Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/191 E. 2023/254 K. 28.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/191 Esas
KARAR NO : 2023/254

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 17/03/2022
KARAR TARİHİ : 28/03/2023
DAVA :
Davacı vekili mahkememize sunduğu 17/03/2022 havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; 11.08.2018 tarih saat 23:30 sularında, —- yönünde kuzey yol üzerinden—- mevki ——istasyon karşısında ölümlü trafik kazası meydana geldiğini, davalı tarafından sigortalı —- plakalı aracın sevk idaresinde bulunan —-hakkında —- Dairesi —— sayı ve 02/04/2019 tarihli raporda müteveffa sürücü —– asli kusurlu olduğunu bildiren rapor hazırlandığını, bu elim kaza sonucu davacı aynı araç içerisinde yolcu koltuğunda oturmakta olan —– hayatını kaybettiğini, —- müvekkil —- kızı diğer müvekkil —– ise kardeşi olduğunu, —– 15/03/1995 doğumlu olup ölüm zamanında 22 yaşında olduğunu, müteveffanın vefatı ile birlikte müvekkillerinin ve yakınlarının büyük korku ve üzüntü yaşadığını, zira bu durumun kendilerini psiko-sosyal anlamda ciddi bir olumsuzluğa sevk ettiğini, ölümlü tarafik kazasının müvekkiller açısından manevi tahribat boyutu ve ölçüsü değerlendirildğinde büyük bir yıkıma neden olduğunu, kendilerini toparlamayacak hale düşürdüğünü, kazaya karışan —– plakalı aracın—– tarafından sigortalanmış olduğundan uğradıkları maddi zarardan sigorta şirketinin de poliçe teminatları dahilinde sorumlu olduğunu belirterek şimdilik 1.000,00(Bin)-TL maddi tazminat ile 100.000.,00(Yüzbin)-TL manevi tazminatın kaza tarihinden ( 11.08.2018) itibaren yasal faizi ile birlikte davalı tahsiline ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili mahkememize sunduğu 22/12/2020 havale tarihli beyan dilekçesinde özetle: 11.08.2018 tarihinde meydana gelen dava konusu kazaya karışan —– plaka sayılı aracın müvekkil şirket nezdinde 28/04/2018 başlangıç ve 28/04/2019 bitiş tarihli —–poliçe numaralı Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Poliçesi ile sigortalı olduğunu, müvekkili sigorta şirketinin sorumluluğunun sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında poliçe limitleri ile sınırlı olduğunu, bu nedenle kusur durumunun tespitinin gerektiğini, —–herhangi bir surette davacı yana ödemede bulunup bulunmadığının tespitinin gerektiğini, dava konusu kazada müteveffanın içerisinde yolcu olarak bulunduğu araç içerisinde hatır taşıması kapsamında taşındığını, davacının içerisinde yolcu olarak bulunduğu sigortalı aracın sürücüsünün dava konusu kazanın meydana geldiği esnada alkollü içki ve/veya uyuşturucu madde tesiri altında olması, geçerli sürücü belgesinin bulunmaması ve müteveffanın buna rağmen araçta seyahat etmesi dolayısıyla müteveffanın da dava konusu kazanın meydana gelmesinde kusurunun bulunduğunu ve bu kapsamda var ise davacıya ödenecek tazminat üzerinden indirime gidilmesinin gerektiğini, davacı yanın ancak dava tarihinden itibaren işleyecek olan yasal faizi talep etmesinin mümkün olduğunu belirterek davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Uyuşmazlık Konusu : Taraflar arasındaki ihtilaf ” 11/08/2018 tarihli kazada kusur durumunun ne olduğu, kaza nedeniyle müteveffa —–vefat etmesinden dolayı davacıların ne kadar destekten yoksun kalma ve cenaze ve defin gideri zararlarının oluştuğu, davalının bu zararlardan sorumlu olup olmadığı, sorumlu ise sorumluluk miktarının ne olduğu noktalarındadır.
Davanın Hukuki Niteliği: Dava, trafik kazasından kaynaklı destekten yoksun kalma tazminatı(maddi ve manevi tazminat) davasıdır.
Davanın Hukuki Sebebi: Haksız fiil sorumluluğuna ilişkin 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu (TBK)’nun 49. Maddesindeki “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.
Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür.” şeklindeki düzenlemedir.
DELİLLER :
—- müzekkere yazılarak —– soruşturma sayılı dosyası celp edilmiş ve dosya arasına alınmıştır.
—-Noterler Birliği’ne müzekkere yazılarak —– plakalı aracın tescil bilgileri celp edilmiştir.
—– İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak davacıların ekonomik ve sosyal durum tahkikatına dair düzenlenen tutanaklar celp edilmiştir.
—-Merkezi’ne müzekkere yazıldığı ve —- herhangi bir geçici iş göremezlik raporu ödenmediği hususunda bilgi verildiği görülmüştür.
Mezarlıklar Dairesi Başkanlığı’na müzekkere yazılarak müteveffanın cenaze ve defin giderlerinin ne kadar olduğu hususunda mahkememize bilgi verildiği görüldü.
—– plakalı aracın 11/08/2018 tarihinde karıştığı kazaya ilişkin poliçe ve hasar dosyası celp edilmiştir.
—–ölüm geliri ve ölüm aylığı bağlanmadığı hususunda mahkememize bilgi verildiği görülmüştür.
—–Belediyesi Mezarlıklar Müdürlüğü’ne defin işlemleri için ne kadar ücret alındığına ilişkin yazılan müzekkereye cevap verildiği görülmüştür.
Bilirkişi heyeti 26/12/2022 tarihinde mahkememize sunmuş olduğu raporunda özetle; müteveffa sürücü (Sürücü Belgesiz) (—– plaka sayılı —– marka otomobil sürücüsü)—— 96100 (Yüzde yüz) oranında kusurlu olduğu, sürücü—–plaka sayılı —– marka minibüs sürücüsü) —– kusursuz olduğu, müteveffa yolcu ——plaka sayılı araçta yolcu konumunda bulunduğu anlaşılmakla, kazanın oluşumunda ve kendi yaralanmasında kusursuz olduğu, olayın oluş şekli, araçların hasar durumları ve son konumları da dikkate alındığında —– Savcılığa hitaben hazırlanan 02/04/2019 tarihli Raporun sonuç kısmındaki kusur durumuna tarafımızca uyulduğu, davacı ——talep edebileceği destekten yoksun kalma maddi zararının 342.580,16 TL olduğu, davacı cenaze-defin gideri talep etmekte ise de; destekten yoksun kalma maddi zararı teminat limitini aştığından davacının talep edebileceği cenaze-defin giderine yer olmadığı, temerrüt başlangıcının 17.03.2022 tarihi ve faiz nev’inin yasal faiz olduğu yönünde rapor tanzim edilmiş ve bilirkişi raporu taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Hâkim, tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önüne alarak belirler(TBK m. 51).Maddi TazminatHaksız fiil sonucunda ölüm gerçekleşmişse; cenaze giderleri, ölüm hemen gerçekleşmemişse tedavi giderleri ile çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar, ölenin desteğinden yoksun kalan kişilerin bu sebeple uğradıkları kayıplar uğranılan zararlar olarak kabul edilir.(TBK Madde: 53)Destekten yoksun kalma zararları, Borçlar Kanunu hükümlerine ve sorumluluk hukuku ilkelerine göre hesaplanır. Kısmen veya tamamen rücu edilemeyen sosyal güvenlik ödemeleri ile ifa amacını taşımayan ödemeler, bu tür zararların belirlenmesinde gözetilemez; zarar veya tazminattan indirilemez. Hesaplanan tazminat, miktar esas alınarak hakkaniyet düşüncesi ile artırılamaz veya azaltılamaz.(TBK Madde: 55/1)
Manevi Tazminat
Ölüm hâlinde, ölenin yakınlarına manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir.(TBK Madde: 56/2)
UYGULANACAK MEVZUAT
Zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatlar bu Kanun ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir. Söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanun ve genel şartlarda düzenlenmeyen hususlar hakkında 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır(KTK m. 90).
