Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/270 E. 2023/552 K. 04.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/270
KARAR NO: 2023/552

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 13/04/2022
KARAR TARİHİ : 04/07/2023

Mahkememizde görülmekte bulunan itirazın iptali davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin —- numaralı —- Poliçesi ile sigortalı bulunan—–tarafından —-yerleşik—– ünvanlı firmaya 31.07.2021 tarih ve —-no.lu mal faturası karşılığı satılmış olan 9 Kap, 9.976 Brüt kg elektrolitik bakır tel emtiasının, —- kara yolu ile nakliyesi işinin 05.08.2021 tarih ve—- numaralı navlun faturası karşılığında davalı/borçlu —-tarafından üstlenildiğini, —- yerleşik sigortalı—-. tarafından bobinler halinde ve paletli şekilde —–alıcısına sevk edilmek üzere —– gönderilen sigortalı emtiaların —-davalı/borçlu nakliyeci firmaya teslim edilmiş olup, davalı/borçlu nakliyeci firmaya ait —–plakalı araca parsiyel olarak yüklenerek gümrük işlemlerinin tamamlanmasının ardından yola çıktığını , nakliye aracında bulunan —-varışlı başka bir emtianın tahliyesi amacıyla aracın davalı/borçlunun —– yerel acentesi olan—— deposuna park edilmesi akabinde burada yapılan tahliye işlemleri esnasında sigortalı emtialara zarar verildiğini, sigortalı emtialarda oluşan hasarın —–tarafından tanzim edilen 23.08.2021 tarihli tutanak ile kayıt altına alındığını, nakliye aracının —– yerleşik alıcı firma tesisine varışı akabinde, ürünün tahliyesi esnasında yapılan kontrollerde de mevcut hasarın teyit edilmiş olup, CMR üzerine, lehçe olarak ” Boşaltma esnasında 2 makara üzerinde hasar tespit edildi. Fotoğraf çekildi ve tutanak tutuldu. ” şeklinde hasar notu düşüldüğünü, taşıma sırasında meydana gelen hasarın müvekkili şirket nezdindeki sigorta poliçesinden karşılanmasına ilişkin yapılan hasar ihbarı üzerine —-no-lu hasar dosyası üzerinden yapılan değerlendirmeler sonucu sigortalı emtialarda oluşan zararın toplam 1.127,51 Euro olduğunun tespit olunduğunu, müvekkilinin davaya konu olay nedeniyle 05.11.2021 tarihinde sigortalısına 1.127,51 USD sigorta tazminatı ödediğini, müvekkilinin TTK. 1472. maddesi uyarınca yapmış olduğu ödeme ile sigortalısının haklarına halef olduğundan zarar sorumlusuna rücu hakkı doğduğunu, davalı/borçlunun müvekkili şirket sigortalısı ile düzenlemiş olduğu taşıma sözleşmesi ile davaya konu taşımayı üstlenmiş olup taşıyıcı sıfatına sahip olduğunu, davalı/borçlu taşıyıcı şirketin yükü teslim aldığı andan teslim ettiği ana kadar bunların kısmen veya tamamen kaybından, hasara uğramasından sorumlu olduğunu, sigortalı emtiaların —– karayolu ile nakliyesi işi davalı/borçlu tarafından üstlenildiğinden ve davalı/borçlu taşıyıcıya sağlam ve eksiksiz olarak teslim edilen sigortalı emtianın hasarlı olarak teslim alındığını, CMR üzerine düşülen hasar notu ile sabit olduğundan taşıma sırasında meydana gelen hasardan dolayı davalı/borçlu taşıyıcı şirketin sorumlu olup, hasarı tazminle mükellef olduğunu, müvekkili şirket tarafından ödenen sigorta tazminatının rücuen tahsili için davalı/borçlu nakliyeci firmaya gönderilen rücu ihtarından sonuç alınamaması üzerine davalı/borçlu aleyhine —-. İcra Müdürlüğü’nün—– Esas sayılı dosyası ile 1.127,51 USD asıl alacak ve fer’ilerinin tahsili için ilamsız icra takibi başlatılmış ise de davalı/borçlunun davaya konu taşıma sırasında oluşan hasardan dolayı sorumlu olmasına karşın icra takibine haksız şekilde itirazda bulunması ile takibin durduğunu, yapılan arabuluculuk görüşmelerinden de sonuç alınamaması üzerine müvekkili şirket alacağının tahsili için dava açıldığını beyan ederek davanın