Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/133 E. 2022/801 K. 24.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/133 Esas
KARAR NO : 2022/801

DAVA : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/02/2022
KARAR TARİHİ : 24/11/2022
DAVA:
Davacı vekili Mahkememize sunduğu 21/02/2022 havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; davacının, davalı ile imzalamış olduğu sözleşmeden kaynaklı borcunu ifa ettiğini, davalı buna rağmen haksız ve hukuka aykırı şekilde borcunu inkâr ettiğin, gelinen aşamada bu haksız itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesi gerektiğini, davacı şirket tüm edimlerini eksiksiz ve zamanında ifa ederek işi davalı ile davacı arasındaki sözleşmeye uygun bir şekilde teslim ettiğini, davalı sözleşmeye aykırı hareket ederek yükümlülüklerini yerine getirdiğini, davalının sözleşmenin 10.2.c maddesine göre “Yüklenici payına düşecek Bağımsız Bölüm ve/veya Ticari Alanların iskan harç ve masrafları yüklenici tarafından arsa sahibi payına düşecek bağımsız bölüm ve/veya ticari alanların iskan harç ve masraflarını arsa sahibi tarafından ödenecektir.” şeklinde düzenlendiğini, iskan, harç ve masrafları için toplam 191.132,25 TL davacı tarafından eksiksiz şekilde ödediğini, fazlaya dair tüm haklarının saklı kalmak kaydıyla; davalı-takip borçlusunca yapılan, maddi ve hukuki dayanağı bulunmayan, itirazın iptaline ve takibin devamına, itirazında haksız ve kötü niyetli olan, alacaklıyı zarara uğratmayı amaçlayan davalının, alacağın %20’sinden az olmamak kaydıyla icra inkâr tazminatına mahküm edilmesine, yargılama harç ve masrafları ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili Mahkememize sunduğu 14/03/2022 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle: itirazın iptali davasının görevsiz. mahkemede açıldığını, öncelikle görev itirazında bulunduklarını, davalının, davacıya herhangi bir borcu olmayıp, davacı, 19.12.2018 tarihinde müvekkile dava konusu ödemelerin yapılması için ihtar çekmiş olup, daha sonra şirket yetkili ve avukatının imzası ile davalıya hitaben yazı kaleme alarak, ihtarnamenin sehven düzenlendiğini ve yaşanan bu elim hatadan dolayı üzüntü duyduklarını belirttiğini, Verilen bu yazıyla birlikte 19.02.2018 tarihindeki bu alacak nedeni ile herhangi bir talepleri olmadığı davacı tarafından kabul edildiğini, davalı yönünden kabul anlamına gelmemekle birlikte şirket yetkilisi ——el yazısı ile yazılmış 26.01.2016 tarihli hesap mutabakatında 2016 mayıs ayı itibari ile —— 22.000. USD borçlu kaldığı görülmekte olup, 53.000. USD haziran kirası da mahsup edildiğinde, davalı hesabın bu hatalı halinde dahi 2016 yılı haziran ayı itibariyle davacıdan 31.000 USD alacaklı olduğunu, 31.000 USD borcuna karşılık —— nolu 30.000. USD’ lik çek verildiğini, yine bu hesapta yazılmış olup, ancak yazıdan anlaşıldığına göre davalının bu çeki de tahsil etmeden iade ettiğini, davacının davasının reddine, takip kötüniyetle yapılmış olmakla; alacağın %20 sinden az olmamak üzere davacı şirket aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderlerinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Uyuşmazlık Konusu:Taraflar arasındaki ihtilaf, temelde taraflar arasında akdedilen arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi kapsamında ödenen tapu harç ve masraflarından davalının sorumlu olup olmadığı, sorumlu ise sorumluluk miktarının ne olduğu, davacının yaptığını iddia ettiği tapu harç ve masraflarını davalıdan talep edip edemeyeceği, borç var ise; sukuta erip ermediği, davalının icra takibine yapmış olduğu itirazın haklı olup olmadığı, iptalinin gerekip gerekmediği noktasındadır.
Davanın Hukuki Niteliği: Dava, taşınmazın iskan, harç ve masraflarının davalıdan tahsili amacıyla başlatılan icra takibine itirazın iptali davasıdır.
DELİLLER :
Ticaret Sicil Müdürlüğü’nden davacının ticari sicil kayıtları celp edilmiş ve dosya arasına alınmıştır.
Ticaret Sicil Müdürlüğü’nden davalının tacir olup olmadığı sorulmuş ve gelen yazı cevabı dosya arasına alınmıştır.
Vergi dairesinden davalının vergi mükellefi olup olmadığı, bilanço esasına göre defter tutup tutmadığı hususu sorulmuş ve gelen yazı cevabı dosya arasına alınmıştır.
—– davalının —— kaydı olup olmadığı sorulmuş ve gelen yazı cevabı dosya arasına alınmıştır.
—— Esas sayılı dosyası celp ve tetkik edilmiştir.
