Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/42 E. 2022/45 K. 21.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/42 Esas
KARAR NO : 2022/45

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 18/01/2022
KARAR TARİHİ : 21/01/2022

DAVA :
Davacı vekili Mahkememize sunduğu 18/01/2022 havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; —– Esas numaralı icra dosyası ile davalı borçlu aleyhine başlatmış olduğu icra takibi nedeniyle tanzim edilen ödeme emrine, davalı borçlu tarafından itiraz edildiğini, işbu itirazın haksız ve kötü niyetli olduğunu, 29.11.2019 tarihinde, müvekkil —- Poliçe numaralı “—– SİGORTA POLİÇESİ” ile sigortalı bulunan, davalının maliki olduğu, —– sevk ve idaresinde bulunan—- araç ile,—— —– bulunan —– Hastanesi’nin önünde seyir halinde iken, yaya geçidinde yavaşlayan——- plakalı araca arkadan çarptığını, çarpma sonucu meydana gelen trafik kazasında —– plakalı araçta maddi hasar meydana geldiğini, davalının maliki olduğu sigortalı araç ile sebebiyet verilen maddi hasarlı trafik kazasında, davalı dışı —- sürücü —- sürücü belgesinin bulunmadığının tespit edildiğini, bilahare sigorta eksperine iletilen —– alınmış ehliyetin ise geçerlik tarihinin dolmuş olduğunu, yaşanan maddi hasarlı ve yaralanmalı trafik kazası sonrasında taraflar arasında kaza tespit tutanağı düzenlendiğini, davanın kabulü ile davalı borçlunun —– Esas sayılı dosyasındaki tüm itirazlarının iptaline ve takibin devamına, davalı borçlunun asıl alacağın %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesini, mahkeme masrafları ve avukatlık ücretinin davalı borçluya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı tarafa dava dilekçesi tebliğ edilmemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Dava,—- mesuliyet sigorta poliçesinden kaynaklanan, sigortacının kendi sigortalısı aleyhine—- sigortası Genel Şartlarının B.4/2 maddesi uyarınca rücu şartlarının oluştuğunu ileri sürülerek, sigortalısı aleyhine başlattığı icra takibine vaki itirazın iptali isteğine ilişkindir.
—- tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan ve—- tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un (TKHK) 2. maddesinde kanunun kapsamı “bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar” şeklinde açıklanmıştır. Kanun’un “tanımlar” başlıklı 3. maddesinde ise tüketici işlemi, “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan,—- bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder” biçiminde tanımlanmıştır.
6502 sayılı TKHK’nın 73. maddesi uyarınca tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğacak uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemesi görevli kılınmıştır. Bunun yanında Kanun’un 83. maddesinde de taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenlenme olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceği belirtilmiştir.
Somut uyuşmazlık; taraflar arasında bulunan —– kapsamında, —sigortası genel şartlarına göre sigortacının ödediği tazminatın sigortalısından rücuen tahsili istemine ilişkindir. Sigortalanan araç hususi araçtır. Davalının tacir olduğuna ilişkin dosya kapsamında bir delil bulunmaması, sigortalanan aracın hususi araç olması ve taraflar arasında sigorta sözleşmesinin bulunması nedeniyle davacının tüketici olduğunu kabul etmek gerektiği, 6502 sayılı yasanın 3. Maddesi gereği dava konusu talebin tüketici işlemi teşkil ettiği, bu kapsamda anılan yasanın 73. Maddesi uyarınca iş bu uyuşmazlıkta Tüketici Mahkemelerinin görevli olduğu sonuç ve vicdani kanaatine ulaşılmış ve aşağıdaki gibi hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, bu nedenle 6100 sayılı HMK’nın 115/2. Maddesi uyarınca dava şartı noksanlığından davanın usulden REDDİNE,
2-Taraflardan birinin, karar süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Mahkememize başvurarak, dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmesi halinde dosyanın görevli—– Tüketici Mahkemesi’ne gönderilmesine,
3-Yasal süre içinde Mahkememize başvurarak, dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesi talep edilmediği takdirde, Mahkememize davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin iş bu kararın tefhim/tebliği ile İHTARINA,
4-Dava dosyasının talep üzerine gönderilmesi halinde yargılama giderlerine görevli mahkemece hükmedilmesine,
Dair, taraf vekillerinin yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.