Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/256 E. 2022/342 K. 06.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2022/256
KARAR NO: 2022/342
ASILVE BİRLEŞEN DAVA: Ticari Şirket (Olağanüstü Genel Kurul İstemli)
ASIL VE BİRLEŞEN DAVA TARİHİ : 08/04/2022
KARAR TARİHİ: 06/05/2022
Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Olağanüstü Genel Kurul İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
ASIL DAVA:
DAVA: Davacı vekili —-tarihli dava dilekçesinde özetle; davalı —- olduğunu, müvekkili —- tarihinde kurulmuş olan davalı—-hissesine sahip ortağı olduğunu, —yılından bu yana, müvekkiline bilgi alma ve inceleme hakkı kullandırılmadığı gibi — gelinmiş olmasına rağmen —- da halen yapılmadığını, müvekkilinin mali yılına ilişkin yapılamayan ——kurul toplantısı için —- günlük cevap süresi içinde bir geri dönüş alınamadığını, bu nedenle iş bu davayı açtıklarını, davalı şirket hissedarı müvekkilinin şirket —– dönemi sonundan itibaren üç ay içinde ——kurul toplantısı yapılması gerektiği, bu toplantıda; — payının oranın belirlenmesine, —hakkında müzakere yapılması gerekirken — işbu hususların değerlendirildiği —- yapılmadığını, davalı şirkete gönderilen ihtarname de —- gün önceden fiziken inceleme haklarının kullanmak üzere ——-kuruldan —- maddelerine ilişkin bilgi ve belgelerin hazır edilmesini talebinin de ayrıca yer aldığını belirterek mahkemece re’sen dikkate alınacak tüm sebeplere davanın kabulü ile ile —- yevmiye nolu ihtarname ile bildirilen gündem maddeleri ile davalı şirketin—— toplantısına çağrılmasına, gündemi düzenlemek ve kanun hükümleri uyarınca çağrıyı yapmak üzere bir kayyım atanmasına, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili —- havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın davayı açmakta hukuki yararı bulunmadığını, hakkın kötüye kullanıldığını, davanın reddini talep ettiğini, müvekkili şirket tarafından davacının da vekaleten katılımıyla —-tarihinde—–yapıldığını—— yevmiye sayı ile tasdikli pay devir sözleşmesi ile şirket ortaklarından —– devretmesine dair pay devrinin onaylanması,—–yapılıp yapılmayacağı hususlarının değerlendirilmesi, —– şekilde belirlendiğini, kararların —–ilan edildiğini, davacının —– talepli olarak —– karar verdiğini, mahkeme ilamı doğrultusunda henüz —– henüz yapılmadığını, tarihinin halihazırda belli olmadığını, davacı,—— sayılı dosyası ile ayrıca bir dava açtığını, davanın halen derdest olduğunu, davacının—— tarihine kadar—- müdürlüğü görevini yürüttüğünü, bu süre zarfında hiçbir yıl olağan ——kurul çağrısında bulunmadığını, müdürlükten azli sonrasında davacı hakkında—- sorumluluk davası açıldığını, ve —– tarihinden itibaren ise ise covid tedbirleri kapsamında, karantina uygulamaları, sokağa çıkma kısıtlamaları, toplantı kısıtlamaları, kar dağıtımı kısıtlamaları uygulandığını, diğer ortağın henüz —– münferiden müdürlüğü, bu kısıtlamalar denk gelmiş olup diğer birçok şirket gibi —–kurulların yapılamadığını, ——kurulların yapılamamasının haklı ve yasal sebeplerinin bulunduğunu, müvekkili şirketin—– yıllarında, çağrı ve ilan usullerine uyarak ——-kurullarını düzenlendiğini, —– mahkeme kararı ile —- yılına ait bir olağan — daha yapılacağını, huzurdaki davada talep edilen ——daha yapılmasında davacının bir hukuki yararının bulunmadığını, davacının talebinin kabul edilmesi halinde, —- dört adet —– yapılacak olup aynı yıl içinde yapılacak olan dört adet toplantının davacıya ve müvekkil şirkete pratikte bir faydası bulunmayacağını, müvekkili şirkete zaman ve maddi anlamda yol açacağını, davacının—- müdürlüğü süresince hiç —– bulunmayıp —- peşpeşe davalar açmasının —-kapsamında dürüstlük kurallarına da aykırı olduğunu, davalı şirkette organ boşluğu bulunmadığı gibi mevcut delil durumu dikkate