Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/325 E. 2023/134 K. 15.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2022/325
KARAR NO: 2023/134
DAVA : Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtirazın İptali)
DAVA TARİHİ: 15/08/2018
KARAR TARİHİ : 15/02/2023
Mahkememizde görülmekte olan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtirazın İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili —– tevzi tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkili bankanın—- tutarlı, —- tutarlı ve —— imzalandığını, firma adına doğmuş ve doğacak tüm borçların güvencesini teminen davalı —– adına kayıtlı—–arsa paylı ——- arsa vasıflı taşınmazda —– paylı —– numarası ile 1. Dereceden müşterek —- bedelli, Davalı —– kayıtlı arsa vasıflı ana taşınmazda —–vasıflı taşınmazın kaydına —– yevmiye numarası ile 1. Dereceden müşterek —– bedelli ipotek tesis edildiğini, anılan sözleşmeler kapsamında borçlu şirkete kredi kullandırıldığını, anılan kredi borçları ödenmeyince borçlulara ——- yevmiye sayılı ihtarnamesi keşide edildiğini, söz konusu ihtarname uyarınca da borçlular tarafından herhangi bir ödeme yapılmayınca tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla kredi borçlusu ve taşınmaz maliki hakkında ——- dosyaları üzerinden ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı takip, sadece müteselsil kefil hakkında ise ipoteği aşan alacak olmaması nedeniyle ——sayılı dosyası üzerinden genel haciz yolu ile icra takibi başlatıldığını, müteselsil kefil davalı tarafından —— dosyası ile talep edilen borcun tamamına ve ferilerine itiraz edildiğini, borçlunun söz konusu itirazının tamamen haksız olduğunu takibi uzatmak ve sürüncemede bırakmak amacıyla yapıldığını, borçlu şirketin—- tarihinde —-tutarlı——– kullandığını, ödenmeyen asıl alacak ve faizleri toplamının — asıl alacak üzerinden —– tarihinde takibe aktarım işlemi yapıldığını, ayrıca kredi borçlusuna teslim edilmeyen çek karnesi nedeniyle iadesi yapılmayan yasal yükümlülük tutarı depo edilmeyen bir adet çek yaprağından kaynaklanan riskinde mevcut olduğunu, anılan sözleşmeleri de davalı —- müteselsil kefil olarak imzaladığını, ipotekler nedeni ile —– dosyaları üzerinden tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla kredi borçlusu ile taşınmaz maliki davalı hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile icra takibi başlatıldığını belirterek davalarının kabulü ile — sayılı dosyasından başlatılan takibe vaki itirazın iptali ile takibin devamına, haksız itiraz nedeniyle alacağın % 20 ‘sinden aşağı olmamak kaydı ile icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı borçluya yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı—–vekili —- havale tarihli Takibin İptali Taleplidir konulu beyanlarında özetle; davacı tarafından müvekkili hakkında —– sayılı dosyası kefil olarak bulunması sebebiyle icra takibi başlatıldığını, davacı tarafından müvekkiline —– tarihli kat ihtarı gönderilmişse de müvekkili tarafından söz konusu kat ihtarına —– günlük süresi içinde itiraz edildiğini, davacı tarafından gönderilen kat ihtarında alacak kalemleri ayrıntıları yapılan ödemeler ayrıntılı olarak gösterilmediği gibi alacağın miktarı belirlenebilir ve denetlenebilir olmadığını, davacı tarafça davaya konu edilen kredi tutarları davacı tarafından rehinle teminat altına alındığını, bu sebeple davacı tarafından rehnin paraya çevrilmesi amacıyla müvekkili ve yetkilisi olduğu şirket hakkında da——- sayılı dosyaları ile rehnin paraya çevrilmesi suretiyle icra takibi başlatıldığını, davacı tarafından işletilen ve talep edilen faiz oranlarda olduğunu, işletilen temerrüt faizinin de hukuka aykırı olduğunu, bununla birlikte ipotek senedinin de faiz oranının %24,24 gösterilmişken takip talebinde %42,08 oranında faiz talep edilmesinin de mümkün olmadığını, talep edilen faiz oranının haksızlığının da sabit olduğunu belirterek haksız davanın reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava, davacı banka tarafından dava dışı asıl borçlu ——arasında yapılan kredi sözleşmeleri uyarınca kullandırılan kredilerden dolayı sözleşmeleri müteselsil kefil sıfatıyla imzalayan davalıdan bakiye kredi alacağının tahsili için girişilen icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olup, İİK 67. vd maddelerine dayanmaktadır.
