Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/156 E. 2022/709 K. 26.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2022/156
KARAR NO: 2022/709
DAVA: Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli)
DAVA TARİHİ: 04/03/2022
KARAR TARİHİ: 26/10/2022
Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili —— tevzi tarihli dava dilekçesinde özetle; davalı şirketin——–olduğunu, diğer ortak —- ise imalattan ve şirketin gelir gider kayıtlarından sorumlu olduğunu, diğer ortak—- kayıtlarından sorumlu olduğunu, tüm iş alımları fiyat keşif özetleri ve işlerin kaç paraya yapılığı iş bedelleri ve tüm muhasebe kayıtlarının şirketin diğer ortakları —-takip edildiğini, akraba olan iki ortağın işleyiş süreci içerisinde bir takım usulsüzlükler yaptıklarının tespit edildiğini, yıllarca alınan işlerin gerçek alım bedellerinin müvekkilinden saklandığını, —- yılları arasındaki tüm işlerde müvekkilini zarara uğratacak şekilde hareket edildiğini, alınan işler ve iş bedellerinin resmi kayıtlara da eksik aksettirilerek vergi kaçırdıklarını, diğer ortakların eşlerinin sürekli mal varlıkları —–içerisinde yaşadıkları halde müvekkilinin sadece kendisi için belirlenen —– geçinmek zorunda kaldığını, ilgili usulsüzlükler müvekkili tarafından tespit edilerek bu usulsüzlüklere müvekkili tarafından itiraz edilince müvekkiline karşı cephe alındığını,—– müvekkiline karşı ve müvekkilini zarar uğratacak şekilde afaki ve iyiniyet esaslarına aykırı şekilde ——- konusunda anlaştıklarını, bu genel kurulun iptali için taraflarınca—– nezdinde dava açıldığını, davanın kısmen kabulüne karar verildiğini, tüm bunlar üzerine şirketin————– yapılarak aynı kararların yeniden alındığını, ilgili —— şekli olarak geçerli olsa da konusu itibariyle —– hükümlerine aykırı ise alınan karların butlanla sakatlandığını, şirketin diğer ortaklarının akraba olmaları nedeniyle önceden anlaşarak sırf müvekkili aleyhine sonuç meydana getirmesi için— karar ihdas ettiklerini, alınan kararlarda şirketin ve ortaklığın çıkarlarının düşünülmediğini,—– müvekkilinin şirketten uzaklaştırıldığını, şirkete girmesine izin verilmediğini, bu süreç içerisinde ———- ilgili olarak müvekkiline hiçbir bilgi verilmediğini, ———–tarihli işbu dava konusu —-tertip edildiğini, yine iki ortağın — yaparak bu —— müvekkili aleyhine kararlar aldırdıklarını, bu sebeple de işbu genel kurulda alınan kararların tamamen iptali gerektiğini, tüm resmi hesaplar diğer ortaklar tarafından tutulduğu ve tüm şirket hesaplarında şaibeli ve gerçeğe aykırı işlemler olduğu halde ortakların anlaşarak müvekkilinin olumsuz oyuna rağmen —–yılına ait finansal tablolarını onayladıklarını, şirketin tüm —–ortak tarafından yapıldığından bu ortakların yapmış oldukları —- kendileri tarafından onanmasının — aykırı olduğunu, iptali gerektiğini, yine şirket müdürü olarak atanmış olan ortakların—- maddesi ile birbirlerini ibra ettiklerini, şirket yönetimine herhangi bir şekilde katılanların müdürlerin ibralarında oy kullanamayacaklarını, şirket müdürleri dışında geriye kalan tek ortağın ise müvekkili olduğunu ve müvekkilinin de her iki müdürün ibrasında olumsuz oy kullandığını, bu nedenle her iki ibra kararının da karar nisabı oluşmamış olması nedeniyle yok hükmünde olduğunu, akraba olan iki ortağın — kendilerini yönetici müdür olarak atadıklarını ve oy çokluğu ile önceden kendi aralarında anlaşarak —-tekrar kendilerine şirket müdürü olarak seçtiklerini ve karar altına aldıklarını, bu kararla birlikte gündemin ——-ortağın aralarındaki gizli oy anlaşmasından kaynaklı olarak alındığını, —- müvekkilinin ortak olduğu şirkette müvekkiline hiçbir ödeme yapılmadığını, her iki ortağın yine kötü niyetli olarak anlaşarak gündemin—- dağıtılmaması kararını alarak müvekkilini mağdur ettiklerini iddia ederek, fazlaya ilişkin dava ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla öncelikle ve ivedi olarak müvekkilinin ve ortağı bulunduğu davalı şirketin zarara uğratılmasını engellemek amacı ile tedbiren davalı şirketi dava