Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/164 E. 2023/132 K. 14.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2022/164 Esas
KARAR NO: 2023/132
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 07/03/2022
KARAR TARİHİ: 14/02/2023

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili 07/03/2022 tarihli dava tarihli dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin alacağı nedeniyle —— esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, borçlu davalının yetki itirazı üzerine takibin durduğunu, takibin davalının yetkili olduğunu bildirdiği—- gönderilmiş ve —– Esas sayısına kaydedildiğini, bu dosyadan gönderilen ödeme emrine karşı da davalı borçlu yanca takibe itiraz edildiğini ve icra takibinin durduğunu, icra takibinin durması üzerine taraflarınca ticari dava zorunlu arabuculuk başvurusu yapıldığını ve anlaşma sağlanamadığını, borçlu davalının itirazının haksız ve mesnetsiz olduğunu ve iptalinin gerektiğini, müvekkili şirketin otomotiv malzemesi üreten yabancı bir firmanın —- ülkemiz satıcısı olduğunu, bu kapsamda davalı şirkete fatura mukabili çeşitli evsafta flitreler sattığını, cari hesabın 17/12/2021 tarihi itibariyle bakiyesinin —- olduğunu bu bedelin tüm taleplere rağmen ödenmemesi üzerine takibe geçilmesinin icap ettiğini, davalı borçlunun belgelere ve kayda dayalı bu borcuna haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ettiğini, borca itiraz edilmesinin takibin haksız olarak durmasına yol açtığını ve müvekkilinin alacağının tahsilini engellediğini belirterek davalı borçlunun —– sayılı dosyasına vaki itirazının asıl alacak, takipten sonra işleyecek faiz ve diğer ferileri şeklinde iptaline, takibin devamına, lehlerine en az % 20 icra inkar tazminatı takdirine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin de davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP: Davalı vekili 25/03/2022 tarihli cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin hiçbir nam altında davacıya borcu bulunmadığını, bu nedenle anılan alacak kalemlerinin kabulümüzde olmaması sebebiyle yapmış oldukları itirazın haklı ve hukuka uygun olduğunu, bununla birlikte icra takibinde alacağa uygulanan faiz oranın geçersiz, fahiş ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, taraflar arasında akdedilmiş bir sözleşme ve süregelen bir ticari ve cari hesap ilişkisi bulunmadığını, alacak doğurur davacı tarafından müvekkiline verilmiş bir hizmet ve/veya teslim edilmiş bir mal da bulunmadığını—— uygulaması ve doktrinde ifade edildiği üzere faturanın tek başına bir akit olmadığını, akdin ifasını gösteren bir belge niteliğinde olduğunu, somut olayda taraflar arasındaki akdi ilişkinin varlığının çekişmeli olduğu için davacının akdi ilişkinin varlığını usulüne uygun delillerle ispat etmesinin gerektiğini, fatura düzenlenmesinin tek başına akdi ilişkinin varlığını kanıtlamaya yeterli olmadığını, temel borç ilişkisi faturanın tanzim eden davacı firma tarafından kanıtlanmasının gerektiğini, faturanın sözleşmenin ifa safhası ile ilgili olduğunu, mutlaka bir sözleşmeye dayanmasının gerektiğini, sadece faturanın tebliğ edilmesi ve tebliğden itibaren sekiz gün içinde itiraz edilmemesi akdi ilişkinin varlığının kanıtı olmadığını, davaya dayanak yapılan faturalardaki malların müvekkil firmaya teslim edildiğinin de davacı tarafından ispatlanamadığını, davacı yanın icra inkar tazminat talebinin reddinin gerektiğini belirterek davanın reddine, Kötü niyetli alacaklı hakkında % 20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLER —– sayılı icra dosyası ——— sistemi üzerinden celbedilmiştir.
—– karşılaştırmalı —-formları celbedilmiştir.