Davaya konu ———— sayılı takip dosyasının celbolunarak yapılan incelenmesinde, davacı banka tarafından davalı aleyhine; —– sayılı ihtarnamesi, banka kayıtları —– alacağın ayrıca kredi müşterisine teslim edilmiş bir adet çekten dolayı bankanın ödemekle sorumlu olacağı —–riskin depo edilmesi talebiyle genel haciz yolu ile icra takibi yapıldığı, davalının yasal süresi içerisinde borca ve faize itiraz etmesi üzerine takibin durduğu görülmüştür.
Mahkememizce —- sayılı dava dosyası ile iş bu uyuşmazlık yönünden yargılama sonunda 18/12/2019 tarihinde davanın kısmen kabulüne, davalının icra takip dosyasına yaptığı itirazın 2.557.084,13 TL asıl alacak ve ferileri yönünden iptaline ve takibin takip tarihinden itibaren asıl alacak üzerinden yıllık % 42,08 oranında temerrüt faizi ile birlikte devamına karar verilmiştir.
Mahkememiz kararının davalı tarafın istinaf istemi sonucu sonunda ———- sayılı ilamı ile “…Bu durumda mahkemece bankacı bilirkişiye yerinde inceleme yetkisi verilip banka kayıtları üzerinde inceleme yaptırılmak suretiyle, sözleşme hükümleri, üst sınır olarak—– bildirilen oranlar ve bankanın temerrüt tarihi itibariyle emsal kredilerdeki fiili uygulaması dikkate alınarak temerrüt faiz oranının ve banka alacağının tespiti yönünde ek rapor alınması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir. Öte yandan davalı kefil adına kayıtlı taşınmazların davacı banka lehine—- bedelli ve —- üzerinden 1.derecede ipotek edildiği ve —– tahsilde tekerrür etmemek kaydıyla iki ayrı icra dosyası üzerinden ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibine konu edildiği görülmüş olup, davalı taşınmazları üzerine konulan ipoteklerin davalının kefil olarak borcunun da teminatını teşkil etmemesi nedeniyle davalının hakkında tahsilde tekerrür etmemek kaydıyla ilamsız icra takibi başlatılmasında usul ve yasaya aykırı bir yön görülmemiş ise de, yargılama sırasında ipotekli taşınmazların satılması halinde iş bu davada hüküm kurulurken bu satış bedellerinin mahsubu gerekeceğinden mahkemece ipotekli takip dosyaları celp edilip bilirkişiye incelettirilmek suretiyle davacı banka alacağının dava tarihi itibari ile tespiti gerekirken, bu yönde inceleme yapılmaksızın karar verilmesi de hatalıdır——gerekçesi ile kaldırılarak dava dosyası mahkememizin belirtilen esasına kaydı yapılmıştır.
Mahkememizce —- ilamı uyarınca—– üzerinden celbolunarak bankacı bilirkişiye davacı banka kayıtları üzerinde yerinde inceleme yetkisi verilmek suretiyle yeniden inceleme yaptırılarak ek rapor alınmıştır. Düzenlenen ek raporun dosyadaki delillere ve ——- sayılı ilamına uygun olduğu, denetlenebilir nitelikte bulunduğu görülmüştür.
