Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/357 E. 2023/453 K. 25.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/357
KARAR NO : 2023/453

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 05/02/2021
KARAR TARİHİ : 25/05/2023

——Asliye Hukuk Mahkemesinin—–Esas——-Karar sayılı görevsizlik kararı üzerine Mahkememizde görülmekte bulunan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili 05/02/2021 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; davalının —– nolu hesabına, “koltuk alımı” için müvekkili tarafından —— aracılığı ile 5.000,00 TL para gönderildiğini, ancak, davalı tarafından müvekkiline koltuk teslim edilmediğini, bu sebeple gönderilen 5.000,00 TL’nin iadesi için, —— Esas sayılı icra takibi yapılmış olduğunu, davalı-borçlu ödeme emrine süresinde “borcum yoktur” şeklinde itiraz ettiğinden icra takibi durmuş olup, işbu davayı ikame zarureti hasıl olduğunu, bu sebeplerle, likit alacağa kötüniyetle yapılan itirazın iptaline karar verilmesini talep ettiklerini belirterek açıklanan sebeplerle; davalı-borçlunun —–. İcra Müdürlüğü’nün ——Esas sayılı icra takibine yaptığı itirazın iptaline, likit alacak sözkonusu olduğundan davalının tazminata mahkûm edilmesine, yargılama giderleri ve ücreti vekâletin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı 12/03/2021 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; huzurdaki davayı kabul etmelerinin mümkün olmadığını, davacının kötü niyetli olarak, haksız ve yersiz soyut iddialar üzerine davasını açmış olduğunu, öncelikle alacağın varlığı yargılamayı gerektirdiğinden doğrudan icra takibi yapılması usul ve yasaya aykırı olduğunu, bu sebeple dava açılmadan icra takibi yapılamayacağından, usulsüz takip sebebiyle davanın reddi gerekmekte olduğunu, alacak ve taraf sıfatı yönünden; Sözleşmeden anlaşılacağı üzere … isimli şahıs ile alım-satım sözleşmesi yapılmış olduğunu, … tarafından 01.06.2014 tarihinde 9.500,00 TL değerinde sipariş verilmiş ve siparişleri 10.06.2014 tarihinde teslim edilmiş olduğunu, sözleşmede yazdığı üzere teslim tarihinde 500,00 TL alınmış olup şahsın bakiye 9.000,00 TL borcu kaldığını, bu borcun 3.500,00 TL’lik kısmı banka yolu ile ödenmiş, ancak satışın eski olması sebebiyle davacının veya ..—– hesabından atılıp atılmadığını müvekkilinin hatırlamadığını, daha sonra da davacı şirketin hesabından 5.000,00 TL müvekkiline gönderilmiş olduğunu, sonuç olarak müvekkili halen 500,00 TL alacaklı olduğunu, davacı ile ticari bir ilişkileri olmadığından ve davacının gönderdiği para … ile alakalı olduğundan bu davada davacının taraf sıfatı bulunmadığını savunarak açıklanan nedenlerle davacının ispattan yoksun, kötü niyetli, haksız ve hukuka aykırı olarak açtığı davanın taraf sıfatı yokluğu nedeniyle usulden reddine, esasa girilmesi halinde anlatılan hususlar sebebiyle esastan reddine, davacının alacağın %20’si oranında kötüniyet tazminatına mahkûm edilmesine, yargılama giderleri ile ücreti vekâletin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

Davacı taraf delil olarak; 14.03.2019 Tarihli banka dekontu,—–. İcra Müdürlüğü’nün ——Esas sayılı icra takip dosyası, defter ve sair her türlü yasal delile dayanmıştır.Dosyaya UYAP sistemince celp edilen —– İcra Müdürlüğü’nün —– Esas sayılı takip dosyası incelenmiştir.Mahkememizce davalı tarafın niza konusu uyuşmalığın ait olduğu 2014-2019 yıllarına ilişkin ticari defterleri üzerinde mali müşavir bilirkişi eşliğinde inceleme yapılmasına karar verilmiş , davalı tarafça ticari defterlerin sunulmadığı, bu nedenle dosyanın bilirkişiye tevdi edilemediği görülmüştür.Mahkememizce dava tarihi itibari ile tanık ile ispat sınırının 4.880 TL olup işbu davanın değeri itibari ile tanık ile ispat sınırının üzerinde bulunduğu ve davacı tarafça tanık dinlenilmesine muvafakat edilmediği görülmekle davalı vekilinin tanık dinletme talebinin reddine karar verilmiştir.

