Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2022/419
KARAR NO : 2023/225
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/06/2022
KARAR TARİHİ : 15/03/2023
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili 08/06/2022 tevzi tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket tarafından davalılar aleyhine—— Esas sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, borçluların takibe itirazı ile birlikte duran takibin devamı için iş bu itirazın iptali davasını açtıklarını, Davalılardan—– ile dava dışı—– arasında yapılan ekli 29.03.2021 tarihli Hisse Satım Sözleşmesi’ne göre,—– hisselerinin tamamına sahip olduğu diğer davalı —– hisselerinin ——satışı kararlaştırıldığını, sözleşmeye göre hisselerin devir bedeli, hisselerin devir tarihindeki defter değeri olduğunu, sözleşmenin imzası ile birlikte 100.000,00 USD, bakiye ödemenin devir tarihinde olacağı bu sözleşmede belirtildiğini, sözleşme tarihinde satışa konu ——-Elektrik Piyasası mevzuatı gereği lisans devri mümkün olmayıp, yine sözleşmeye göre hisseler lisansın alındığı tarihte satın ve devir alınacağını, lisans devri için —–iznine tabi olması halinde de izin alınacağını, sözleşmeye göre satıcı/davalı ——Alıcıdan alacağı ön ödemeleri Hisse Devrine konu şirketlerin banka hesaplarında tutacağını ve istenildiği taktirde alıcı tarafından kullanılabileceğini taahhüt ettiğini, sözleşmeye taraf olan —–ve onun adına vekaleten sözleşmeyi imzalayan——davacı şirketin ortağı ve yöneticileri olup eylemli olarak sözleşmenin alıcı tarafının davacı ——- olacağını kabullenerek sözleşmeye bu şekilde devam ettiğini, davalıya gönderilecek parayı bu şirket üzerinden gönderdiğini, davalılar da gönderilen parayı aşağıdaki maddede açıklandığı üzere itiraz etmeden kullanmak suretiyle eylemli olarak alıcı tarafın——olduğunu kabullendiklerini, sözleşmeye konu——şirketlerinin üretim tesislerinin yapımı için davacı müvekkil —– dava dışı —–. İle anlaşarak bu şirkete 3.000.000,00 Euro ödemiş olup, bu şirketle aramızda devam eden—— Esas sayılı dava dosyası içerisinde görüleceği üzere davalı şirketlere ait tesisin müvekkil şirketçe bedeli ödenerek yaptırıldığı bilgisi ve kabulünde olduğunu, Neticede —- ile dava dışı—– arasında yapılan 29.03.2021 tarihli Hisse Satım Sözleşmesi’ nin ALICI tarafı davacı müvekkil —— olduğunu, ilerleyen süreçte davalı ——— lisans alması gerektiğinden, müvekkil —— tarafından 16.06.2021 tarihinde davalıya 102.000,00 Euro gönderilmiş ve —– bu para karşılığında —– şubesinden aldığı 980.400,00 TL bedelli Teminat Mektubunu sunmak suretiyle —- 24.06.2021 tarihinde Üretim Lisansı aldığını, davalıların eylemli olarak sözleşme tarafı olan —— gönderdiği 102.000,00 Euroyu iade etmeyip kabullenmek ve lisans alımında kullanmak suretiyle sözleşmenin ALICI tarafı olduğunu kabullendiklerini, müvekkili şirketin hem sözleşmede belirtilen 100.000,00 USD yerine 102.000,00 Euro ödemek hem de şirketin üretim tesislerine yatırım yapmak suretiyle üzerine düşen yükümlülüğü fazlasıyla yerine getirdiğini, hem bu ödeme sayesinde alınan teminat mektubuyla —— üretim lisansı almasını sağladığını, hem —— ödeme yapmak suretiyle davalılara ait tesisi yaptırdığını, buna rağmen davalılar tarafından sözleşmedeki hiç bir hüküm yerine getirilmediğini, hisse devirlerinin yapılmadığını, şirketlerin defter değerleri haksız kazanç elde etmek için alelacele 4 misline çıkartıldığını, genel kurullarında bu anlaşmadan hiç bir şekilde bahsetmediğini, müvekkili şirketin ALICI sıfatını aldığı asıl sözleşmenin de hukuken de geçersiz bir sözleşme olduğunu, Türk Ticaret Kanunu Md.408/2-f hükmü gereği, önemli miktarda şirket varlığının toptan satışı şirket Genel Kurulu’nun yetkisinde olan bir işlem olduğunu, Genel Kurul kararı alınmadan bu satış şirket yöneticilerince yapıldığını, şirketlerinin toptan satışının hukuken geçersiz olduğundan bu konuda yapılmış sözleşme de yok hükmünde olduğunu, yukarıda açıklandığı üzere hukuken yok hükmünde olan bir sözleşmenin varlığı, müvekkil şirketin yapmış olduğu ödemelere rağmen hisse devirlerinin yapılmaması, şirket defter değerlerinin müvekkile bilgi verilmeden haksız bir şekilde 4 mislinden fazla değere çıkartılması, geçersiz sözleşmenin dahi koşullarına aykırı, haksız, hukuka