Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/39 E. 2022/712 K. 26.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2022/39
KARAR NO:2022/712

ASIL DAVA :Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:06/01/2016
KARŞI DAVA:Alacak
KARŞI DAVA TARİHİ:04/02/2016
KARAR TARİHİ:26/10/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı vekili— tevzi tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin, ülkenin değişik bölgelerinde inşaat, tadilat, dış cephe gibi işlerde faaliyet gösterdiğini, davalı — müvekkili şirketteki hissesini — tarih —yevmiye numaralı— Şirket Hissi Devir Sözleşmesi ile sair karar ve ilan işlemlerinin tamamlanarak— devrettiğini, devir bedelini de devralan ortaktan tahsil ettiğini, dava konusu edilen dönem ile ilgili olarak davalı —ve müvekkilin şimdiki tek ortağı— müşterek imza ile şirket müdürü sıfatına haiz şekilde faaliyet gösterdiklerini, tarafların müşterek imza ile şirket müdürü sıfatına haiz şekilde faaliyet gösterdiklerini, tarafların arasındaki sorumlulukları düzenleyen ve ödemeleri ikrar eden — başlık belge bulunduğunu, bu protokolde hem devir hem de devir öncesi ve sonrasına dair borç tasfiyelerine ilişkin düzenlemeler mevcut olduğunu, protokolün 3. Paragrafında “Şirket hisse devrinin yapıldığı tarihten önceki döneme ait öngörülmeyen borçların devir tarihinden sonra ortaya çıkması halinde ilgili borç tutarlarının — şeklinde ödenmesi”nin kararlaştırıldığını, — sayılı inceleme raporu ile — dönemlerini incelendiğini ve uzlaşma teklif edildiğini, çıkan— hesap tablosu ve usulsüzlük cezalarına müteakip — tarihinde uzlaşmaya davet edilen şirket yetkilisinin uzlaşmayı kabul ettiğini, söz konusu— ve cezaları bakamından — bedelli çek tanzim ve keşide edildiğini, çekin süresi içinde ödendiğini, protokol gereği —- ödeyeceklerinin kabul ve taahhüt ettiklerini, davalıların paylarına düşen bedelleri ödemediğin ileri sürerek taraflar arasında tanzim olunan — tarihli— başlıklı belge, ticaret sicil kayıtları, — inceleme raporu ile ödeme belgeleri gereğince müvekkilce ödenen — payına karşılık — payına karşılık— davalılardan ayrı ayrı tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP – KARŞI DAVA:
Davalı — tarihli cevap – karşı dava dilekçesinde özetle; davacı şirketin borçlarından öncelikle şirket mal varığı ile sorumlu olduğunu ve şirketin borca yetecek edğerde mal varlığı bulunduğunu, davacı şirkete ait taşınmazlar ve araçların olduğunu, kendisine, davacı şirketten hisse devri yapılırken eksik ödeme yapıldığını, asıl kendisinin davacı şirketten alacaklı olduğunu, bu nedenle takas mahsup def’inde bulunduğunu, —-tarihli hesap kesim protokolü gereğince kendisine —-plakalı aracın ve —verilmesine, kendisinin de buna karşılık şirkete —ödeme yapılmasının gerektiğini ve bunun — aynı gün ödediğini,— borcu kaldığını, kalan borcun— tarihinde — aracılığıyla ödediğini, buna rağmen — plakalı aracın kendisinden alındığını, aracın rayiç değerinin —civarında olduğunu, kendisinin — borcu düşüldükten sonra davacı şirketten —alacaklı olduğunu, yapılan hesaplamada şirketin sigorta borcunun—- olduğunun hesaplanarak şirketten alacağının hesaplandığını, davacı şirketten ayrıldıktan sonra torba yasa indiriminden yararlanıldığını, ilgili —borcunun —– tutarında davacı şirketten alacaklı olduğunu, davacı şirketin —mahkemesine başvurabilecğini, hukuka aykırı olarak kesilen cezayı iptal ettirebilecekken işin kolayına kaçarak —- bedelini ödediğini belirterek açılan davanın reddine, —- raporu sonucunda devredilmeyen aracın rayiç değerinin hesaplanıp ve şirket defterlerinde devirden sonraki — indiriminden payına düşen meblağ için netleşecek rakam belli olduğunda artırmak kaydıyla şimdilik—-olan alacağının davacı taraftan dava tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile tahsiline karar verilmesini, talep kabul görmez ise takas mahsup defi ile davacıya karşı doğabilecek borçlar ile alacaklarının takas mahsup edilmesini talep ve karşı dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı —- dava dilekçesi usulüne