kabulü ile —. İcra Müdürlüğü’nün —–Esas sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine karşı herhangi bir haklı sebep göstermeksizin itiraz edilmiş olmasının davalı/borçlunun kötü niyetini ortaya koymakta olduğundan davalı/borçlu aleyhine %20’den az olmamak kaydı ile icra inkar tazminatına hükmolunmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın delil listesinin taraflarına tebliğ edilmediğini, davacı tarafın sunacağı delillere ilişkin savunma ve itiraz hakları saklı tutarak davaya ilişkin itirazlarını sunduklarını, davanın sigortacının zarardan sorumlu olduğunu iddia ettiği müvekkili şirkete karşı açmış olduğu TTK md. 1472 kapsamındaki halefiyete dayalı rücu davası olduğunu, halefiyete dayalı sigorta rücu davasında sigortacı halefiyet hukuki ilişkisi sebebiyle ancak selefinin sahip olduğu haklara sahip olduğunu, hal böyle olunca davacının sigortalısı ile müvekkili şirketi arasında akdedilen taşıma sözleşmesindeki yetki şartının davacı sigorta şirketini de bağlayacağını, işbu davada yetkili mahkemenin —– Mahkemeleri olup, işbu dosyanın yetkisizlikten reddi gerektiğini, TTK md.1472 kapsamında davacı sigortacının halefiyetinden bahsedebilmesi için sigortalının zarara uğradığının, sigortalıya yapılan tazminat ödemesinin, geçerli bir sigorta poliçesinin varlığının davacı tarafça ispatlanması gerektiğini, davacının sadece sigorta bedelini ödemiş olma koşulunu sigortalısına yapmış olduğu ödeme dekontu ile ispatladığını ancak sigortalısının zarara uğradığını ve geçerli bir sigorta poliçesinin varlığını ispat edemediğini, davacının sigortalısı işbu mal faturası neticesinde taşınan malın bedelini alıcı firmadan tahsil ettiyse yük üzerinde mülkiyet hakkı ve bu nedenle oluşan zarara katlanma yükümlülüğü bulunmadığından, yük üzerinde korunacak herhangi bir menfaati de kalmadığını, bu halde yük ile hiçbir ilişkisi kalmayan sigortalısının işbu taşıma ve iddia edilen hasar nedeniyle hiçbir zarara uğramadığı ortada olacağından sigortacıya geçen herhangi bir halefiyet hakkı da olmayacağını, mal bedelinin alıcı tarafından sigortalıya ödenmiş olması halinde davacı tarafından sigortalıya yapılan ödeme sebepsiz zenginleşmeye yol açacak olup —–(lütuf ödemesi) niteliği taşıyacağını, yasaya aykırılık teşkil eden bu durumda da davacı sigorta şirketinin rücu hakkının bulunmayacağını, somut uyuşmazlıkta davacı tarafın sigortalısı olan satıcının mal bedelini alıcıdan tahsil edip etmediğinin anlaşılamadığını ancak işbu taşıma —-teslim şeklinde yapıldığından alıcının satıcıya mal bedelini ödediğinin karine olduğunu, davaya konu taşımada emtianın boşaltma yeri olan —- emtia üzerinde hasar ve yararın, malın alıcısı —— adlı firmaya geçtiğini, bu halde emtiaya ilişkin hasar ve yarar alıcıya geçtiğinden satıcının herhangi bir kaybının veya zararının söz konusu olmayacağını, satıcının emtiaya ilişkin hukuki bir menfaati kalmamasına rağmen emtiaya ilişkin hasar bedelini davacı taraftan talep ettiğini , davacı tarafın da ilgili bedeli malın satıcısı ve gönderici olan sigortalısına ödediğini, satıcı hukuken zarara uğramış sayılamayacağından, davacı tarafından satıcıya ödenen bedelin müvekkili şirkete rücu edilebilir bir tazminat bedeli olmadığını, dava konusu uyuşmazlıkta hasarın gerçekleştiği sevkiyatın başlamasından önce riziko ve menfaatin ayrı bir sigorta poliçesi ile somut hale getirilmesi gerektiğini ancak dosya kapsamına abonman sigorta poliçesi sunulmadığı gibi eğer ayrı bir spesifik sigorta poliçesi yok ise iş bu davada davacı tarafın yalnızca abonman sigorta poliçesi ile sigortalıların haklarına halef olamayacağını, iş bu dosyada aktif husumet