Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/35 E. 2022/330 K. 27.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2022/35
KARAR NO: 2022/330
DAVA: Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ: 17/01/2022
KARAR TARİHİ : 27/04/2022
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili —- dava dilekçesinde özetle; müvekkilİ —–tarafından —- edilerek üyelerine devir gerçekleştirdiğini, müvekkili — da ——-müvekkiline bırakılmışsa da, müvekkile tapu devri gerçekleştirilmeden —–edildiğini ve —- terkin edildiğini, —– tasfiye işlemleri gerektiği gibi tamamlanmamış ve tasfiyesi gereken hususların eksik bırakılmışsa tüzel kişilik ——- silinse bile ——tüzel kişiliğinin sona erdiğinin kabulünün mümkün olmadığını,——-üyesine verilen bağımsız bölümlerin listelendiğini ve kura listesinde belirtildiğini, kura çekiminde müvekkili —– sırasında yer aldığını, kura neticesinde —-verildiğini, sonrasında daire numarasının— olarak değiştirildiğini, —- kullanımı müvekkiline bırakıldığını,—-gösterildiğini, müvekkilinin—- beri taşınmazın emlak vergisini ödemekte olduğunu, müvekkilinin—– verdiğini, bağımsız bölümün müvekkilinin kiracısının kullanımında olduğunu, müvekkilinin hak sahibi olduğu ve kullanımına bırakılan taşınmazın halen tapuda —– tüm aidatlarını ödediğini, tapuyu almaya hak kazanmış olmasına rağmen tasfiye işlemlerinin eksik yapılarak tapu devri gerçekleştirilmeden—- terkin edilmiş olması nedeniyle davayı açtıklarını belirterek—– sicilden terkinin kaldırılması ve ihya talepli davalarının kabulününe, son tasfiye memurlarının ek tasfiye işlemlerini yapmak üzere atanmasına, aksi takdirde —– atanmasına, durumun tescil ve ilan edilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:Davalı— havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; —— çerçevesinde işlem yaptığını, tasfiye sürecinde yetki ve sorumluluğun şirket tasfiye memurunda olduğunu, olağan tasfiye sürecinden kaynaklanan tasfiye sürecinin eksik/erken sonuçlandıran tasfiye memurunun kusurundan dolayı —— sorumluluğunun bulunmadığını, müvekkilinin davanın açılmasına sebep olmadığını, bu nedenle yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulamayacağını belirterek müvekkili müdürlük aleyhine açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı —– havale tarihli cevap dilekçesinde özetle;—- uygulanması gereken——– son ilan tarihinin de —- olması nedeniyle dava açma süresinin geçtiğini, zamanaşımına uğrayan davanın reddini talep ettiklerini, ayrıca —- aleyhine aleyhine —- içinde mahkemeye başvurulması gerekirken bu hükme aykırı davranılarak hak düşürücü sürenin geçirildiğini, tasfiyeye karar verildiğine dair —– tarihinde yapılan son ilanda ——– kuruluna müracaatta” bulunmaları gerektiği ilan edildiği halde bu sürenin de geçirildiğini, bu nedenle davanın reddinin gerektiğini, davacının kooperatifin bir üyesi olarak —– ilgisiz kaldığını, edimlerine yerine getirmekte ihmalkar davrandığını, yapılan bildirimlerin bir kısmını almadığını, bir kısmını cevaplamadığını, tasfiye genel kurula çağrı dahil olmak üzere kendisinin tüm genel kurulların davetinin yapıldığını, katılmadığını, aidatlarını çoğu kez ikazlar üzerine ödediğini, istenen evrakları göndermediğini, üye olurken verdiği nüfus cüzdanı örneğinde ——-olmadığından belediyeye vergi kaydı yaptırılırken gerekli olan bu bilgi kendisi tarafından bildirilmeyince —— ortaklarından kardeşinden temin edilerek işlem gerçekleştirildiğini, davacının——karşı olan ilgisizliği, ———- gibi kusurlu kusurlu tutumuna karşılık, — tüm işlemlerin gereği gibi yerine getirildiğini, ilgili kurumlara — maliki olduğunun bildirildiğini, iskan alınıp tapular verilmeye başlandığında tüm ortaklara yapıldığı gibi davacıya da durumun bildirildiğini, tapularını ancak bizzat veya vekili marifetiyle alabileceklerinin duyuruluğunu, yönetim tapu ile bir ilişkinisin kalmadığını, davacının da tapuya müracaatla tapusunu aldığı düşünülerek tasfiyeye gidildiğini, tasfiye sürecindeki üç ilana rağmen davacının herhangi bir talebinin olmadığını, —- atfı kabil bir kusur izafesinin mümkün olmadığını, kendisinin sorumlu tutulamayacağını, davacının kendi kusurundan kaynaklanan bu durumdan dolayı bu yöndeki taleplerinin de reddinin gerektiğini, ihya kararı verilmesi halinde tasfiye heyetinden bir kişinin vefat etmesi, kendilerinde yaş ve sağlık nedenleri göz önüne alınarak davacının da isteği doğrultusunda mahkemece yeni bir tasfiye memuru atanmasını talep etmiştir.