uygun tebliğ edilmiş davalı davaya cevap vermemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Asıl dava, davacı şirket tarafından ödendiği ileri sürülen —- tarihli protokol uyarınca davalılardan rücuen tahsil talebine, karşı dava ise yine aynı protokol uyarınca davalı -karşı davacı —- davacı- karşı davalıdan talep edebileceği bir alacağı bulunup bulunmadığına ilişkindir.Mahkememizce iş bu dava dosyasında — Esasında kayıtlı olmak üzere yapılan yargılama sonucunda— karar sayılı — tarihli kararı ile;”Gerek asıl davada gerekse karşı davada alacak taleplerine dayanak yapılan protokollerin davacı şirket ile davalılar ve karşı davalı arasında değil, asıl davanın dayanağı protokolün davalılar ile dava dışı—- arasında , karşı davanın dayanağı protokolün ise davalı-karşı davacı ile dava dışı —- arasında yapıldığı , bu durumda davacı şirketin , şirkete ait — borcunu ödemiş olması nedeniyle davalılara kendisinin taraf olmadığı protokol uyarınca başvuramayacağı, davalı-karşı davacı —- kendisine taahhüt edilen araç yada bedelinin tahsili için bu protokolün tarafı olmayan davacı şirkete başvuramayacağı, dolayısıyla her iki davada da davacı şirketin aktif husumet ehliyeti, karşı davada da karşı davalı şirketin pasif husumet ehliyeti bulunmadığı.” gerekçesi ile asıl ve karşı davanın reddine karar verilmiştir.Mahkememizin iş bu kararının sadece asıl davacı —-tarafından istinaf incelemesi talebinde bulunulduğu ve istinaf incelemesi sonucunda —- Karar sayılı — tarihli kararı ile; ” Somut uyuşmazlıkta ise, uzlaşma ile belirlenen — borcunu—keşide tarihli çekle —günü ödediği ileri sürülen davacı şirketin aktif husumet ehliyetinin bulunduğu gözetilerek, tarafların ileri sürdükleri kanıtların değerlendirilmesi ile oluşacak sonuca göre esas hakkında karar verilmesi gerekirken aktif husumet ehliyeti yokluğu nedeniyle asıl davanın reddine hükmolunması isabetli olmamıştır. Öte yandan, kendisini vekille temsil ettirmeyen davalı/karşı davacı —-lehine vekalet ücretine hükmolunması da yerinde değildir.” gerekçesi ile mahkememiz kararını kaldırmıştır.—- Karar sayılı kaldırma kararı da dikkate alınarak dosyanın incelenmesinde;
Dava, sözleşmeden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir.
—mükellefi olan davacı şirket hakkında —- dönemleri yönünden müfettiş incelemesi yaptırıldığı, sonuçta —- tarihli rapor düzenlendiği, rapora göre; davacı hakkında 213 sayılı VUK.nun 352.maddesinin 1.fıkrası uyarınca–kat —-derece usulsüzlük cezasının kesilmesine, ancak ceza uygulaması sırasında aynı Kanunun 336.maddesinin dikkate alınmasına, aynı yasanın 353.maddesi, 30/6.maddesi , 341 ve 344.maddeleri uyarınca —-cezasının kesilmesine karar verildiği,—- tarihinde davacı şirketle — arasında uzlaşma yoluna gidildiği,—ve bu ceza üzerinden uygulanacak gecikme faizi yönünden uzlaşıldığı, sonuçta davacı şirketin —ödediği anlaşılmıştır.— içeriğine göre; davacı şirketin —tarihli dava dışı —- ve davalı/karşı davacı— oluşan ortaklar kurulu kararıyla, daha önce şirket müdürü olarak seçilen— münferit imza yetkilerinin kaldırılarak şirketi her hususta müşterek imzaları ile temsil ve ilzama yetkili hale getirildikleri; davalı/karşı davacı —davacı — sayılı hisse devir temlik sözleşmesi ile şirket dışından davalı—- devrederek ortaklıktan ayrıldığı, bu devir işlemi üzerine şirket paylarının —dava dışı — ise davalı—ait olacak biçimde oluştuğu, şirket müdürü olarak şirket dışından —atandığı; davalı —açıklanan biçimde edindiği — hissesinin tamamını —- gün ve 23288 sayılı hisse devir ve temlik sözleşmesi ile dava dışı —- devretmesi üzerine hisse tutarının —- olarak dava dışı —ait hale geldiği, şirket müdürlüğüne — yıl süreyle — atanmasına karar verildiği anlaşılmaktadır.Dava dışı — ile davalılar—-arasında akdedilen “—” başlıklı sözleşmenin 3’üncü paragrafında şirket hisse devrinin yapıldığı tarihten önceki devre ait belirsiz (öngörülmeyen) borçların (—-primi kaynaklı borçlar) devir tarihinden sonra ortaya çıkması durumunda ilgili borç tutarının —- tarafından tazmin edileceği belirtilmiştir.
