Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/24 E. 2023/565 K. 04.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/24
KARAR NO : 2023/565

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/01/2022
KARAR TARİHİ : 04/07/2023

DAVA:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında ticari ilişkinin mevcut olduğunu, davacı yanın davalı yandan bu ticari ilişki gereği 78.684,64 TL tutarında alacaklı olduğunu, davalı yanın borcunu ödememesi üzerine, alacağın tahsili amacı ile icra takibi başlatıldığını, borçlunun haksız ve kötü niyetli itirazı ile takibin durdurulduğunu beyan etmiş ve davanın kabulüne, borçlunun itirazının iptaline, takibin devamına, davalının icra inkâr tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve ücreti vekâletin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.

SAVUNMA :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında 01.01.2017 başlangıç tarihli “Tedarikçi Satın alma Sözleşmesi”nin ve “Genel Satın alma Şartnamesi”nin imzalandığını, davacı ile bu sözleşme koşullarında 2020 yılına kadar çalışıldığını, bu süreç içinde davalının sözleşme hükümlerine riayet ettiğini, ancak davacının sözleşmeye bağlı kalmadığını, huzurdaki davaya konu takibin haksız ve mesnetsiz olduğunu, iddia edilen alacağın dayanağının olmadığını, zira davacı ile yapılan mutabakat çalışmasından da anlaşılacağı üzere taraflar arasında bazı fatura ve ödemelerden kaynaklanan uyuşmazlığın söz konusu olduğunu, davacının mutabakat Jistesinde görüleceği üzere toplam 55.205 TL tutarlı faturaları sözleşme ile kararlaştırılan fiyatlara uymaksızın keyfi olarak yüksek fiyattan düzenlediğini, fiyatların nasıl belirleneceğinin sözleşmenin 8. Maddesinde kararlaştırıldığını, davacının ise bu usule uymaksızın tek taraflı fiyat belirleyerek faturalar düzenlediğini, sözleşmeye aykırı düzenlenen fahiş fiyatlı faturaların sözleşme kapsamı dışında kalan miktarlarının iade edildiğini, düzenlenen işbu fiyat farkı faturaları nedeniyle de mutabakatsızlık oluştuğunu, sözleşmeye aykırı düzenlenen faturaların fazladan düzenlenen kısmına haklı olarak itiraz edilerek iade edildiğini, yine davacının davalıya daha evvel teslim etmiş olduğu bir kısım ürünlerin çalışma sona erdiğinden davalı tarafından iade edildiğini, davacıya ürünlerin iade edilmiş olmasına rağmen davalının ürün iadesi faturalarını haksız olarak kayıtlara almadığını, bu nedenle de taraflar arasında uyuşmazlık olduğunu, ayrıca davacının sözleşme ile ödemeyi taahhüt ettiği davalının düzenlediği bir kısım pirim faturalarını da kayıtlarına almadığını, davacının davalıya bir kısım ürünleri teslim etmeden fatura düzenlediğini beyan etmiş ve davanın reddine, davacının kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLER:
—-İcra Müdürlüğü’nün —-esas sayılı icra dosyası Uyap sistemi üzerinden celbedilmiştir.
—- Ağır Ceza Mahkemesi’nin—-Ceza Dava Dosyası Uyap sistemi üzerinden celbedilmiştir.