Davalı —– havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; —— davacı talebinin zamanaşımına uğradığını, fesih kararının —–yayımlandığını, bir yıllık zamanaşımı süresinin dolduğunu, diğer yandan —– düşürücü sürenin geçtiğini, öncelikle zamanaşımı itirazlarının karara bağlanmasını talep ettiklerini, davacının kooperatif ortağı olduğu—- belirlenmesi için kura çekildiği, davacıya —– ettiğini, emlak vergilerini ödediği, kooperatife aidat borcu olmadığı anlatımlarına bir itirazı olmadığını, davacının, kooperatif tarafından yapılan duyuru ve davet yazılarını almadığı, taahhütlü gönderdikleri yazıların geri geldiğini, aldığı yazı ve davetlerin gereğini de yerine getirmediğini, davacının, —–karşı ortaklık yükümlülüklerini yerine getirmeyerek istenilen belgeleri vermediği halde ——-diğer ortaklarla birlikte davacı için yapılan bildirimle mükellefiyet tesis ettirildiğini, bu tarihten itibaren emlak vergileri kendisi tarafından ödendiğini, mükellef—– olduğunu,—–belediyeye bildirdiğini, kura sonucu belirlenen —- davacıya aidiyeti konusunda kooperatifin hiç bir ihmal ve kusuru bulunmadığını, —– bilgilendirme yazısı gönderildiğini, belediye nezdinde gerekli işlemler yapıldığını, —–gönderildiğini bildiğimiz —– davacının adının bulunduğunu, görevlerini tam ve eksiksiz yaptıklarını, ——-bu işlemleri tüm ortaklarla birlikte davacıya da bildirdiğini, tüm ortaklarımızın kat mülkiyeti tapusunu almak için —– düşünüldüğünü, daire sahibi olmak için maddi zorluklara katlanarak ödeme yapan ortakların tapusunu almayı ihmal etmeleri hayatın olağan akışına uygun olmadığını, tapuların tüm ortaklarca alındığı ve —— amacını gerçekleştirdiğini düşünerek tasfiye işlemlerine başlanıldığını, —– tarihinde yapılan olağan genel kurul davacıya da taahhütlü mektupla bildirildiğini, olağan genel kurulda tasfiye kararı alındığını ve —-yayımlandığını, —– yayımlandığını, borçlu ve alacaklıların başvurmaları gerektiğinin ilan edildiğini, tasfiye kararının tescil ve ilanından sonraki —— yayınlandığını, fesih kararının alındığı —–davacıya taahhütlü gönderildiğini, davacının —— çoğunu almadığını, aldıklarının gereğini yerine getirmediğini, hiç bir genel kurula katılmadığını, dolayısıyla ortaklık yükümlülüklerini yerine getirmediğini, tasfiye memurlarının ikisinin avukat birinin yeminli mali müşavir olduğunu, davalı olarak gösterilen mali müşavir—-vefat ettiğini, —– temsil eden organların veya kişilerin hiç bir kusurunun olmadığını, davacının dosyaya sunduğu belgelerden, tapu alınması ile ilgili tüm işlemlerden haberdar olduğunun anlaşıldığını, davacının kendi kusuru nedeniyle sebep olduğu zarara katlanmak zorunda olduğunu, kooperatifin fesih edildiği ve tasfiye memurlarının da ortakların tapu alması yönünde tüm işlemleri yaptığı, davacının tapuya başvurmaması nedeniyle tapusunu alamadığı göz önünde bulundurulduğunda, yargılama giderleri ve avukatlık ücreti ödeme yükümlülüğünde bırakılması hakkaniyetli ve hukuka uygun bir karar olmayacağını, mahkemenin aksi görüşte olup ihya kararı verecekse, her iki davalının da yaş ve sağlık nedenleri ile verilecek görevi yerine getiremeyeceği gerçeği göz önünde bulundurularak, davacı talebi doğrultusunda mahkemece yeni tasfiye memurları belirlenmesinin uygun olacağını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava, hukuki niteliği itibarıyla —- tasfiyesi sonlandırılarak sicilden terkin edilen ——- davası açılarak sonuçlandırılması ile sınırlı olmak kaydı ile TTK’nun 547 ve devamı maddeleri uyarınca ihyası istemine ilişkindir.