süresince ve— yönetmek üzere işin ehli bir kayyum atanmasına, davalarının kabulü ile davalı şirketin —— tarihli —– ——- gündemin —–alınan kararların iptaline, mahkeme harç ve giderleri ile avukatlık ücretinin davalı tarafa teşmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili — havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin —– tarafından kurulduğunu, —- başlangıçta çalışanı olan davacının daha sonra şirket hisselerinin devri neticesinde şirketin ortağı haline geldiğini, halihazırda şirket ortaklarından davacı —- sahip bulunduğunu, —- yetkilisi ve şirket müdürü olarak hareket ettiklerini, bu süreçte —- olarak müşteri ilişkilerinden ve ürün pazarlamasından sorumlu olarak görev yaptığını, —- üretim müdürü olarak —–tutulması, satın alma işlemlerinin gerçekleştirilmesi ve ödemeler ile —– edilmiş ise de somut hiçbir bilgi ve delil sunulmadığını, dava dilekçesindeki iddiaların gerçeği yansıtmadığını,——olduğunu, daha evvel yapılan —- olmadığını, şirketin kanunda öngörüldüğü şekilde her yıl yapılması gereken —– gereğinin yerine getirildiğini, —– —-kabulünün ağırlaştırılmış bir nisabı gerektirmediğinden oy çokluğu ile alınan kararın hukuka uygun olduğunu, somut hiçbir veriye veya olaya dayandırılmayan iddiaların reddi gerektiğini,—– öncesi davacıya—– gönderildiğini,—- da tek tek tüm hususların okunduğunu, davacının, —— veya sonrasında bilançolar bakımından gerekli açıklama yapılması veya bilgi verilmesi yönünde bir talepte bulunmadığını, davacının şirket kayıtlarını inceleyemediği, şirkete girişinin engellendiği yönündeki iddiaların asılsız olduğunu, ——— davacının olumsuz oyuna rağmen oy çokluğu ile kabul edildiğini, davacının diğer ortaklara duyulan husumet nedeniyle tüm genel kurul kararlarına —– oy kullandığını, bu nedenle ibraya ilişkin kararın iptali talebinin reddi gerektiğini, gündemin—– kârından yasal olarak ayrılması gereken karşılıklar ayrıldıktan sonra kalan kârın şirket yatırımında ve şirketin yapacağı işlerde kullanılması, —– çekilmemesi, gelecek yıllarda daha verimli kâr dağıtımları yapılmasının sağlanması amacıyla geçmiş yıllar kârı hesabına ayrılmasına oy çokluğu ile karar verildiğini, şirketin——alındığında —– bir hukuka aykırılık bulunmadığını, davacının herhangi bir gerekçe göstermeksizin ilgili karara muhalif kaldığını, muhalefet şerhine ilişkin bir açıklama yapılmadığını, —- yapılmasının kararlaştırıldığını, ———ödenmek üzere belirlenen huzur hakkının şirketin geliri, yapılacak işler ve müdürlerin görevleri ile orantılı bir biçimde—— alınarak belirlendiğini, davacı tarafın herhangi bir sebep bildirmeden ilgili kararın iptalini talep etmesinin hukuka aykırı olduğunu, davacının oy anlaşması yapıldığına ilişkin beyanlarının gerçek dışı olduğunu, ortaklar arasında oy anlaşması yapılmasının söz konusu olmadığını, ortakların akraba olmasının ve aynı yönde oy kullanmasının ortaklar arasında oy anlaşması yapıldığı anlamına gelemeyeceğini, şirkete kayyım atanmasını gerektirir herhangi bir hal bulunmadığını, —— göre bir tüzel kişi gerekli organlardan yoksun kalmış ve yönetimi başka yoldan sağlayamamış ise şirkete tüzel kişiliğe kayyım atanmasının söz konusu olduğunu, müvekkili şirkete kayyım atanmasını gerektirecek bir ———- talebinin reddi gerektiğini, davacının, şirkette usulsüzlük yapıldığı iddialarının duyulan husumete dayandığını, gerçekte hayatın olağan akışına aykırı bu iddiaların işbu davanın konusu ile ilgili olmadığını, davacının—- kadar sınırsız imza yetkilisi ve müdürü olarak hareket ettiğini, şirketin tüm işleyişinde ve muhasebesinde aktif görev yaptığını, bu nedenle yaklaşık—— yıl boyunca kendisinin haksızlığa uğratılarak gelirlerin kendisinden saklandığı iddiasının hayatın olağan akışına aykırı olduğu gibi hiçbir geçerliliğinin de bulunmadığını savunarak, davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava, davalı şirketin — toplantısında alınan kararlardan —–uyarınca bu kanunun —butlanına ve iptaline ilişkin hükümleri kıyas yolu ile —– maddelerine dayanmaktadır.