Bilirkişi heyetinin 28/05/2023 tarihli bilirkişi raporunda özetle; mahkeme tarafından taraflara ticari defter ve belgelerinin ibrazı için kesin süre verilmesine rağmen, davacı yan tarafından incelemeye gelinmediği gibi, ticari defterlerin bulunduğu yer bilgisi dosyaya sunulmadığından davacı yanın ticari defterleri üzerinde inceleme yapılamadığı, davalı yan tarafından incelemeye sunulan 2020-2021-2022 yılı – ticari defterlerinin 6102 sayılı TTK. İlgili hükümleri yönünden usulüne uygun tutulmuş olduğu, incelenen davalı yanın ticari defterlerinde takip tarihi olan 27.09.2021 tarihi itibarıyla davalı yanın davacı yandan 6.005,87 TL alacaklı olduğu, son ticari ilişki tarihi olan 24.01.2023 tarihi itibarıyla davalı yanın alacağının 7.708,32 TL olduğu, davacı yanın davalı yandan takip tarihi olan 27.09.2021 tarihi itibarıyla alacaklı olmadığı, davacı yanın alacak iddiasının ispata muhtaç olduğu, dosyada ispata yeter ve elverişli somut belge bilgi bulunmadığı, davalı, davacının sözleşmenin 8. maddesine aykırı şekilde fatura düzenlendiğini beyan etmiş olup faturaların sözleşmeye aykırı düzenlendiği, taraflar arasında adi yazılı şekilde, 01.01.2017 başlangıç tarihli, “Tedarikçi Satınalma Sözleşmesi” ile “Genel Satınalma Şartnamesi Protokolü” başlıklı sözleşmelerin TBK m. 1 hükmünce “karşılıklı ve birbirine uygun irade beyanları ile” kurulduğu; sözleşmelerin içeriğindeki irade beyanları incelendiğinde her ne kadar sözleşmede konsinyeltedarik üzerine satış gibi ifadeler anılsa da sözleşmenin, TBK m. 207 hükmünce taşınır satış sözleşmesi olduğu ve davalı tedarikçi/alıcının siparişi üzerine davacının tedarik edeceği malı teslim etmeyi borçlandığı, davacının davalının aleyhine 27.09.2021 tarihinde —-İcra Dairesi’nin —– sayılı dosyası ile 78.684,64TL.lik asıl alacak ile 1.396,92TL. (73.07.2021-23.09.2021 tarihleri arasında 72 gün için 969) işlemiş faizin (toplamda 80.081,56TL.) ödenmesini talep ettiği, “borcun sebebi” olarak “cari hesap alacağının ödenmesi’nin gösterildiği; davalının itirazı üzerine takibin durduğu, dosyaya sunulan e-mail yazışması, faturalar, davacı tarafından 10.02.2022 tarihinde davalıya gönderilen ve 20.01.2022 tarihli beş adet faturanın iade edilmesine ilişkin noter ihtarnamesi dışında ayrıca davalı tarafından hazırlanan ve bakiyenin “-45.532,08TL.” olarak gösterildiği “— Dönemi Cari Hesap Mutabakat Mektubu’nun sunulduğu; ancak davacı tarafça “imza” yerine “mutabiz değiliz” şeklindeki beyanın yazıldığı, dolayısıyla taraflar arasında TBK m. 1 hükmünce “karşılıklı ve birbirine uygun irade beyanları ile” alacağın varlığına yönelik “—- “isimli sözleşmenin kurulmadığı, davalı tarafça “davacının mutabakat Jistesinde görüleceği üzere toplam 55.205 TL. tutarlı faturaları sözleşme ile kararlaştırılan fiyatlara uymaksızın yüksek fiyattan düzenlediği, davacının sözleşmenin 8. maddesinde belirlenen usule uymaksızın tek taraflı fiyat belirleyerek faturalar düzenlediği, sözleşmeye aykırı düzenlenen fahiş fiyatlı faturaların sözleşme kapsamı dışında kalan miktarlarının iade edildiği, düzenlenen işbu fiyat farkı faturaları nedeniyle de mutabakatsızlık oluştuğu” iddia edilmiş olup mali inceleme neticesinde davacının alacak iddiasının ispata muhtaç olduğu, kaldı ki davacının da sözleşmeye aykırı olarak faturaları düzenlediği tespit edildiğinden TMK m. 6′, HMK m. 190(1)? ve 194(1) hükümlerince davacının dayandığı vakıayı somutlaştırmadığı, bu nedenle de alacak hakkına sahip olmadığı yönünde rapor düzenlenmiş ve bilirkişi raporu taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava, cari hesap alacağına dayalı başlatılan takibe itirazın iptaline ilişkindir.