ehliyeti bulunmayan, geçerli bir sigorta sözleşmesine dayanmayan davacının davasının usulden reddi gerektiğini , davacı sigorta şirketinden sigortalısının prim ödeme tarihinin sorulmasına ve gerektiğinde davacının ticari defterlerinin incelenmesine karar verilmesini talep etiklerini, iddia olunan zarardan müvekkili şirketin sorumlu olmadığını, dosyada yer alan yabancı dildeki belgelerin öncelikle tercüme edilmesini talep ettiklerini, sonrasında ise bu belgelere karşı savunma ve itiraz haklarını saklı tuttuklarını, davaya delil olarak sunulan ekspertiz raporunun tamamen sigortalının beyana dayalı hazırlandığını, usule uygun olmayan ekspertiz raporu nedeniyle müvekkiline bir kusur isnat edilemeyeceğini , nitekim tahliye sırasında depoda meydana geldiği iddia olunan hasara ilişkin tutulmuş bir tutanak da bulunmadığını, hiçbir şekilde ekspertiz raporunu kabul anlamına gelmemekle birlikte raporda, taşıma esnasında aktarma yapıldığına, var olduğu iddia olunan eksilmenin bu sırada gerçekleşip gerçekleşmediğine ilişkin kesin bir bilginin de yer almadığını, davacının var olduğunu iddia ettiği eksikliğin taşıma sırasında meydana geldiğini ispat edemediği ortada olduğundan müvekkili şirkete atfedilebilecek herhangi bir kusur da bulunmadığını, sigortacının tek taraflı ve kendi talepleri doğrultusunda yaptırmış olduğu ekspertiz raporunun taşıyanı bağlamayacağını, hasar bildiriminin CMR Konvansiyonu uyarınca yasal süresi içerisinde gerçekleştirilmemiş olmakla usulüne uygun olarak yapılmadığını, dava konusu taşıma uluslararası karayolu taşıması gereğince yapıldığından CMR Konvansiyonu hükümlerinin uygulanması gerektiğini, davacı tarafından dosyasına sunulmuş olan dava dışı sigortalı tarafından müvekkili şirkete yapılan herhangi bir hasar bildirimi olmadığını, yine CMR üzerine düşülmüş herhangi bir hasar şerhi de bulunmadığını, CMR Madde 30 gereğince hasar halinde yükün alıcıya tesliminden sonra 7 gün içinde ihbarda bulunulması, aksi halde taşımacıdan tazminat talep edilemeyeceği hususunun düzenlendiğini, malların teslim tarihi dikkate alındığında CMR hükümleri gereğince hukuken geçerli bir hasar ihbarının bulunmadığını, davacı tarafın hasar tutarını neye göre tespit ettiğinin belli olmadığını, hasarlı olduğu iddia edilen emtiaya ilişkin müşterek katılımlı bir ekspertiz incelemesi yapılmadığını, bu şekilde bir incelemenin yapılmamış olması, malların ziya veya hasarının tespit ettirilmemiş ve zamanında bir ihbarın yapılmamış olması dolayısıyla taşıyanın sorumlu olmayacağı bir sebepten dolayı malların hasara uğradığının karine olarak kabul edilmesi gerektiğini, sorumluluğu kabul anlamına gelmemek üzere müvekkili şirketin taşıyıcı olarak sorumluluğunun CMR md. 23/f.3 gereğince sınırlı sorumluluk kapsamında tespiti gerektiğini, hiçbir şekilde müvekkili şirketin taşıyıcı sıfatını ve hasardan sorumlu olduğunu kabul anlamına gelmemekle birlikte Mahkeme aksi yönde karar verirse CMR Konvansiyonu md.23 gereği taşıyıcının eşyanın zıyaı dolayısıyla ödeyeceği tazminatın sınırlandırıldığını, işbu sebeple davacının CMR md. 23 ve devamı maddelerinde yer alan sınırlı sorumluluk miktarının üzerinde kalan taleplerinin Mahkemece reddi gerektiğini, davacı tarafından talep edilen faizin hukuka aykırı olduğunu, davacının talep etmiş olduğu işlemiş faizin hukuka aykırı olduğunu, davacı tarafça yapılan ödeme tarihinde müvekkili şirket aleyhinde oluşan bir temerrüdün söz konusu olmadığını, davacının sigortalısına yapmış olduğu ödemenin tarihinin ve ne tutarda ödeme yaptığının müvekkili şirket tarafından bilinebilmesinin mümkün olmadığı gibi müvekkili şirketi temerrüde