Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/230 E. 2023/169 K. 23.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/230 Esas
KARAR NO : 2023/169

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 29/12/2021
KARAR TARİHİ : 23/02/2023
DAVA :
Davacı vekili Mahkemeye sunduğu 29/12/2021 havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; davacının araç kiralama faaliyeti gösteren bir şirket olduğunu, şirkete ait——plakalı aracın 19.10.2021 tarihinde maddi hasarlı bir trafik kazasına karıştığını, söz konusu kazada ——-plakalı aracın %100 kusurlu olduğunun tespit edildiğini, davaya konu kazaya ilişkin kaza tespit tutanağı ve Kaza Tespit Tutanağının ekte sunulduğunu, ilgili tutanakta kazada %100 kusurlu bulunan aracın sahibinin davalı —— ve sürücüsünün ise bir diğer davalı—— olduğunu, zira sürücü—–ilgili tutanakta bir anlık dalgınlıkla davacıya ait araca çarptığını beyan ettiğini, bahsetmiş oldukları kaza sonucunda davacı şirkete ait ——plakalı araçta hasarlar meydana geldiğini, ilgili aracın onarım gördüğünü, söz konusu hasarların onarımı süresince davacı şirket söz konusu otomobilden kazanç sağlayamadığını, akabinde davacı şirket 13.300,00 TL’lik kazanç kaybının kusurlu araç sürücüsü ——le ——plakalı aracın sahibi olan—— tahsiline yönelik olarak ——-Sayılı dosyasında icra takibi başlatıldığını, ödeme emri 23.12.2021 tarihinde davalı şirkete tebliğ edilmiş olup, ilgili icra dosyasına 27.12.2021 tarihinde henüz kendisine ödeme emri tebliğ edilmemiş olan davalı borçlu—— tarafından 2.400,00 TL ödeme yapıldığını, akabinde aynı tarihte davalı şirket ve bir diğer davalı —— kalan 10.900,00 TL yönünden takibe itirazlarını sunduğunu, ve itiraz üzerine icra müdürlüğü tarafından takibin durdurulmasına karar verildiğini, davacının gün kazanç kaybı alacağına ilişkin ilgili takipten önce ödeme yapmayan ve başlatılan icra takibi sonrasında eksik ödeme yapan borçlunun borcun bulunmadığı yönündeki iddiası asılsız olup hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, TBK ve KTK’nın emredici hükümleri doğrultusunda davalılar arasında müteselsil sorumluluk bulunduğunu, bu nedenle, kaza esnasında aracın fiili hakimiyetini elinde bulunduran dosya borçlularından—– ve araç sahibi ——borca ilişkin itirazları haksız ve yersiz olduğunu, davanın kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili Mahkememize sunduğu 06/05/2022 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle: davacı tarafından ne icra takip dosyasına ne de mahkemeniz dosyasına iddia ettiği zararını ispatlar nitelikte herhangi bir evrak sunulmadığından hukuki dayanaktan yoksun olarak açılan işbu davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, davacı tarafından müvekkiller aleyhine huzurda açılan işbu davanın, müvekkil şirkete ait ve diğer davalı müvekkilin sevk ve idaresinde bulunan—— plakalı araç ile davacı şirkete ait ——- plakalı araç arasında 19.10.2021 tarihinde meydana gelen trafik kazası neticesinde davacı tarafın aracındaki hasarların onarım süresince çalışamaması nedeniyle meydana geldiği iddia olunan kazanç kaybı tazminatının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine taraflarınca yapılan kısmi itirazın hükümden düşürülmesi amacıyla haksız ve hukuka aykırı olarak ikame edildiğini, davacı tarafından 19.10.2021 tarihinde meydana gelmiş olan trafik kazası sebebiyle——- plakalı aracının mahrum kaldığı kazanç miktarı her ne kadar 13.300-TL olarak belirtilmişse de davacı tarafından aracın onarıldığı servis