Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/149 E. 2022/447 K. 16.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2022/149
KARAR NO: 2022/447
DAVA: Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen)
DAVA TARİHİ : 01/03/2022
KARAR TARİHİ: 16/06/2022
DAVA:Davacı vekili mahkememize sunduğu —- tevzi tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle: Müvekkil —– bulunan ——bulunan — arasında satış sözleşmesi akdedildiğini, sözleşme konusu adedi —-olmak üzere toplam —- adet —- karşılığında ———- ödenmesinin kararlaştırıldığını, sözleşme konusu emtianın, –olarak ambalajlanarak—– tesisinden —- yüklenmiş ve konteyner—– taşındığını,—- tarihinde konteyner buradan—-yüklenerek —– sevk edildiğini, düzenlenen ekspertiz raporuna göre; hasarın ne şekilde meydana geldiğine ilişkin bir tespit yapılamamakla birlikte konteyner içinde çekilen fotoğraflar ve depocu beyanına göre hasarın; söz konusu——- ve diğer camlardan daha yüksek olduğu dikkate alındığında, üstten gelen ancak brandada ya da kasada emare bırakmayacak nitelikte bir darbe ya da ——— yükleme boşaltmalar sırasında olağanın üzerinde kaba elleçlenmesi —- sonucunda meydana gelmiş olabileceği kanaatine varıldığını, müvekkili şirket nezdinde sigortalı bulunan —-tarafından hasar talep yazısı ile taşıma esnasında parçalanmış olan — ve navlun farkı olarak —- olmak üzere toplamda ——tazminat talep edildiğini, belirtilen navlun farkının hasarlı emtiaya tekabül eden kısmının — tutarında olduğunu, son tespit edilen —- cinsinden—— kurlarına göre rayiç değeri ——– olarak hesaplanmış olup bu tutarın sigortalıya ödendiğini, müvekkili şirketin, halefiyet ilkesi gereği sigortalısına ödemiş olduğu tazminat miktarının halefi olmuş ve bu doğrultuda ödenen hasar bedeli davalı—- talep edildiğini, davalı tarafa öncelikle mail yolu ile rücu ihtarı yapılmış, ardından davalı hakkında ——Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını ve zamanaşımı kesildiğini, davalı şirketin haksız ve mesnetsiz olarak söz konusu icra takibine itiraz ettiğini ve takibi durduğunu, arabuluculuk görüşmesinin anlaşmama ile sonuçlandığını beyan etmiş, bu nedenlerle davanın kabulüne müvekkili şirket tarafından sigortalısına —- tarihinde yaptığı———– tarihinden itibaren işleyecek devlet bankalarınca —– açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödenen en yüksek faiz oranı ile birlikte davalı yandan alınarak taraflarına verilmesine, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili mahkememize sunduğu —- tarihli cevap dilekçesinde özetle: Davacının kendi nezdinde —poliçe ile —- sigortalı bulunan —-bulunan —— arasında satış sözleşmesi akdedildiğini belirterek, sözleşme konusu adedi —olmak üzere toplam —- karşılığında —– ödenmesinin kararlaştırıldığını belirttiğini, devamla sözleşme konusu emtianın—– olarak ambalajlanarak—– olarak yüklenmiş ve ——–terminaline taşındığını belirtmiştir—- tarihinde de konteynerin buradan —– yüklenerek —- sevk edildiğini belirtiğini, dava dilekçesinde taşımaya ilişkin belgelerin sunularak konteynerin—— tahliyesi sonrasında ——- deposuna taşındığı anlaşılmaktadır denildiğini ve bu firma tarafından düzenlenmiş hasar bildirim yazısının taraflarına iletildiğini belirttiğini, öncelikle müvekkiline yapılan bir bildirim bulunmadığı gibi davacının bu anlamda müvekkili şirketin muhatabı da olmadığını, dava dilekçesinde yer alan belirtmiş oldukları açıklamaların davacı ile kendi sigortalısı arasında gerçekleşen bildirim ve yazışmalar olduğunu, müvekkili şirkete yapılmış bir hasar ihbarı ya da bildirimi bulunmadığını, davacı tarafından dosyaya sunulan ——dosya nolu nakliyat hasar ekspertiz raporu’nda da belirtildiği üzere hasarın nasıl meydana geldiği bilinmediğini, eksper raporunda ibraz edilen fotoğraflar üzerinden olasılıklar değerlendirilerek “…sözkonusu camın konteynerden ve diğer camlardan daha yüksek olduğu dikkate alındığında ,üstten gelen ancak branda da ya da kasada emare bırakmayacak nitelikte bir darbe——- limanlarda yükleme boşaltmalar sırasında olağanın üzerinde kaba elleçlenmesi (zemine,diğer konteynerin üzerineya da — üzerine sertçe bırakılması gibi) sonucunda meydana gelmiş olabileceği…” kanaati belirtildiğini, yani rapora göre oluşan hasarın taşıma esnasında mı yükleme esnasında mı oluştuğunun belli olmadığını, hasarın oluş şekli belli değilken müvekkilinin bu hasardan sorumlu tutulması ve ödenen hasar tutarının rücu edilmesinin yasal olarak mümkün olmadığını,—– tarafından yasal süresi içerisinde davalı ——— yapılan bir hasar ihbarı ve bildirimin de bulunmadığını, Stargrup tarafından meydana gelen hasar direkt olarak sigorta şirketine bildirildiğini ki, bu bildirimin yasal olarak davalının sorumluluğunu gündeme taşıyamayacağını, zira TTK madde 1185/1 gereğince “…Zıya veya hasarın en geç eşyanın gönderilene teslimi sırasında taşıyana yazılı olarak bildirilmesi şarttır…” denildiğini, davalı tarafından dosyaya sunulan fotoğraflardan —– fotoğraflar incelendiğinde yükleme esnasında camların üzerinde bir kişinin olduğunun görülmekte olduğunu, cam blokların bulunduğu kısımda bu şekilde yapılan bir yükleme esnasında camların esneyebileceği kırılabileceğinin muhakkak olduğunu, bu şekilde zarar gören — kırılabileceği ve zarar göreceğinin çok açık olduğunu, kaldı ki müvekkili şirketin emtianın ——- yüklenmesinden değil sadece taşımasından sorumlu olduğunu, taşınan eşyanın ilgilisi tarafından teslim alındığını, bu teslimattan hemen sonra da davalıya yazılı bir bildirim yapılmadığını, davacı tarafından dava dilekçesinde davalının taşıyanın eşyanın ziyaı veya hasarından sorumlu olduğu belirtilmek ise de davalı şirket eşyanın taşımasından sorumlu olup, yükleme veya indirme esnasında meydana gelen zararlardan sorumlu olmadığını, sorumluluğundan bahsedilebilmesi için yasal şartların yerine getirilmesi zararın taşıma esnasında oluştuğunun şüpheye yer bırakmayacak şekilde kanıtlanması ve durumun derhal taşıyana bildirilmesi yasal koşul olduğunu, davacının sigortalısının herhangi bir yazılı bildirimde bulunmadığını ve tüm yazışmalarını davacı ile gerçekleştirdiğini, bu durumda davalının sorumluluğuna gidilebilmesinin yasal olarak mümkün olmadığından davacının rücu davasının da bu anlamda davalıya yöneltilemeyeceğini,—- tarihli ekspertiz raporunda da hasarın ne şekilde meydana geldiği hasar nedeninin bilinmediği ve taşıyana yapılan bir bildirimin olmadığı açık ve net olarak tespit edildiğini, raporun —- nolu rücu bölümünde de “…sigortalı firmadan bu muhataba (taşıyan) rücu ihtarnamesi çekilmesi talep edilmiş ancak ihtarname çekilmemiştir…” denilmek suretiyle yazılı bildirim yapılmadığı da net bir şekilde beyan edilmiştir.TTK madde 1185/4 “…Eşyanın zıya veya hasarı ne bildirilmiş ne de tespit ettirilmiş olursa, taşıyanın eşyayı denizde taşıma senedinde yazılı olduğu gibi teslim ettiği ve eğer eşyada bir zıya veya hasarın meydana geldiği belirlenirse, bu zararın taşıyanın sorumlu olmadığı bir sebepten ileri geldiği kabul olunur…” hükmünü içerdiğini, davacı tarafından dosyaya sunulan mail yazışmalarının ise davacı ile davacının sigortalısı arasında gerçekleşmiş olup, davalıya yapılan bir bildirimin söz konusu olmadığını beyan etmiş, davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER :
—– tarihli müzekkere cevabı,
—- tarihli müzekkere cevabı,
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, rücuen tazminat talepli alacak davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacı sigorta şirketine—— sigortalı dava dışı müşterisine ait yükün davalı şirket tarafından taşınması esnasında hasara uğrayıp uğramadığı, yükü taşıyan şirketin davalı şirket olup olmadığı, yükte meydana gelen hasardan davalı taşıyıcı şirketin sorumlu olup olmadığı, sorumlu olduğu miktar, yükte meydana gelen hasarın davalı taşıyıcı şirkete ihbar edilip edilmediği, yükte meydana gelen hasarın taşıma sırasında mı, yoksa yükün yüklenip boşaltılması sırasında mı olduğu, davalı taşıyıcı firmanın yükte meydana gelen hasardan yükün yüklenmesi ve boşaltılmasından sorumluluğunun bulunup bulunmadığı, davacı sigorta şirketinin dava dışı sigortalısının haklarına halef olup olmadığı, rücu talebinin şartlarının bulunup bulunmadığı hususlarındadır.