alındığında şirkete kayyım atanmak suretiyle ——-kurul yapmaya zorlanması için haklı gerekçe bulunmadığını, müvekkil şirketin yönetim organının kanundan ve ana sözleşmeden doğan yükümlülüklerini yerine getirdiğini, davacının sır saklama yükümlülüğünü ihlal ettiğini, haksız rekabet eylemlerinde bulunduğunu, müvekkilinin tedarikçileri ile olan sözleşmelerin feshinde davacının etkisinin olduğunun düşünüldüğünü, davacının huzurdaki davayı açmaktaki niyetinin ——kurul ile ilgili olmadığını, müvekkilin müşteri portföyü hakkında bilgi sahibi olmaya, müvekkil şirkete zarar vermeye çalıştığını, davacının şirketin yeni tedarikçileri ve işleri hakkında bilgi sahibi olması, müvekkil şirket açısında telafisi güç zararların doğmasına sebep olacak nitelendirilebileceğini, ihtarname ve dava dilekçesinin içeriğinden davacının asıl niyetinin şirket kayıtları hakkında bilgi almaya çalıştığının açıkça anlaşıldığını, TTK 614/2. maddesi kapsamında ortağın elde ettiği bilgiyi şirketin zararına kullanması değil, kullanılması tehlikesinin varlığında dahi inceleme talebinin reddi gerekçesi oluştuğunun kabul edilmesi gerektiğini, şirketlerin yetkili organlarınca yönetilmelerinin esas olduğunu, davacının talebinin kamu düzenini ilgilendirdiğini, oy oranı göz önüne alındığında huzurdaki davayı açmakta hukuki yararının bulunmadığını, davacı aleyhine sır saklama yükümlülüğünün ihlali sebebiyle açılmış derdest bir dava bulunması karşısında müvekkilin ticari sırlarının korunması hakkı daha üstün tutulması gerektiğini belirterek davalı şirketin yasal organları mevcut olup şirketlerin yetkili organlarınca yönetilmelerinin esas olması, davacının talebinin kamu düzeniyle ilgili olmayıp dava açmakta hukuki yararının bulunmaması, davanın hakkın kötüye kullanılması niteliğinde bulunması, davacının elde ettiği bilgileri şirketin zararına olacak şekilde kullanması ihtimali bulunması nedeniyle, müvekkilin telafisi güç zararlara uğramasının önlenmesi amacıyla davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
BİRLEŞEN DAVA: (Mahkememizin —- Karar)
DAVA: Davacı—-tarihli dava dilekçesinde özetle; davalı —-olduğunu, —- bu yana, müvekkile bilgi alma ve inceleme hakkı kullandırılmadığı gibi —- yılına ilişkin yapılamayan ——kurul toplantısı için —– cevap süresi içinde bir geri dönüş alınamadığını, bu nedenle iş bu davayı açtıklarını, davalı şirket hissedarı müvekkilinin şirket —– dönemi sonundan itibaren üç ay içinde —–kurul toplantısı yapılması gerektiği, bu toplantıda;—–payının oranın belirlenmesine, —- hakkında müzakere yapılması gerekirken—- ilişkin işbu hususların değerlendirildiği —- yapılmadığını, davalı şirkete gönderilen ihtarname de —- ile şirkete ait finansal tablolar, faaliyet raporları başta olmak üzere denetim raporlarını —–kurul toplantı tarihinden —– önceden fiziken inceleme haklarının kullanmak üzere ——kuruldan 15 gün önce gündem maddelerine ilişkin bilgi ve belgelerin hazır edilmesini talebinin de ayrıca yer aldığını belirterek mahkemece re’sen dikkate alınacak tüm sebeplere davanın kabulü ile ile TTK 412 gereği yargılamanın dosya üzerinden yapılarak—– nolu ihtarname ile bildirilen gündem maddeleri ile davalı şirketin —-yılına ilişkin—-çağrılmasına, gündemi düzenlemek ve kanun hükümleri uyarınca çağrıyı yapmak üzere bir kayyım atanmasına, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili —– havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın davayı açmakta hukuki yararı bulunmadığını, hakkın kötüye kullanıldığını, davanın reddini talep ettiğini, müvekkili şirket tarafından davacının da vekaleten katılımıyla — tarihinde —– yapıldığını,—– imzalanması hususunda —– devir sözleşmesi ile şirket ortaklarından —– devretmesine dair pay devrinin onaylanması, Karın kullanım şekli ve kar dağıtımı