Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/241 E. 2022/884 K. 15.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/241 Esas
KARAR NO : 2022/884

DAVA : Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/04/2022
KARAR TARİHİ : 15/12/2022

DAVA :
Davacı vekili Mahkememize sunduğu—- havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; müvekkiline —————————– tarihinde sebebi belirlenemeyen şekilde kendiliğinden meydana gelen yangın sonucu ———— kullanılamaz hale geldiğini, müvekkilinin zararının —- uyarınca tazmin edilmesi istemiyle davalı sigortacıya başvurulduğunu, davalı —-tarafından ——alınsa da ödemeyi teklif ettikleri tutarın ilk başta —- olduğunu, daha sonra itiraz edilmesi üzerine tekliflerinin—- indiğini, yapılan yeni itiraz üzerine ————- olduğunu, müvekkilinin zararına göre çok düşük bir bedel alındığını, müvekkili tarafından poliçede ve genel şartlarda belirtilen tüm yükümlülüklerin yerine getirildiğini, davalının zararın tazmininden imtina etmesi poliçe ve genel şartlar hükümlerine ve kanun hükümlerine———– meydana gelen zararın tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olmaması nedeni ile davanın belirsiz alacak davası olarak açılabileceğinin hüküm altına alındığını belirterek belirsiz alacak olarak araçta oluşan zarar bedelinin tahkikat sonucu değerinin tam ve kesin olarak belirlenebilmesi mümkün olduğunda artırılmak üzere şimdilik ———- olayın meydana geldiği tarihten itibaren işletilecek — faiziyle birlikte davalı sigorta şirketi tarafından tazminine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekilinin—-tarihli cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirkete gönderilen dava dilekçesi ekinde kaza ve zarara ilişkin olması gereken belgelerin yer almadığını, TKHK md. 3/1-l hükmü gereği sigortacı ile sigortalı arasında —— kaynaklanan uyuşmazlıklarda görevli mahkemenin Tüketici Mahkemeleri olarak belirlendiğini, bu kapsamda tacir niteliği bulunmayan sigortalının müvekkil şirket ile arasındaki uyuşmazlığın çözümünün de————- gerçekleşmesi gerektiğini, dava dilekçesinin usulden reddi ile talep halinde davanın ——– Tüketici Mahkemelerine gönderilmesine karar verilmesinin gerektiğini, davacının beyanında zararı tespit ettiğini beyan etmiş olup davanın HMK 107 kapsamında açılmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, TTK 1459, —–.3.3.1.1 ve sigortanın zenginleşme aracı olamayacağına dair —-uyarınca davacının haksız ve hukuki mesnetten yoksun davasının reddine karar verilmesinin gerektiğini, davacı tarafından tazminat taleplerine, kaza tarihinden itibaren —– tahsili talep olunmuş olup bu talebin hatalı olduğunu, müvekkil şirketin temerrüt tarihinden itibaren sorumlu olması hususunun yasa gereği olduğunu belirterek davacının davasının görev yönünden reddine, yasa ve sözleşme hükümleri kapsamında usul ve yasaya uygun hasar değerlendirmesi neticesinde ödenen tazminat ile müvekkil şirketin sorumluluğu yerine getirildiğinden davacının haksız ve hukuki mesnetten yoksun davasının reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Uyuşmazlık Konusu : Taraflar arasındaki ihtilaf, davacının —–plakalı aracın yanması nedeniyle davalı tarafından —- istinaden yapılan ödemenin zararı karşılayıp karşılamadığı, davacının bakiye hasar bedeli alacağı bulunup bulunmadığı, var ise miktarının ne olduğu noktasındadır.
Davanın Hukuki Niteliği: Dava, —– dayalı olarak yangın nedeni ile araçta oluşan zararın tahsili davasıdır.
Davanın Hukuki Sebebi: Türk Ticaret Kanunu(TTK)’nun 1459. maddesindeki;” Sigortacı, sigortalının uğradığı zararı tazmin eder.” şeklindeki düzenlemedir.
DELİLLER :
—— dosyası————–üzerinden celbedilmiştir.
———plakalı —–bilgileri celbedilmiştir.
