Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/245 E. 2023/591 K. 07.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/245
KARAR NO : 2023/591

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/04/2022
KARAR TARİHİ : 07/07/2023

DAVA:
Davacı vekilinin mahkememize sunduğu 05/04/2022 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı arasında ürün satışına ilişkin O1 06.2020 tanzim tarihli, 4.115,98 Euro tutarlı e-fatura düzenlenip davalıya gönderildiği, ardından davalı tarafın işbu faturada yer alan alacak kalemlerinin bir kısmına ilişkin 18.06.2020 tanzim tarihli 1.357 ,00 EURO tutarlı iade e-fatura düzenlendiği, davalının yasal süresi içeresinde aradaki fark tutarı için herhangi bir itirazının bulunmadığı, davalı şirketin tüm ihtarlara rağmen borcunu ödememiş olduğundan dolayı alacağın tahsili için —. İcra Müdürlüğünün —Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı tarafın borca itiraz etmesi üzerine takibin durduğunu belirtmiş olup, itirazın iptali ile takibin devamına, davalı borçlunun % 20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

SAVUNMA :
Davalı vekili 12.05.2022 tarihli cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin davacıya borcunun bulunmadığını, ticari defter ve kayıtlarının incelenmesinde müvekkilinin haklılığının ispatlanacağını, davacı tarafın delil adı altında sunduğu belgeler müvekkilinin imza ve iradesini taşımayan, gerçek dışı ve sonradan tanzim edilen belgeler olup, delil niteliği taşımadıklarını, müvekkilinin davacıdan alacaklı olup buna ilişkin müvekkili tarafından huzurdaki davanın davacısına karşı açılmış ve derdest olan — Asliye Ticaret Mahkemesinin — Esas sayılı dosyasında görülmekte olan alacak davası olduğunu, taraflar arasında ticari Ve cari hesap ilişkisi ihtilafının olduğu, davacınin yaptığı icra takibinin kötü niyetli olduğunu, beyan ederek davanın reddine, mahkeme aksi kanaatte ise —- Asliye Ticaret Mahkemesi’nin— esas sayılı dosyasına konu alacakları ile takas mahsup yapılmasına, davacının takip konusu alacağın % 20’sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLER :
— Asliye Ticaret Mahkemesi’nin —esas sayılı dosyası Uyap sistemi üzerinden celbedilmiştir.
—. İcra Dairesi’nin—- esas sayılı icra dosyası Uyap sistemi üzerinden celbedilmiştir. Mali müşavir bilirkişisinin 13/03/2023 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacı şirketin 2020 ve 2021 yıllarına ilişkin ticari defterlerinin GİB onaylı beratlarının süresinde alındığı, TTK ve VUK hükümlerine göre usulüne uygun tutulduğu, davalı şirketin 2020 ve 2021 yıllarına ilişkin ticari defterlerinin GİB onaylı beratlarının süresinde alındığı, TTK ve VUK hükümlerine göre usulüne uygun tutulduğu, davacı şirket tarafından davalı şirket adına düzenlenen 01.06.2020 tarih, —- no.lu 4,115,98 EUR (31.243,17 TL) bedelli faturaya karşılık, davalı şirket tarafından 18.06.2020 tarih, —-no-lu 1.357,00 EUR (10.300,58 TL) bedelli iade faturasının düzenlenmiş olduğu, bakiye 2.758,98 EUR bedelli kısım yönünden iade faturası düzenlenmediği ve bakiye alacağın ödendiğine ilişkin herhangi bir belge sunulmamış olması nedeni ile davacı şirketin 24/12/2020 takip tarihi itibariyle 2.758,98 EUR (4.115,98 eur – 1.35700 eur) tutarında alacağını talep edebileceği yönünden rapor düzenlenmiş ve bilirkişi raporu taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Dava, faturadan kaynaklanan bakiye alacağın tahsili istemine ilişkin itirazın iptali davasıdır.Mahkememizce tarafların defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup dosyaya sunulan 13/03/2023 tarihli bilirkişi raporunda davacı tarafça davalıya satılıp teslim edilen ürünler nedeniyle 4.115,98 EURO bedelli fatura düzenlendiği, davacının ve davalı tarafın ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, davacı defterlerine göre davalıdan 20.942,61 TL alacaklı olduğu, davalı defterlerine göre 20.942,59 TL davacıya borçlu gözüktüğü, defterlerin birbiri ile uyumlu olduğu, davalı şirketin 4.115,98 EURO bedelli faturaya karşılık 1.357,00 EURO bedelli iade faturası düzenlediği, bakiye 2.758,98 EURO tutarında bakiye miktar için davacının davalıdan alacaklı olduğunun tespit edildiği, davalı tarafın takas mahsup talebinin ise —- Asliye Ticaret Mahkemesinin —-Esas sayılı dosyasının mahkememiz dosyası için bekletici mesele yapılamayacağı ve söz konusu dosyanın derdest olması nedeniyle takas mahsup definin yerinde olmadığı kanaatine varıldığı, davacının davalıdan 2.758,98 Euro alacaklı olduğu anlaşılmakla bu miktar yönünden davanın kısmen kabulüne, kabulüne karar verilen alacağa bu tarihten itibaren alacağın Euro cinsinden olması nedeniyle 3095 sayılı kanunun 4/a maddesi uyarınca kamu bankalarının Euro cinsinden mevduata uyguladığı en yüksek faiz oranının uygulanması gerektiği, ayrıca döviz cinsinden başlatılan icra takiplerinde asıl alacak üzerinden inkar tazminatı hesabı yapılırken, takibin başlatıldığı tarihteki —-efektif satış kuru dikkate alınarak asıl alacağın TL karşılığının bulunması ve inkar tazminatı hesabının buna göre yapılması gerektiği sonuç ve vicdani kanaatine (Ay. m.138) varılarak davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE,
2-Davalı/takip borçlusunun,—- İcra Müdürlüğü’nün — Esas sayılı dosyasına vaki itirazının 2.758,98 Euro yönünden İPTALİNE, kabulüne karar verilen asıl alacağa takip tarihinden itibaren 3095 Sayılı Yasanın 4/a maddesi gereğince Devlet Bankalarının EURO para cinsinden açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranının uygulanmasına,
2-Asıl alacak miktarının % 20 si oranında hesaplanan 5.150,30-TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
3-Fazlaya ilişkin istemin reddine,
4-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 180,91TL karar ve ilam harcından peşin olarak alınan 636,94 TL’nin mahsubu ile fazla yatırılan 456,03 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. uyarınca hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. uyarınca hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 80,70 TL başvuru harcı, 636,94 TL peşin harç, 11,50 vekalet harcı, 571,90 keşif harcı olmak üzere toplam 1.301,04 TL harcın kabul red oranı dikkate alınarak 741,59 TL lik kısmının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davacı tarafından yapılan tebligat, bilirkişi, posta ve diğer masraflar olmak üzere toplam 1.551,50 TL yargılama giderinin kabul red oranı dikkate alınarak 884,35 TL lik kısmının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin ise davacı üzerinden bırakılmasına,
9-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi uyarınca artan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
10-6325 Sayılı Yasa’ nın 18/A maddesinin 11 ve 13. Fıkraları uyarınca zorunlu arabuluculuk nedeniyle arabulucuya hazine tarafından ödenen 1.560,00 TL’ nin davanın kısmen kabul kısmen ret oranına göre hesap edilen 889,20 TL’sinin davalıdan alınarak, 670,80 TL’ sinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile —Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.