——– tarihli talimat bilirkişi raporunda özetle; davalı şirket tarafında bildirilen—– formlarına göre, dava konusu alacağın dayanağını olan, davacı tarafından düzenlenen ticari mal satışına ait faturaların, davalı şirket tarafından kabul edildiği ve ticari defterlerine maliyet veya gider olarak kaydedildiği kanaati oluştuğu, dava konusu ticari alacak tutarına konu olan (10) adet fatura toplamının, ——- Formlarında tarafların karşılıklı olarak beyan ettiği alış-satış tutarının —–olduğu, ——- göre, vergi mükelleflerinin bir ay içinde aynı firmadan bir veya daha fazla sayıda belge ile mal ve hizmet alış ve satışları toplamının,—– aşmaması halinde, o aya ait—— bildirimi formuna, bu mal alış veya satış tutarlarının dahil edilmeyeceği belirtildiğinden, davacı şirketin davalı şirkete yaptığı ticari mal satışı için —- aylarında düzenlenen, davacı şirketin ticari defterlerinde kayıtlı olduğu tespit edilen,—- adet satış faturasının, aylık toplamlarının, ——–aşmadığı için, taraflarca karşılıklı olarak—- aylık bildirimlerine dahil edilmediği, bu nedenle—- formlarında düzenlenen faturaların tamamı bildirilmediği için, dava konusu alacağın belirlenmesinde —- formlarının, tek başına yeterli olmadığı, davacı ve davalı şirket arasında, ——- ortamda, davalı şirketin — itibarı ile cari hesap borcu hesap bakiyesi olan—– tutar için karşılıklı mutabakatının vapıldığı, huzurdaki davada, davacı şirketin itirazın iptali talebinin kabul edilmesi ve takibin devamına karar verilmesi halinde, dava konusu alacak aşlı için davalı şirketin temerrüde düştüğü ihtar tarihinden itibaren, 3095 sayılı Kanuni Faiz Ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanunun 2. Maddesi gereğince avans faiz uygulanması gerektiği yönünden rapor tanzim edilmiş ve rapor usulüne uygun olarak taraflara tebliğ edilmiştir.
Mali müşavir bilirkişinin —- tarihli bilirkişi raporunda özetle; davalı yan tarafından incelemeye sunulan —- yılı ticari defterlerinin 6102 sayılı TTK. İlgili hükümleri yönünden usulüne uygun tutulmuş olduğu, davacı yanın davalı yandan takip tari olan —– alacağı için 3095 sayılı yasaya istinaden (Md.2) icra takip tarihi olan;—– tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faiz talep edebileceği, tarafların, inkâr tazminatı ve diğer benzeri taleplerinin muhterem mahkemenin takdiri içinde kaldığı yönünden rapor tanzim edilmiş ve rapor usulüne uygun olarak taraflara tebliğ edilmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava, faturalardan kaynaklanan bakiye cari hesap alacağının tahsili amacıyla yapılan ilamsız icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Dosya arasına alınan —— sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacı tarafın davalı aleyhine —- işlemiş faiz olmak üzere toplam —- üzerinden icra takibi yaptığı görülmüştür. Davacı tarafça, icra takip talebinde takip dayanağının cari hareket dökümü olarak gösterildiği görülmüştür.
Mahkememizce davacının ticari defterleri üzerinde inceleme yapılması amacıyla talimat yazılarak dosya mali müşavir bilirkişiye tevdii edilmiş olup, bilirkişinin hazırladığı — tarihli raporda, davacının defterlerinin usulüne uygun olarak tutulduğu, davacı şirket tarafından düzenlenen —— faturanın defterlerine kaydedildiği ve bu faturalardaki mallara ilişkin fiyat farkı, indirim, ,ade vb. herhangi bir kayda rastlanmadığı, davacı şirket tarafından düzenlenen — faturalardaki malların —- fiyat teklif formları düzenlenerek davalı şirkete e-posta ile gönderildiği ve alıcı konumundaki davalı şirket tarafından, bu teklif formlarının uygun görülmesi üzerine kaşe basılıp imzalanarak onaylandıktan sonra davacı şirkete geri gönderildiği, dha sonra davacı şirket tarafından faturaların düzenlenerek davalı alıcı şirkete kargo firması veya nakliye ambarı ile gönderildiği, teklif formu düzenlenmeyen %24 lük malların ise davalı alıcı şirketin çalışanlarına faturalara imzaları alınarak teslim edildiği, dava konusu ticari alacak tutarı olan — toplamının —— olduğu ancak —- formlarında tarafların karşılıklı olarak beyan ettiği alış satış tutarının— adet faturanın —– aşmadığı için—– formlarına dahil edilmediği ve davacının —- defterine göre cari hesaptan kaynaklı alacak olan —– karşılıklı mutabakat yapıldığı belirtilmiştir.