bilgileri, aracın kaç gün onarımda kaldığı onarım gören parçaların neler olduğu belirtilmemiş, tüm bunların yanında araç onarım faturası dahi sunulmadığını, davacının kaza neticesinde meydana gelen hasar dolayısıyla onarım süresince mahrum kaldığını beyan ettiği 10.900-TL tutarındaki zararı mesnetsiz ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte, davacı tarafından talep edilen zarar miktarının 10.900- TL olup işbu tutar fahiş nitelikte olduğunu, aleyhlerinde, icra takibi başlatılmış olduğunu tespit eden müvekkillerin 19.10.2021 tarihinde meydana gelen kaza neticesinde davacının hasarlı aracının onarım süresince mahrum kaldığı zararının tespiti amacıyla —— yapılan müracaat üzerine 27.12.2021 tarihinde düzenlenen Gelir Kaybı Ekspertiz Raporunda; kazanın oluşumunda tramere göre —– plakalı araç sürücüsünün %100 kusurlu olduğunun anlaşıldığını,——plakalı araç 19.10.2021 tarihinde meydana gelen kazada arka kısımlarından hasarlanmış olup arka kısımları onarılıp boyandığını, hasar onarım işlemleri nedeniyle kullanılamayan aracın günlük gelir kaybı bedelinin belirlenmesi için yapılan araştırmalar neticesinde —— plakalı araç için günlük kazanç kaybı bedelinin ortalama 246 TL (KDV hariç) olduğu tespit edildiğini, araçta oluşan hasara göre toplam onarım süresinin 8 gün süreceğine kanaat edildiğini, davacının söz konusu kazada meydana gelen kazanç kaybı alacağının ise yalnız; ikibindörtyüztürklirası olduğuna ilişkin değerlendirmelerde bulunulduğunu, bağımsız eksperler tarafından düzenlenen raporların delil niteliğinde olduğu hususunun göz ardı edilmeden karar verilmesini, davacının haksız, mesnetsiz ve hukuki dayanaktan yoksun davasının tümden reddine, davacının alacak tutarının %20 den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Uyuşmazlık Konusu: Taraflar arasındaki ihtilaf, temelde 19/10/2021 tarihli kaza nedeniyle davacının kazanç kaybı oluşup oluşmadığı, oluşmuş ise ne kadar kazanç kaybının oluştuğu, davalının icra takibine 10.900,00 TL yönünden yaptığı itirazın haklı olup olmadığı, iptalinin gerekip gerekmediği noktasındadır.
Davanın Hukuki Niteliği : Dava, icra takibine yapılan itirazın iptali davasıdır.
Davanın Hukuki Sebebi: İtirazın iptalini düzenleyen 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu(İİK)’nun 67/1. Maddesindeki “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.” şeklindeki düzenlemedir.
DELİLLER :
Celp ve tetkik edilen ——Esas sayılı dosyasında; davacı takip alacaklısı tarafından takip talebi ile davalılar takip borçluları hakkında ilamsız takip başlatıldığı, ödeme emrinin davalı takip borçlularına tebliği üzerine davalı takip borçlularının süresi içerisinde, borca ve ferilerine karşı itiraz ettiği ve bunun üzerine takibin durduğu, itiraz dilekçesinin ve takibin durdurulmasına ilişkin kararın davacı takip alacaklısına tebliğ edilmediği, eldeki davanın 1(bir) yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.Ticaret Sicil Müdürlüğünden davacının ve davalı ——– Şirketi’nin son tescil bilgileri celp edilmiş ve gelen yazı cevabı dosya arasına alınmıştır.——-Noterler Birliğine müzekkere yazılarak——-plakalı araçların tescil kayıtları celp edilmiş ve gelen yazı cevabı dosya arasına alınmıştır.
—— plakalı aracın hasar kayıtları celp edilmiş ve gelen yazı cevabı dosya arasına alınmıştır.
——- kazaya ilişkin ——-plakalı aracın 19/10/2021 tarihli kaza nedeniyle onarım işine ilişkin evrakların mahkememize gönderilmesi istenmiş ve gelen yazı cevabı dosya arasına alınmıştır.
