Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/352 E. 2023/5 K. 10.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/352 Esas
KARAR NO : 2023/5

DAVA : Alacak (Ödünç Verme Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/01/2022
KARAR TARİHİ : 10/01/2023
DAVA:
Davacı vekili Mahkemeye sunduğu 03/01/2022 havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; müvekkili davalıya 10.10.2019 tarihli 20.000 TL , 17.10.2019 tarihli 5.000 TL ,17.10.2019 tarihli 15.000 TL borç para verdiğini, verilen borcun müvekkiline ödenmediğinden alacağın tahsili için ——sayılı dosyası ile icra takibi açıldığını, davalı borçlu takibe itiraz edildiğinden icra takibinin durduğunu, davalının itirazının haksız ve kötü niyetli olduğunu, davalının borcunu ödeme yerine icra takibine itiraz ettiğini belirterek 40.000,00 TL alacağının icra takip tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili Mahkemeye sunduğu 26.07.2021 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle: tarafların tacir olduğundan görevli mahkeme Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu, derdestlik itirazlarının bulunduğunu, yapılan ödemelerin müvekkiline borç olarak değil davacının borcu nedeniyle gönderildiğini belirterek, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Uyuşmazlık Konusu:Taraflar arasındaki ihtilaf, temelde davacı tarafından davalıya banka havalesi yolu ile 10/10/2019 tarihinde 20.000,00 TL, 17/10/2019 tarihinde 5.000,00 TL ve 17/10/2019 tarihinde 15.000,00 TL olarak gönderilen miktarların borç vermek için gönderilip gönderilmediği, davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise alacak miktarının ne olduğu noktasındadır.
Davanın Hukuki Niteliği: Dava, ödünç olarak verildiği iddia edilen paranın iadesi istemine ilişkindir.
Davanın Hukuki Sebebi: Türk Borçlar Kanunu(TBK)’nun 386. maddesindeki; “Tüketim ödüncü sözleşmesi, ödünç verenin, bir miktar parayı ya da tüketilebilen bir şeyi ödünç alana devretmeyi, ödünç alanın da aynı nitelik ve miktarda şeyi geri vermeyi üstlendiği sözleşmedir.” şeklindeki düzenlemedir.
DELİLLER :
—— Karar sayılı kararı ile görevsizlik kararı verildiği, dosyanın mahkememize tevzi edildiği anlaşılmıştır.—–Esas sayılı dosyası celp ve tetkik edilmiştir.
——-esas sayılı takip dosyası celp ve tetkik edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Davacı tarafça, davalıya banka havalesi yoluyla 10/10/2019 tarihinde 20.000,00 TL, 17/10/2019 tarihinde 5.000,00 TL ve 17/10/2019 tarihinde 15.000,00 TL olmak üzere toplam 40.000,00 TL borç verildiği, davalının bu borcu ödemediği iddiasıyla davalıya borç olarak verildiği iddia edilen miktarın davalıdan tahsilinin talep edildiği anlaşılmıştır.Davalı tarafça, davaya konu havalelerin—– Esas sayılı dosyasına da konu edildiğini, bu dosyanın eldeki dosya ile derdestlik oluşturduğu, havalelerin borç vermek için değil ödeme için yapıldığını beyanla davanın reddinin talep edildiği anlaşılmıştır.
Dava, ödünç ilişkisinden kaynaklı alacak davasıdır.
Davalının derdestlik itirazı yönünden yapılan incelemede; ——Esas sayılı dosyasının eser sözleşmesinin gereği gibi ifa edilmemesi nedeniyle uğranılan zararın tahsili istemine ilişkin olduğu, eldeki davanın ödünç ilişkisinden kaynaklı alacağın tahsili istemine ilişkin olduğu, davaların konularının ve hukuki sebeplerinin farklı olduğu bu kapsamda birbirlerine derdestlik oluşturmayacakları kanaatine varılmıştır.10/10/2019 tarihli 20.000,00 TL bedelli havale dekontunun incelenmesinden; gönderenin davacı, alıcının davalı ve havale açıklamasının “bir aya borç verdim” olduğu anlaşılmıştır.
17/10/2019 tarihli 5.000,00 TL bedelli havale dekontunun incelenmesinden; gönderenin davacı, alıcının davalı ve havale açıklamasının “bir aya kadar borç veriyorum” olduğu anlaşılmıştır.17/10/2019 tarihli 15.000,00 TL bedelli havale dekontunun incelenmesinden; gönderenin davacı, alıcının davalı ve havale açıklamasının “bir ayına borç” olduğu anlaşılmıştır.——Esas sayılı dosyasında tarafların defterleri üzerinde yapılan incelemede; davalı—– ticari defterlerinde davaya konu havalelerin kayıtlı olmadığı, davalı ——ticari defterlerinde davaya konu havalelerin ödeme olarak kayıtlı olduğu anlaşılmıştır.——–Esas sayılı dosyasında taraf defterlerinin incelenmiş olması nedeniyle defterlerin yeniden incelenmesine gerek duyulmamıştır.Banka havalesi yoluyla gönderilen paralarda, paranın gönderiliş sebebinin geçmiş bir borcun ifası olduğu karinedir —— Karar sayılı ilamı). Bu karinenin aksini ispat yükü havaleyi yapan tarafa aittir.Somut olayda; davaya konu havalelerde havale açıklaması havalelerin borç vermek amacıyla yapıldığına ilişkin ise de, havalelerin davacı defterlerinde ödeme olarak kayıtlı olması karşısında sadece havale açıklamasının borç için havalenin yapıldığı şeklinde ifade içermesi tek başına havalenin geçmiş bir borcun ödemesi için yapıldığı karinesinin aksini ispata elverişli olmadığı kanaatine ulaşılmış, davacı tarafça iddiasını ispata yarar başkaca bir delil sunulmamış olması nedeniyle yemin delili hatırlatılmış ve yemin deliline de dayanmamış olması nedeniyle iddiasını ispat edemediği sonuç ve vicdani kanaatine(Ay. m.138) varılarak davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Başlangıçta peşin olarak alınan 683,10 TL harcın işin hitamında alınması gerekli olan 179,90 TL harçtan fazla olduğu anlaşıldığından fazla alınan 503,20 TL harcın davacıya iadesine,
3-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan ——vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-6325 Sayılı Yasa’ nın 18/A maddesinin 11 ve 13. Fıkraları uyarınca zorunlu arabuluculuk nedeniyle arabulucuya hazine tarafından ödenen 1.560,00 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
5-Davacı tarafça yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Yatırılan gider avansından kullanılan kısmın mahsubu ile bakiye kısmın kararın kesinleşmesi ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile —— Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf yoluna başvuru konusu edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, istinaf yoluna başvurulmasının İİK’nın 36. maddesi saklı kalmak kaydıyla kararın icrasını durdurmayacağı, süresi içerisinde karara karşı istinaf yoluna başvurulmaması halinde hükmün kesin hüküm ve kesin delil oluşturacağı açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.