—– sayılı takip dosyası —— üzerinden celbolunarak yapılan incelenmesinde; davacı banka tarafından dava dışı asıl borçlu ile davalı —- aleyhine davacı banka lehine ipotekli ——- taşınmaz üzerindeki ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip yapıldığı, takipte taşınmazın —– bedelle ihale edildiği, ihalenin kesinleştiği, ipotekli taşınmazın ihale bedelinin dosya alacağını karşılamadığından talep üzerine —– alacak tutarına karşılık taşınmaz satış tutarının —olduğu ve toplamda —- rehin açığının bulunduğu” belirtilerek rehin açığı belgesi düzenlendiği, —– üzerinden celbolunarak yapılan incelenmesinde; davacı banka tarafından dava dışı asıl borçlu ile davalı —- aleyhine davacı banka lehine ipotekli——–yüzölçümlü arsa vasıflı taşınmazda —– nitelikli taşınmaz üzerindeki ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip yapıldığı, takipte taşınmazın —– tarihinde toplam —- bedelle ihale edildiği, ihalenin kesinleştiği, ipotekli taşınmazın ihale bedelinin dosya alacağını karşılamadığından talep üzerine —- satış tarihinde —— alacak tutarına karşılık taşınmaz satış tutarının —- olduğu ve toplamda ——rehin açığının bulunduğu” belirtilerek rehin açığı belgesi düzenlendiği, Tespit edilmiştir.
İncelemesi yapılan icra takip dosyalarında yapılan tahsilatların dava dosyamıza konu———- takip dosyasından ve mahkememizde açılan dava tarihinden sonra yapıldığı, dolayısıyla yapılan tahsilatların davaya konu icra takibinde talep edilen alacak miktarlarından mahkememizce doğrudan mahsup yapılamayacağı, ancak verilecek karar sonucunda kararın infazında icra müdürlüğü tarafından nazara alınması gerektiğinden herhangi bir şekilde mahsup yapılmamıştır.
Bankacı bilirkişi tarafından davacı bankaya ait ticari defter, kayıt ve belgeleri ile bilgisayar kayıt ve belgeleri üzerinde yapılan ek inceleme sonucunda düzenlenen ek raporda; —-dava dışı firmaların yeniden yapılandırılan nakit kredi hesaplarına —- tarihli kredi işlemi için yıllık % 42,08 temerrüt faizi ve —- tarihli kredi işlemi için yıllık % 44,24 temerrüt uygulanması konusunda mutabık kalındığı ve emsal nitelikte olduğu kanaatine varılan kredilerin yeniden yapılandırıldığının tespit edildiği…” belirtilmiştir. Kredi sözleşmesinin nakdi ve gayrinakdi kredilere ilişkin faiz, komisyon, vergi ve masraflar başlıklı ——maddesinde ki; ” Banka müşteriye kullandırmış olduğu kredilere açmış olduğu hesaplara ve almış olduğu teminatlara yada teminatlarla ilgili olarak iş bu madde altında belirtilen şekilde ve yetkili merciler tarafından belirlenmiş azami hadler mevcut ise bu hadleri aşmamak üzere, faiz ve komisyon —– vergilerini uygulayabilir…” hükmü ile davacı tarafından sunulan ve ——– yazı eki ile bankacı bilirkişinin tespit ettiği davacı bankanın fiilen uygulaması da birlikte değerlendirildiğinde: ——- faiz oranının temerrüt faizi olarak uygulanmasının davacı tarafından talep edilebileceği vicdani kanaatine varılmıştır. Yapılan yargılama sonucunda, dosya kapsamındaki tüm delillere, alınan bilirkişi raporlarına göre; davacı banka tarafından dava dışı asıl borçlu ——– kullandırılan krediden dolayı geri ödenmeyen kredi alacağı bulunduğu, davalının sözleşmeleri müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı , bu nedenle davalının —— kefalet limiti ile sınırlı olmak üzere ödenmeyen kredi borcundan sorumlu olduğu , asıl kredi alacağı yönünden davacı bankanın —– talep edebileceği, bu nedenle takipteki talebin fazla olduğu, ancak talep edebileceği asıl alacak miktarı yönünden de işlemiş faiz ve faizin——– talep