Tarafların dilekçelerinde bildirdikleri delilleri toplanmıştır.
Dosyada mevcut tüm delillerin incelenerek değerlendirilmesinde: Davanın, davacı ile davalı arasında deniz yolu navlununa ilişkin düzenlenen faturaların ödenmemesine ilişkin olduğu, deniz navlununa ilişkin işlerin, Deniz Ticaretine ilişkin düzenlemeler arasında yer aldığı, anılan Kanunun 5/2 maddesine göre deniz ticaretine ve deniz sigortalarına ilişkin hukuk davalarına bakmakla asliye ticaret mahkemelerinin biri veya bir kaçının münhasıran——– tarafından görevlendirilebileceği, bu kapsamda — kurulup faaliyete geçirilen denizcilik ihtisas mahkemesinin yargı alanının ——–sınırları olarak belirlendiği, yine — tarihli——- hakimlerinin müstemir yetkilerinin düzenlenmesine ilişkin yetki kararnamesi ile 6102 sayılı TTK 5/2 maddesi gereğince ——-TTK ‘dan ve diğer kanunlardan doğan deniz ticareti ve deniz sigortalarına ilişkin hukuk davalarına bakmak üzere münhasıran görevlendirildiği bu nedenle deniz ticaretine ilişkin bir uyuşmazlıktan kaynaklanan eldeki bu davada Mahkememizin görevli olmadığı, mahkemenin görevli olmasının(HMK m.114/1-c) dava şartlarından olduğu, mahkemece, dava şartlarının mevcut olup olmadığının, davanın her aşamasında kendiliğinden(HMK m. 115/1) nazara alınacağı, tespit edilen dava şartı noksanlığının giderilmesinin mümkün olmadığı sonuç ve vicdani kanaatine(Ay. m.138) varılarak yargılama harç ve giderleri görevli mahkemede değerlendirilmek üzere Mahkememizin görevsizliğine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Dava konusu rücuan alacağın davacı sigorta şirketine sigortalı dava dışı sigortalısına ait yükün davacı taşıyan şirket tarafından konişmento ile taşındığı, konişmentonun —– düzenlendiği, yükte meydana gelen hasarın deniz taşımasından kaynaklanmasında görevli ve yetkili mahkemenin —– tarafından belirlendiğinden Mahkememizin YETKİSİZLİĞİNE, bu nedenle 6100 sayılı HMK’nın 115/2. Maddesi uyarınca dava şartı noksanlığından davanın usulden REDDİNE,
2-Taraflardan birinin, karar süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Mahkememize başvurarak, dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmesi halinde dosyanın görevli —— gönderilmesine,
3-Yasal süre içinde Mahkememize başvurarak, dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesi talep edilmediği takdirde, Mahkememize davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin iş bu kararın tefhim/tebliği ile İHTARINA,
4-Dava dosyasının talep üzerine gönderilmesi halinde yargılama giderlerine görevli mahkemece hükmedilmesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile ——- Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle dosya üzerinden karar verildi. 16/06/2022