Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/253 E. 2023/398 K. 11.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/253 Esas
KARAR NO : 2023/398

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 07/04/2022
KARAR TARİHİ : 11/05/2023

DAVA:
Davacı vekili Mahkememize sunduğu 07/04/2022 havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; 17.03.2021 tarihinde saat 11.00 sıralarında davalı —— plakalı aracının lastiklerini değiştirmek için riziko adresi olan sigortalı lastik servisine gitmiş ancak direksiyon hakimiyetini kaybederek, işyerinde bulunan otomatik kapı (açılır kapanır kepek) çarpmak sureti İle iş yerinde maddi hasara sebep olmuş olduğunu, meydana gelen kazada sigortalının hiç bir dahli bulunmadığını, davalı —–96100 kusurlu olduğundan ortaya çıkan zararın tamamından davalıların sorumluluğu bulunduğunu, maddi hasarlı trafik kazası sonucunda, bağımsız ve uzman eksper tarafından, meydana gelen hasarın niteliği ve miktarı yönünden tespit yapılmış olup, söz konusu ekspertiz raporunda; sigortalı iş yerinin otomatik kapısında meydana gelen hasarın giderim bedelinin 7.457,63 TL olduğunun tespit edilmiş olduğunu, hasar bedelinin, müvekkil firma tarafından ilgililere 09.04.2021’de tarihinde toplam 7.457,63 TL olarak ödenmiş olduğunu, delil listelerinin ekinde sunulan tutanağa göre davalının, kazanın oluşumunda kusurlu olup genel hükümler dairesinde hasarı tazminle yükümlü olduğunu, —–aynı zamanda araç maliki ve işleteni konumunda bulunduğundan Karayolları Trafik Kanunu’nun 85. ve diğer ilgili maddeleri uyarınca aracın işleteni sıfatıyla sorumlu, dolayısıyla hasarı tazminle yükümlü olduğunu, davalı konumunda bulunan borçlu —– kazaya neden olan —– plaka nolu aracın, Karayolları Trafik Zorunlu Mali Sorumluluk Poliçesi ile sigortacısı olması hasebiyle, söz konusu hasar tazmin bedelinin ödenmesinden, sigorta poliçesi limiti ile sınırlı olmak üzere sorumluluğunun bulunduğunun açık olduğunu belirterek, fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla; —– İcra Müdürlüğü nezdindeki ——sayılı dosyadan başlatılan icra takibine konu alacağın aslı ile ferilerine ilişkin olarak davalı muteriz borçlular tarafından yapılan itirazın iptali ve icra takibindeki miktar üzerinden takibin devamı ile, takip konusu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere tazminat ödenmesine, tüm yargılama giderleri ile ücreti vekaletin de davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

SAVUNMA :
Davalı vekili Mahkememize sunduğu 05/05/2022 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle: dava itirazın iptali davası olup, somut dava 1 yıllık hak düşürücü süre geçirildikten sonra açıldığından davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, davacı tarafından davadan önce, müvekkili şirkete maddi tazminat sebebiyle başvuruda bulunulmuş, işbu başvuru ile müvekkili şirket nezdinde —— numaralı hasar dosyasının oluşturulmuş, yapılan incelemeler neticesinde, davaya konu kazanın karayolu dışında meydana geldiğinin tespit edilmiş olduğunu, kazanın meydana gel mahallin 2918 sayılı Kanunun anılan maddesinde yer alan karayolu sayılan yerlerden sayılmadığından, davacı tarafın talebinin reddedilmiş olduğunu, davacı tarafın taleplerinden, müvekkili şirketin sorumluluğu bulunmadığını, işbu nedenle huzurdaki davanın müvekkili şirketin yönünden reddine karar verilmesi gerektiğini, kazanın hiçbir şüpheye yer vermeyecek şekilde iddia edildiği gibi meydana geldiğinin ispatı gerektiğini, maddi vakanın ispatı halinde müvekkili şirketin, davacının gerçek zararını tazminle sorumlu olacağını, davacı tarafın sigortaladığı otomatik kapının hasara uğrayıp uğramadığının araştırılması gerektiğini, onarım masraflarının taşıtın rizikonun gerçekleştiği tarihteki değerini aşması ve aynı zamanda eksper raporu ile taşıtın onarım kabul etmez bir hale geldiğinin tespit edilmesi durumunda, aracın tam hasara uğramış sayılacağını, ödenecek zararda hasarın meydana geldiği tarihteki araç piyasa değerini aşmayacağı ve hasarlı araç bedelinin de tenzili gerekeceğinden bilirkişilerce gerçek zararın tespit edilmesi gerektiğini, müvekkil şirketin hem asıl alacak ve hem de dava masrafları açısından bakiye poliçe limiti ile sorumlu tutulması gerektiğini belirterek, aleyhlerine haksız olarak açılan davanın reddine, davacının davasının ispatı halinde; müvekkili şirketin öncelikle ferilerden sorumlu tutulmaması, olmaz ise asıl alacak, yargılama giderleri ve avukatlık ücreti açısından ayrı ayrı poliçe limiti ile sorumlu tutulmasını, faizin en erken dava tarihinden başlatılmasını, davanın reddedilen kısmı açısından yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.Davalı —-Mahkememize sunduğu 23/05/2022 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle: davacı sigorta şirketinin şahsına rücu edecek bir dayanağı bulunmadığını, davacı tarafın icra inkar tazminatı talep hakkı bulunmadığını, davacının söz konusu zararını poliçesinden tahsil etmesi gerekirken tarafına haksız icra takibi başlatıldığını, haksız ve mesnetsiz açılmış davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