Dava dışı — ile davalılar arasında sözleşmenin akdedildiği —tarihi itibarıyla davacı/karşı davalı şirketin ortakları —- ile davalı/karşı davacı —- Yukarıda açıklandığı gibi davalı—- hissesini dava dışı —- devretmesinden sonra davacı/karşı davalı şirket tek hissedarı bulunan şirket haline gelmiştir. Bu itibarla dava dışı —-, bahse konu sözleşmeyi kendisi adına akdetmiş olmakla birlikte, davacı/karşı sermaye şirketi niteliğini taşıyan davalı —-Şirketinin tek ortağı haline gelmesi gözetildiğinde davacı/karşı davalı şirketin aktif husumet ehliyetinin bulunmadığından söz edilemeyecektir.
Diğer yandan dava dışı—- ile davalı/karşı davacı —- arasında akdedilen sözleşmede borcun kim tarafından ve hangi oranda tazmin edileceği hükme bağlanmakla birlikte —-borcunun davacı/karşı davalı şirket tarafından ödenmesi durumunda talep hakkı vermeyeceğine ilişkin herhangi bir düzenlemeye de yer verilmemiştir. Başka bir anlatımla bahse konu sözleşmede —prim borcu kim tarafından ödenirse ödensin sırf borçtan kimin hangi oranda sorumlu tutulacağı belirtildiğinden aktif husumet ehliyeti bulunduğu anlaşılan davacı şirketin yapılan sözleşme uyarınca ödemiş olduğu — tutarındaki— heyeti tarafından yapılan hesaplamaya göre davalılardan —, davalı – karşı davacı —talep edebileceği, karşı dava yönünden istinaf incelemesi talebi bulunmadığından asıl davacı – karşı davalı şirket lehine oluşan kazanılmış hak uyarınca karşı davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Asıl davanın kabulü ile; —alacağın davalı — alacağın davalı —- ayrı ayrı tahsili ile davacıya ödenmesine,
2-Karşı davanın reddine,
ASIL DAVADA:
3-Başlangıçta peşin olarak alınan—harcın alınması gerekli olan — harçtan mahsubu ile bakiye —karar ve ilam harcının davalı – karşı davacı —- sorumlu olmak kaydı ile davalılardan ayrı ayrı tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacının yargılama sırasında yapmış olduğu başvuru harcı —, peşin harç —, posta ve tebligat gideri — bilirkişi ücretleri— olmak üzere toplam —yargılama masrafının davalı – karşı davacı —– sorumlu olmak kaydı ile davalılardan ayrı ayrı alınarak davacıya verilmesine,
5-Asıl davada davacı şirket yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca —- nispi avukatlık ücretinin davalı – karşı davacı —- ‘nden sorumlu olmak kaydı ile davalılardan ayrı ayrı alınarak davacıya verilmesine,
KARŞI DAVADA:
6-Başlangıçta peşin olarak alınan — harcın alınması gerekli olan—harçtan mahsubu ile bakiye — karar ve ilam harcının karşı davacı – davalı—- alınarak hazineye irat kaydına,
7-Karşı davacı – davalı —yargılama sırasında yapmış olduğu masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
8-Karşı davalı – davacı (—) taraf yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T ‘nin 13/2 maddesi uyarınca — avukatlık ücretinin karşı davacı – davalı — alınarak karşı davalı – davacı şirkete verilmesine,
9-Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi uyarınca artan gider avansının davacı – karşı davalıya tarafa; artan delil avansının davalı – karşı davacı — ‘a iadesine,Dair, davacı karşı davalı vekilinin yüzüne karşı, davalı karşı davacı ve diğer davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren — hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile — Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.