Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/260 E. 2022/840 K. 06.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/260 Esas
KARAR NO : 2022/840

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/04/2022
KARAR TARİHİ : 06/12/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle: davalı tarafından—— poliçe numarası ile sigortalandığını, —– ait —–plakalı araç, 17/11/2019 tarihinde müvekkilinin —— plakalı aracına çarparak hasarlanmasına sebebiyet verdiğini, davalının sigortalısı olan araç sürücüsü kazanın oluşumunda %100 kusurlu olduğunu, kaza sonucu müvekkilinin aracında meydana gelen değer kaybı bağımsız —— tarafından hazırlandığını, —–raporu ile 5.000,00-TL tespit edildiğini ancak tespit edilen değer kaybı için herhangi bir ödeme yapılmadığını, kaza sebebiyle oluşan değer kaybı alacağının şimdilik 100,00-TL’sinin ticari işlerde uygulanan en yüksek temerrüt faiz oranı üzerinden ve kaza tarihinden, kabul görülmediğini ise ihtar tarihinden itibaren işletilecek en yüksek temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tazmini, yargılama giderleri ile ücretinin davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle;dava konusu trafik kazası anılan zamanşamıı süreleri geçtikten çok sonra açıldığını, zamanşımı itirazları doğrultusunda davanın reddini, davanın kısmı dava koşullarını taşımadığını, davacı tarafın başvuru öncesinde değer kaybı bedelinin tespiti yapıldığını, davacı tarafından talep edilen tazminat tutarının fahiş, dayanaksız olması ve ikame olunan davanın açıkça kötü niyetli olması sebebiyle davanın reddini, kabul anlamına gelmemek kaydı ile değer kaybına ilişkin olarak —— rapor alınmasını, davayla ilgili tüm giderler ve vekalet ücretinin başvuru sahiplerine yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
——yazılan müzekkereye cevap verildiği, evrakların dosyamız arasına alındığı anlaşıldı.Davalı ——sigortaya yazılan müzekkereye cevap verildiği, evrakların dosyamız arasına alındığı anlaşıldı.——- Noterler birliğine yazılan müzekkereye cevap verildiği, cevap verildiği, evrakların dosyamız arasına alındığı anlaşıldı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; maddi hasarlı trafik kazası sebebiyle araçta oluşan değer kaybına ilişkin maddi tazminat istemine ilişkindir. Somut olayda, davaya konu trafik kazasının 17.11.2019 tarihinde meydana geldiği, olayın maddi hasarlı trafik kazasından ibaret olduğu ve uzamış ceza zamanaşımının uygulanmasını gerektirir bir durumun bulunmadığı dosya kapsamıyla sabittir. Bu itibarla, davaya konu talep yönünden 2 yıllık zamanaşımı süresinin geçerli olduğu; davacı tarafın talebine konu ettiği maddi tazminat talebinin 2 yıllık zamanaşımı süresi içinde ileri sürülmesi gerekmektedir.
6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunun 16. Maddesinde “Arabuluculuk süreci, dava açılmadan önce arabulucuya başvuru hâlinde, tarafların ilk toplantıya davet edilmeleri ve taraflarla arabulucu arasında sürecin devam ettirilmesi konusunda anlaşmaya varılıp bu durumun bir tutanakla belgelendirildiği tarihten itibaren işlemeye başlar. Dava açılmasından sonra arabulucuya başvuru hâlinde ise bu süreç, mahkemenin tarafları arabuluculuğa davetinin taraflarca kabul edilmesi veya tarafların arabulucuya başvurma konusunda anlaşmaya vardıklarını duruşma dışında mahkemeye yazılı olarak beyan ettikleri ya da duruşmada bu beyanlarının tutanağa geçirildiği tarihten itibaren işlemeye başlar.(2) Arabuluculuk sürecinin başlamasından sona ermesine kadar geçirilen süre, zamanaşımı ve hak düşürücü sürelerin hesaplanmasında dikkate alınmaz.” düzenlemesi yer almaktadır.