Bilirkişi heyeti 18/01/2023 tarihli raporunda özetle; kusur yönünden; davalı tarafa ait —— plaka sayılı araç sürücüsü davalı —— %100 (Yüzde yüz) oranında kusurlu olduğunu, dava konusu —— plaka sayılı ——model) araç sürücüsü ——kusursuz olduğunu, söz konusu kazaya ait —— kaydında kazaya karışan araç sürücülerinin —–(SON DURUM) ile sonuçlanan kusur durumu değerlendirmesinde—— yılı aracın %100 kusurlu olduğunu, dava konusu ——plaka sayılı araç si n kusursuz (9.0) olduğunun tespit edildiğinin anlaşıldığını, —— kusur durumunun tarafımca tespit edilen kusur durumu ile uyumlu olduğunu, aracı kullanamamak doğan zarar yönünden teknik değerlendirme yönünden; dava konusu aracın hasarının onarımı için gereken makul sürenin 8 gün olabileceğini, bu süre zarfında davacı tarafın aracını kullanamamaktan doğan net zararının kaza tarihi olan 19/10/2021 tarihi itibariyle 1.920,00 TL olabileceğinin hesaplandığını, sürücünün kusuruna isabet eden tutarın; 1.920,00 TL olabileceğini, dava konusu aracın onarımının yapıldığı—— yazısından; aracın servise dava konusu 19/10/2021 tarihli kazadan sonra 22/11/2021 tarihinde 34 gün sonra teslim edildiğini, aracın teslimi ve serviste bekleme süreleri ile ilgili nihai takdir mahkemede olmak üzere; 34 gün serviste bekleme süresi (gün) x (Uzun dönem-Aylık Kira 186 TL/gün – 6.324,00 TL olarak hesaplandığını, mali yönden; davacı ——- ibraz ettiği 2021 yılı yasal defterleri ve dayanağı belgeler yardımcı defterlerin birbirini teyit etmesi nedeni ile TTK 85 md ve HMK 222. maddesi gereğince delil niteliğine haiz olduğunu, yukarıda yapılan tespitler neticesinde davaya konu—— plakalı aracın davacı şirkete kayıtlı bir araç olduğunu, davacı şirketin ana faaliyetinin oto kiralama olduğu, ancak davacının davaya konu gelir kaybı hesaplamasına dayanak evrak belge dosya kapsamına ibraz etmediğini, aracı kullanamamak doğan zarar yönünden teknik değerlendirme neticesinde dava konusu aracın hasarının onarımı için gereken makul sürenin 8 gün olabileceği, bu süre zarfında davacı tarafın aracını kullanamamaktan doğan net zararının kaza tarihi olan 19/10/2021 tarihi itibariyle 1.920,00 TL olabileceğini, davalının icra dosyasına 2.400 TL ödeme gerçekleştirdiği bu yönden bir alacak talep edemeyeceğini, dava konusu aracın onarımının yapıldığı—— yazısından; aracın servise dava konusu 19/10/2021 tarihli kazadan sonra 22/11/2021 tarihinde 34 gün sonra teslim edildiği, 34 gün serviste bekleme süresi (gün) x (Uzun dönem-Aylık Kira 186 TL/gün = 6.324,00 TL olarak hesaplandığını, davalının icra dosyasına 2.400 TL ödeme gerçekleştirdiği bu yönden 6.324 TL -2.400 TL = 3.924 TL alacak talebinde bulunabileceğini beyan ve rapor etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Davacı tarafça, 19/10/2021 tarihinde kaza meydana geldiği, kaza nedeniyle maliki olduğu —— plakalı araçta hasar meydana geldiği ve aracı kullanamaması nedeniyle kazanç kaybına uğradığı kazanç kaybından kaynaklı zararının tahsili amacıyla davalılar aleyhine icra takibi başlattığı davalıların takibe itiraz etmesi nedeniyle takibin durduğu iddialarıyla itirazın iptaline karar verilmesinin talep edildiği anlaşılmıştır.Davalılar tarafından, davacının kaza nedeniyle oluşan kazanç kaybı olarak 2.400,00 TL ödediklerini, davacının zararının tamamının karşılandığını, davacının talebinin fahiş olduğunu beyanla davanın reddine karar verilmesini talep ettikleri anlaşılmıştır.
