Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/13 E. 2022/679 K. 18.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2022/13 Esas
KARAR NO:2022/679

DAVA:İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:06/01/2022
KARAR TARİHİ:18/10/2022
DAVA:
Davacı vekili Mahkememize sunduğu 06/01/2022 havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; müvekkil şirket ile davalı arasındaki ticari iş ilişkisi çerçevesinde düzenlenen faturaya konu borcun ödenmemesi nedeniyle —-sayılı dosyası ile davalı aleyhine icra takibi başlatıltığını, iş bu takibe davalı tarafından haksız ve kötüniyetli olarak itiraz edildiğini, işbu borçlu tarafından sadır itiraz sebebiyle de huzurdaki itirazın iptalini davasının açıldığını, davanın kabulü ile davalının icra dosyasına yapmış olduğu haksız ve mesnetsiz itirazın iptaline ve takibin aynı koşullarla devamına, davalının itirazı, likit alacağın tahsilini geciktirmeye yönelik tamamen kötüniyetli olmakla birlikte, alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalıya dava dilekçesi usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, davalı cevap dilekçesi sunmadığı gibi duruşmalara da katılmamıştır.
Uyuşmazlık Konusu : Taraflar arasındaki ihtilaf, temelde davacı ile davalı arasında ticari ilişki bulunup bulunmadığı, var ise davalı tarafından davacıyla aralarındaki ilişki kapsamında — 430 kolinin teslim edilip edilmediği, edilmemiş ise davacının bu nedenle zararının bulunup bulunmadığı, davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı, davalının takibe itirazının haklı olup olmadığı, iptalinin gerekip gerekmediği noktasındadır.
Davanın Hukuki Niteliği: Dava, icra takibine yapılan itirazın iptali davasıdır.
Davanın Hukuki Sebebi: İtirazın iptalini düzenleyen 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu(İİK)’nun 67/1. Maddesindeki “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.” şeklindeki düzenlemedir.
DELİLLER :
Celp ve tetkik edilen—- Esas sayılı dosyasında; davacı takip alacaklısı tarafından takip talebi ile davalı takip borçlusu hakkında ilamsız takip başlatıldığı, ödeme emrinin davalı takip borçlusuna tebliği üzerine davalı takip borçlusunun süresi içerisinde, borca ve ferilerine karşı itiraz ettiği ve bunun üzerine takibin durduğu, itiraz dilekçesinin ve takibin durdurulmasına ilişkin kararın davacı takip alacaklısına tebliğ edilmediği, eldeki davanın 1(bir) yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır— tarafların tescil bilgileri celp edilmiş ve dosya arasına alınmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Davacı tarafça davalı ile 430 kolinin— taşınması hususunda anlaşma yapıldığı, davalının bu kolilerden 6’sını — teslim ettiği, geri kalanları teslim etmediği, ürünlerin bozulması nedeniyle zararlarının oluştuğu, taşınma bedeli ve bozulan ürünlerin bedelinin tahsili amacıyla icra takibi başlattıkları, takibe davalının itiraz etmesi nedeniyle takibin durduğu, itirazın iptali amacıyla eldeki davanın açıldığının beyan edildiği anlaşılmıştır.28/06/2022 tarihli duruşmada isticvap edilen davalı şirket yetkilisi ise; davacı ile aralarında taşıma ilişkisi bulunduğu—- 35 paket ürünü teslim ettiği, 1 kutuyu ise —-uygulanan ambargo nedeniyle teslim edemediği, faturanın altına teslim edemediği malları teslim etmeyi ve bu mallar için aldığı taşıma ücretini iade etmeyi taahhüt ettiğini yazıp imzaladığını, teslim edemediği ürünleri davacı tarafa iade ettiğini, icra takibi başlatılması nedeniyle taşıma bedelini henüz iade etmediğini beyan ettiği anlaşılmıştır.