TK 547 ‘nci maddesinde; ” (1) – Tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa, son tasfiye memurları, yönetim kurulu üyeleri, pay sahipleri veya alacaklılar, —— bulunduğu yerdeki asliye —-mahkemesinden, bu ek işlemler sonuçlandırılıncaya kadar, şirketin yeniden tescilini isteyebilirler. (2) – Mahkeme istemin yerinde olduğuna kanaat getirirse, şirketin ek tasfiye için yeniden tesciline karar verir ve bu işlemlerini yapmaları için son tasfiye memurlarını veya yeni bir veya birkaç kişiyi tasfiye memuru olarak atayarak tescil ve ilan ettirir. ” hükmü düzenlenmiştir. Yasada düzenlenen ek tasfiye geçici bir önlemdir. Ek tasfiye ile yeni bir hukuki durum meydana getirilmemektedir. Tasfiye de yapılması gereken bazı işlemler bakımından ek tasfiyeye gereksinme duyulabilir. Bunlar sınırsız sayıda olup, madde gerekçesinde örnek kabilinden belirtilmiştir. Söz gelimi; bazı aktifler dağıtım dışı kalmışsa, mal varlığının dağıtımı esnasından ilgili yasal hükümlere uyulmamışsa, organlara sorumluluk davası açılacaksa, tasfiye sırasında kendisi tarafından açılan yada kendisi aleyhine açılan, dava, takip sonuçlanmadan terkin edilmişse ek tasfiye gereklidir. ” hükmü düzenlenmiştir.
Yöntemine uygun duruşma açılmış tarafların delilleri toplanmıştır. Tarafların aktif ve pasif ehliyetleri denetlenerek uyuşmazlık noktaları resen belirlenerek sonuca gidilmiştir.
İhyası istenilen——dosyasının incelenmesinde; İhyası istenilen—– kararı alındığı, tasfiye memurları olarak —- atandığı, kooperatifin tasfiyesinin sona erdiğinin —— tarihinde tescili yapılarak sicilden terkin edildiği anlaşılmıştır.
Davacı tarafından davaya dayanak yapılan taşınmaza ilişkin; —— kayıtlı olduğu anlaşılmıştır.
Davalılardan —— maddesi uyarınca zamanaşımı itirazında bulunmuş iseler de, iş bu zamanaşımı itirazının iş bu ihya davasında tartışılamayacağı, esasa ilişkin dava açıldığından ilgili mahkeme tarafından tartışılması gerektiğinden mahkememizce davalıların zamanaşımı itirazlarına itibar edilmemiştir.
Toplanan tüm bu delillerin incelenmesi ve değerlendirilmesi sonucunda; —– tarihinde tarihinde — şirketin tasfiyesinin sona erdiğinden bahisle sicilden terkin edilen —— davası açılarak sonuçlandırılması ile sınırlı olarak ek tasfiye için TTK 547. maddesi uyarınca işlemler sonuçlanıncaya kadar ——yeniden tescili gerekmiş olup, davanın kabulü ile karar verilmiş, tasfiye memurlarından ——– dava açılmadan önce vefat ettiği tespit edildiğinden iş bu davalı yönünden aktif davalı ehliyeti bulunmadığından reddine karar vermek gerekmiş, davalı tasfiye memurları tarafından kooperatif eksik işlem yapılarak tasfiye sonuçlandırıldığından yargılama giderleri ve vekalet ücretine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın;—– yönünden aktif davalı ehliyeti bulunmadığından usulden REDDİNE,
2-Davanın diğer davalılar yönünden KABULÜ ile; —–kayıtlı iken tasfiyesinin sona erdiğinden bahisle——- ilişkin Tapu İptal ve Tescil davası açılarak sonuçlandırılması ile sınırlı olarak TTK 547 maddesi uyarınca ek işlemler sonuçlanıncaya kadar İHYASINA,
3-Şirketin ek tasfiyesi için — tesciline, bu işlemleri yapması için son ——- —— tasfiye memuru olarak atanmalarına, kararın ——siciline tescil ve ilanına,
4-Karar kesinleştiğinde ihya edilen şirketin —- tescil işlemlerinin yapılabilmesi için gerekçeli kararın ——–gönderilmesine,
5-Başlangıçta harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
6-Davacı tarafından yargılama sırasında yapılan 80,70 TL başvuru harcı, 80,70 TL peşin harç, 95,70 TL tebligat ve müzekkere gideri olmak üzere toplam 257,10 TL yargılama masrafının davalı tasfiye memurları —- alınarak davacıya verilmesine,
7-Davanın mahiyeti gereği davalı——-yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmamasına,
8-Davacı yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. uyarınca 5.100,00 TL avukatlık ücretinin tasfiye memurları —— alınarak davacıya verilmesine,
9-Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. Maddesi uyarınca, artan gider avansının davacıya iadesine,
Dair, davacı vekili ve davalı —adına asaleten diğer davalı—— yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye ———Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile ——- Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 27/04/2022