Dava, trafik kazası kaynaklı kazanç kaybı nedeniyle oluşan zararın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.19/10/2021 tarihinde davacının maliki olduğu—— plakalı araç ile davalı —–maliki olduğu——-plakalı aracın çarpışması ile trafik kazası meydana geldiği, kazanın meydana gelmesinde yola gereken dikkat ve özeni göstermeyen, mahal şartlarını, yol özelliklerini, trafiğin seyir durumunu ve dava konusu aracı dikkate alarak tehlikeye atmayacak şekilde seyrine özen göstermeyen ve —— plakalı araca arkadan çarparak kazaya sebebiyet veren—– plakalı araç sürücüsü ——-kazanın meydana gelmesinde tam kusurlu olduğu, kaza nedeniyle davacının kazanç kaybının miktarının tespiti için yapılan bilirkişi incelemesi neticesinde mahkememize sunulan ve dosya kapsamına, hayatın olağan akışına ve bilimsel verilere uygun olarak hazırlanması nedeniyle hükme esas alınan bilirkişi raporuna göre kaza nedeniyle davacının kazanç kaybı 6.324,00 TL olduğu, bu kazanç kaybından davalı tarafından ödenen 2.400,00 TL’nin mahsubundan sonra bakiye kazanç kaybı zararının 3.924,00 TL olduğu anlaşılmıştır.Tüm dosya kapsamından; 19/10/2021 tarihinde meydana gelen kazada davalı ——kazanın meydana gelmesinde tam kusurlu olduğu, davacının kusurunun bulunmadığı, kaza nedeniyle davacının kazanç kaybından kaynaklı 6.324,00 TL zararının bulunduğu, davalı tarafından yapılan 2.400,00 TL’lik ödeminin mahsubundan sonra davacının bakiye 3.924,00 TL zararının bulunduğu, davacının bu miktar yönünden yaptığı takibin haklı olduğu, davalının bu miktar yönünden takibe itirazının haksız olduğu, iptalinin gerektiği, zarar miktarından davalı —— kazaya tam kusuruyla sebebiyet veren araç şoförü olması nedeniyle haksız fiil hükümlerine göre sorumlu olduğu, davalı ——- ise kazaya sebebiyet veren aracın işleteni olması nedeniyle KTK 85.maddesi hükümlerine göre sürücü ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğu, bu nedenle her iki davalının yapmış oldukları itirazlarının 3.924,00 TL yönünden iptaline karar verilmesi gerektiği, takip talebinde yasal faiz talep edilmiş olması nedeniyle alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesi gerektiği, alacağın haksız fiilden kaynaklı olması ve likit olmaması nedeniyle icra inkar tazminatının şartlarının oluşmadığı, ret edilen kısım yönünden davacının takip yapmakta kötü niyetli olduğu ispat edilemediğinden kötü niyet tazminatının şartlarının oluşmadığı sonuç ve vicdani kanaatine(Ay. m.138) varılarak davanın kısmen kabul, kısmen reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE,
2-Davalı/takip borçlularının,——Esas sayılı dosyasına vaki itirazının 3.924,00 TL alacak yönünden İPTALİNE, kabulüne karar verilen asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına,
3-Şartları oluşmayan icra inkar tazminatı ve kötü niyet tazminatı isteminin reddine,
4-Fazlaya ilişkin istemin reddine,
5-Başlangıçta peşin olarak alınan 119,65 TL harcın alınması gerekli olan 268,05 TL harçtan mahsubu ile bakiye 148,40 TL karar ve ilam harcının davalılardan alınarak hazineye irat kaydına,6- Davacı tarafın yargılama sırasında yapmış olduğu başvuru harcı 59,30 TL, posta ve tebligat gideri 205,75 TL, bilirkişi ücreti 2.400,00 TL, olmak üzere toplam 2.665,05 TL yargılama masrafının, davacı yan davasında kısmen haklı çıktığından dava konusunun toplam değerinin kabulle sonuçlanan kısma oranı sonucu bulunan 959,42 TL yargılama masrafına, peşin harç 119,65 TL, eklenerek sonuç olarak 1.079,07 TL’nin davalılardan alınarak davacı tarafa verilmesine, dava konusunun toplam değerinin redle sonuçlanan kısma oranı sonucu bulunan 1.705,63 TL yargılama masrafının davacı yan üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı taraf yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca 3.924,00 TL avukatlık ücretinin davalılardan alınarak davacı tarafa verilmesine,
8-Davalı taraf yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca 3.924,00 TL avukatlık ücretinin davacı taraftan alınarak davalılara verilmesine,
9-6325 Sayılı Yasa’ nın 18/A maddesinin 11 ve 13. Fıkraları uyarınca zorunlu arabuluculuk nedeniyle arabulucuya hazine tarafından ödenen 1.600,00 TL’nin haklılık durumuna göre hesaplanan 1.024,00 TL’sinin davalılardan, 576,00 TL’sinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
10-Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi uyarınca artan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı —–vekilinin yüzüne karşı, diğerlerinin yokluğunda, miktar itibariyle kesin olmak üzere açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.