düşürmeye yönelik bir ihtarnamenin varlığından söz edilemeyeceğini, ödeme tarihinden itibaren talep olunan faizin hukuka ve mevzuata aykırı olduğunu, CMR Konvansiyonu md. 27 uyarınca CMR Konvansiyonu’na tabi tazminat talepleri ödeme isteminin taşıyıcıya gönderildiği tarihten itibaren yılda %5 üzerinden hesaplanacak kanuni faiz oranı üzerinden talep edilebileceğini, hiçbir şekilde davacının davasını kabul anlamına gelmemek üzere davacının talep etmiş olduğu icra inkar tazminatına itiraz etiklerini, dava konusu olayda hasar tespiti bile davacı tarafından yapılmayıp buna ilişkin bir ekspertiz incelemesi yaptırıldığı da dikkate alındığında davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilebilmesinin hukuken mümkün olmadığını beyan ederek işbu davanın yetkisiz mahkemede açılmış olduğundan dosyanın yetkili —— Mahkemelerine gönderilmesine, davanın husumet itirazları nedeniyle reddine, bu talepler kabul görmezse haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın esastan ve delil yokluğundan reddine, davanın reddi halinde takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce —- Şirketi’ne müzekkere yazılarak —–nolu hasar dosyası, poliçe ve ödeme belgelerinin istenilmesine karar verilmiş olup, müzekkere cevabı dosya içeresine alınmıştır.Mahkememizce davalı vekilinin yetki itirazının CMR Konvansiyonunun 31. Md. Uyarınca mahkememizin yetkili olduğu görülmekle yetki itirazının reddine karar verilmiştir.—-. İcra Dairesi —— esas sayılı dosyasının incelenmesinde davacı şirket tarafından davalı aleyhine 1.127,51 USD asıl alacak, 4,44 USD fiili ödeme tarihi işlemiş faiz olmak üzere toplam 1.131,95 USD üzerinden icra takibi yapıldığı, davalı tarafından borca, faize, ferilerine itiraz edilmesi üzerine icra takibinin durdurulmasına karar verildiği görülmüştür .Mahkememizce davacı tarafa davaya konu CMR senetleri ile dava dışı sigortalı şirketin yapmış olduğu mal satış faturalarının Türkçe tercümelerini sunmak üzere iki haftalık süre verilmesine karar verilmiş olup, davacı vekilince bu yönde beyan dilekçesi ile tercüme evraklarının sunulduğu görülmüştür.
Mahkememizce alıcı ve satıcı arasındaki satış ve teslim çekli, sigorta priminin ödenip ödenmediği, yapılan sigorta sözleşmesinin niteliği, CMR hükümlerinin uygulanması, yükün kabul edildiği yer ve zamana ilişkin borsa ve piyasa araştırması yapılarak emtianın cinsine göre değer belirlemesi hususunda tarafların ticari lehtar ve belgelerinin incelenmesi amacı ile tarafların ve dava dışı sigortalı şirketin niza konusu uyuşmazlığın ait olduğu 2021 yıllarına ilişkin ticari defterleri ve dosya üzerinde bir mali müşavir, bir taşıma uzmanı, bir sigorta uzmanı, bir metalurji uzmanı bilirkişi heyeti tarafından inceleme yapılmasına karar verilmiş olup, alınan 23/02/2023 tarihli bilirkişi heyeti raporunda—-plakalı TIR taşıma aracı ile—) teminat türü ile 05.08.2021 tarihli sevkiyatın—- olduğu, sigortalının iştigal konusuna uygun emtianın nakliyesinin —- konşimento – taşıma irsaliye numarası ile yapıldığı, Konşimento- irsaliye düzenleyen firmanın davalı—–. olduğu, —tel emtiasının metal paletli bobin ambalaj şekli ile -9 kap,9.976,00 kg – 79.654,20 Euro fatura bedelli olduğu, 09.10.2021 tarihinde meydana gelen hasarın 15.10.2021 tarihinde sigorta şirketine ihbar edildiği, 2 adet 482,20 kg ağırlığındaki malın hasarlı olduğu, —– parsiyel olarak sevk edilen sigortalı ürünün, nakliyeci firmanın —–yerleşik yerel acentesi deposunda başka bir ürünün tahliyesi esnasında hasarlandığı ve tanzim edilen tutanak ile hasar kaydının alındığı, ürünün —– verilişinde, ürünün alıcı firma tarafından teslim alınması esnasında 