14/05/2015 tarih ve —–sayılı——yayımlanarak 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’na, 2/02/2016 Tarih ve—- sayılı —-yayımlanarak yayım tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarında Değişiklik Yapılmasına Dair Genel Şartlar’ın 4. Maddesi ile eklenen ve 01/06/2015 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe gireceği düzenlenen “genel şartların uygulanacağı sözleşmeler” başlıklı C.11. Maddesi “Bu Genel Şartlar yürürlük tarihinden sonra akdedilmiş sözleşmelere uygulanır.” şeklindedir. Yeni genel şartlar C.11 maddesine göre genel şartlar yürürlük tarihi olan 01.06.2015 tarihinden sonra akdedilmiş sözleşmelere uygulanacaktır. Bunun doğal sonucu olarak artık eski genel şartların yeni genel şartların yürürlük tarihinden sonra düzenlenen poliçelerde uygulanma imkanı bulunmamaktadır(Yargıtay —–. Hukuk Dairesi’nin 29/05/2017 Tarih, —- Esas ve —— Karar Sayılı İlamı).Kaza tarihinin ve sigorta poliçe tarihinin genel şartlarının yürürlüğe girdiği 01/06/2015 tarihinden sonra olması dikkate alındığında, açılan davalar 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları uyarınca değerlendirme yapılarak hüküm kurulması gerekir(—-Hukuk Dairesi’nin 12/07/2017 Tarih,—– Esas ve —- Karar; 29/11/2018 Tarih, —- Esas ve—– Karar Sayılı İlamları ile —-Hukuk Dairesi’nin 22/11/2018 Tarih, —-Esas ve —– Karar Sayılı İlamı).
SORUMLULUK VE SİGORTA TEMİNATI
Müteselsil Sorumluluk
TBK’nın 61. Maddesine göre; birden çok kişi birlikte bir zarara sebebiyet verdikleri veya aynı zarardan çeşitli sebeplerden dolayı sorumlu oldukları takdirde, haklarında müteselsil sorumluluğa ilişkin hükümler uygulanır.Aynı şekilde 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu(KTK)’nıun 88. Maddesine göre de bir motorlu aracın katıldığı bir kazada, bir üçüncü kişinin uğradığı zarardan dolayı, birden fazla kişi tazminatla yükümlü bulunuyorsa, bunlar müteselsil olarak sorumlu tutulur.
Araç Malikinin Sorumluluğu
2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu(KTK)’nıun 85. Maddesi; “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.” şeklindedir. Ancak, işleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi, kendisinin veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru bulunmaksızın ve araçtaki bir bozukluk kazayı etkilemiş olmaksızın, kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulur. Sorumluluktan kurtulamayan işleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi, kazanın oluşunda zarar görenin kusurunun bulunduğunu ispat ederse, hakim, durum ve şartlara göre tazminat miktarını indirebilir.(KTK Madde 86)
İşleten; araç sahibi olan veya mülkiyeti muhafaza kaydıyla satışta alıcı sıfatıyla sicilde kayıtlı görülen veya aracın uzun süreli kiralama, ariyet veya rehni gibi hallerde kiracı, ariyet veya rehin alan kişidir. Ancak ilgili tarafından başka bir kişinin aracı kendi hesabına ve tehlikesi kendisine ait olmak üzere işlettiği ve araç üzerinde fiili tasarrufu bulunduğu ispat edilirse, bu kimse işleten sayılır.(KTK Madde 3)
Sigortanın SorumluluğuZarar görenin, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerekir. Sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması hâlinde, zarar gören dava açabilir veya 5684 sayılı Kanun çerçevesinde tahkime başvurabilir.(KTK Madde 97)
Sigorta şirketinin sorumluluğu, kaza tarihinde geçerli olan poliçe limitlerle sınırlıdır.(KTK Madde:93)