aykırı hareketler sebebiyle müvekkilin zarar görmesinin sağlanması sebebiyle, fazlaya dair dava ve alacak haklarımız saklı kalmak kaydıyla ödediğimiz 102.000,00 Euronun iadesi/talep edilmesinin zorunlu olduğunu, arabuluculuk faaliyetinden sonuç alınamadığını belirterek davalıların —— Esas takibine yaptıkları itirazın iptaline, takibin devamına, alacağın likit olması sebebiyle haksız ve mesnetsiz itiraz sebebiyle takibin durmuş olması karşısında takip değerinin % 20 den aşağı olmamak üzere davalıların müştereken ve müteselsilen icra tazminatına mahkum edilmesine, masraf ve vekalet ücretinin müştereken ve müteselsilen davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalılar vekili 18/07/2022 tarihli cevap dilekçesinde özetle; müvekkillerinden—— haksız ve mesnetsiz işbu davaya konu asılsız iddiaların ve taleplerin muhatabı olmadığını, kendisine yapılan bir ödeme söz konusu olmadığından müvekkili —— açısından davanın husumet nedeniyle reddinin gerektiğini, davacı tarafça da sunulan Hisse Satım sözleşmesinden de görüleceği üzere davacının devir alma borcundan, devir bedelini ödeme borcundan ve başta ——- projesi olmak üzere tüm diğer projelerde verilen hizmet bedellerini ödeme borcu söz konusu olup işbu dava ile bütün bu borçlardan kaçma anlamı ve amacı taşıdığını, itirazın iptali talebine konu icra takibine dayanak yapılmış ödemede banka dekontu üzerinde ödemenin projelere dair olduğunun sabit olduğunu, yapılan ödemelerin başka bir ticari ilişkiye dayandırılmasının mümkün olmadığını, —— projelerine ait şirketleri sözleşmeye göre devir almadığını, devir almayarak ilave zararlara yol açtığını, kendi projeleri için verilen hizmet bedellerini ödemediği için alacaklı değil aksine borçlu durumda olduğunu, —– adına alınmış bulunulan —-Lisansı ve izinleri,—— projesi, ——-projesi için verilen hizmetlerden dolayı borçlu olup davacının art niyetli olarak borçlarını ödemekten kaçmak amacında olduğunu, sözleşmelere aykırı şekilde hareket ettiği gibi kendi isteği ile ödediği avans mahiyetindeki her meblağ için ayrı ayrı olmak üzere alakalı alakasız müvekkil şirketlerle ilgili tüm tarafları muhatap tuttuğunu, toplam 12 adet icra takibi başlattığını, arabulucuya başvurduğunu, şimdi de itirazın iptali davaları açtığını, açılmış olan İtirazın İptali davasının kısmen veya tamamen kabul edilemeyecek nitelikte olduğunu, ilişikli tarafları borçlu durumda olduğunu, davacı, devir alma, devir bedeli ödeme, hizmet bedeli ödeme borcu altında olduğunu, müvekkili şirketin sözleşmeler ve şifahi görüşmeler ile belirlenmiş tüm edimlerini yerine getirmiş olduğunu, davacı, borcunu ödemekten projeleri devir almaktan, hizmet bedellerini ödemekten kaçtığını, davacı ve ilişikli taraflar müvekkili şirketin bugüne dek yüz yüze yapılan görüşmelerde oyaladığını, taraflar arasında yapılan görüşmelerde, projeleri bedel ödemeden almak istediğini, verilen hizmetleri ancak projeleri satarsa ödeyebileceğini söylediğini, doğal olarak da bu talepleri anlaşmalara ve ticari teamüllere aykırı olduğundan kabul görmediğini, davacının haksız şekilde itirazın iptaline başvurduğunu, —– Projelerimizin lisanslarının, şirket hisselerinin devir ve satın alınması.Müvekkil şirket devretmek istemekte ancak davacı ve ilişkili tarafları devir almaktan kaçmakta olup devir için hiçbir engel bulunmadığını,—-şirketi için—- ilinde —— kurulabilmesi amacıyla Lisans ve İzin çalışmaları için müvekkil şirketi görevlendirmiş ve yetki vermiş, buna istİnaden de gerekli lisans ve izinleri alınmışsa da davacı tarafça bu projeye ilişkin ödemeler halen yapılamadığını, davacı ve ilişkili tarafları,——Belediyesine ait —–başta olmak üzere diğer elektrik santralleri için de müvekkil şirketten teknik, idari uzmanlık isteyen çalışmalar talep etmiş ve bu çalışmalar gerçekleştirilmesine rağmen hizmet bedelleri alınamadığını, davacı tarafından yapılan tüm ödemeler yukarıda anılan sözleşmeler için ve verilen hizmetler karşılığında 30.03.2021 ile 15.07.2021 tarihleri arasında yapıldığını, ödemelerin projeler için olduğu ve müvekkile olan borcu karşılığında yapıldığını, dava dilekçesindeki 1,2,3,4 ve 5.maddelerdeki iddialar kendince yapılmış asılsız iddia ve yorumlardan ibaret olduğunu, müvekkili şirketin