yapılıp yapılmayacağı hususlarının değerlendirilmesi—– karar verdiğini, mahkeme ilamı doğrultusunda henüz —— henüz yapılmadığını, tarihinin halihazırda belli olmadığını, davacı, —- yılına ilişkin ——bir dava açtığını, davanın halen derdest olduğunu, davacının—– yürüttüğünü, bu süre zarfında hiçbir yıl —–bulunmadığını, müdürlükten azli sonrasında davacı hakkında —- davası açıldığını, ——tarihinden itibaren ise ise covid tedbirleri kapsamında, karantina uygulamaları, sokağa çıkma kısıtlamaları, toplantı kısıtlamaları, kar dağıtımı kısıtlamaları uygulandığını, diğer ortağın henüz —- münferiden müdürlüğü, bu kısıtlamalar denk gelmiş olup diğer birçok şirket gibi ——kurulların yapılamadığını, ——kurulların yapılamamasının haklı ve yasal sebeplerinin bulunduğunu, müvekkili şirketin —–yıllarında, çağrı ve ilan usullerine uyarak —–kurullarını düzenlendiğini, —- mahkeme kararı ile de —- yılına ait bir —- daha yapılacağını, huzurdaki davada talep edilen —— —- daha yapılmasında davacının bir hukuki yararının bulunmadığını, davacının talebinin kabul edilmesi halinde, —— yapılacak olup aynı yıl içinde yapılacak olan dört adet toplantının davacıya ve müvekkil şirkete pratikte bir faydası bulunmayacağını, müvekkili şirkete zaman ve maddi anlamda yol açacağını, davacının —- süresince hiç ——kurul çağrısında bulunmayıp ——kurul çağrısı için peşpeşe davalar açmasının —–kapsamında dürüstlük kurallarına da aykırı olduğunu, davalı şirkette organ boşluğu bulunmadığı gibi mevcut delil durumu dikkate alındığında şirkete kayyım atanmak suretiyle ——kurul yapmaya zorlanması için haklı gerekçe bulunmadığını, müvekkil şirketin yönetim organının kanundan ve ana sözleşmeden doğan yükümlülüklerini yerine getirdiğini, davacının sır saklama yükümlülüğünü ihlal ettiğini, haksız rekabet eylemlerinde bulunduğunu, müvekkilinin tedarikçileri ile olan sözleşmelerin feshinde davacının etkisinin olduğunun düşünüldüğünü, davacının huzurdaki davayı açmaktaki niyetinin ——kurul ile ilgili olmadığını, müvekkilin müşteri portföyü hakkında bilgi sahibi olmaya, müvekkil şirkete zarar vermeye çalıştığını, davacının şirketin yeni tedarikçileri ve işleri hakkında bilgi sahibi olması, müvekkil şirket açısında telafisi güç zararların doğmasına sebep olacak nitelendirilebileceğini, ihtarname ve dava dilekçesinin içeriğinden davacının asıl niyetinin şirket kayıtları hakkında bilgi almaya çalıştığının açıkça anlaşıldığını, TTK 614/2. maddesi kapsamında ortağın elde ettiği bilgiyi şirketin zararına kullanması değil, kullanılması tehlikesinin varlığında dahi inceleme talebinin reddi gerekçesi oluştuğunun kabul edilmesi gerektiğini, şirketlerin yetkili organlarınca yönetilmelerinin esas olduğunu, davacının talebinin kamu düzenini ilgilendirdiğini, oy oranı göz önüne alındığında huzurdaki davayı açmakta hukuki yararının bulunmadığını, davacı aleyhine sır saklama yükümlülüğünün ihlali sebebiyle açılmış derdest bir dava bulunması karşısında müvekkilin ticari sırlarının korunması hakkı daha üstün tutulması gerektiğini belirterek davalı şirketin yasal organları mevcut olup şirketlerin yetkili organlarınca yönetilmelerinin esas olması, davacının talebinin kamu düzeniyle ilgili olmayıp dava açmakta hukuki yararının bulunmaması, davanın hakkın kötüye kullanılması niteliğinde bulunması, davacının elde ettiği bilgileri şirketin zararına olacak şekilde kullanması ihtimali bulunması nedeniyle, müvekkilin telafisi güç zararlara uğramasının önlenmesi amacıyla davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Asıl ve birleşen dava, hukuki nitelikleri itibariyle 6102 sayılı TTK nun 412. Maddesi uyarınca açılmış ve davalı şirketin—- yılına ilişkin olağan —–kurul toplantılarına çağrılması ve bu amaçla kayyım tayini isteğine ilişkindir.