Tarafların tüm delilleri celbolunarak dava dosyası ve davalı şirkete ait tüm ticari defter, kayıt ve dayanak belgeler üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak rapor alınmıştır. Alınan raporun dosyadaki delillere uygun, gerekçeli ve denetime açık bulunduğu görülmekle hükme esas alınmıştır.
Davalı şirketin celbolunarak incelenen —; davalı şirketin —- konusuna uygun olarak—- satım olduğu, şirketin son tescilinin —–olduğu, şirketin temsil ilzamında müştereken imza ile —-yetkili oldukları görülmüştür.
Davalı tarafça delil olarak bildirilen——-celbolunarak yapılan incelenmesinde; davacısının dosyamız davacısı, davalısının yine dosyamız davalısı şirket olduğu, davanın konusunun davalı şirketin — tarihli — kötü niyetle belirlenerek yapıldığından bahisle —– alınan tüm kararların iptaline ilişkin olduğu, mahkemece yapılan yargılama sonunda ——- alındığı, yasanın aradığı koşulların oluşmadığı,—— yıllarına—— raporlarının okunduğu, herhangi bir oylama yapılmadığı, karar verilmediği, bu nedenle —- herhangi bir oylama yapılmadığından iptal davasına konu edilemeyeceği,—–alınan kararlara karşı davacının muhalefet şerhinin bulunmadığı, bu nedenle bu kararların iptalini talep edemeyeceği, — maddesinde şirket müdürlerinin ibrasına ilişkin karar verildiği, ibra kararlarında müdürlerin sadece kendileri yönünden —- kullanmadıkları, birbirleri yönünden olumlu —– kullandıkları,—- nolu gündem maddesinde şirkete ——–bedelden aşağı olmamak üzere satılmasına ve satışı konusunda şirket müdürlerinin yetkili kılınmasına oy çokluğu ile karar verildiği, —– olumlu oyuyla mümkün olabileceği belirtilmesine rağmen dava ——– alınmış olduğundan davalı şirketin —– iptaline, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verildiği, kararın henüz istinaf incelemesinde olduğu anlaşılmıştır.
Davacı davalı şirketin — devam ettiğini, diğer —– olup, ——belirlediklerini, ortak hareket ettiklerini, kendisine karşı karar alınması hususunda anlaştıklarını, genel kurul kararlarının—— olduğunu, oy anlaşması ile oluşturulan —- ahlaka aykırı olup, butlan sonucunu doğurduğunu ileri sürmüştür. Davalı taraf ise şirketin davacı dışında kalan diğer —– arasında —–bulunmadığını, alınan kararların ahlak esas sözleşme, emredici kurallara uygun kurallara uygun olduğunu savunmuştur.— en önemli haklarından birisi genel kurulda — hakkıdır.—- hakları aracılığı ile ortaklığın idaresinin teşkil edilmesine katılırlar. ——-sözleşmesi yapması da mümkün olup, bu sözleşmeler herhangi bir şekle tabi değildir.——–arasında yapılmış ise sözleşmenin tarafı olan ortaklar karşılıklı olarak—– müştereken veya belirli ilkelere göre kullanmayı birbirlerine karşı yükümlenmiş olurlar. —– konusunun ve amacının ahlaka, emredici —- zamanda kullanılan oyların ve dolayısıyla alınan genel kurul kararlarının konu ve amacı itibariyle aykırılığına da yol açabilecektir. Ancak somut uyuşmazlıkta, davacı, dava dışı iki ortağın oy sözleşmesi yaptığını ileri sürmüş, bu iddia davalı tarafça kabul edilmemiştir. Dosyaya sunulan davacı taraf delillerinden dava dışı ortaklar arasında oy sözleşmesinin varlığını ispatlayan hiçbir delil bulunmamaktadır. Bu nedenle davacının —— nedeniyle kararların butlanla malul olduğu iddiası mahkememizce yerinde görülmemiştir.
