafa; artan delil avansının davalıya iadesine,
11-Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile——- Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.