Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/122 E. 2022/322 K. 26.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2022/122 Esas
KARAR NO: 2022/322
DAVA: Menfi Tespit (Alım Satım)
DAVA TARİHİ: 18/02/2022
KARAR TARİHİ: 26/04/2022
DAVA:Davacı vekili Mahkememize sunduğu —- havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; Müvekkil aleyhinde başlatılan—- sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, yapılan takibin usule aykırı olduğunu, müvekkilin böyle bir borcu bulunmadığını, kötüniyetle açılan takibin durdurulmasına, davacı müvekkilin borcunun olmadığının tespiti ile açılan ——-sayılı takibinin iptaline, kötüniyetle hareket ederek müvekkilin hayatına zarar veren şirketin %20’den aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili Mahkememize sunduğu —- havale tarihli cevap dilekçesinde özetle: davacının müvekkil şirketten birtakım ürünler satın aldığını, ancak bakiye kalan borcunu zamanında ödemeyerek temerrüde düştüğünü, bunun üzerine müvekkilin alacağının tahsili amacıyla davacı ve dava dışı olan davacının eşi—- aleyhine——– takip çıkışı miktarlı borç üzerinden takip başlatıldığını ve iş bu takipte ödeme emrinin davacı-borçluya tebliğ edilerek, takibin kesinleştirildiğini, davacı-borçlunun icra takibine hiçbir itirazda bulunmayarak borcu kabul ettiğini, davacı-borçlunun satın aldığı ancak borcunu ödemediği ürünlerin kendi adresine teslim edildiğini, teslimat tutanağında eşinin imzası olduğunu, buna rağmen ürünleri teslim almadığından bahisle haksız, mesnetsiz, gerçek dışı iddialarla iş bu davayı ikame ettiğini, davanın görevsiz mahkemede açıldığını, görevsiz mahkemede açılan davanın görevsizlik sebebiyle reddine, görevsizlik kararı verilmezse dava şartı arabuluculuk şartının yerine getirilmemesi sebebiyle davanın dava şartı yokluğundan reddine, alacaklıya zarar verme kastıyla hareket eden davacının takibin durdurulması ve takibin iptali talebinin reddine, ürünleri teslim almasına rağmen teslim almadığından bahisle borcunu ödemeyen ve takibin iptalini isteyen davacının alacaklıya zarar verme ve alacağın tahsilini geciktirme kastıyla kötü niyetle hareket etmesinden dolayı %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, davanın tümden reddine karar verilerek yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Uyuşmazlık Konusu: Taraflar arasındaki ihtilaf, temelde davacının davalıya —— Esas sayılı olup olmadığı, davalı ile davacı arasında imzalanan satım sözleşmesinden dolayı davalının edimini yerine getirip getirmediği, davacının borcunun bulunup bulunmadığı noktasındadır.
Davanın Hukuki Niteliği: Dava, satım sözleşmesinden kaynaklı icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasıdır.
Davanın Hukuki Sebebi: Menfi tespit davasını düzenleyen 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu(İİK)’nun 72. Maddesindeki ” Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tesbit davası açabilir.” şeklindeki düzenlemedir.
DELİLLER :
Celp ve tetkik edilen ——- sayılı dosyasında; davacı/takip borçlusu hakkında takip talebi ile kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip başlatıldığı, davacı/takip borçlusunun süresinde takibe itiraz etmemesi nedeni ile takibin kesinleştiği anlaşılmıştır.
Davalının ticaret sicil kayıtları celbedilmiş, davacının tacir kaydının bulunup bulunmadığı —- sorulmuş, davalının vergi kaydının bulunup bulunmadığı vergi dairesinden sorulmuş, davalının —- bulunup bulunmadığı —– sorulmuş ve müzekkere cevapları dosya arasına alınmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Dava; satım sözleşmesinden kaynaklı menfi tespit davasıdır.
28.11.2013 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan ve 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un (TKHK) 2. maddesinde kanunun kapsamı “bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar” şeklinde açıklanmıştır. Kanun’un “tanımlar” başlıklı 3. maddesinde ise tüketici işlemi, “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder” biçiminde tanımlanmıştır.
6502 sayılı TKHK’nın 73. maddesi uyarınca tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğacak uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemesi görevli kılınmıştır. Bunun yanında Kanun’un 83. maddesinde de taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenlenme olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceği belirtilmiştir.
Somut uyuşmazlık; satım sözleşmesinden kaynaklı menfi tespit istemine ilişkindir. Davacının tacir olmaması, davacı ile davalı arasında satım sözleşmesinin bulunması nedeniyle davacının tüketici olduğunu kabul etmek gerektiği, 6502 sayılı yasanın 3. Maddesi gereği dava konusu talebin tüketici işlemi teşkil ettiği, 6502 sayılı yasanın 73. ve 83/2. Maddesi uyarınca iş bu uyuşmazlığa Tüketici Mahkemesi tarafından bakılması gerektiği, bu nedenlerle iş bu uyuşmazlıkta Tüketici Mahkemelerinin görevli olduğu sonuç ve vicdani kanaatine ulaşılmış ve aşağıdaki gibi hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, bu nedenle 6100 sayılı HMK’nın 115/2. Maddesi uyarınca dava şartı noksanlığından davanın usulden REDDİNE,
2-Taraflardan birinin, karar süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Mahkememize başvurarak, dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmesi halinde dosyanın görevli——-Nöbetçi Tüketici Mahkemesi’ne gönderilmesine,
3-Yasal süre içinde Mahkememize başvurarak, dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesi talep edilmediği takdirde, Mahkememize davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin iş bu kararın tefhim/tebliği ile İHTARINA,
4-Dava dosyasının talep üzerine gönderilmesi halinde yargılama giderlerine görevli mahkemece hükmedilmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile ——– Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
26/04/2022