Dava konusu ———- ilişkindir.
Dava, —- açılmıştır. Davacı—- alınan tüm kararların iptalini talep etmektedir.——— incelenmesinde; şirketin ortaklarının —ve davacının asaleten,—– vekaleten katılımı ile payların tamamının toplantıda temsil edildiği görülmüştür.
— alınan kararların iptal sebepleri — iptal davası açabilecek kişiler de —- düzenlenmiştir. İş bu yasal düzenlemeye göre davacı, şirket ortağı olarak iş bu davayı açma hakkına sahiptir. –maddesinde iptal davası açabilmenin düzenlenen diğer bir koşulu da ortağın toplantıda hazır bulunup karara olumsuz oy veren ve muhalefetini tutanağa geçirtmiş olmasıdır. Bu yasal düzenleme kapsamında somut uyuşmazlıkta dava konusu—— alınan ve davaya konu edilerek iptali istenilen kararlar incelendiğinde; davacının bu maddelerle ilgili oylamada muhalif oy kullandığı ve muhalefet şerhini toplantı tutanağına kaydettirdiği görülmekle, davanın şeklen yasal koşullarının oluştuğu görülmekle davanın esasına girilmiştir.
Davaya konu edilen—– alınan kararların incelenmesinde;
Gündemin ——— muhalif olduğunu bildirerek kullandığı —– şeklinde olduğu, davacının da; —–şeklinde muhalefet şerhi sunduğu anlaşılmaktadır. —- şirketin bütün işleri ve hesapları hakkında bilgi vermelerini isteyebilir ve belirli konularda inceleme yapabilir.—- elde ettiği bilgileri şirketin zararına olacak şekilde kullanması tehlikesi varsa, müdürler, bilgi alınmasını ve incelemeyi gerekli ölçüde engelleyebilir; bu konuda ortağın başvurusu üzerine genel kurul karar verir.—— şeklinde düzenlenmiş olmakla limited şirket ortağının bilgi alma hakkına ilişkindir. İş bu yasal düzenlemeye göre her ——- şirketin tüm işleri ve hesapları hakkında kendilerine bilgi verilmesini isteyebilir. Ayrıca belirli konularda da ortak inceleme yapabilir. Bu hak ortaklık sıfatından kaynaklanıp ——hak sağlar. Bundan başka ortağın —- denetim hakkı da bulunmaktadır.—–alma hakkının engellenmesi halinde bu konuda ortağın genel kurula bilgi alma hakkını kullanmak için müracaat etmesi gerekir.—– bilgi alınmasını veya haksız yere incelemeyi engellemesi halinde ortağın bu istemi mahkemeden talep edebileceği düzenlenmiştir. Davacının bilgi verilmesine ilişkin genel kurula herhangi bir başvuru yaptığına ilişkin bir delil sunulmadığı gibi faaliyet raporunun—– düzenlendiğine ilişkin somut bir delil sunulmamıştır. Bu nedenle iptali istenen faaliyet raporunun müzakeresine ilişkin gündemin üçüncü maddesi yönünden iptal sebebinin mahkememizce oluşmadığı kanaatine varılmıştır.