7226 sayılı Kanunun geçici 1. Maddesi uyarınca;
Geçici Madde 1 – (1) —— salgın hastalığının ülkemizde görülmüş olması sebebiyle yargı alanındaki hak kayıplarının önlenmesi amacıyla;
a) Dava açma, icra takibi başlatma, başvuru, şikayet, itiraz, ihtar, bildirim, ibraz ve zamanaşımı süreleri, hak düşürücü süreler ve zorunlu idari başvuru süreleri de dahil olmak üzere bir hakkın doğumu, kullanımı veya sona ermesine ilişkin tüm süreler; ——- sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu ile usul hükmü içeren diğer kanunlarda taraflar bakımından belirlenen süreler ve bu kapsamda hakim tarafından tayin edilen süreler ile arabuluculuk ve uzlaştırma kurumlarındaki süreler 13/3/2020 (bu tarih dahil) tarihinden,
b) 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu ile takip hukukuna ilişkin diğer kanunlarda belirlenen süreler ve bu kapsamda hakim veya icra ve iflas daireleri tarafından tayin edilen süreler; nafaka alacaklarına ilişkin icra takipleri hariç olmak üzere tüm icra ve iflas takipleri, taraf ve takip işlemleri, yeni icra ve iflas takip taleplerinin alınması, ihtiyati haciz kararlarının icra ve infazına ilişkin işlemler 22/3/2020 (bu tarih dahil) tarihinden, itibaren 30/4/2020 (bu tarih dahil) tarihine kadar durur.Bu süreler, durma süresinin sona erdiği günü takip eden günden itibaren işlemeye başlar. Durma süresinin başladığı tarih itibarıyla, bitimine on beş gün ve daha az kalmış olan süreler, durma süresinin sona erdiği günü takip eden günden başlamak üzere on beş gün uzamış sayılır. Salgının devam etmesi halinde Cumhurbaşkanı durma süresini altı ayı geçmemek üzere bir kez uzatabilir ve bu döneme ilişkin kapsamı daraltabilir. Bu kararlar Resmi Gazete’de yayımlanır.hükmünü taşıdığı, Cumhurbaşkanlığının 30/04/2020 tarih ve 2480 karar sayısı ile”Yargı Alanındaki Hak Kayıplarının Önlenmesi Amacıyla Getirilen Durma Süresinin Uzatılmasına Dair Karar”m yürürlüğe konulmasına, 7226 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun geçici 1 inci maddesinin birinci fıkrası gereğinc —– salgın hastalığının ülkemizde yayılmasını ve yargı alanında doğabilecek hak kayıplarını önlemek amacıyla; 7226 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun geçici 1 inci maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen durma süresi, 4734 sayılı Kamu İhale Kanununda öngörülen zorunlu idari başvuru yoluna ilişkin süreler hariç, 1/5/2020 (bu tarih dahil) tarihinden 15/6/2020 (bu tarih dahil) tarihine kadar (salgın hastalığın yayılma tehlikesinin daha önce ortadan kalkması halinde yeniden değerlendirilmek üzere) uzatılmıştır.
6325 sayılı yasanın 16. Maddesine göre, Arabuluculuk sürecinin başlamasından sona ermesine kadar geçirilen süre, zamanaşımı ve hak düşürücü sürelerin hesaplanmasında dikkate alınamayacağı gibi yukarıda belirtilen kanun gereği 13/03/2020-15/06/2020 tarihleri arasında 95 gün süresince zamanaşımı süresinin durduğu, söz konusu tarih aralıklarında belirtilen sürelerin zamanaşımı ve hak düşürücü sürelerin hesaplanmasında dikkate alınmayacağı, kaza tarihinin 17/11/2019 olduğu dava açılması gereken son tarihin ise 17/11/2021 tarihi olduğu, 17/11/2021 tarihinden itibaren 96 gün eklendiğinde ise 22/02/2022 tarihine denk geldiği ve davacı tarafın en son 22/02/2022 tarihinde dava açması gerektiği ancak eldeki davanın 11/04/2022 tarihinde açıldığı ve bu itibarla eldeki davanın zamanaşımı süresi içinde açılmadığı anlaşılmış olup davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1.Açılan davanın zamanaşımı nedeniyle REDDİNE,
2-Başlangıçta alınması gereken harç peşin olarak alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Yatırılan gider avansından kullanılan kısmın mahsubu ile bakiye kısmın kararın kesinleşmesi ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
5-Davalı yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan ——-davacıdan alınarak kendini vekil ile temsil ettiren davalı tarafa verilmesine,
6-6325 Sayılı Yasa’nın 18/A maddesinin 11 ve 13. Fıkraları uyarınca zorunlu arabuluculuk nedeniyle arabulucuya hazine tarafından ödenen 1.320,00 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,Dair, davacı vekili yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile —— Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.