——-hesap hareketlerinin gönderilmesi istenilmiş ve gelen yazı cevabı dosya arasına alınmıştır.——Esas sayılı dosyası celp ve tetkik edilmiştir.
Bilirkişi 04/07/2022 havale tarihli raporunda özetle; dava konusunun; taraflar arasında bulunan ticari ilişkiden kaynaklı davacının 29,601.00 TL tutarlı alacağının tahsili amacıyla yürüttüğü takibe yapılan itirazın iptali talebinden ibaret olduğunu, davacı tarafından alacağının tahsili amacıyla —— Esas numarası ile takibe geçtiği, davalı yan tarafından borca itiraz edildiği ve takibin durduğunu, davacı yan tarafından yapılan itirazın iptali talebi doğrultusunda huzurdaki davanın ikame edildiği belirlendiğini, davacının 2021 yılları ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğunu, davacı tarafın——Ticaret Odasına —— sicil numarası ile tacir olarak kaydolduğunun görüldüğünü, davacı tarafından dosya kapsamına sunulan 11.08.2016, 24.02.2017, 21.03.2017, 10.04.2017, 25.04.2017 tarihli makbuzlar incelendiğinde davacının iskan, harç ve masraflar için toplamda 191,132,25 TL ödeme yaptığının görüldüğünü, cevap dilekçesi ekinde sunulmuş olan tablonun neye istinaden hazırlandığının anlaşılmadığını, her ne kadar elden ödendiği iddia edilse de ödemenin davalı tarafından ispata muhtaç olduğu yine mahkemece müzekkere ile celbi istenen banka ekstreleri incelendiğinde —— Genel Müdürlüğünce gönderilen davalı —— ait 2014-2019 yılları arasındaki hesap hareketleri incelendiğinde davacı tarafa ödemede bulunmadığının görüldüğünü, taraflar arasında düzenlenen 25.09.2021 imza tarihli “Düzenleme—– Sözleşmesi” 10.2.c maddesinde “Yüklenici payına düşecek Bağımsız Bölüm ve/veya Ticari Alanların iskan harç ve masrafları yüklenici tarafından arsa sahibi payına düşecek bağımsız bölüm ve/veya ticari alanların iskan harç ve masraflarını arsa sahibi tarafından ödenecektir.” hususunun yer aldığı görülmüştür. bu nedenle davacının davalı taraftan 191.132.25 TL’nin %15 oranında 105.098,02 TL alacaklı olduğunu beyan ve rapor etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Dava hukuki niteliği itibariyle,—– İcra Müdürlüğünün ——- sayılı icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın İİK 67. maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatı isteminden ibarettir.
TTK’ nun 5(1) maddesi uyarınca ticari davalara bakma görevi Asliye ticaret mahkemesine aittir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4. maddesine göre bir davanın ticari dava sayılması için; uyuşmazlık konusu işin taraflarının her ikisinin birden tacir ve her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olması ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesi ile ilgili olup olmamasına bakılmaksızın, TTK da veya diğer kanunlarda o davaya Asliye Ticaret Mahkemesinin bakacağı yönünde bir düzenleme bulunması gerekmektedir .
Davaya konu uyuşmazlığın TTK’da düzenlenen mutlak ticari dava anlamında bir uyuşmazlık niteliğinde olmadığı gibi, davalının tacir sıfatının bulunmadığı, davalı tarafın —— şirketin yetkilisi, ortağı olmasının, kira gelirlerinin olmasının davalıya tacir sıfatı kazandırmayacağı, dolayısıyla nispi ticari dava ölçüleri yönünden de ilgili şartların oluşmadığı, davanın Asliye Ticaret Mahkemesinde görülmesi mümkün olmayıp 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 2/2 maddesi gereğince görüm ve çözüm yerinin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu kanaatine varılmıştır.Yukarıda anlatılan nedenlerle TTK’nun 4(1) maddesindeki düzenleme nedeniyle somut davada Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olması nedeniyle mahkememizin görevsiz olup davaya bakmanın mümkün olmadığı, görevin dava şartlarından olduğu ve HMK nun 115(1) maddesi uyarınca davanın her aşamasında resen gözetilmesi gerektiği dikkate alınarak mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın dava şartı yokluğu yönünden usulden reddine, görevli Asliye Hukuk mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
G.D: Gerekçesi bilahare açıklanacağı üzere;
1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, bu nedenle 6100 sayılı HMK’nın 115/2. Maddesi uyarınca dava şartı noksanlığından davanın usulden REDDİNE,
2-Taraflardan birinin, karar süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Mahkememize başvurarak, dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmesi halinde dosyanın görevli —— Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine,
3-Yasal süre içinde Mahkememize başvurarak, dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesi talep edilmediği takdirde, Mahkememize davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin iş bu kararın tefhim/tebliği ile İHTARINA,
4-Dava dosyasının talep üzerine gönderilmesi halinde yargılama giderlerine görevli mahkemece hükmedilmesine,Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, diğerlerinin yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile—— Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.