Sigorta sözleşmesinden veya sigorta sözleşmesine ilişkin kanun hükümlerinden doğan ve tazminat yükümlülüğünün kaldırılması veya miktarının azaltılması sonucunu doğuran haller zarar görene karşı ileri sürülemez(KTK Madde:95/1).Davacı tarafın, ölenin salt mirasçısı sıfatıyla değil, destekten yoksun kalan üçüncü kişi sıfatıyla dava açtıklarına, ölüm nedeniyle doğrudan davacılar üzerinde doğan destekten yoksunluk zararının oluşumundaki kusurun davacılara yansıtılamayacağına; dolayısıyla araç sürücüsünün veya işletenin tam kusurlu olmaları halinde, desteğinden yoksun kalan davacıları etkilemeyeceğine; 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu ve Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’na göre, aracın zorunlu mali sorumluluk sigortacısı davalı sigorta şirketi, işletenin üçüncü kişilere verdiği zararları teminat altına aldığına ve olayda işleten veya sürücü tam kusurlu olsalar bile, destekten yoksun kalan davacılar da zarar gören üçüncü kişi konumunda bulunduğundan, davalı sigorta şirketinin sorumlu olacağına karar vermek gerekir. (HGK’nun 14.03.2019 gün ve —-esas—–karar, HGK’nun 15.6.2011 gün ve —- esas—– karar, HGK’nun 22.2.2012 gün —– esas—–karar, HGK’nun 16.1.2013 gün ve —-Esas- —-karar sayılı ilamları – Yargıtay
—–. Hukuk Dairesi’nin 26/12/2018 tarih, —–Esas ve —— karar sayılı ilamı)
TEMERRÜT VE FAİZ
Sürücü ve araç maliki, haksız fiilin işlendiği tarihte temerrüde düşmüş olur.(TBK Madde: 117/2)
Sigortacılar, hak sahibinin zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlarıyla belirlenen belgeleri, sigortacının merkez veya kuruluşlarından birine ilettiği tarihten itibaren sekiz iş günü içinde zorunlu mali sorumluluk sigortası sınırları içinde kalan miktarları hak sahibine ödemek zorundadırlar.(KTK Madde 99)
3095 sayılı yasanın 2. Maddesine göre; Bir miktar paranın ödenmesinde temerrüde düşen borçlu, sözleşme ile aksi kararlaştırılmadıkça, geçmiş günler için aynı Kanunun 1. maddesinde belirlenen orana göre(yasal faiz) temerrüt faizi ödemeye mecburdur.Yargı yetkisini, Anayasanın 9. Maddesine göre, Türk Milleti adına kullanan Mahkememizce, uyuşmazlık konusu hakkında, yapılan açık duruşmalar ve yargılama sonunda(Ay. m.141); toplanan/sunulan deliller, iddia ve savunmalar ile tüm dosya mündericatı incelenip hep birlikte değerlendirildiğinde; 11/08/2018 tarihinde dava dışı —-sevk ve idaresindeki —– plakalı aracın bariyerlere çarpması sonucu ölümlü trafik kazası meydana geldiği, kazada —–öldüğü, kazanın meydana gelmesinde kontrolsüz şekilde sollama yaparak direksiyon hakimiyetini kaybeden ve bariyerlere çarpan —–plakalı aracın sürücüsü —– tam kusurlu olduğu, davacılardan—– müteveffanın annesi ve —–kardeşi olduğu, davada trafik(ZMMS) poliçesini düzenleyen sigorta şirketinin davalı olması nedeni ile kaza tarihi itibariyle 01/06/2015 tarihinden sonra yürürlükte bulunan Genel Şartların uygulanması gerektiği, bu doğrultuda hazırlanan gerekçeli, denetime elverişli ve somut olaya uygun olması nedeniyle hükme esas alınan hesap bilirkişisi raporuna göre davacı anne—– 342.580,16 TL destekten yoksun kalma nedeniyle zarara uğradığı, davacı kardeş —— yönünden ise müteveffanın kendisine destek olduğu hususunun ispatlanamadığı, davacı tarafça cenaze ve defin gideri talep edilmiş ise de talebin poliçe limitlerini aştığı, davacı tarafça manevi tazminat talep edilmiş ise de ön inceleme duruşmasında manevi tazminat talebinden feragat edildiği, kask takılmaması, alkollü sürücünün aracına binme, istiap haddinin aşılması gibi kazanın meydana gelmesinde değil ve fakat zarara etkili olan müterafik kusur indirimi nedeni bulunmadığı, müteveffanın dava dışı sürücünün arkadaşı olması ve gezme için araca binmiş olması nedeniyle yerleşik Yargıtay uygulamaları gereği %20 oranında hatır taşıması indirimi yapılması gerektiği, —–plakalı aracı kaza tarihini kapsar şekilde KTK Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası ile sigortalayan davalı sigorta şirketinin davacı tarafın maddi zararından kaza tarihindeki poliçe limitleri içinde kalmak kaydıyla KTK’nın 97. Maddesine göre sorumlu olduğu, zararın haksız fiilden doğmuş olması ve bir ticari işletmeyi ilgilendirmemesi nedeni