Mahkememizce davalı vekiline cevap dilekçesinde yemin deliline dayandığı görülmekle yemin deliline dayanıp dayanmayacağı hususunda beyanda bulunması ve davalı vekili tarafından yemin deliline dayanılacağı bildirildiği takdirde yemin metninin düzenlenerek Mahkememize sunulması için 2 hafta süre verilmesine karar verilmiş, davalı vekilince yemin metinin sunulması üzerine yemin metni davalı şirket yetkilisine tebliğ edilmiş, davacı şirket yetkilisi 11/05/2023 tarihli duruşmada “şirket hesabından 14.03.2019 tarihinde—–koltuk ödemesi açıklamasıyla gönderilen 5.000TL ödeme, … veya başkası adına yapılan bir ödeme olmayıp, bu ödemenin şirket adına koltuk almak amacıyla yapıldığına dair namusum vicdanım ve kutsal saydığım tüm değerler üzerine yemin ederim.” şeklinde yemini eda etmiştir.
Tüm dosya kapsamına göre davacı tarafından davalıdan satın alınacak mal karşılığı avans olarak banka havalesi yoluyla davalıya ödemede bulunulduğu , banka havalesinde açıkça “koltuk alımı ” ibaresinin yazılı olduğu , davalının gönderilen bu parayı dava dışı davacı şirket yetkilisi ile yaptığı satış sözleşmesine istinaden alındığını savunduğu, Mahkememizce davalıya , cevap dilekçesinde satıldığı iddia edilen ürünlerin teslimine dair ticari defterlerini sunmak üzere kesin süre verildiği, davalının kendisine verilen kesin süreye rağmen ticari defterlerini ibraz etmediği, davalı tarafın cevap dilekçesinde yemin deliline dayandığı, davacı şirket yetkilisinin davalı tarafça hazırlanan yemin metnini duruşmada okuyarak usulüne uygun şekilde yemini eda ettiği , davalının kendisine gönderilen avans karşılığında davacıya mal teslim ettiğini ispatlayamadığı, davalının mal teslimini ispat edemediği için aldığı bedel kadar sebepsiz zenginleşmiş olduğu, bu nedenle davalının aldığı bedeli davacıya iade etmekle yükümlü olduğu ve icra takibine yaptığı itirazın yerinde olmadığı anlaşıldığından davanın kabulü ile davalı takip borçlusunun —-İcra Müdürlüğü’nün —— Esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile asıl alacak 5.000,00 TL üzerinden takibin devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına, havale-avans bedeli belirlenebilir ve likit olduğundan davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın KABULÜ ile
Davalı takip borçlusunun—– İcra Müdürlüğü’nün ——Esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile asıl alacak 5.000,00 TL üzerinden takibin devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına,
2-Asıl alacak olan 5.000,00 TL üzerinden %20’si oranında 1.000,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 341,55 TL harcın peşin harç 59,30 TL, icra takibi peşin harcı 26,88 TL den mahsubu ile bakiye 255,37 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafça yatırılan başvurma harcı 59,30 TL, peşin harç 59,30 TL olmak üzere toplam 118,60 TL harç giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. Uyarınca 5.000 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafça yatırılan gider avansından kullanılan dosya masrafı 14,50 TL,2 adet tebligat gideri 77,00 TL, 15 adet e tebligat gideri 100,00 TL,3 adet kep gideri 1,80 TL olmak üzere toplam 193,30 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafça yatırılan ve bakiye kalan gider avansının karar kesin olduğundan davacı tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, miktar itibari ile kesin olmak üzere karar verildi.