—– İcra Dairesinin —– Esas sayılı dosyası incelendiğinde davalı aleyhine 78.684,64 TL asıl alacak ve 1.396,92 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 80.081,56 TL üzerinden takip yapıldığı, davalının takibe itirazı üzerine eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır.Taraflar arasında adi yazılı şekilde, 01.01.2017 başlangıç tarihli, “Tedarikçi Satınalma Sözleşmesi” ile “Genel Satınalma Şartnamesi Protokolü” başlıklı sözleşmelerin TBK m. 1 hükmünce “karşılıklı ve birbirine uygun irade beyanları ile” kurulduğu; sözleşmelerin içeriğindeki irade beyanları incelendiğinde her ne kadar sözleşmede konsinye/tedarik üzerine satış gibi ifadeler anılsa da sözleşmenin, TBK m. 207 hükmünce taşınır satış sözleşmesi olduğu ve davalı tedarikçi/alıcının siparişi üzerine davacının tedarik edeceği malı teslim etmeyi borçlandığı;
Mahkememizce mali müşavir ve hukukçu bilirkişiden rapor alınmış olup dosyaya sunulan raporda davacı yan tarafından incelemeye gelinmediği gibi, ticari defterlerin bulunduğu yer bilgisi dosyaya sunulmadığından davacı yanın ticari defterleri üzerinde inceleme yapılamadığı, davalı yan tarafından incelemeye sunulan 2020-2021-2022 yılı ticari defterlerinin 6102 sayılı TTK. İlgili hükümleri yönünden usulüne uygun tutulmuş olduğu, davalı yanın ticari defterlerinde takip tarihi olan 27.09.2021 tarihi itibarıyla davalı yanın davacı yandan 6.005,87 TL alacaklı olduğu, son ticari ilişki tarihi olan 24.01.2023 tarihi itibarıyla davalı yanın alacağının 7.708,32 TL olduğu, davacı yanın davalı yandan takip tarihi olan 27.09.2021 tarihi itibarıyla alacaklı olmadığı, davacı yanın alacak iddiasının ispata muhtaç olduğu, dosyada ispata yeter ve elverişli somut belge bilgi bulunmadığı, davalı, davacının sözleşmenin 8. maddesine aykırı şekilde fatura düzenlendiğini beyan etmiş olup faturaların sözleşmeye aykırı düzenlendiği kanaatine varıldığı, davalı tarafça “davacının mutabakat listesinde görüleceği üzere toplam 55.205TL. tutarlı faturaları sözleşme ile kararlaştırılan fiyatlara uymaksızın yüksek fiyattan düzenlediği, davacının sözleşmenin 8. maddesinde belirlenen usule uymaksızın tek taraflı fiyat belirleyerek faturalar düzenlediği, sözleşmeye aykırı düzenlenen fahiş fiyatlı faturaların sözleşme kapsamı dışında kalan miktarlarının iade edildiği, düzenlenen işbu fiyat farkı faturaları nedeniyle de mutabakatsızlık oluştuğu” iddia edilmiş olup mali inceleme neticesinde davacının alacak iddiasının ispata muhtaç olduğu, kaldı ki davacının da sözleşmeye aykırı olarak faturaları düzenlediği tespit edildiğinden TMK m. 61, HMK m. 190(1)2 ve 194(1)3 hükümlerince davacının dayandığı vakıayı somutlaştırmadığı tespit edilmiştir.Yapılan yargılama, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı incelendiğinde davacının takibe konu alacağını ispata yarar delil ve belge sunmadığı, mahkememizce verilen kesin süreye rağmen ticari defterlerini ibraz etmediği, davalı tarafın incelenen ticari defterlerine göre davalının davacıdan alacaklı olduğu tespit edilmekle açılan davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda belirtildiği gibi;
1.Açılan davanın reddine,
2-Davacı tarafça peşin olarak yatırılan 966,86 TL olarak yatırılan harçtan Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 179,90 TL karar ve ilam harcı çıkarıldıktan sonra bakiye‭ 786,96 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Yatırılan gider avansından kullanılan kısmın mahsubu ile bakiye kısmın kararın kesinleşmesi ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
5-Davalı yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca 12.809,95 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak kendini vekil ile temsil ettiren davalı yana verilmesine,
6-6325 Sayılı Yasa’nın 18/A maddesinin 11 ve 13. Fıkraları uyarınca zorunlu arabuluculuk nedeniyle arabulucuya hazine tarafından ödenen 1.320,00 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile —- Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.