Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/353 E. 2023/361 K. 27.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/353 Esas
KARAR NO : 2023/361

DAVA : Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/05/2022
KARAR TARİHİ : 27/04/2023

DAVA:Davacı vekili Mahkememize sunduğu 16/05/2022 havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; Müvekkil şirket —- ile davalı (borçlu-) —–arasında Kurumsal abonelik sözleşmesi akdedildiğini,—–Şirketi ile akdedilmiş olan bu sözleşme kapsamında düzenlenmiş olan Ekim 2020 tarihli faturaya ödeme yapılmadığı gibi borcun ödeneceğine dair olumlu dönüş de alınamadığını,——adına açılacak olan alacak davasında Kurumsal Abonelik Sözleşmesi’nden doğan uyuşmazlığın söz konusu olması ile dava şartı yerine getirilerek arabuluculuk başvurusu yapıldığını, olumlu bir anlaşmaya varılamadığını, davanın kabulüne, asıl alacağın fatura tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile beraber ödenmesine, dava yargılama giderleri ve sair tüm masrafların borçlu davalıya yükletilmesini talep ve dava etmiştir.

SAVUNMA:Davalıya dava dilekçesi usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, davalı cevap dilekçesi sunmamıştır.

Uyuşmazlık Konusu : Taraflar arasındaki ihtilaf, temelde davacı tarafından davalıya verildiği iddia edilen hizmetten dolayı kesilen faturadan kaynaklı olarak davalının davacıya borcu bulunup bulunmadığı, bulunuyor ise ne kadar borcu bulunduğu noktasındadır.Davanın Hukuki Niteliği: Dava, abonelik sözleşmesinden kaynaklı faturaya dayalı alacak davasıdır.

DELİLLER:Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak tarafların tescil bilgileri celp edilmiş ve gelen yazı cevabı dosya arasına alınmıştır.Vergi dairesinden davalının Ekim-Kasım 2020 dönemine ilişkin BA kayıtları celp edilmiş ve gelen yazı cevabı dosya arasına alınmıştır.Bilirkişi 15/03/2023 tarihli raporunda özetle; davacının yetkilendirilmiş bayisi ile davalı arasında 27.01.2020 tarihinde kurumsal aboneler için numara taşıma talep formu ile birlikte kurumsal tip —– abonelik sözleşmesi imzalandığını, dava konusu davacının davalıya düzenlemiş olduğu 15.10.2020 tarihli Ekim 2020 dönemine ait 20.801,31 TL tutarlı e- faturadan kaynaklı olduğunu, davalının 2020-2021 yıllarına ait ticari defterlerin açılış ve kapanış tasdiklerinin 6102 sayılı TTK 64 ve VUK 182 maddelerine göre usulüne uygun ve yasal süresinde yapılmış olduğu, 2020-2021 yıllarına ait ticari defterlerini Türk Ticaret Kanunu’na ve—– Muhasebe Standartları Kurulunun düzenlemelerine göre usulüne uygun tutulduğunu, ticari defterleri birbirini teyit eder şekilde tutulduğunu, Ticari Defterlerinin HMK 222 mad. Gereğince davalı lehine delil vasfı niteliğinin mahkemenin takdirinde olduğunu, davalının ticari defter kayıtlarında davacının davalıya düzenlemiş olduğu davaya konu fatura kaydının yapılmış olduğunu, fatura dönemine ait Vergi dairesine beyan edilen BA formunda yer aldığını, davacının dava konusu fatura ile davalının ticari defter kayıtlarında yukarıda açıklandığı şekliyle 2,10 TL fark oluştuğunu, davacının dava tarihi itibariyle davalıdan 20.801,31 TL alacaklı olduğunu beyan ve rapor etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Davacı tarafça, davalı ile aralarında abonelik sözleşmesi akdedildiğini, sözleşme kapsamında edimlerini yerine getirdiklerini ancak davalının 2020 yılının Ekim ayına ilişkin faturayı ödemediği iddiasıyla fatura bedelinin tahsilinin talep edildiği anlaşılmıştır.Davalı tarafça süresi içinde cevap dilekçesi sunulmamış, davalı vekili tarafından mahkememize sunulan 28/03/2023 tarihli bilirkişi raporuna itiraz dilekçesi ile borcun ödendiğinin iddia edildiği anlaşılmıştır.Dava, abonelik sözleşmesinden kaynaklı fatura alacağının tahsili istemine ilişkindirTaraflar arasındaki uyuşmazlığın tespiti ve halli için tarafların ticari defterlerinin incelenmesine karar verilmiş, davacı ticari defterlerine göre, davacının davalıdan 20.801,31 TL alacaklı olduğu, davalı ticari defterlerine göre ise, davalının davacıya 20.799,22 TL borcunun bulunduğu, her iki tarafın ticari defterlerindeki farklılığın davalı ticari defterlerinde yeni tesis ruhsat öiv taksidinden ruhsatname tutarı ücretinin taksidinin düşülmesiyle bulunan 2,10 TL’nin yer almamasından kaynaklandığı anlaşılmıştır.Tüm dosya kapsamından; taraflar arasında abonelik sözleşmesi bulunduğu, sözleşmeye istinaden davacı tarafça davalıya fatura kesildiği, davalının Ekim 2020 dönemine ilişkin faturayı ödemediği iddiasıyla eldeki davanın açıldığı, her ne kadar davalı tarafından fatura bedelinin ödendiği iddia edilmiş ise de her iki tarafın da ticari defterlerinde ödeme kaydı bulunmaması ve davalının kendi ticari defterlerinin aksine ileri sürdüğü ödeme iddiasını ispata yarar yazılı bir belge sunamadığı, davaya cevap dilekçesi sunulmamış olması nedeniyle yemin deliline dayanılmasının da mümkün olmaması nedeniyle fatura bedelinin ödenmediğinin kabul edilmesi gerektiği, tarafların ticari defterlerinde oluşan 2,10 TL’lik fark bakımından ise davalının faturaya ba bildirimlerinde yer vermesi nedeniyle fatura içeriğini kabul etmiş sayılması gerektiği, fatura içeriğine eldeki davada da bir itirazının bulunmadığı, ödeme iddiasında bulunmuş ise de bu iddiasını ispat edemediği, bu kapsamda davacının davalıdan 20.801,31 TL alacaklı olduğunun kabul edilmesi gerektiği sonuç ve vicdani kanaatine(Ay. m.138) varılarak davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.

HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE,
20.801,31 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 1.420,94 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 355,24 TL’nin mahsubu ile bakiye 1.065,70‬ TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. uyarınca hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yargılama boyunca yapılan ve 80,70 TL başvurma harcı, 1.200,00 TL bilirkişi ücreti, 48,75 TL posta ve tebligat giderinden oluşan yargılama gideri, peşin harç olarak alınan 355,24 TL olmak üzere toplam 1.684,69‬ TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-6325 Sayılı Yasa’ nın 18/A maddesinin 11 ve 13. Fıkraları uyarınca zorunlu arabuluculuk nedeniyle arabulucuya hazine tarafından ödenen 1.560,00 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
6-Yatırılan avanstan kullanılan kısmın mahsubu ile bakiye kısmın kararın kesinleşmesi halinde yatıran tarafa iadesine,Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile —– Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf yoluna başvuru konusu edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, istinaf yoluna başvurulmasının İİK’nın 36. maddesi saklı kalmak kaydıyla kararın icrasını durdurmayacağı, süresi içerisinde karara karşı istinaf yoluna başvurulmaması halinde hükmün kesin hüküm ve kesin delil oluşturacağı açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.