Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/402 E. 2023/173 K. 23.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/402 Esas
KARAR NO : 2023/173

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/06/2022
KARAR TARİHİ : 23/02/2023
DAVA :
Davacı vekili Mahkememize sunduğu 02/06/2022 havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; davalının —— Esas sayılı dosyası ile yapılan icra takibine itiraz ettiğini, ve takibin durdurulmasını istediğini, borçlunun itirazlarının haksız ve kötü niyetli olduğunu, itirazın iptaline, takibin devamına, davalı tarafından haksız ve kötü niyetli olarak itiraz edildiğinden alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekili Mahkememize sunduğu 13/06/2022 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle: davacı tarafından müvekkil aleyhine——– Sayılı dosya aracılığıyla başlatılan takipte, müvekkilin 23.600,00-TL fatura ile 1.038,72-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 24.638,72-TL borcu olduğunun iddia edildiğini, bahsi geçen dosyada ödeme emrinin müvekkile e-tebliğ edilmesi üzerine yasal süresi içerisinde takibe, borca, takip öncesi faiz miktarına, talep edilen faiz oranına ve dosyaya tüm ferileriyle birlikte itiraz edildiğini, müvekkilin davacıya takip konusu yapılan faturalar ve açılan dava bedeli uyarınca borcu olmadığının ticari defter ve kayıtlar üzerinde yapılacak inceleme neticesinde tanzim edilecek bilirkişi raporu ile sabit olacağını, davacının haksız ve mesnetsiz davasının reddine, haksız ve kötüniyetli olarak icra takibi sebebiyle alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini, yargılama harç ve giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Uyuşmazlık Konusu : Taraflar arasındaki ihtilaf, temelde takibe dayanak faturada yer alan malların davalıya teslim edilip edilmediği, teslim edilmiş ise bedellerinin ödenip ödenmediği, davalının icra takibine yapmış olduğu itirazın haklı olup olmadığı, iptalinin gerekip gerekmediği noktasındadır.
Davanın Hukuki Niteliği: Dava, icra takibine yapılan itirazın iptali davasıdır.
Davanın Hukuki Sebebi: İtirazın iptalini düzenleyen 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu(İİK)’nun 67/1. Maddesindeki “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.” şeklindeki düzenlemedir.
DELİLLER :
Celp ve tetkik edilen ——- Esas sayılı dosyasında; davacı takip alacaklısı tarafından takip talebi ile davalı takip borçlusu hakkında ilamsız takip başlatıldığı, ödeme emrinin davalı takip borçlusuna tebliği üzerine davalı takip borçlusunun süresi içerisinde, borca ve ferilerine karşı itiraz ettiği ve bunun üzerine takibin durduğu, itiraz dilekçesinin ve takibin durdurulmasına ilişkin kararın davacı takip alacaklısına tebliğ edilmediği, eldeki davanın 1(bir) yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Ticaret Sicil Müdürlüğü’nden tarafların tescil bilgileri celp edilmiş ve dosya arasına alınmıştır.
Vergi dairesinden davalının Aralık 2021 ve Ocak 2022 dönemine ilişkin —— formları celp edilmiş ve dosya arasına alınmıştır.Bilirkişi 20/12/2022 tarihli raporunda özetle; inceleme konusu ticari defterlerin tasdiklerinin gerek davacı şirket gerekse de davalı şirket tarafından yasal süreler içerisinde yaptırıldığı, davalı şirketin 2021 Aralık dönemine ait e-defter beratının yasal süresinde—– sistemine yüklendiğini, dava dosyasında bulunan davalı şirkete ait “——” formu üzerinde yapılan inceleme neticesinde; davalı şirketin, davacı şirketten 1 adet belgeye istinaden 20.000,00-TL tutarında (KDV Hariç) mal/hizmet alımı bildirdiğini, icra takibine konu e- arşiv faturanın gerek davacı şirket gerekse de davalı şirket tarafından ticari defterlere kaydedildiğini, yapılan kayıtların birbiri ile uyumlu olduğunu, davalı şirketin, bilirkişi incelemesine tabi ticari defterlerinin HMK’nun 222. Maddesi uyarınca davacı şirket lehine delil teşkil etme vasfına haiz olduğunu, davacı şirketin davalı şirketten, yasal defter kayıtlarına göre, takip tarihi itibariyle 23.600,00-TL tutarında alacaklı olduğunu, davalı şirketin davacı şirkete yasal defter kayıtlarına göre, takip tarihi itibariyle 23.600,00-TL tutarında borçlu olduğunu, cari alacak ilişkisinin işbu rapor tarihi itibariyle halen devam ettiğini, takip konusu alacak için takip tarihinden işbu rapor tarihine kadar hesaplanan ticari temerrüt faizi tutarının 2.993,97-TL olduğunu beyan ve rapor etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Davacı tarafça, davalı ile aralarındaki satış ilişkisinden kaynaklı fatura kestiklerini, fatura bedelinin ödenmediğini, fatura bedelinin tahsili amacıyla icra takibi başlattıklarını davalının takibe itiraz etmesi üzerine takibin durduğu iddiasıyla eldeki itirazın iptali davasının açıldığı anlaşılmıştır.Davalı tarafça, kendilerinin davacıya borçlarının bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddinin talep edildiği anlaşılmıştır.
