Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/285 E. 2023/501 K. 06.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET

ESAS NO : 2022/285 Esas
KARAR NO : 2023/501

DAVA : Menfi Tespit (Kefalet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/04/2022
KARAR TARİHİ : 06/06/2023

DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirketin müvekkilinden 13.04.2022 düzenleme tarihli 18.04.2022 vade tarihli 200.000-TL bedelli senedi dava dışı —–borcuna istinaden kefil sıfatıyla aldığını, davalı şirketin 13.04.2022 tarihli haciz tutanağı ile —–. İcra Müdürlüğünün —– sayılı dosyası ile 11.928,38 TL borç miktarı için borçlu —-adına —– Sokak No:—–adresine menkul haczi için fiili hacze gidildiğini, menkul haczine gidilen adresin ——ait olduğunu, davalı tarafından istihkaklı haciz işlemi yapıldığını, o esnada müvekkilinin sahibi olduğu şirketin ürünleri de ——ait olan tekstil atolyesinde işlenmek için beklemekte iken icradan hepsinin muhafaza altına alınacağı tehdidiyle korkutularak, müvekkil iş yerinin bulunduğu haciz mahalline çağrılmış ve dava dışı borçluyla hiçbir ticari bağı ve ilişkisi olmamasına rağmen müvekkili dosya borçlusu—— tüm borcuna kefil yaptıklarını, müvekkilinin dava konusu alacaklı, borçlu ve borç ile hiçbir alakasının olmadığını, iş bu nedenle de müvekkilinin borçlu olmadığının tespiti için huzurdaki davayı ikame etme zorunluluğunun hasıl olduğunu belirterek davanın kabulüne, senet vadesinin son günü olması ve henüz icra takibine konu edilmemiş olması dolayısıyla takdir edilecek teminat miktarının yatırılmasına müteakip tedbir kararı verilerek, dava konusu ——. lehine tanzim edilmiş 13.01.2022 düzenleme tarihli 18.04.2022 vade tarihli 200.000-TL bedelli bono yönünden icra takibinin durdurulmasına, dava konusu senetten borçlu olmadığının tespiti ile icra takibinin durdurulması dava sonunda da iptaline, davalının kötü niyetli olmasından ötürü %20’den aşağı olmamak kaydıyla kötü niyet tazminatına, yargılama masrafları ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

SAVUNMA :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu kambiyo senedinin kayıtsız şartsız ödeme taahhüdünü içermekte olduğunu, davacı borçlu tarafından imza inkarında da bulunulmamış olduğunu, imzasının ikrar edilmiş belge niteliğine sahip olduğunu, bu nedenle davacıların iddialarının haksız ve hukuka aykırı olduğunu ve reddinin gerektiğini, senedin teminat senedi olduğu iddiasının asılsız olduğunu, senedin kayıtsız şartsız ödeme vaadiyle verildiğini, davacıların bononun, imzalanan protokolün teminatı olarak verildiği iddiasında olduklarını, ancak protokol incelendiğinde bononun teminat olarak verildiğinin aksine protokol ile üstlenilen borcun ödeme şeklini ihtiva ettiğinin anlaşılacağını belirterek davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE :
Davacı vekili 04/04/2023 tarihli dilekçesinde davadan feragat ettiklerini beyan etmiştir.
Davalı vekili 04/04/2023 tarihli dilekçesinde davacının feragat etmesi halinde vekalet ücreti ve yargılama gideri taleplerinin bulunmadığı beyan etmiştir. Feragat, davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir (HMK m.307). Feragat, dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılabileceği gibi, hüküm ifade edebilmesi de karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir, ancak feragat kayıtsız ve şartsız olmalıdır(HMK m.309). Feragat, hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir(HMK m.310) ve kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur (HMK m.311).
Vekilin davadan feragat etmesi halinde, bu konuda vekaletnamesinde özel yetki bulunmalıdır(HMK m.74). Feragat beyanında bulunan taraf, davada aleyhine hüküm verilmiş gibi yargılama giderlerini ödemeye mahkûm edilir(HMK m.312).Yargı yetkisini, Anayasanın 9. Maddesine göre, Türk Milleti adına kullanan Mahkememizce, uyuşmazlık konusu hakkında, yapılan açık duruşmalar ve yargılama sonunda(Ay. m.141); toplanan deliller, feragat, iddia ve savunmalar ile tüm dosya mündericatı incelenip hep birlikte değerlendirildiğinde; davacı vekilinin yargılama sırasında davadan feragat edildiğine yönelik dilekçe sunduğu, feragat beyanının yasal şartları taşıdığı ve henüz hükmün kesinleşmediği anlaşıldığından yargılama giderleri davacı üzerinde bırakılarak davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1.Açılan davanın feragat nedeni ile reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gerekli 179,90 TL harcın peşin olarak alınan 3.415,50 TL’den mahsubundan sonra fazla alındığı anlaşılan 3.235,60 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafın vekalet ücreti talebi olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Artan gider avansı ve teminatın karar kesinleştiğinde HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. Maddesi uyarınca talep edene iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı ve davalı vekilinin yokluğunda verilen gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile—– Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.