Gündemin——muhalifim beyanı ile kullandığı — olduğu, davacının da;——madde hükümlerine tabi gerçek ve—–, —–maddeler ile bu Kanunun ilgili diğer hükümleri saklıdır.” şeklinde düzenlenmiştir. Buna göre kar ve zarar hesaplarının ilgili maddelere uygun olarak düzenlenmesi gerekmektedir. ——– şeklindeki yasal düzenlenmenin de dikkate alınması gerekmektedir. Bu hükümlere aykırı olarak düzenlenen ve dürüst yönetim ilkesi uyarınca şirketin gerçek —— bilançoların onaylanmasına ilişkin —- iptali gerekecektir. İş bu yasal düzenlemeler çerçevesinde davaya konu edilen —- alınan karar irdelendiğinde; davalı şirketin ticari defter, kayıt ve dayanak belgeleri üzerinde yapılan mali inceleme sonucunda iş bu belirtilen yasal düzenlemelerdeki hususlara —–uyarınca ticari defter, kayıt ve dayanakları —– usulsüzlük yapıldığına, şirketin gerçek —– yansıtmadığına ilişkin herhangi bir aykırılık tespit edilmemiş olduğu gibi davacının da bu yöndeki iddiasını ispata yönelik herhangi bir şekilde ne bir maddi olgu ileri sürebilmiş, ne de bunu ispatlayacak bir delil sunmamıştır. —– ortağı tanınan mali tabloları incelemek gerekçesi ile toplantının ertelenmesine ilişkin hakkını da kullanmamıştır. Bu durumda davacının —- alınan kararı iptali talebi mahkememizce kabul görmemiştir.
Gündemin ——- muhalifim beyanı ile kullandığı olumsuz oya karşılık —- kendisinin şirkette sahip olduğu paylarından doğan oy hakkı kullanılmayarak, —– şeklinde olduğu, davacının da; “——–Herhangi bir şekilde şirket yönetimine katılmış bulunanlar, müdürlerin ibralarına ilişkin kararlarda oy kullanamazlar.
” şeklinde düzenlenmiştir.—–düzenlenen oydan yoksunluk; ——– öngörülmek suretiyle oluşturulmuştur.———- ibralarına ilişkin kararlarda oy kullanamazlar. —- bakımından oydan yoksun oldukları gibi yasal gereği ortaklık işlerine bir şekilde iştirak edeceklerine göre birbirlerinin ibrasında da oydan yoksundurlar. —- kararlarında da belirtildiği üzere şirket işlerinin görülmesine iştirak edenler, yönetim kurulu üyelerinin ibrasına ilişkin kararlarda oy hakkına sahip değildirler. —olmayan kişilerin genel kurulda oy kullanması kararın iptalini gerektirir.—- üyelerinin ayrı ayrı ibrası söz konusu olsa da yönetim kurulunda bulunan bir pay sahibi başka bir yönetim kurulu üyesinin ibrasında oy kullanmaz. Söz konusu pay sahibinin verdiği olumlu oy sonucu ibra kararının alınması halinde bu ibra kararı, yeterli nisap sağlanmadan alınmış olacaktır. — kurulu üyesi davacı dışındaki ortaklar genel kurulda yönetim kurulunun ibrasında müzakerelere katılamayacağı gibi oy da kullanamazlar. Bu kişiler — üzere oy hakkından yoksundurlar. Oy hakkından yoksun bulunan pay sahiplerinin oy kullanmaları halinde, oy hakkından yoksun bulunan pay sahibi yönetim kurulu üyelerinin oyları kararın sonucunu etkiliyorsa, bunların oyları dikkate alınmaz ve ibra olunmamış sayılır. Ancak böyle bir karar kendiliğinden hükümsüz olmayıp iptali gereken bir karardır. Oy hakkından yoksun oylar, mevcut oy dağılımı içinde ibra kararının alınmasında etkili değilse, ibra kararı geçerliliğini koruyacaktır. —– düzenlenen oy hakkından yoksun paylar, ——– nisabının oluşmasında göz önüne alınmazlar. İş bu yasal düzenlemeler kapsamında davaya konu edilen genel kurul toplantısında alınan——incelendiğinde; şirket müdürlerinin ibra edilmelerine ilişkin kararlarda müdürlerin kendi ibralarında oy kullanmadıkları, ancak şirkette —oranında pay sahibi olan ortak—–miktarda ortak ve pay sahibi olan şirketin diğer müdürü — birbirlerinin lehine ibra oylamasına katılarak oy kullandıkları tespit edilmiş olmakla bu durum —– açık yasal düzenlemesine aykırılık teşkil etmektedir. Şirket yönetimine herhangi bir şekilde katılanların, müdürlerin ibralarında oy kullanamayacak olmaları şirket müdürleri dışında geriye kalan tek şirket ortağı davacının ise her iki müdürün ibrasında da olumsuz oy kullanması nedeniyle her iki ibra kararının da karar nisabı oluşmaması sebebiyle iş bu kararın usulüne uygun olmadığı ve iptali gerektiği sonucuna ulaşılmıştır.