edebilecekken, davaya konu takipte bu miktardan az talepte bulunduğundan, taleple bağlılık ilkesi nazara alınarak karar verilmesi gerektiği, ayrıca ———— sayılı ipoteklerin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan icra takiplerindeki tahsilatların mahkememizdeki davaya konu edilen icra takibine karşı itirazın iptali istemli iş bu dava dosyasının açıldığı tarihten sonraki bir döneme denk gelmesi nedeniyle davacı bankanın davaya konu icra takibi ile talep edebileceği alacak miktarlarından mahsup edilemeyeceği, ancak yapılan iş bu tahsilatların infaz sırasında icra müdürlüğü tarafından nazara alınması gerektiğinden bilirkişinin dava tarihi itibariyle yaptığı hesaplamaya mahkememizce itibar edilmeyerek davacı banka tarafından ipoteklerin paraya çevrilmesi yoluyla başlatılan ——— sayılı takip dosyalarında yapılacak tahsilatlarla tekerrür olmamak üzere kaydıyla aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1.Davanın KISMEN KABULÜ ile ——- dosyaları ile tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile;
Davalının —–işlemiş faizin —- olmak üzere toplam —–alacak yönünden İPTALİ ile takibin bu miktarlar yönünden DEVAMINA ayrıca —- asıl alacak üzerinden takip tarihinden itibaren yıllık —-oranında temerrüt faizi ile bu faizin ——- uygulanmasına ve davacı bankaya ait bir adet çek bedelinin depo edilmesine ilişkin talep yönünden de takibin devamına,
2-Yapılan yargılama sırasında 04.11.2019 tarihindeki 335.000,00 TL, 20.08.2021 tarihindeki 425.000,00 TL lik tahsilatların infaz sırasında icra müdürlüğünce nazara alınmasına,
3-Fazla istemlerin reddine,
4-Hükmolunan asıl alacak miktarı bilinir ve belirlenebilir olduğundan hükmolunan asıl alacağın %20 ‘si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
5-Başlangıçta peşin olarak alınan 31.867,83 TL harcın ve icra takibi peşin harcı 13.193,06TL’nin, alınması gerekli olan 179.940,92 TL harçtan mahsubu ile bakiye 134.880,03 TL karar ve ilam harcının davalı ‘dan alınarak hazineye irat kaydına,
6-Davacı tarafın yargılama sırasında yapmış olduğu başvuru harcı 35,90 TL, posta ve tebligat gideri 284,90 TL, bilirkişi ücretleri 2.000,00 TL olmak üzere toplam 2.320,80 TL yargılama masrafının, davacı yan davasında kısmen haklı çıktığından dava konusunun toplam değerinin kabulle sonuçlanan kısma oranı sonucu bulunan 2.316,90 TL yargılama masrafına, peşin harç 31.867,83 TL eklenerek sonuç olarak 34.184,73 TL’nin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine, dava konusunun toplam değerinin redle sonuçlanan kısma oranı sonucu bulunan 3,90 TL yargılama masrafının davacı yan üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafın yargılama sırasında tebligat ve posta gideri olarak yapmış olduğu 32,50 TL yargılama masrafının davanın reddedilen kısma oranı sonucu bulunan 0,05 TL’sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, kabulle sonuçlanan kısma oranı sonucu bulunan 32,45 TL ‘sinin davalı üzerinde bırakılmasına,
8-Davacı taraf yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca 230.025,44 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
9-Davalı taraf yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T ‘nin 13/2 maddesi uyarınca 4.429,91 TL avukatlık ücretinin davacı taraftan alınarak davalıya verilmesine,
10-Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi uyarınca artan gider avansının davacı tarafa; artan delil avansının davalıya iadesine,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile ——- Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 15/02/2023