Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/296 E. 2023/601 K. 11.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/296
KARAR NO : 2023/601

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/04/2022
KARAR TARİHİ : 11/07/2023

DAVA:
Davacı vekilinin mahkememize sunduğu 21/04/2022 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı şirket arasında çimento vs. inşaat malzemeleri alım satımından kaynaklanan 2018 yılından bu yana ticari iş ilişkisinin olduğunu, müvekkilinin teslim ettiği malların irsaliyeli elektronik faturalarını süresi içerisinde düzenleyip, davalıya gönderildiğini, davalı tarafça faturalara süresi içerisinde itiraz edilmediğini, davalı şirket aldığı malların bedelini belli aralıklarla ödeme yaptığını, ancak müvekkili şirketin bakiye kalan 42.926,59 TL’lik inşaat malzemesi satışına ilişkin bedelin talep etmesine rağmen kendisine ödenmediğini, bu ticari alım satımdan kaynaklı 42.926,59 TL asıl alacak 4.086,84 TL işlemiş faiz ile birlikte toplam 43.013,43 TL alacağın tahsili amacı ile — İcra müdürlüğünün —- esas sayılı icra dosyasında ilamsız takibin başlatıldığını, başlatılan ilamsız takibe davalı tarafın itiraz etmesi üzerine takibin durduğunu, yapılan arabuluculuk görüşmelerinde anlaşmaya varılamadığını beyan ederek, davalının ——. İcra Müdürlüğünün — esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın iptali ile takibin devamını, asıl alacağın% 20’sinden aşağı olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya tahmilini vekaleten talep ve dava etmiştir.

SAVUNMA :
Davalı vekilinin 25/05/2022 tarihli cevap dilekçesinde özetle; davacının iddia ettiği dava konusu faturaların müvekkili davalıya tebliğ edilmediğini, dolayısıyla faturalara itiraz hakkının halen saklı kaldığını, faturanın bir akit olmadığını, muteber bir akdin ifası ile ilgili ticari vesika olduğundan, bizzat fatura tebliği herhangi bir alacak hakkını doğurmadığını, geçersiz bir sözleşmeye 8 gün içinde itiraz etmeme, muteber olmayan sözleşmeye geçerlilik de sağlamadığını, davacının müvekkiline fatura ettiği malzemeleri değil başka nitelikteki malzemeleri göndermiş olmasından dolayı müvekkil ile davacı arasında muteber bir borç ilişkisinden bahsedilemeyeceğini, davacının borcunu gerektiği gibi ifa etmediğini, davacı tarafın müvekkilinin talep ettiği malzemelerden başka malzemeler teclarik etmesi nedeniyle müvekkilinin haklı olarak ödemeden kaçındığını, bu bağlamda müvekkilinin davacı şirkete ödemekle yükümlü olduğu bir borcunun bulunmadığını, davacı tarafın yanlış gönderdiği malzemeleri usulüne uygun olmayacak şekilde fatura ederek alacağı olduğundan bahisle takibe girişmiş olmasının kötü niyetli olduğunu, davacı tarafından müvekkili davalıya gönderilen malzemelerin istenilen malzemeler olup olmadığı hususu yargılamayı gerektiren bir konu olup bilirkişi incelemesi yapılması gerektiğini, beyanla davacının —–İcra Dairesinin —- esas sayılı dosyasına başlattığı takibin iptali ile davanın işbu davanın reddini, alış alacağın % 20’sinden aşağı olmamak kaydıyla davacı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini vekaleten talep etmiştir.