TTK 617/3 maddesinin yollamasıyla limited şirketlere de uygulanması gereken TTK 411-412 412 maddeleri uyarınca sermayenin —— halka açık şirketlerde 1/20’sini oluşturan pay sahipleri yönetim kurulundan yazılı olarak gerektirici sebepleri ve gündemi belirterek ——kurulu toplantıya çağırmasını veya ——kurul zaten toplanacaksa karara bağlanmasını istedikleri konuları gündeme koymasını isteyebilirler. —– madde konulması istemi noter aracılığıyla yapılır, yönetim kurulu çağrıyı kabul ettiği takdirde —-kurul engeç —- içinde yapılacak şekilde toplantıya çağrılır, aksi halde çağrı istem sahiplerince yapılır. Pay sahiplerinin çağrı ve gündeme madde konulmasına ilişkin istemleri yönetim kurulu tarafından reddedildiği veya isteme—– günü içinde olumlu cevap verilmediği takdirde aynı pay sahiplerinin başvurusu üzerine ——kurulun toplantıya çağrılmasına, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki Asliye Ticaret Mahkemesi karar verebilir. Mahkeme toplantıya gerek görürse gündemi düzenlemek ve Kanun hükümleri uyarınca çağrıyı yapmak üzere bir kayyım atar, kararda kayyımın görevleri ve toplantı için gerekli belgeleri hazırlamaya ilişkin yetkili gösterilir, zorunluluk olmadıkça dosya üzerinden inceleme yapılarak karar verilir ve verilen karar kesindir.
Asıl ve birleşen davada yöntemine uygun olarak dilekçelerin teatisi tamamlanmış, TTK 412. maddenin son cümlesi uyarınca duruşma açılmasına gerek görülmediğinden dosya üzerinden karar verilmiştir.
Her iki dava dosyasında da davacının davalı şirket paydaşı olduğu ve pay oranı itibariyle TTK 411.maddesinde öngörülen —-oranından fazla paya sahip olduğu ve dava koşulunun gerçekleştiği anlaşılmıştır.
Davalı şirketin ticaret sicil dosya örneği celp edilmiştir. Yapılan incelemede şirketin en son ——-kurulunun —- tarihinde yapıldığı, bu ——kurulun şirket ortaklarından —-yevmiye sayı ile tasdikli hisse devir ve temlik sözleşmesi ile şirket ortaklarından —–devredilerek ortaklıktan ayrılması nedeniyle bahsi geçen devrin kabulüne ve devir hususunun şirket pay defterine işlenmesine, kar dağıtımı yapılmamasına, şirketi her konuda sınırsız temsil ve yönetim hakkına haiz olan şirket müdürü ve ortağı —–ödenmesine yönelik olduğu, bu tarihten sonra herhangi bir —–kurul toplantısı yapılmadığı, davacının—- dava ile davalı şirketin —– yapılması için —– ile davanın kabulüne karar verilerek—- olarak atandığı, kayyım tarafından davalı şirketin —– yapıldığına ilişkin bir bilgi ve belge bulunmadığı görülmüştür.
TTK 409.maddesi uyarınca olağan ——kurul toplantılarının her faaliyet dönemi sonundan itibaren üç ay içinde yapılması gerekir. Bu toplantılarda organların seçimine, finansal tablolara, yönetim kurulunun yıllık raporuna, kârın kullanım şekline, dağıtılacak kâr ve kazanç paylarının oranlarının belirlenmesine, yönetim kurulu üyelerinin ibraları ile faaliyet dönemini ilgilendiren ve gerekli görülen diğer konulara ilişkin müzakere yapılır ve karar alınır.