2 bobinin hasarlı olduğunun CMR üzeri not düşülmesi ile hasarın kayıt altına alındığı, ürünün fatura bedelinin 72.594,20 Euro olduğu, davaya konu hasar nedeni ile görevlendirilen bağımsız eksper tarafından düzenlenen 28/10/2021 tarih 1.5.917/2021 rapor numaralı belgede—– Euro/kg , hasar bedelinin 4.601,79 Euro, sovtaj bedelinin 13.640,00 Euro, zarar bedelinin 961,79 Euro olduğu, 1.127,51 USD olarak poliçede herhangi bir müşterek sigortanın bulunmadığı, hasarlanan malın —– sigortalı firma tesislerine geri çekildiği, tespit edilen 1.127,51 USD zarar ödemesinin, davacı sigorta şirketi tarafından, olay tarihinde yürürlükte olan ve tarafların anlaşmış oldukları poliçe şartlarına uyumlu olan tutar sigortalı —–. hesabına 07.02.2022 tarihinde banka yolu ile yapıldığı , işbu ödeme ile davacı sigortacının TTK m.1472 ye göre sigortalısına halef olduğu ve zarara neden olan ve tam kusurlu olan davalı taşıma şirketinden rücuen ödemiş olduğu miktarı talep etme hakkı oluştuğu bildirilmiştir.
Mahkememizce dosyanın daha önce rapor sunan bilirkişi heyetine tevdii ile dava dışı sigortalı ile dava dışı alıcı arasındaki satış ilişkisinin şekli —–) şekli ile davalı tarafın aktif husumete ilişkin itirazlarının denetime elverişli bir şekilde açıklanarak ek rapor tanziminin istenilmesine karar verilmiş olup, 09/05/2023 tarihli bilirkişi heyeti ek raporunda dava dışı sigortalı ile dava dışı alıcı arasındaki satış ilişkisinin, tüm masraf ve rizikoların yalnızca varış noktasındaki araçtan yükün boşaltılmasına kadar olan süreçte satıcı tarafından karşılandığı —– teslim şekli olduğunun tespit edildiği, dava dışı —– firmasının 31/12/2020-2021 – vadeli (1 yıl) —–numaralı “—Abonman Sigorta Poliçesi” ile dava konusu hasar tarihinde toplam 650.000.000,00 USD Sigorta Bedeli ile teminat altında olduğu, işbu poliçenin bir blok poliçe olduğu, primi 30.712,50 USD olarak hesaplandığı, araç başı azami limit 450.000,00 USD olarak verildiği, yıllık azami kapasite (ciro) olarak prim tahakkuk ettirildiği, Emtia Nakliyat Sigorta Genel Şartlarının ve teminat klozlarının belirtildiği, tazminat ödemelerinin Türk Lirası veya Türk Lirası miktarının “ödeme günündeki karşılığı döviz” olarak yapılacağının özel şart olarak belirtildiği, abonman poliçesi sonrası her sevkiyat için ayrı bir nakliyat poliçesi tanziminin söz konusu olmadığı, blok abonman olarak poliçenin azami yıllık ciro üzerinden primlendirilen bir poliçe olduğu, sevk bildirimlerinin de sigortalı tarafından haftalık veya aylık yapılacağı, her bir sefer için azami 450.000 USD teminat limiti verildiği ve poliçenin 650.000.000,00 USD toplam sigorta bedeli üzerinden düzenlendiği , sevkiyatın bir tüzel kişi tarafından yapılması şartının bulunduğu, gerçekleşecek hasarlarda sigortacının rücu hakkının saklı olduğu, ekspertiz raporlarının 5684 sayılı yasanın m.22 hükmünde delil niteliğinde ve HMK. m.204/2 hükmünde sayılan delillerden olduğu, -5684 sayılı 03.06.2007 tarihli Sigortacılık Yasasına göre düzenlenen 22.06.2008 tarihli —— sayılı nüshasında yayınlanan Hazine Müsteşarlığınca düzenlenmiş Sigorta Eksperleri Yönetmeliğinin 15.maddesinde “…asıl görevleri, sigorta edilen risklerin gerçekleşmesi sonucu ortaya çıkan kayıp veya hasarın neden ve niteliği ile miktarını bizzat inceleyip belirlemek olan ve konusu sigorta olmak kaydıyla, sözleşme öncesinde mutabakatlı kıymet ve ön ekspertiz raporlarının hazırlanması; hasar öncesinde ise hasar riski konusunda gözetim faaliyetlerinde bulunabilecek kişiler olarak tanımlanan—– sicil numaralı Sayın —— tarafından düzenlendiği- delil niteliğinde olduğunun kabulü ile kök rapor düzenlendiği, işbu