Uyuşmazlık Konusu:Taraflar arasındaki ihtilaf, temelde 17/03/2021 tarihli kazanın KTK 2.maddesi uyarınca KTK hükümlerinin uygulanabileceği yerlerden birinde gerçekleşip gerçekleşmediği, gerçekleşmiş ise iş yerinde hasarın ne kadar olduğu, davacının sigortalısına yaptığı ödemeyi davalılara rücu edip edemeyeceği, davalıların icra takibine yapmış oldukları itirazın haklı olup olmadığı, iptalinin gerekip gerekmediği noktasındadır.

Davanın Hukuki Niteliği: Dava, icra takibine yapılan itirazın iptali davasıdır.

Davanın Hukuki Sebebi: İtirazın iptalini düzenleyen 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu(İİK)’nun 67/1. Maddesindeki “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.” şeklindeki düzenlemedir.

DELİLLER :
Ticaret Sicil Müdürlüğü’nden tarafların tescil bilgileri celp edilmiş ve gelen yazı cevabı dosya arasına alınmıştır—–. İcra Müdürlüğü’nün —– Esas sayılı dosyası celp ve tetkik edilmiştir.
—– Noterler Birliği Başkanlığı’ndan —— plakalı aracın tescil bilgileri celp edilmiş ve gelen yazı cevabı dosya arasına alınmıştır.Davalı sigorta şirketinden poliçe ve hasar dosyası celp edilmiş ve gelen yazı cevabı dosya arasına alınmıştır.Bilirkişi 03/03/2023 tarihli raporunda özetle; ekspertiz raporundan ve dosyada mevcut olan ve olay yerinde inceleme yapılarak 2 adet polis memuru tarafından düzenlenmiş olan tutanaktan; dava dışı —– ait olan—– mahallesi, —–No:—– adresinde kain,—– bayi olarak işletildiği anlaşılan iş yerinde, 17.03.2021 tarihinde, saat 10:01 sularında, —– plaka nolu araç sürücüsü davalı —–isimli şahıs tarafından, aracının lastiklerini değiştirmek için bahse konu iş yerine gittiği sırada, iş yeri içerisinde araç hakimiyetini kaybederek iş yerinde bulunan açılır kapanır kepenk kapıya çarpmak suretiyle zarar vermiş olduğunun anlaşıldığını, diğer davalı —– tarafından düzenlenmiş olan “—-Sigortazorunlu Trafik Sigorta Poliçesi”’nde yer alan, poliçe bilgilerinden; sigorta ettiren —- plaka nolu aracını, 18.05.2020 başlangıç tarihli, 18.05.2021 bitiş tarihli, —— nolu poliçe ile sigortalamış olduğunun görüldüğünü, ——. tarafından —– hasar müdürlüğü için hazırlanmış olan 05.04.2021 tarihli Hasar Ekspertiz Raporunda; hasara sebep olan —–plaka nolu araç sürücüsü —-şirketleri lehine rücu bulunduğunu, davalı —–, diğer davalı —— zorunlu trafik sigortası kapsamında sigortalatmış olduğu —–plaka nolu aracı ile çarparak zarar vermiş olduğu açılır kapanır kepenk kapının, tamir bedeli için, —–tarafından, ——, 09.04.2021 tarihinde ödenmiş olan 7.457,63 TL’nin, hasar tarihiyle, kadri marufunda olduğunu beyan ve rapor etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Davacı tarafça, davalı —– iş yeri sigortasını yaptıkları dava dışı—– lastik değiştirmek için geldiği, burada davalının aracın hakimiyetini kaybederek iş yerinde bulunan açılır kapanır otomatik kapıya çarparak hasara neden olduğu, sigortalılarına hasar bedeli olarak 7.457,63 TL ödeme yaptıklarını, ödenen bedelin rücuen tahsili amacıyla davalılar aleyhine icra takibi yaptıklarını davalıların takibe itiraz etmesi nedeniyle takibin durduğu iddialarıyla eldeki itirazın iptali davasının açıldığı anlaşılmıştır.Davalı —— tarafından, kazanın karayolu dışında gerçekleştiği bu nedenle teminat dışında olduğu, sigortalının kusurunun bulunmadığı iddialarıyla davanın reddine karar verilmesinin talep edildiği anlaşılmıştır.Davalı ——tarafından; kazada kusurunun bulunmadığı iddiasıyla davanın reddine karar verilmesinin talep edildiği anlaşılmıştır.Dava, haksız fiilden kaynaklı olarak iş yeri sigortalısına ödenen tazminatın rücuen tahsili amacıyla başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Kazanın meydana geldiği yerin KTK kapsamında kalıp kalmadığı yönünden yapılan incelemede; kazanın lastik servisi olan iş yerinde kapıya çarpmak suretiyle gerçekleştiği, kazanın gerçekleştiği yerin lastik servisi olması ve kara yolu ile bağlantısı olması nedeniyle 2918 sayılı KTK’nın 2/a maddesinde yer alan; ” Karayolu dışındaki alanlardan kamuya açık olanlar ile park, bahçe, park yeri, garaj, yolcu ve eşya terminali, servis ve akaryakıt istasyonlarında