Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/130 E. 2022/798 K. 24.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/130 Esas
KARAR NO : 2022/798

DAVA : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/02/2022
KARAR TARİHİ : 24/11/2022

DAVA :
Davacı vekili Mahkememize sunduğu 21/02/2022 havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; davacı, davalı ile imzalamış olduğu sözleşmeden kaynaklı borcunu ifa ettiğini, davalı buna rağmen haksız ve hukuka aykırı şekilde borcunu inkâr ettiğin, gelinen aşamada bu haksız itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesi gerektiğini, davacı şirketin tüm edimlerini eksiksiz ve zamanında ifa ederek, işi, davalı ile aralarındaki sözleşmeye uygun bir şekilde teslim ettiğini, davalı sözleşmeye aykırı hareket ederek yükümlülüklerini yerine getirmediğini, Sözleşme’nin 5.2.4 maddesi; “arsa payı devrine ilişkin ——- masraflarının alıcı ve satıcı tarafından eşit olarak karşılanacağı” şeklinde düzenlendiğini, ———————– bedelin Davalı’dan tahsili gerektiğini, fazlaya dair tüm haklarımız saklı kalmak kaydıyla; davalı-takip borçlusunca yapılan, maddi ve hukuki dayanağı bulunmayan, itirazın iptaline ve takibin devamına, itirazında haksız ve kötü niyetli olan, alacaklıyı zarara uğratmayı amaçlayan davalının, alacağın %20’sinden az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına mahküm edilmesine, yargılama harç ve masrafları ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili Mahkememize sunduğu —— tarihli cevap dilekçesinde özetle: davalının, davacıya herhangi bir borcu olmayıp, davacı, ——— tarihinde müvekkile dava konusu ödemelerin yapılması için ihtar çekmiş olup, daha sonra şirket yetkili ve avukatının imzası ile davalıya hitaben —— alarak, ihtarnamenin sehven düzenlendiğini ve yaşanan bu elim hatadan dolayı üzüntü duyduklarını belirttiğini, Verilen bu yazıyla birlikte —— tarihindeki bu alacak nedeni ile herhangi bir talepleri olmadığı davacı tarafından kabul edildiğini, davacı——– ve bu beyandan sonra—– tarihinde davalıdan——–şirketin ihtiyacı için borç para aldığını, bu borç para sözleşmesinde, eğer borcunu 60 gün içinde ödemezse sözleşmenin ekinde bilgileri yer alan kendi taşınmazının, davalıya satılmış sayılacağını kabul ettiğini, alacaklı olan davacının, davalıdan borç alması ve bu borcu ödemezse şirket yetkilisinin evini davalıya teslim etmeyi—— taşınmazın davalıya devri için yapılan —— taşınmaz satışından doğan—- yönünden mahsuplaşılmış, burada davalı tarafından —– bu hesaplaşmada dikkate alınmışken ve davalı —— alacaklı kalmışken, davacının iddia ettiği alacağın işbu mahsuplaşmaya dahil edilmemesi de, hayatın olağan akışına aykırıdır olduğunu, davalı yönünden kabul anlamına gelmemekle birlikte Şirket yetkilisi —- el yazısı ile yazılmış ——- kaldığı görülmekte olup, ——–mahsup edildiğinde, davalı hesabın bu hatalı halinde dahi ——– itibariyle davacıdan—– olduğunu, —- çek verildiği, yine bu hesapta yazılmış olup, ancak yazıdan anlaşıldığına göre davalının bu çeki de tahsil etmeden iade ettiğini, davacı şirket ile davalı arasında —-yakın —– olduğunu, davalının davacı her sıkıştığında kendilerine borç para verdiğini ve davalının sadece elden verdiği borç miktarının—- geçtiğini, davacı şirket ve ortakları bu elden aldığı borçları da davalıya henüz ödenmediğini, davacının davasının reddine, takip kötüniyetle yapılmış olmakla; alacağın %20 sinden az olmamak üzere davacı şirket aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderlerinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini tale etmiştir.
Uyuşmazlık Konusu : Taraflar arasındaki ihtilaf, temelde taraflar arasında akdedilen arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi kapsamında ödenen tapu harç ve masraflarından davalının sorumlu olup olmadığı, sorumlu ise sorumluluk miktarının ne olduğu, davacının yaptığını iddia ettiği tapu harç ve masraflarını davalıdan talep edip edemeyeceği, borç var ise; sukuta erip ermediği, davalının icra takibine yapmış olduğu itirazın haklı olup olmadığı, iptalinin gerekip gerekmediği noktasındadır.