Dava, satış ilişkisinden kaynaklı olarak kesilen faturaya dayalı olarak yapılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.Taraflar arasındaki uyuşmazlığın tespiti ve halli için tarafların ticari defterlerinin incelenmesine karar verilmiş, davacının incelenen ticari defterlerine göre, takibe dayanak faturanın davacı defterlerinde kayıtlı olduğu, davacı defterlerine göre davacının davalıdan 23.600,00 TL alacaklı olduğu, davalı defterlerine göre ise, faturanın davalı defterlerinde kayıtlı olduğu, davalının davacıya 23.600,00 TL borçlu olduğu anlaşılmıştır.Faturanın her iki tarafın da defterlerinde kayıtlı olması nedeniyle taraflar arasında ticari ilişki bulunduğu ve faturaya konu malın teslim edildiğinin ispat edildiğinin kabul edilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır.Tüm dosya kapsamından; davaya konu faturanın taraf defterlerinde kayıtlı olduğu, tarafların defterlerinin birbirleriyle uyumlu olduğu ve defterlere göre davacının davalıdan 23.600,00 TL alacaklı olduğu, bu kapsamda davacı alacağının HMK 222/3 maddesi uyarınca ispat edilmiş olduğu, davalının icra takibine yapmış olduğu itirazın haksız olduğu iptalinin gerektiği, tarafların tacir olması ve ilişkinin her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili olması nedeniyle alacağa takip tarihinden itibaren ticari faiz işletilmesi gerektiği, alacağın likit ve bilinebilir olması nedeniyle icra inkar tazminatının koşullarının oluştuğu sonuç ve vicdani kanaatine(Ay. m.138) varılarak davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE,
2-Davalı/takip borçlusunun,——-Esas sayılı dosyasına vaki itirazının İPTALİNE, kabulüne karar verilen asıl alacağa takip tarihinden itibaren ticari faiz uygulanmasına,
3-Kabulüne karar verilen alacağın %20 ‘si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Başlangıçta peşin olarak alınan 285,03 TL harcın alınması gerekli olan 1.612,11 TL harçtan mahsubu ile 1.327,08‬ TL’nin davalıdan tahsil edilerek hazineye irat kaydına,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafça yargılama gideri olarak yapılan 80,70 TL başvuru harcı, 285,03 TL peşin harç, 1.500,00 TL bilirkişi ücreti, 52,75 TL tebligat ve posta gideri olmak üzere toplam 1.918,48‬ TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-6325 Sayılı Yasa’ nın 18/A maddesinin 11 ve 13. Fıkraları uyarınca zorunlu arabuluculuk nedeniyle arabulucuya hazine tarafından ödenen 1.560,00 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
8-Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. Maddesi uyarınca artan gider avansının yatıran tarafa iadesine,Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile ——-Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf yoluna başvuru konusu edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, istinaf yoluna başvurulmasının İİK’nın 36. maddesi saklı kalmak kaydıyla kararın icrasını durdurmayacağı, süresi içerisinde karara karşı istinaf yoluna başvurulmaması halinde hükmün kesin hüküm ve kesin delil oluşturacağı açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.