Bilirkişi —–tarihli raporunda özetle; işbu davada, ——teminatından tazminat talep edildiği; — yönünden sigortalı araç sürücüsünün kusurlu olmasının öneminin olmadığı; sürücülerin kendi kusurları nedeniyle araçlarında meydana gelen hasarlara karşı kasko sigortası yaptırıldığı; sigortalı araç sürücüsü %100 kusurlu olsa dahi teminat dışı hallerden biri olmadığı sürece ———- yararlanılabileceği için kusur yönünden değerlendirme yapılmadığı,—– ödemiş olmasından, hasarın şüpheli olmadığının, teminat dışı hallerden birinin söz konusu olmadığının ve uyuşmazlığın sadece hasar tutarı ile ilgili olduğunun anlaşıldığı, tazminata konu ————- adına tescilli, ————–durumunda ve olay tarihi —- hasarsız rayiç değerinin 176.000 TL olduğu, pert hasar tutarının ——— olduğu, davacı ———- genel şartlarının B.3.3.2.2 maddesi gereğince, davalı sigorta şirketinin hasarlı aracı almasını ve olay tarihindeki hasarsız rayiç değeri 176.000 TL’nin ödenmesini veya hasarlı aracın kendisinde kalmasını ve pert hasar tutarı 96.000 TL’nin ödemesini talep edebileceği, seçim hakkının sigortalıya ait olduğu, sigortalı —– kendisinde kalmasını istemediği —- şirketinin hasarlı aracı almak ve sigortalıya aracın olay öncesindeki hasarsız rayiç değerini ödemek zorunda olduğu ancak —————- tarihinde ödenen—————– tazminatın ödenecek tazminattan mahsup edilmesi gerektiği, dosya kapsamında hasarlı aracın hali hazırdaki durumunun belli olmadığı, davalı——————–tarihini de kapsayacak şekilde rayiç değeri ile ——- altında olduğu, — kapsamındaki değerler kısmında———– verildiği, —–Şartlarının B.3.3.4.1 maddesi gereğince temerrüt tarihi————- yasal faiz talep edilebileceği yönünde rapor tanzim edilmiş ve rapor usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Dava, —- dayalı olarak yangın nedeni ile araçta oluşan zararın tahsili davasıdır.
Davacı tarafça —– bilinmeyen bir nedenle yanmasından kaynaklı olarak hasar oluştuğu, davalının —olduğu, davalının yapmış olduğu 30.700,00 TL’lik ödemenin zararı karşılamadığı iddiasıyla bakiye hasar bedelinin tahsili amacıyla eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Davalı tarafça uyuşmazlıkta tüketici mahkemesinin görevli olduğu, davanın haksız olduğu, zarar bedelinin ödendiği iddiasıyla davanın reddine karar verilmesinin talep edildiği anlaşılmıştır.
Yapılan bilirkişi incelemesiyle davacının maliki olduğu araçta —– nedeniyle hasar meydana geldiği, aracın hasarsız ——- tutarının 96.000,00 TL olduğu yönünde görüş mütalaa edildiği anlaşılmıştır.
Davalı tarafça görev itirazında bulunulmuş ise de; yangına konu —– kullanılması nedeniyle mahkememizin görevli olduğu kanaatine ulaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamından; davacının ————- yanması nedeniyle araçta hasar oluştuğu, ————- olduğu, bu miktarın davalı tarafından yapılan 30.700,00 TL ödemenin mahsubundan sonra bakiye hasar bedelinin —- olduğu, hasarın —- kapsamında bulunduğu, bu nedenle davacının davalıdan —- bakiye hasar bedeli —- talep edebileceği, davalıya başvuru tarihi olan——— tarihi itibariyle temerrütün oluştuğu, kabulüne karar verilen tazminata temerrüt tarihinden itibaren davacının tacir olmaması nedeniyle yasal faiz işletilmesi gerektiği sonuç ve vicdani kanaatine varılarak davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE,
2——- tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 4.460,64 TL karar ve ilam harcından peşin olarak alınan 80,70 TL harç ve 1.098,09 TL tamamlama harcının mahsubu ile bakiye 3.281,85 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan —— hesaplanan 10.448,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafça yargılama gideri olarak yapılan ve 1.000,00 TL bilirkişi ücreti ve 30,00 TL posta ve tebligat giderinden oluşan 1.030,00 TL yargılama gideri ile 80,70 TL peşin harç ve 80,70 TL başvuru harcı, —— tamamlama harcı, olmak üzere toplam —-davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-6325 Sayılı Yasa’ nın 18/A maddesinin 11 ve 13. Fıkraları uyarınca —— tarafından ödenen ————- davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
7-Yatırılan gider avansından kullanılan kısmın mahsubu ile bakiye kısmın kararın kesinleşmesi ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf yoluna başvuru konusu edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, istinaf yoluna başvurulmasının İİK’nın 36. maddesi saklı kalmak kaydıyla kararın icrasını durdurmayacağı, süresi içerisinde karara karşı istinaf yoluna başvurulmaması halinde hükmün kesin hüküm ve kesin delil oluşturacağı açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.