Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/326 E. 2023/557 K. 04.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/326
KARAR NO : 2023/557

DAVA : İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/05/2022
KARAR TARİHİ : 04/07/2023

DAVA:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin —– ev ve bina otomasyon sistemleri alanında faaliyet gösterdiğini, keşidecisi —- olan — Şubesine ait—- çek seri nolu, 28.02.2017 vade tarihli, 20.000,00 TL bedelli 1 adet çekin alındığını ve bu çek yaprağının müvekkili şirketin genel müdüründe iken kaybolduğunu, sözü edilen 20.000,00 TL, —– Seri nolu çekin müvekkilin zilyedinde iken rızası dışında elinden çıktığını, bu nedenle —- Asliye Ticaret Mahkemesi —– esas sayılı dosyası ile ödemeden men kararı verilmesi ve çekin iptali istemi ile dava açıldığını, iş bu dava yargılaması sırasında bankadan gelen cevabi yazıda —- Şubesine ait, —–çek seri nolu, 28.02.2017 vade tarihli, 20.000,00 TL bedelli çekin—— adlı davalı da olduğu ve bankaya ibraz edildiğinin taraflarınca öğrenildiğini, davalı ile aralarında ticari bir faaliyet bulunmadığını, davalının dava konusu senedi kötü niyetle iktisap ettiğini belirterek davanın kabulüne, —-muhataplı —- seri nolu çekin davalıdan istirdadına ve müvekkiline iadesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

SAVUNMA :
Davalı tarafından dosyaya cevap dilekçesi sunulmadığı anlaşılmıştır.

DELİLLER:
—-. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin —- esas sayılı dosyası Uyap sistemi üzerinden celbedilmiştir.— Genel Müdürlüğü’nden davaya konu çekin görüntüsü celbedilmiştir.
—-. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin— esas sayılı dosyası Uyap sistemi üzerinden celbedilmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE:
Uyuşmazlık, çekin istirdadı koşullarının davacı yararına oluşup oluşmadığı noktasındadır.
6102 sayılı TTK’nın 818. maddesi yollamasıyla çekler hakkında da uygulanan aynı Kanun’un 763. maddesine göre; “Elden çıkan poliçe mahkemeye sunulursa, mahkeme, iade davası açması için dilekçe sahibine uygun bir süre verir. Dilekçe sahibi bu süre içinde dava açmazsa, mahkeme, poliçeyi, sunmuş olana geri verir ve muhatap hakkındaki ödeme yasağını kaldırır” denmektedir. Yine, 6102 sayılı TTK’nın 792. maddesinde; “Çek, herhangi bir suretle hamilin elinden çıkmış bulunursa, ister hamile yazılı, ister ciro yoluyla devredilebilen bir çek söz konusu olup da hamil hakkını 790’ıncı maddeye göre ispat etsin, çek eline geçmiş bulunan yeni hamil ancak çeki kötüniyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır bir kusuru bulunduğu takdirde o çeki geri vermekle yükümlüdür.” hükmü düzenlenmiştir.
Bu hükümlere göre, çekin yetkili hamili çek, herhangi bir suretle hamilin elinden çıkmış bulunursa zayi nedeniyle iptal davası açabilir, iptal davasında çek mahkemeye ibraz edilirse mahkemece iade davası açması için süre verilir. Açılan iade davasında ispat yükü davacıda olup, davacının öncelikle çekin yedinde iken rızası hilafına elinden çıktığını ardından da çeki elinde bulunduran hamilin kötüniyetli veya iktisabında ağır kusurlu olduğunu ispat etmesi gerekir.Davacı çekin ciro silsilesinin bozuk olduğunu, çekin kaybolduğunu, kendisinden sonraki cirantalar ve hamil olan —–ile ticari ilişkisi olmadığını belirtmiştir. Mahkememizce davacının ve davalının ticari defterlerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmamıştır. Zira çekin sebepten mücerret ve ödeme aracı olması nedeni ile çekin davalı hamil —— verilebilmesi için davacı ile cirantalar veya en son çeki elinde bulunduran davalı hamil —–arasında bir ticari ilişkinin olması gerekmez. Ticari ilişki olmaması da, çekin davacının elinden rızası hilafına çıktığını kanıtlamaz. Davalının yetkili hamil olması için ciro silsilesinde yer alan imzaların gerçek cirantalara ait olup olmadığını tahkik zorunluluğu bulunmayıp, TTK’nın 686. maddesi hükmüne göre, bu hususta, ciro silsilesinin görünüşte düzgün olması yeterlidir. Davacı, yukarıda belirtildiği üzere çekin davalı tarafından kötüniyetle iktisap edildiğini veya iktisapta ağır bir kusuru bulunduğunu ispat etmelidir. Davacı bu yönde delil ibraz edememiştir. Diğer yandan çekteki ciro silsilesi görünüşte kopuk olmadığından davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda belirtildiği gibi;
1-Açılan davanın reddine,
2-Davacı tarafça peşin olarak yatırılan 317,48 TL olarak yatırılan harçtan Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 179,90 TL karar ve ilam harcı çıkarıldıktan sonra bakiye‭ 137,58 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Yatırılan gider avansından kullanılan kısmın mahsubu ile bakiye kısmın kararın kesinleşmesi ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda verilen gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile—- Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.