DELİLLER :
—-. İcra Dairesi’nin —-esas sayılı icra dosyası Uyap sistemi üzerinden celbedilmiştir.—- Vergi Dairesi Müdürlüğü’nden davacı şirketin 2020-2021 yıllarına ilişkin BS formları celbedilmiştir.—Vergi Dairesi Müdürlüğü’den davalı şirketin 2020-2021 yıllarına ilişkin BA formları celbedilmiştir.Mali müşavir bilirkişisinin 31/05/2023 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacı şirketin 2020 ve2021 yıllarına ilişkin ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin zamanında yapıldığı, 2022 yılına ilişkin açılış tasdiklerinin zamanında yapıldığı, kapanış tasdik süresinin henüz gelmediği, ticari defterlerin TTK ve VUK hükümlerine göre usulüne uygun tutulduğu, davalı şirket tarafından inceleme günü defter ve belge ibrazında bulunulmadığından usul ve hesap incelemesinin yapılamadığı, davacı şirket tarafından, davalı şirket adına düzenlenen faturalar içeriği ürünlerin davalı şirkete teslimine ilişkin karinelerin oluştuğu, bu kez ispat yükünün yer değiştirerek, davalı şirketin işbu malları almadığını ya da fatura bedellerini ödediğini ispatlaması gerektiği, bu hususta davacı şirkete yapılan herhangi bir ödeme belgesinin sunulmadığı hususları topluca değerlendirildiğinde, davacı şirketin 28.09.2021 takip tarihi itibariyle 7 adet faturadan kaynaklanan 42, 926,59 TL tutarında alacağını talep edebileceği, davalı şirketin cevap dilekçesinde delil olarak ticari defterlere dayanmış olması ve mahkemece kesin süre verilmiş olmasına rağmen defter belge ibraz etmediği, davacının ise defterlerinin usulüne uygun tutulduğu gözetilerek HMK m.222/3 ile defterlerin karşı taraf lehine kesin delil olma şartlarını değiştiren “…veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi,..” madde hükmü şartının davacı lehine değerlendirilip değerlendirilmeyeceğinin mahkemenin takdirinde olduğu, her ne kadar davacı tarafından takip öncesi faiz talep edilmişse de taraflar arasında herhangi bir sözleşmenin bulunmadığı, davacının davalıyı temerrüde düşürdüğüne ilişkin tebliğ şerhine havi ihtarname bulunmadığından takip öncesinde alacak muaccel olmadığından faiz talebinin yerinde olmadığı değerlendirildiği yönünde rapor düzenlenmiş bilirkişi raporu taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Dava, faturalardan kaynaklanan bakiye alacağın tahsili için başlatılan takibe yapılan itiraz nedeniyle açılan itirazın iptaline ilişkindir.Somut olayda, huzurdaki davanın konusu, davacı şirket tarafından davalı şirkete teslim edilen ürünlere karşılık düzenlenen faturalardan kaynaklanan alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine borçlu tarafından yapılan itirazın iptaline ilişkin olduğu, faturaların davacı şirketin defterlerinde kayıtlı olduğu, 28.09.2021 takip tarihi itibariyle davacı şirketin kendi defterlerinde 50.833,46 TL alacaklı gözüktüğü, huzurdaki davadaki talebinin 7 adet faturadan kaynaklanan 42.926,59 TL bakiye tutar olduğu, takip konusu alacağı oluşturan faturaların incelenmesinde, davacı şirket tarafından davalı şirket adına düzenlenen —- açıklamalı, KDV dahil toplam 46.181,00 TL tutarlı faturalara ilişkin olduğu, huzurdaki davada 42,926,59 TL tutarın talep edildiği, takip konusu alacağı oluşturan 7 adet faturalardan, 05.08.2020 tarihli 6.923,00 TL ve 10.08.2020tarihli 7.245,00 TL tutarlı toplam 14.168,00 TL (KDV hariç 12.006,00 TLD) tutarlı faturalar haricindeki, 5 tanesinin davalı şirket tarafından bağlı bulunduğu Vergi Dairesi Müdürlüğü’ne Ba (Alım) bildiriminde bulunulduğu, 7 adet faturadan, 2 tanesinin Ba bildiriminde bulunulmasa bile, faturaların e-fatura sistemi üzerinden “Tiçari Fatura” olarak düzenlendiği ve GİB portalı (elektronik sistem) üzerinden davalı tarafa teslim edildiği, ilgili faturanın ticari fatura senaryosu olarak düzenlenmiş olması sebebiyle, fatura alıcısının KABUL/RED işlemi uygulayabildiği, faturalar ile ilgili herhangi bir itirazı olması halinde; faturayı yasal süresi (faturanın alındığı tarihten itibaren 8 gün) içerisinde düzenleyene KABUL/RED uygulayabileceği gibi süresi içinde faturanın tamamına veya kısmen İADE faturası düzenleyebileceği, ancak dosya kapsamında süresinde düzenlenmiş herhangi bir RED işleminin ve düzenlenen iade faturasının bulunmaması nedeniyle, fatura içeriği malların davalı şirkete teslim edildiğine ilişkin karinenin oluşacağı, davalı şirketin işbu malları almadığını ya da fatura bedellerini ödediğini ispatlaması gerektiği, bu hususta davacı şirkete yapılan herhangi bir ödeme belgesinin sunulmadığı hususları değerlendirildiğinde, davacı şirketin 42.926,39 TL tutarında alacağını talep edebileceği kanaatine varılmıştır.
Yapılan yargılama, toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporu da değerlendirildiğinde davacının davalıdan 42.926,39 TL alacaklı olduğu ve taleple bağlı kalınarak takip tarihinden itibaren yasal faiz talep edebileceği kanaatiyle açılan davanın kısmen kabulüne, alacak faturaya dayalı olduğundan %20 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE,
Davalı takip borçlusunun —- İcra Müdürlüğü’nün — Esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile asıl alacak 42.926,59 TL üzerinden takibin devamına, fazlaya ilişkin işlemiş faiz isteminin reddine, asıl alacağa takip tarihinden itibaren % 9,00 yasal faiz uygulanmasına,
2-Kabul edilen 42.926,59 TL asıl alacağın % 20’si oranında 8.585,32 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 2.932,31 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 499,50 TL harçtan mahsubu ile bakiye 2.432,81 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 86,84 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 80,70 TL başvuru harcı, 499,50 TL peşin harç, 11,50 vekalet harcı olmak üzere toplam 591,70 TL harcın kabul red oranı dikkate alınarak 585,78 TL lik kısmının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan tebligat, bilirkişi, posta ve diğer masraflar olmak üzere toplam 2.067,00 TL yargılama giderinin kabul red oranı dikkate alınarak 2.046,33 TL lik kısmının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin ise davacı üzerinden bırakılmasına,
8-6325 Sayılı Yasa’ nın 18/A maddesinin 11 ve 13. Fıkraları uyarınca zorunlu arabuluculuk nedeniyle arabulucuya hazine tarafından ödenen 1.560,00 TL’ nin davanın kısmen kabul kısmen ret oranına göre hesap edilen 1.544,40 TL’sinin davalıdan alınarak, 15,60 TL’ sinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
9-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi uyarınca artan gider avansının yatıran tarafa iadesine,Dair, davacı vekilininin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda verilen gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile –Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.