Davalı şirketin —- yıllarına ilişkin olağan ——kurul toplantısının yapılmadığı sicil kayıtlarının incelenmesinden anlaşılmıştır. Davacı tarafından şirket müdürü —– mali yılına ilişkin ——kurul toplantısının yapılabilmesi için —– talep edildiği ve bu toplantıda— dönemine ilişkin yönetim kurulu yıllık faaliyet raporları ve eki mali tabloların okunması müzakeresi ve onaylanması, yönetim kurulu üyelerinin ibrası, mevcut ve gelecek projeler ve projelerin durumunun müzakeresi, net kar tutarının ve dağıtılacak ve net karın oranının belirlenmesi hususlarının görüşüleceği gündemle olağan ——kurul toplantısı kararı alınmasını istediği, birleşen dava yönünden de yine davacı tarafından —- yapılabilmesi için yönetim kurulu tarafından çağrı yapılmasının talep edildiği ve bu toplantıda ——raporları ve eki mali tabloların okunması müzakeresi ve onaylanması, yönetim kurulu üyelerinin ibrası, mevcut ve gelecek projeler ve projelerin durumunun müzakeresi, net kar tutarının ve dağıtılacak ve net karın oranının belirlenmesi hususlarının görüşüleceği gündemle olağan ——kurul toplantısı kararı alınmasını istediği görülmüştür. Davacı tarafça gönderilen ihtarnamelere davalı şirket ve müdürü tarafından herhangi bir cevap verilmediği anlaşılmış, bu durumda asıl ve birleşen davada davacının TTK. 411 ve 412.maddesine dayalı olarak —–kurulun toplantıya çağrılmasına izin ve —–kurulu toplantıya çağırmak üzere kayyım tayin edilmesi talebi haklı bulunarak kabul edilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-TTK.412.maddesi uyarınca asıl ve birleşen davanın kabulü ile davalı şirketin ——yapılması için ——kurulun toplantıya çağrılmasına,
2——kurulun toplantıya çağrılması ve gündemin hazırlanması konusunda gerekli işlemleri yapmak üzere kayyım olarak resen —- atanmasına,
3-Kayyımın ——-kurul gündemini, 6102 sayılı TTK.’nun 409, 411, 412 ve 413.maddelerine göre, davacının—– yevmiye sayılı ihtarnameleriyle bildirdiği gündem maddeleri de dikkate alınarak hazırlamak, toplantı zamanını belirlemek, ana sözleşmedeki çağrı usulleri ve TTK.414 vd. maddeleri de gözeterek ortakları toplantıya davet etmek, bu konuda gerekli ilanları yapmak, toplantı sırasında hazır bulunmak, toplantının yapılmasıyla ilgili olarak tüm resmi ve özel kuruluşlar nezdinde gerekli başvuru ve işlemleri yapabilmek, alınan toplantı kararlarını ve toplantı tutanağının — tescil ve ilanı için gerekli işlemleri yapmak konusunda yetkilendirilmesine,
4-Kayyım için takdir edilen — ücretin ve ayrıca —– masraf avansının davacı tarafından derhal mahkeme veznesine yatırılmasına, kayyım ücreti ve masraf avansı yatırıldığında kayyıma görevinin ve iş bu kararın tebliğine, masraf avansının kayyım tarafından yapılacak işlemlerde kullanılmasına,
5-Asıl ve birleşen davada harç peşin olarak alınmış olduğundan yeniden alınmasına yer olmadığına,
6-Asıl davada davacı tarafça yapılan 80,70 TL başvuru harcı, 80,70 TL peşin harç, tebligat ve müzekkere gideri 50,75‬ TL ile birleşen davada yapılan 80,70 TL başvuru harcı, 80,70 TL peşin harç, tebligat ve müzekkere gideri 50,75‬ TL olmak üzere toplam 424,3‬0 TL yargılama masrafının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Asıl davada davacı taraf yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca 5.100,00 TL avukatlık ücretinin davalı ‘dan alınarak davacıya verilmesine,
8-Birleşen———- davada davacı taraf yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca 5.100,00 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Avans artarsa davacıya kayyım tarafından iadesine, masraf avansının yetersiz olması halinde davacı tarafından tamamlanmasına,
Kararın taraflara tebliğine dair, TTK.412.maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda kesin olarak oy birliği ile karar verildi. 06/05/2022