ek raporda da kök rapordaki değerlendirmelere sadık kalındığı, poliçenin 31/12/2020 tarihinde düzenlendiği, dava konusu taşımanın ise 05/08/2021 tarihli olduğu, dava konusu taşımanın poliçenin 217. gününde olduğu, bir poliçenin peşinatı ve/veya priminin ödenmeksizin, bir sigorta şirketinin 650.000.000,00 USD olarak verilen teminatı / riski üzerinde taşımasının söz konusu olmadığı, hiçbir sigorta şirketinin elbette mevzuat gereği ve poliçe genel ve özel şartlarında da belirtilmiş olmakla, poliçe başlangıç tarihinden itibaren 217 gün içinde peşinat dahi alınmaksızın riski taşımasının sigortacılık ilkeleri ile de ters düşeceği, ayrıca hiçbir sigorta şirketinin prim almaksızın (yada yetkili acente ve/veya broker tarafından yapılan tahsilat) tazminat ödemeyeceğinin hukuki takdirinin Mahkemeye ait olduğu, itirazın değerlendirilmesinin uygun olacağının Sayın Mahkeme tarafından kabul edilmesi durumunda —- sigortalısı —– müşteri kayıt ve dökümlerinden, elbette sadece işbu poliçeye istinaden ödeme belgelerinin / yaşlandırmasının dosyaya kazandırılabilmesinin mümkün olacağı bildirilmiştir.
Mahkememizce davacı vekiline davaya konu sigorta poliçesine ilişkin dava dışı sigortalı tarafından yapılan ödemelere ilişkin belgeleri sunmak üzere iki haftalık süre verilmesine karar verilmiş olup, davacı vekilince bu yönde beyan dilekçesi ve prim ödeme belgelerinin sunulduğu görülmüştür.Tüm dosya kapsamına göre; davanın, nakliyat abonman sigorta poliçesi kapsamında ödenen sigorta tazminatının rücuen tahsili amacıyla başlatılan icra takibine karşı yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olduğu, rücuen tazminat istemine konu sigorta poliçesinin blok nakliyat abonman sigorta poliçesi olduğu, bu poliçe türünün uygulamasının sigortalının bildireceği ve sigorta dönemi içinde gerçekleştireceği poliçeye konu sevkiyatların toplam tahmini tutarı üzerine poliçe fiyatının uygulanması sonucu tespit edilen primin, minimum ve depo prim olarak hesap edilerek taksitler halinde ödenmesi şeklinde olup, sigortacı ile sigortalının önceden anlaştığı teminat limiti, şart ve süre çerçevesindeki tüm sevkiyatların, herhangi bir ihbar ve bildirim yükümlülüğü olmaksızın teminat altında olduğu, davaya konu poliçede de bu hususların aynen kayıt altına alındığı, buna göre poliçenin türü itibariyle ayrıca spesifik poliçe düzenlenmesi gerekmediği, davaya konu taşıma işinin —–teslim şeklinde olup, bu teslim şeklinde emtianın yerine kadar taşınması sürecinde hasara katlanma yükümlülüğünün satıcıya ait olduğu ve sigortalı şirketin sigorta yaptırmakta hukuki menfaatinin bulunduğu, bu sözleşme gereğince de davacı sigorta şirketi tarafından hasar tazminatı ödemesi yapıldığı, TTK’nın 1472.maddesi uyarınca davacı sigorta şirketinin sigortalısının haklarına halef olduğu, davacının aktif husumet ehliyetinin bulunduğu, somut olayda —– parsiyel olarak sevk edilen sigortalı ürünün, nakliyeci firmanın —— yerleşik yerel acentesi deposunda başka bir ürünün tahliyesi esnasında hasarlandığı ve bu hususta tutanak tanzim edildiği , ayrıca ürünün ——verilişinde, ürünün alıcı firma tarafından teslim alınması esnasında 2 bobinin hasarlı olduğunun CMR üzeri not düşüldüğü, davaya konu hasar nedeni ile -5684 sayılı yasanın m.22 hükmüne göre delil niteliğinde olan- düzenlenen bağımsız eksper raporunda zarar bedelinin 961,79 Euro olduğu, bu bedelin USD karşılığının 1.127,51 USD olduğu, davacı tarafça dava dışı sigortalısına bu bedelin ödendiği, dava dışı sigortalısının haklarına halef olan davacı sigorta şirketinin bu bedeli davalıdan talep edebileceği, CMR Konvansiyonu’nun 27/1 madde ve fıkrasında hak sahibinin ödeme talebinin yazılı olarak taşıyıcıya gönderildiği tarihten, böyle bir talepte bulunulmamış ise dava tarihinden itibaren temerrüt faizine hükmedileceği öngörülmüş olup, somut olayda davacının /(dava dışı sigortalının) icra takibinden önce davalıya göndermiş olduğu bir ödeme talebi ya da temerrüt ihtarı bulunmadığından takip tarihine kadar işlemiş temerrüt faizi talep edilemeyeceği, CMR Konvansiyonunun 27.maddesine göre yılda %5 üzerinden faiz talep edileceği anlaşıldığından davanın kısmen kabulü kısmen reddi ile davalı takip borçlusunun —-. İcra Dairesi’nin—— Esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile asıl alacağın takip talebi gibi 1.127,51 USD üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren bankalarca amerikan doları üzerinden açılan döviz tevdiat hesaplarına uygulanan azami faiz oranı (CMR 27. Md. Uyarınca %5’i geçmemek üzere) uygulanmasına, fazlaya ilişkin işlemiş faiz isteminin reddine; dava konusu olayın tazminat hukukunu ilgilendirip, tazmini gereken bedelin taraflar arasında açıkça kararlaştırılmaması nedeniyle asıl alacak likit ve belirlenebilir olmadığından davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın Kısmen KABULÜ Kısmen REDDİ ile,
Davalı takip borçlusunun—-İcra Dairesi’nin —– Esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile asıl alacak 1.127,51 USD üzerinden takibin devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren bankalarca amerikan doları üzerinden açılan döviz tevdiat hesaplarına uygulanan azami faiz oranı (CMR 27. Md. Uyarınca %5’i geçmemek üzere) uygulanmasına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Şartları oluşmadığından icra inkar tazminatı talebinin reddine,
3-Alınması gereken 1.125,15 TL harçtan davanın başında alınan 205,10 TL peşin harç ile icra peşin harcı 77,30 TL den mahsubuyla bakiye kalan 842,75 TL harcın davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına
4-Davacı tarafça yatırılan başvurma harcı 80,70 TL, peşin harç 205,10 TL olmak üzere toplam 285,80 TL harç giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden kabul edilen miktar üzerinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. Uyarınca 9.200 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden reddedilen miktar üzerinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. Uyarınca 64,86 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Davacı tarafça yatırılan gider avansından kullanılan 1 adet tebligat gideri 42,00 TL, 10 adet e-tebligat gideri 91,00 TL, dosya masrafı 6,00 TL, kep gideri 0,75 TL, bilirkişi heyeti ücreti 4.000 TL (her bir bilirkişi için 1.000 er TL) olmak üzere toplam 4.139,75 TL yargılama giderinden davanın kabul oranına (%99,60) göre 4.123,20 TL sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kalan kısmın davacı üzerine bırakılmasına
8-Davacı tarafından yatırılan ve bakiye kalan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine
9-Suçüstü ödeneğinden karşılanan 1.560 TL arabuluculuk ücretinin 1.553,76 TL sinin davalıdan , bakiyesinin davacıdan alınarak Hazineye irat kaydına
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, diğerlerinin yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile —–Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf yoluna başvuru konusu edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, istinaf yoluna başvurulmasının İİK’nın 36. maddesi saklı kalmak kaydıyla kararın icrasını durdurmayacağı, süresi içerisinde karara karşı istinaf yoluna başvurulmaması halinde hükmün kesin hüküm ve kesin delil oluşturacağı açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.