tazminat alacağına yasal faiz uygulanması gerektiği, davalı sigorta şirketine dosya kapsamı itibari ile davadan önce başvuru yapıldığı ispatlanamadığından temerrüdün dava tarihi itibariyle oluştuğu, sonuç ve vicdani kanaatine(Ay. m.138) varılarak destekten yoksun kalma tazminatı yönünden davanın —– yönünden kısmen kabulüne, davacı —–yönünden reddine, cenaze ve defin gideri yönünden reddine, manevi tazminat davasının feragat nedeniyle reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis etmek gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Davacıların manevi tazminat davalarının vaki feragat nedeniyle REDDİNE,
2-Davacı—– açmış olduğu destekten yoksun kalma tazminatına ilişkin davanın REDDİNE,
3-Davacılar tarafından açılan cenaze giderine ilişkin davanın REDDİNE,
4-Davacı —— açtığı destekten yoksun kalma tazminatına ilişkin davanın KISMEN KABUL, KISMEN REDDİ ile; 274.064,13 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalıdan 17/03/2022 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte alınarak davacı —— verilmesine,
5-Fazlaya ilişkin istemin reddine,
6-Harçlar kanunu gereğince alınması gerekli 18.721,32 -TL karar ve ilam harcından peşin ve tamamlama olarak alınan 1.511,64 TL’nin mahsubundan sonra bakiye 17.209,68 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
7-Davacı ——kendini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca hesaplanan 41.368,98 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı —–verilmesine,
8-Davalı cenaze ve defin gideri yönünden kendisini vekil ile temsil ettirdiginden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca hesaplanan 100,00 TL nispi vekalet ücretinin davacı —– alınarak davalıya verilmesine,
9- Davalı —–açtığı destekten yoksun kalma tazminat davası yönünden kendisini vekil ile temsil ettirdiginden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca hesaplanan 500,00 TL nispi vekalet ücretinin davacı—–alınarak davalıya verilmesine,
10-Davalı manevi tazminat davası yönünden kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca ön inceleme aşamasında feragat edildiği de nazara alınarak hesaplanan 4.100,00 TL nispi vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalıya verilmesine,
11- Davacı tarafça yargılama boyunca yapılan 80,70 TL başvurma harcı, 2.000,00 TL bilirkişi ücreti ve 98,25 TL posta ve tebligat giderinden oluşan toplam 2.178,95 TL yargılama giderinden ( manevi tazminat davasına has yargılama gideri yapılmamış olması nedeniyle manevi tazminat talep edilen miktar ve hatır taşıması indirimi yapılması nedeniyle reddedilen kısım dikkate alınmaksızın haklılık durumuna göre hesaplanan 2.175,14 TL ile peşin harç olarak alınan 344,97 TL ve tamamlama harcı olarak alınan 1.166,67 TL olmak üzere toplam 3.686,78 TL’nin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
12-6325 Sayılı Yasa’ nın 18/A maddesinin 11 ve 13. Fıkraları uyarınca zorunlu arabuluculuk nedeniyle arabulucuya hazine tarafından ödenen 1.600,00 TL’ nin davanın kısmen kabul kısmen ret oranına göre hesap edilen 1.597,20 TL’sinin davalıdan alınarak, 2,80 TL’ sinin davacılardan tahsili ile hazineye irat kaydına,
13-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi uyarınca artan gider avansının yatıran tarafa iadesine,Dair, davacılar vekilinin yüzüne karşı, diğerlerinin yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile —–Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf yoluna başvuru konusu edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, istinaf yoluna başvurulmasının İİK’nın 36. maddesi saklı kalmak kaydıyla kararın icrasını durdurmayacağı, süresi içerisinde karara karşı istinaf yoluna başvurulmaması halinde hükmün kesin hüküm ve kesin delil oluşturacağı açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.