Davanın Hukuki Niteliği: Dava, arsa payı devrinden kaynaklı tapu harç ve masraflarının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine itirazın iptali davasıdır.
DELİLLER :
—- davacının—–kayıtları celp edilmiş ve dosya arasına alınmıştır.
—davalının tacir olup olmadığı sorulmuş ve gelen yazı cevabı dosya arasına alınmıştır.
—- davalının vergi mükellefi olup olmadığı, bilanço esasına göre defter tutup tutmadığı hususu sorulmuş ve gelen yazı cevabı dosya arasına alınmıştır.
— sayılı dosyası celp ve tetkik edilmiştir.
—yılı davalı ——— hesap hareketlerinin gönderilmesi istenilmiş ve gelen yazı cevabı dosya arasına alınmıştır.
————- Esas sayılı dosyası celp ve tetkik edilmiştir.
Bilirkişi —havale tarihli raporunda özetle; dava konusunun; taraflar arasında bulunan ticari ilişkiden kaynaklı davacının ——– tutarlı alacağının tahsili amacıyla yürüttüğü takibe yapılan itirazın iptali talebinden ibaret olduğunu, davacı tarafından alacağının tahsili amacıyla— numarası ile takibe geçtiğini, davalı yan tarafından borca itiraz edildiği ve takibin durduğunu, davacı yan tarafından yapılan itirazın iptali talebi doğrultusunda — tarihinde huzurdaki davanın ikame edildiğinin belirlendiğini, davacının ——- defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğunu, davacı tarafın —-olarak kaydolduğunun görüldüğünü, davacı tarafından arsa devrine ilişkin tapu harç ve masrafları için toplamda—- ödeme yaptığı bu masraflara ilişkin ise davalı tarafa —–çektiğini, davalı tarafından bu ihtara cevap verilmediğini, taraflar arasında düzenlenen — imza tarihli “Düzenleme Şeklinde Gayrimenkul Vaadi ve Arsa Payı Karşılığı İnşaat Sözleşmesi” 5.2.4 maddesi gereği “arsa payı devrine ilişkin tapu harç ve masraflarının alıcı ve satıcı tarafından eşit olarak karşılanacağı…” hususunun yer aldığının görüldüğünü, bu nedenle davacının davalı yandan—-alacaklı olduğunu beyan ve rapor etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Dava hukuki niteliği itibariyle,—– sayılı icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın İİK 67. maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatı isteminden ibarettir.
TTK’ nun 5(1) maddesi uyarınca ticari davalara bakma görevi Asliye ticaret mahkemesine aittir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4. maddesine göre bir davanın ticari dava sayılması için; uyuşmazlık konusu işin taraflarının her ikisinin birden tacir ve her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olması ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesi ile ilgili olup olmamasına bakılmaksızın, TTK da veya diğer kanunlarda o davaya Asliye Ticaret Mahkemesinin bakacağı yönünde bir düzenleme bulunması gerekmektedir .
Davaya konu uyuşmazlığın TTK’da düzenlenen mutlak ticari dava anlamında bir uyuşmazlık niteliğinde olmadığı gibi, davalının tacir sıfatının bulunmadığı, davalı—–yetkilisi, ortağı olmasının, kira gelirlerinin olmasının davalıya tacir sıfatı kazandırmayacağı, dolayısıyla nispi ticari dava ölçüleri yönünden de ilgili şartların oluşmadığı, davanın Asliye Ticaret Mahkemesinde görülmesi mümkün olmayıp 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 2/2 maddesi gereğince görüm ve çözüm yerinin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu kanaatine varılmıştır.
Yukarıda anlatılan nedenlerle TTK’nun 4(1) maddesindeki düzenleme nedeniyle somut davada Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olması nedeniyle mahkememizin görevsiz olup davaya bakmanın mümkün olmadığı, görevin dava şartlarından olduğu ve HMK nun 115(1) maddesi uyarınca davanın her aşamasında resen gözetilmesi gerektiği dikkate alınarak mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın dava şartı yokluğu yönünden usulden reddine, görevli Asliye Hukuk mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, bu nedenle 6100 sayılı HMK’nın 115/2. Maddesi uyarınca dava şartı noksanlığından davanın usulden REDDİNE,
2-Taraflardan birinin, karar süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Mahkememize başvurarak, dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmesi halinde dosyanın görevli ——- Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine,
3-Yasal süre içinde Mahkememize başvurarak, dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesi talep edilmediği takdirde, Mahkememize davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin iş bu kararın tefhim/tebliği ile İHTARINA,
4-Dava dosyasının talep üzerine gönderilmesi halinde yargılama giderlerine görevli mahkemece hükmedilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, diğerlerinin yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.