Davacı tarafça mahkememize sunulan 27/09/2022 tarihli beyan dilekçesinde —- taşınamayan malların kendileri tarafından teslim alındığı ancak ürünlerin raf ömürlerinin bittiği, bu nedenle zarara uğradıklarını beyan ettiği anlaşılmıştır.Dava dilekçesi ekinde yer alan ve isticvap edilen davalı şirket yetkilisi tarafından da kabul edilen 30/01/2020 tarihli faturaya göre taşıma bedelinin 7.539,50 USD olduğu ve bu miktarın davacı tarafından davalıya ödendiği, faturanın altında davalı şirket yetkilisi tarafından—- gidecek malzemeleri alıcıya teslim edemediği takdirde 25.000,00 TL+ nakliye bedeli 44.936,17 TL olmak üzere toplam 69.803,67 TL’yi davacıya ödeyeceklerini taahhüt ettiği, davalı şirket yetkilisi tarafından sunulan teslim tutanaklarından ve davacı tarafın 27/09/2022 tarihli dilekçesinden—- taşınamayan ürünlerin davacıya teslim edildiğinin anlaşıldığı, davacı tarafça ürünlerin raf ömrü bittikten sonra teslim edildiği iddia edilmiş ise de; davacı tarafın ürünleri teslim alırken ürünlerin bozulduğu ve/veya raf ömrünün bittiği şeklinde bir ihtirazi kayıt koymaksızın teslim aldığı ve kabul ettiği, bu kapsamda davacının ürün bedellerini talep edemeyeceği, ancak taşıma işlemi gerçekleştirilmediğinden taşıma bedeli olan 7.539,50 USD’yi talep edebileceği sonucuna varılmıştır.
Tüm dosya kapsamından; ürünlerin ihtirazi kayıtsız olarak teslim alınmış olması nedeniyle ürün bedeli bakımından yapılan icra takibine itirazın haklı olduğu, taşımanın gerçekleşmemesi nedeniyle taşıma bedelinin iadesi yönünden yapılan icra takibine itirazın haksız olduğu, taşıma bedeli yönünden icra takibine yapılan itirazın iptalinin gerektiği, alacağın likit ve bilinebilir olması nedeniyle kabulüne karar verilen miktar bakımından icra inkar tazminatının yasal koşullarının oluştuğu, alacağın USD cinsinden olması nedeniyle 3095 sayılı kanunun 4/a maddesi uyarınca alacağa takip tarihinden itibaren kamu bankalarının USD cinsinden mevduata uyguladığı en yüksek faiz oranının uygulanması gerektiği sonuç ve vicdani kanaatine(Ay. m.138) varılarak davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE,
2-Davalı/takip borçlusunun,—-Esas sayılı dosyasına vaki itirazının 7.539,50 USD yönünden İPTALİNE, kabulüne karar verilen asıl alacağa takip tarihinden itibaren kamu bankalarının USD cinsinden mevduata uyguladığı en yüksek faiz oranının uygulanmasına,
3-Kabulüne karar verilen alacağın %20 ‘si olan 10.337,41 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Fazlaya ilişkin istemin reddine,
5-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 6.907,96 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 2.073,82 TL harcın mahsubu ile bakiye 4.834,14 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
6-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan —–uyarınca hesaplanan— vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7- Davacı tarafın yargılama sırasında yapmış olduğu başvuru harcı 80,70 TL, posta ve tebligat gideri 176,60 TL, olmak üzere toplam 257,30 TL yargılama masrafına, peşin harç 2.073,82 TL, eklenerek sonuç olarak 2245,96 TL’nin davalının arabuluculuk toplantısına mazeretsiz katılmaması nedeniyle 6325 Sayılı Yasa’ nın 18/A maddesinin 11 ve 13. Fıkraları uyarınca davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-6325 Sayılı Yasa’ nın 18/A maddesinin 11 ve 13. Fıkraları uyarınca zorunlu arabuluculuk nedeniyle arabulucuya hazine tarafından ödenen 1.320,00 TL’nin arabuluculuk toplantısına davalının mazeretsiz katılmaması nedeniyle davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
9-Yatırılan avanstan kullanılan kısmın mahsubu ile bakiye kısmın kararın kesinleşmesi halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, diğerlerinin yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile— Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf yoluna başvuru konusu edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, istinaf yoluna başvurulmasının İİK’nın 36. maddesi saklı kalmak kaydıyla kararın icrasını durdurmayacağı, süresi içerisinde karara karşı istinaf yoluna başvurulmaması halinde hükmün kesin hüküm ve kesin delil oluşturacağı açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.