eylemli olarak bazı şartları kabul ettiği iddiasını kesinlikle reddettiklerini, sözleşme gereği ödenen tutarlar, davacı tarafın karmaşık yapısı sebebiyle kendi iradeleri ile ——tarafından yapıldığını, bu ödemelerin karşı tarafın isteği ile ve kendi sorumluluğunda gerçekleştiğini, eylemli kabul üretilmesinin mümkün olmadığını, ——arasındaki sözleşme, kapsamı, içeriği ve amacı ve ödenen bedeller müvekkil şirketin kontrolü dışında olup işbu dava ile ilgisi bulunmadığını, Hisse Devri Sözleşmesine sadık olmadığı gibi bu sözleşmeden doğan yükümlülüklerini yerine getirmeden devir yapılması da söz konusu olamayacağını, müvekkili şirketle olduğu gibi dilekçesinde bahsettiği—— ile olan sözleşmesine de sadık kalmamış olup o şirketle de hukuki sorunlar yaşadığı haricen öğrendiğini, sözleşmenin geçersizliğini kanıtlamak gibi art niyetli bir amaç taşıdığını, sözleşmenin geçerli ve devir almak istiyorsa borcunu ödemesi gerektiğini, ——- tarafından verilen lisansların bağlı olduğu şirket hisselerinin devri kanunda gayet açıkça düzenlendiğini, devir için bir engel bulunmadığını, davacının sözleşmeden doğan yükümlülüklerini yerine getirerek borçlarını ödemeli aksi takdirde de müvekkile verdiği zararları telafi etmesi gerektiğini, davacı tarafça bir taraftan sözleşmeye dayanılmakta bir yandan da sözleşmenin geçersizliğinden bahsedildiğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, belge, delillere ve re’sen gözetilecek nedenlere dayanılarak davanın müvekkil —– Açısından husumet yönünden ve her 2 müvekkil şirket açısından aynı zamanda esasen reddine ve haksız ve mesnetsiz dava nedeniyle toplam takip tutarı üzerinden % 20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya aidiyetine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava, davacı şirketin dava dışı yöneticisi ve ortağı ile davalı şirket arasında imzalanan hisse satım sözleşmesinin geçersiz olduğundan bahisle yapılan ödemelerin davalılardan iadesi için girişilen icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olup, İİK 67 vd. maddelerine dayanmaktadır.
——Esas sayılı dava dosyasının UYAP üzerinden celbolunarak yapılan incelenmesinde; davacısının mahkememiz dosyası davacısı, davalılarının ise —–.ile mahkememiz dosyası davalısı ——-olduğu, dava konusunun yine aynı şekilde 29 Mart 2021 tarihli hisse satım sözleşmesinin geçersizliğinden bahisle ödenen bedelin iadesi için girişilen icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olduğu, yargılamanın devam ettiği anlaşılmıştır.HMK 166/1.maddesi; “Aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış davalar, aralarında bağlantı bulunması durumunda, davanın her aşamasında, talep üzerine veya kendiliğinden ilk davanın açıldığı mahkemede birleştirilebilir. Birleştirme kararı, ikinci davanın açıldığı mahkemece verilir ve bu karar, diğer mahkemeyi bağlar…” hükmü düzenlenmiştir.Tüm dosya kapsamı, sunulan deliller incelenip değerlendirildiğinde; dosyamız davacısı ve davalı ——Asliye Ticaret Mahkemesinin ——Esas sayılı dava dosyasında da taraf oldukları, dosyamız davalısı ——.ile diğer dosyanın davalısı —— şirket oldukları, dava konusu yapılan geçersiz olduğu iddia edilen hisse devir sözleşmesinin de aynı sözleşme olduğu, dolayısıyla usul ekonomisi yönünden her iki dava dosyasında yargılamanın birlikte yapılmasında fayda bulunduğu, her iki dava konusununda birbirleriyle bağlantılı olduğu gibi sonuçların birbirini etkileyeceği, davaların birlikte görülmesinde taraflar yönünden hukuki yarar bulunduğu gibi birleştirme kararının usul ekonomisine uygun olacağı kanaatine varılarak mahkememizin iş bu dava dosyasının —–Asliye Ticaret Mahkemesinin —— Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine, yargılamanın bundan sonra birleşen dosya üzerinden yürütülmesine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere;
1.Mahkememizin işbu dava dosyasının HMK 166/1 maddesi uyarınca aralarındaki hukuki ve fiili bağlantı bulunduğu anlaşılan—— Esas sayılı dava dosyası ile BİRLEŞTİRİLMESİNE,
2-Mahkememiz esasının bu şekilde kapatılmasına,
3-Yargılamanın bundan sonra —— Esas sayılı dosyasından devamına,Dair taraf vekillerinin yüzlerine karşı esas hüküm ile birlikte istinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi.