Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/27 E. 2022/374 K. 17.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2022/27
KARAR NO : 2022/374
DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/01/2022
KARAR TARİHİ : 17/05/2022
DAVA:Davacı vekili mahkememize sunduğu —– tevzi tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle: Müvekkili şirket ile davalı şirket arasında destek hizmet sözleşmesi imzalandığını, müvekkili şirketin bu sözleşme ile davalı iş yerlerindeki destek hizmetlerinin yerine getirilmesi işini üstlendiğini, davacı şirketin sözleşme gereği tüm yükümlülüklerini tam ve eksiksiz olarak yerine getirdiğini, ——-bendinde ilave edilen ve ——— tarihinde yürürlüğe giren düzenleme ile özel sektör işverenlerinin malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primlerinden işveren hissesinin beş puanlık kısmına isabet eden tutarın hazinece karşılanmasının öngörüldüğünü, müvekkili şirketin özel sektör işvereni olarak yasanın aradığı tüm şartları sağladığını ve anılan teşvik hükümlerinden yararlandığını, müvekkili şirketin çalıştırdığı işçilerin sigorta primlerinin hazinece karşılanan —— teşvik miktarının hak edişlerden kesinti yapılmasının hukuka aykırı olduğunu, davalı tarafından davacı hak edişlerinden kesinti yapılmasının hukuken mümkün olmadığını, destek hizmet sözleşmesinin davalı tarafından haksız olarak feshinden sonra fatura düzenlenerek davalı şirkete gönderildiğini, ancak davalı şirket tarafından fatura alacağının ödenmediği gibi yapılan icra takibine de itiraz edildiğinden——dosyası ile itirazın iptali davası açıldığını, dava şirket ortakları ve vekalet ile temsil yetkisi verilen müdür arasında meydana gelen menfaat çatışmaları nedeniyle dosyanın takipsiz bırakıldığını ve davanın açılmamış sayılmasına karar verildiğini, davacı şirket ortaklarından —- genel zamanaşımı süresi içerisinde davalı şirketten fatura alacağının tahsili amaçlı şirkete temsil kayyumu atanmasını ve destek hizmet sözleşmesi ve faturadan kaynaklı alacakları için ticaret mahkemesinde alacak davası açılması için gerekli müracaatları yaptıklarını,—- sayılı dosyasından şirkete temsil kayyumu olarak atanmakla verilen yetki çerçevesinde fatura alacağından kaynaklı davacı şirket alacağı için arabuluculuk görüşmelerine katılmak suretiyle dava başlatıldığını, arabuluculuk görüşmelerinin sonuçsuz kaldığını beyanla, bu nedenlerle davalı şirketle olan diğer hukuki ilişkiler ile destek hizmet sözleşmesinden kaynaklanan hakları ve fazlaya dair talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla davacı şirketin yasada hüküm altına alınan hak edişlerinden kaynaklanan ——- prim teşvikinin davalıdan dava tarihi itibariyle işleyecek avans faiziyle birlikte tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı yana yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili mahkememize sunduğu —- tarihli cevap dilekçesinde özetle: Davacının talebinin öncelikle zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesinin gerektiğini, taraflar arasındaki sözleşmenin —- tarihinde imzalanmış olup müvekkili firma tarafından —— tarihinde feshedildiğini, uyuşmazlığın temelinde müvekkili ile davacı arasında akdedilen destek hizmet alım sözleşmesinin bulunduğunu, taraflar arasındaki ilişkinin hukuki niteliğinin hizmet temini (alım) sözleşmesi olup, kendine has özellikleri olan bu sözleşme türü için zamanaşımı süresini düzenleyen ayrık bir hüküm bulunmadığından TBK’nın 146. Maddesi gereğince 10 yıllık zamanaşımına tabi olduğunu, somut olayda davacının iddiasının ilgi tuttukları yasal düzenleme gereğince faydalanma hakkına sahip olduklarını iddia ettikleri %5’lik teşvik tutarının hak edişlerinden haksız olarak düşülmesi suretiyle uğradıklarını iddia ettikleri zarar olduğunu, —— sayılı dosyası ile itirazın iptali davası açıldığını ve davanın açılmamış sayılmasına dair karar verildiğini, davacı şirketin dava dilekçesinde doğru olmayan beyanlarda bulunduğunu beyan etmiş, usul yönünden davanın öncelikle kesin hüküm nedeniyle dava şartı eksikliğinden reddine, yine usul yönünden geçerli bir arabuluculuk başvurusu bulunmadığından davanın dava şartı yokluğundan reddine, davanın esasına girilmesi halinde davacının talebinin zamanaşımına uğraması nedeniyle reddine, müvekkilin davacıya karşı herhangi bir borca veya sözleşmeye aykırı davranışı olmaması sebebiyle reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı yana bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
—– Esas sayılı dosyası —– sureti,
—— tarihli müzekkere cevabı (davacı —–),
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, sözleşmeye dayalı olarak açılan alacak davasıdır.