Gündemin —– muhalifim beyanı ile kullandığı —–şeklinde muhalefet şerhi sunduğu anlaşılmaktadır. Davacı taraf, davalı şirketin dört yıldır kar dağıtımı yapmadığını, —- karar verildiğini, bu nedenle bu kararın iptalini istemiştir. Şirketin anasözleşmesinin—- kar dağıtımına ilişkin olup;—–ödenmiş sermayeleri üzerinden hisseleri oranında dağıtılır. — edenlerle hissedarlara dağıtılması kararlaştırılan miktardan—— umumi yedek akçeye eklenir. —-şeklinde düzenlenmiştir.—– karın dağıtılabilmesi için öncelikle şirketin kar etmiş olması gerekmektedir. O halde şirket bilançosuna göre belirlenen kesintiler yapıldıktan sonra ve kar payı dağıtımı için gerekli şartların sağlanması halinde şirket ortaklarına ödenmektedir. Ancak haklı bir neden olması halinde kar payının dağıtılmaması veya az dağıtılması mümkündür. Haklı bir neden olmamasına rağmen kar payı dağıtılmaması halinde ise genel kurul kararının iptali talebinde bulunulması mümkündür. Kar payı dağıtılmamasının uygun ve şirket için faydalı olup olmadığının ispat yükü gerek —-gerekse doktrinde belirtilen görüşlere göre davalı şirkette olduğu— alındığında kar payı dağıtılmamasının somut gerekçelere dayandığı davalı şirket tarafından ortaya konulmalıdır. Mali bilirkişi tarafından davalı şirkete ticari defter, kayıt ve dayanak belgelerinin incelenmesi sonucunda davalı şirketin —— defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin zamanında yapıldığı, usulüne uygun tutulduğu, davalı şirketin öz kaynağının —-olduğu, kısa ve uzun vadeli borçlarının toplamının da—— elde ettiği tespit edilmiştir. Bu tespitlere göre şirketin öz kaynaklarının oldukça düşük düzeyde bulunduğu,—– borçlardan oluştuğu, —— —– karşı savunmasız olduğu, bu sebeple karın dağıtılmamasının ekonomik gerekçelerle izah edilebileceği, her ne kadar şirket dört yıldır kar dağıtmamış olsa da kar marjının——- davacının kar dağıtılmaması yönündeki genel kurul kararının iptali talebi mahkememizce kabul görmemiştir.
—- —– şeklinde olduğu, davacının da;——-şirketin geçmiş uygulamaları ve mali durum açısından davacı şirketle aynı benzer durumda bulunan şirketlerin yöneticilerinin aldığı emsal ücretler göz önünde bulundurularak kararlaştırılmak suretiyle yönetim kurulunun harcadığı emek ve mesai ile orantılı pay sahiplerinin vazgeçilmez nitelikteki kardan pay alma haklarını da ihlal etmeyecek şekilde tespit etmek gerekir. —-olduğu, anlaşılmaktadır. Bu tespitlere göre——- fahiş olmadığı sonucuna varılarak davacının buna ilişkin—— kararın iptali talebi de mahkememizce kabul görmemiştir.
Yapılan yargılama sonucunda dosya kapsamındaki tüm delillere göre davanın aşağıdaki şekilde kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1.Davanın KISMEN KABULÜ ile davalı şirketin —- ilişkin—– nolu kararın İPTALİNE,
2.Fazla istemin reddine,
3.Karar ve ilam harcı peşin olarak alındığından başkaca alınmasına yer olmadığına,
4.Davacı tarafından yargılama sırasında yapılan —–bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 3.139,20 TL yargılama giderinin davanın kabul/red edilen bölümleri gözetilerek takdiren davaya konu iptali istenilen genel kurul kararlarının kabul oranına (1/5) isabet eden 627,84 TL yargılama masrafınına peşin harç 80,70 TL eklenerek toplamda 708,54 TL’ sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, reddedilen (4/5) kısma isabet eden 2.511,36 TL ‘sinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5.Davacı yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. uyarınca 9.200,00 TL maktu avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6.Davalı yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. uyarınca 9.200,00 TL maktu avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7.Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. Maddesi uyarınca, artan gider avansının davacıya iadesine,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile —— Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 26/10/2022