Dosya Mahkememizce davalının defterinin incelenmesi amacıyla mali müşavir bilirkişiye tevdii edilmiş olup mali müşavir bilirkişi tarafından dosyaya sunulan — tarihli raporda davalının ticari defterlerinin kendi lehine delil vasfına haiz olduğu, davalının ticari defterlerine göre davacı tarafa—- borçlu gözüktüğü, taraflar arası cari hesap farkının — olduğu, bu farkın — davalı yanın — sonunda —olan borcunun — olarak eksik ödemesinden kaynaklandığı ve davacı lehine fark oluştuğu, —— davacı yan tarafından davalı yana düzenlenen—miktarlı faturanın davalı yanın ticari defterlerinde kayıtlı olmamasından kaynaklandığı, ancak — miktarlı faturaya konu malların davalı yana teslim edildiğine ilişkin dosyada bilgi ve belge bulunmadığı, davacı yanın davalı yandan takip tarihi itibariyle —- alacaklı olduğu tespit edilmiştir.
Bu hali ile tüm dosya kapsamına göre, ——- sayılı ilamından da anlaşılacağı üzere, fatura içeriği malların/hizmetin teslim edildiğinin/ verildiğinin ispat külfetinin davacı satıcıya ait olduğu, tek başına fatura düzenlenmesinin alacağı ispatlamak için yeterli olmadığı, ancak davalı tarafça faturaların —–bildirildiği, bu kapsamda faturaların teslimi noktasında ihtilaf bulunmadığı, —– birbiri ile örtüştüğü, faturalara itiraz edildiğine veya iade edildiğine ilişkin dosya kapsamında bir bilgi bulunmadığı, taraflar arasındaki cari hesap farkı olan 1.699,20 TL miktarlı faturaya konu malların davalı tarafa teslime dildiğine ilişkin belge ve bilgi bulunmadığı, bu sebeple davalı defterlerine göre 51.011,06 TL davacı tarafa borçlu olarak gözüktüğü, bu sebeple davacının takip tarihi itibariyle davalıdan 51.011,06 TL alacaklı olduğu, davacının takip tarihinden itibaren avans faizi talep edebileceği tespit edilmiştir. Alacak faturaya dayalı ve likit olduğundan ispat edilen alacak yönünden davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır.
Tüm dosya kapsamına göre davacının davalıdan cari hesap alacağı olarak 51.011,06 TL alacaklı olduğu gözetilerek açılan davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜNE;
1-Davalı/takip borçlusunun,—- Esas sayılı dosyasına vaki itirazının 51.011,06 TL alacak yönünden İPTALİNE, kabulüne karar verilen asıl alacağa takip tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi uygulanmasına, fazlaya ilişkin ve işlemiş faize dair istemin reddine,
2-Kabulüne karar verilen 51.011,06 TL asıl alacağın %20 ‘si oranı üzerinden hesaplanan 10.202,22 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar kanunu gereğince alınması gerekli 3.484,56 -TL karar ve ilam harcından peşin alınan 633,59 TL’nin mahsubundan sonra bakiye 2.850,97 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
4-Davacı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca hesaplanan 9.200,00 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca hesaplanan1.698,78 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 80,70 TL başvuru harcı, 633,59 TL peşin harç, 11,50 vekalet harcı olmak üzere toplam 725,79 TL harcın kabul red oranı dikkate alınarak 696,75 TL lik kısmının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan tebligat, bilirkişi, posta ve diğer masraflar olmak üzere toplam 2.668,00 TL yargılama giderinin kabul red oranı dikkate alınarak 2.561,28 TL lik kısmının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin ise davacılar üzerinden bırakılmasına,
8-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi uyarınca artan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
9-6325 Sayılı Yasa’ nın 18/A maddesinin 11 ve 13. Fıkraları uyarınca zorunlu arabuluculuk nedeniyle arabulucuya hazine tarafından ödenen 1.560,00 TL’ nin davanın kısmen kabul kısmen ret oranına göre hesap edilen 1.497,60 TL’sinin davalıdan alınarak, 62,40 TL’ sinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Dair, davalı vekilinin yüzüne karşı, davacı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile ——- Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 14/02/2023