Tarafların dilekçelerinde bildirdikleri delilleri toplanmıştır.
—- Esas sayılı dosyasının — üzerinden incelenmesinde; davacısının —- davalısının —- olduğu, davanın itirazın iptali davası olduğu, mahkemece —- Karar sayılı kararı ile davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği, kararın —– tarihinde kesinleştiği tespit edilmiştir.
—- Esas sayılı dosyası ile davacının temsilci kayyım olarak — tarihinde mahkemece tayin edildiği, arabuluculuk başvurusunun —- tarihinde yapıldığı, davanın zorunlu arabuluculuk şartı yerine getirilmediğinden dava şartı yokluğundan davanın usulden reddinin talep edildiği tespit edilmiştir.
—- sayılı dosyasının incelenmesinde, fiziken gönderilen dosya içerisinde —–sayılı dosyasının bulunduğu, davacılarının —-olduğu, davanın şirkete kayyum atanması davası olduğu, mahkemenin —— Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verildiği tespit edilmiştir.
Dosyada mevcut tüm delillerin incelenerek değerlendirilmesinde:
Dava dilekçesi ile —- teşvik alacağına istinaden alacak davası açıldığı, davacı vekiline vekalet veren temsil kayyımının —- atandığı, ancak dava şartı olan zorunlu arabuluculuk görüşmelerinin — tarihinde başlatıldığı, —- arabuluculuk başvurusu yaptığı tarihte kayyım sıfatının bulunmadığı, arabuluculuk başvurusu yapan —- başvuru tarihi olan—– tarihinde şirketi temsile yetkisinin bulunmadığı, dava şartı olan arabuluculuk son tutanağının usul ve yasaya uygun olmadığı anlaşılmakla; davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine dair karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Dava dilekçesi ile —- alacağına istinaden açılan alacak davası olduğu, davacı vekiline vekalet veren temsil kayyımının —- tarihinde atandığı, ancak arabuluculuk görüşmelerinin— tarihinde başlatıldığı, —- arabulucuk başvurusu yaptığı tarihte kayyım sıfatının bulunmadığı, dava şartı olan arabuluculuk son tutanağının usul ve yasaya uygun olmadığı, arabuluculuk başvurusu yapan — başvuru tarihi olan —- tarihinde şirketi temsile yetkisi bulunmadığı anlaşılmakla; davanın dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİNE,
2-Başlangıçta peşin olarak alınan 324,48 TL harcın, alınması gerekli olan 80,70 TL harçtan mahsubu ile fazla alınan 243,78 TL’nin karar kesinleştiğinde ve istem halinde davacıya iadesine,
3-Arabuluculuk aşamasında —– tarafından ödenen arabulucu ücreti 1.320,00 TL’nin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafın yargılama sırasında yapmış olduğu masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı taraf yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca 5.100,00 TL avukatlık ücretinin davacı taraftan alınarak davalıya verilmesine,
6-Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi uyarınca artan gider avansının davacı tarafa iadesine,
Dair, davacı şirket kayyumunun ve davalı vekilinin yüzüne karşı, diğerlerinin yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile ———– Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf yoluna başvuru konusu edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, istinaf yoluna başvurulmasının İİK’nın 36. maddesi saklı kalmak kaydıyla kararın icrasını durdurmayacağı, süresi içerisinde karara karşı istinaf yoluna başvurulmaması halinde hükmün kesin hüküm ve kesin delil oluşturacağı açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 17/05/2022