karayolu taşıt trafiği için faydalanılan yerler ile ” bendi kapsamında kara yolu olarak değerlendirilmesi gerektiği ( aynı yönde Yargıtay Hukuk Genel Kurulu —– Esas ve —–Karar sayılı kararı), bu kapsamda ZMMS sigorta teminatı kapsamında kaldığı kanaatine ulaşılmıştır.Tüm dosya kapsamından; davalı —– sevk ve idaresindeki —— plakalı araçla dava dışı —– şirketine ait lastik servisine geldiği, burada aracın hakimiyetini kaybederek açılır kapanır otomatik kapıya çarpmak suretiyle zarara neden olduğu, dosya kapsamına uygun olarak bilimsel verilere göre hazırlanması nedeniyle hükme esas alınan bilirkişi raporuna göre kaza nedeniyle 7.457,63 TL olarak ödenen hasar tazminatının kadri maruf olduğu, davacı tarafından bu tazminatın iş yeri sigortası kapsamında dava dışı zarar görene ödendiği, davalı ——zarardan haksız fiil hükümlerine göre, davalı sigorta şirketinin ise kazaya neden olan aracın kaza tarihinde geçerli ZMMS’sini yapan sigorta şirketi olması nedeniyle KTK’nın 97. Maddesi hükmüne göre sorumlu olduğu, aracın hususi olması ve davalı —— tacir olmaması nedeniyle işleyecek faizin yasal faiz olduğu, davalı —– yönünden temerrüdün olay tarihi olan 17/03/2021 tarihi itibariyle oluştuğu, davalı sigorta şirketi yönünden ise temerrüdün başvuru tarhi olan 11/05/2021 tarihinden 8 iş günü sonrası olan 21/05/2021 tarihi itibariyle oluştuğu, davalı —— yönünden takip tarihi itibariyle işlemiş faizin 251,70 TL, davalı sigorta şirketi yönünden ise 130,51 TL olduğu, bu miktarlar yönünden takibe itirazın iptaline karar verilmesi gerektiği, alacağın haksız fiilden kaynaklanması ve likit olmaması nedeniyle icra inkar tazminatının koşullarının oluşmadığı sonuç ve vicdani kanaatine(Ay. m.138) varılarak davanın kısmen kabul kısmen reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE,
2-Davalı/takip borçlusu —–.İcra Müdürlüğü’nün —— sayılı dosyasına vaki itirazının 7.457,63 TL asıl alacak, 251,70 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam; 7.709,33 TL yönünden tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla İPTALİNE, kabulüne karar verilen asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına,
3-Davalı/takip borçlusu—–.İcra Müdürlüğü’nün——Esas sayılı dosyasına vaki itirazının 7.457,63 TL asıl alacak, 130,51 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam; 7.588,14 TL yönünden tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla İPTALİNE, kabulüne karar verilen asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına,
4-Şartları oluşmayan icra inkar tazminatı isteminin reddine,
5-Fazlaya ilişkin istemin reddine,
6- Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 526,62 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 94,71 TL’nin mahsubu ile bakiye 431,91 TL karar ve ilam harcının davalı sigorta şirketinin sorumluluğu 423,64 TL ile sınırlı olmak kaydıyla davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 7.709,33 TL vekalet ücretinin davalı sigorta şirketinin sorumluluğu 7.588, 14 TL ile sınırlı olmak kaydıyla davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı —– kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 252,79 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı —–verilmesine,
9-Davacı tarafça yargılama boyunca yapılan 80,70 TL başvurma harcı, 1500,00 TL bilirkişi ücreti ve 158,50 TL posta ve tebligat giderinden oluşan toplam 1.739,20 TL yargılama giderinden haklılık durumuna göre hesaplanan 1.683,13 TL’ye 94,71 TL peşin harç eklenerek bulunan 1.777,84 TL’nin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
10-6325 Sayılı Yasa’ nın 18/A maddesinin 11 ve 13. Fıkraları uyarınca zorunlu arabuluculuk nedeniyle arabulucuya hazine tarafından ödenen 1.600,00 TL’nin 1.548,42 TL’sinin davalılardan, 51,58 TL’sinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
11-Yatırılan avanstan kullanılan kısmın mahsubu ile bakiye kısmın kararın kesinleşmesi halinde yatıran tarafa iadesine,Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, diğerlerinin yokluğunda, miktar itibariyle kesin olmak üzere açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.